HAYATA ÇUBUK"TAN BAŞLAMAK
O günü unutamadım...
Önü koca bir bulldog burnuna benzeyen Inter kamyonun tepesinde yeni bir hayata başladığım o günü.
Sıcak bir eylül günü. Sene yetmiş beş, günlerden pazar ve ağızlar tutuklu. Ben yine tekne orucunda.
Kamyonun arkası, kerpiç odalardan, tahta ambarlardan toplanmış yükle dolu. Şoför mahallinde, okuma-yazmayı askerde öğrendiği için aldığı çavuş rütbesini ismine lakap olarak ekleten Eşmedereli Hasan Çavuş ve ailesi.
İçinde bir kaç ahlat ağacından başka bir yeşillik olmayan tarlaların arasından kıvrılan stabilize yolun en yüksek rakımı Deve taşı mevkii.... Görür görmez korku ile sayısız soru ve hayallere daldığım sonsuz düzlük: "ÇIBIK".
Çubuk, kadim ismi ile Yeşil Çubuk kimin belleğinde derin izler bırakmadı ki!.Kimin geriye dönük bir Çubuk hikayesi yoktur ki, farklı farklı yer ve zamandan başlayan. Benimki de böyle başladı.
Bugün herkes büyüdü. Ben büyürken abi dediklerim dede oldu. Bizim kuşağınsa askere gidecek çocukları.
Ne hayallerle, ne ideallerle yetiştik. Mazide kim nerelerde serpilip büyüdü, bugün hangi kulvarlara savruldu. Bir değirmendir bu dünya diyen gençliğimizin şair ve yazarı ebedi dünyasına göçeli yirmi yıldan fazla oldu.
Evet! Sevgili Çubuk Haber okuyucuları,
Kuruluşuna, adım adım gelişimine şahit olduğum ve yetkilileri ile zaman zaman istişare ettiğim Çubuk"un dünyaya açılan haber portalında bundan sonra sizlerle birlikte olacağız. Bazen düne dair, bazen de geleceğe. Gündemdeki konularla hasbihal edeceğiz.
Sağlıcakla kalın!