Hiç merak ederek araştıranlarınız oldu mu?
Biz doğmadan önce neredeydik? Doğduk. Günler durmadan geçiyor. Bu hızlı gidişle nereye gidiyoruz? Ölüm nedir ve öldükten sonra nereye gideceğiz?
Bu sorularınızın cevabı ancak İslam’da bulabilirsiniz. Başka hiçbir din de felsefe de bu soruların cevabı yoktur. Bir takım yalan yanlış cevaplar sizi tatmin etmez ve siz hayattan bir zevk, bir haz almadan yaşar gidersiniz. Geleceğiniz için sizi tatmin edici bir cevap bulamadığınız için hayatınız size sanki bir zehir olur, çekilmez.
Bu yazımızda internetten bana gelen güzel bir hikâyeyi (olmuş veya olması mümkün olayı) size anlatmak ve hiç olmazsa hayatın bir bölümüne verilen cevabı size de ulaştırmak istiyorum.
NİÇİN NAMAZ KILIYORSUN
Bir asker, namaz kılan (en zor şartlarda bile terk etmeyen) diğer askere sordu:
Arkadaş kaçıncı asırda yaşıyoruz? Niçin kendini zahmete sokup her gün 5 defa namaz kılıyorsun?
Namaz kılan asker, tam o sırada uzaktan görünen teğmeni gösterdi.
-Şu insan niçin yanından geçerken; toplanıyor, selam veriyor ve bütün emirlerine itaat ediyorsun. ''yat'' dese yatıyor, 'kalk' dese kalkıyorsun? O da senin gibi iki ayağı, iki eli ve bir başı olan bir insan değil mi?' Diğer asker cevap verdi:
-Evet! O da benim gibi bir insan ama rütbesi var, omuzun da yıldızı var' dedi.
Namaz kılan askerin cevabı müthişti:
- Ey benim kıymetli arkadaşım…
- Sen omzunda bir tane yıldızı var diye senin gibi bir insana itaat ediyorsun da…
Ben yerdeki kumlar adedince yıldızları olan ve hepsini tespih tanesi gibi kudret eliyle çekip çeviren bir zata niçin itaat etmeyeyim? Niçin namaz kılıp emrini yerine getirmeyeyim.
ÖNCELİKLE İŞİN İBADET OLMALIDIR
Değerli genç kardeşim,
Sen yaratılmış bir varlıksın ve seni bir yatan var.
Sen, sen ol. Sakın Yaratanını ihmal etme…
Gerekirse istirahatını ertele, yemeğini ertele, arkadaşınla randevunu ertele, TV dizisini ertele… Ama vakti gelince Allah’a olan kulluk borcu namazı erteleme…