Psikolojisi bozuk hasta ruhlu depresif tipler, maalesef çoğalmıştır. Ruh sağlığı marazlı bu kişilerin bozuk ruh hali, bedenlerine de aksetmiş olduğundan, yüzlerine dikkatlice bakıldığında hemen fark edilmekte ve anormal davranışları görülmektedir.
Depresyondaki bu tip anormal kişilerin kendileri ve çevresi çoğu kez hasta olduklarını kabul etmez, farklı bir kişilik yapısı ve karakteri taşıdığını zannederler. Dolayısıyla hiçbir tedavi, telkin ve nasihati de dikkate almazlar. Bunlar inat, kibir, hırs, şiddet ve cinnet yüklü hayat tarzlarıyla toplumun ve ailenin baş belâsıdır.
Hasta ruhlu depresif tipler, agresif ve vandalistdirler. Kırıp döktükleri zaman zevk alır ve deşarj olurlar. Sadece başkalarına ait değil, kendi mallarına ve canlarına da korkusuzca ve acımasızca zarar verebilirler. Zira damarlarına hulûl etmiş şeytan böyle ister ve arkasından da ona güler.
Hasta ruhlu depresif tipler, aynı zamanda azgın, mütekebbir ve mağrurdurlar. “En büyük benim” demekten çekinmezler. Maddî ve mânevî konumlarını çok yüksek gören bu Firavunlara göre, diğer insanlar sinek böcek mesabesindedir. Bunlar öyle ukala davranırlar ki, değil tenkit, eleştiri ve ikaz, samimi tavsiyeleri bile asla kabul etmezler, tam aksini yaparlar.
Hasta ruhlu depresif tipler, bazen melankolik, içine kapanmış ve hayata küsmüş pasif depresifdirler. Bunlar az zararlıdır. Fakat bunlara da gerçekleri anlatamazsınız. Zira bu tipler her şeyi tersinden yorumlarlar. Örneğin, bunlara “kalk çalış” deseniz, “ben çalışmıyor muyum” derler. Bunlara nafile ibadetin önemini anlatsanız, “sen farzlara karşısın” derler. Yaz tatilinde çocukları yaz kurslarına gönderin deseniz, “sen yıl boyunca devam eden kurs hizmetine karşısın” derler.
Hasta ruhlu depresif tipler, ağız tadı bozulmuş, iştahı kaçmış hasta gibidirler. Nasıl ki beden sağlığı bozuk hastalar, en leziz ve nefîs yemekleri dahî yiyemezlerse, mariz ruhlu kişiler de en doğru telkin ve nasihatleri dahî dinlemek istemezler veya red mantığıyla dinler ve rahatsız olurlar. Bu sebeple de peşin hükümlü oldukları için Hz.Nuh’un kavmi gibi kulaklarını tıkarlar, hatta görmemek için yüzlerini örter ve hızla kaçarlar.
Hasta ruhlu depresif tipler, reklam ve gösterişten hoşlanırlar. Hak ve hakikatten yana çile yolunda gariplerden olmak bunların işine gelmez. Boyunduruk altında da olsa kalabalıkların arasında yer tutmayı tercih eder, fakat aklı-selim ile hareket etmeyi düşünmezler. Zira Allah’ın bahşettiği en büyük nimet olan akıllarını tutsak eden nefis, şeytan ve tâgûtlar bunların tefekkür ve tedebbür kabiliyetini ellerinden almıştır.
Sonuç olarak: Ruh ve bedenden terekküb eden insan; iki yönüyle de sağlıklı ve mütekâmil olursa mükemmel olabilir. Adam gibi adam, yâni insan-ı kâmil; beden sağlığı tam olmasa da ruh sağlığı yerinde psikolojisi düzgün ve olgun kişidir. Hasta ruhlular ya da ruhu ölmüş bedenler sadece bir ceset hükmündedir. Bunların tedavisi, ancak ehil ve imanlı psikolog mürşidlerin şifa kaynağı Kur’an eczanesinde hazırladığı telkin ve irşadla mümkündür.