Başkent’e son 20 yıldır kazandırdığı sayısız eserlere yenilerini eklemeye devam eden Büyükşehir Belediyesi’nin, “5 girişe 5 kapı” projesinin Şubat ayı sonunda tamamlanmasının planlandığını kaydeden Başkan Melih Gökçek,“Başkentimizin hafızalara kazınmış sembollerine yenilerini eklemeye devam ediyoruz. 5 girişe yaptığımız 5 muhteşem kapı, ayrı ayrı özellikleri, güzellikleri ve mimarisiyle Ankara’nın sembolleri arasında yerini alacak”dedi.
Yaptığı her çalışma, gerçekleştirdiği her proje, attığı her adım Türkiye’ye ve dünyaya örnek olan Büyükşehir Belediyesi, kent kimliğine katkı sağlayacak, semboller arasında yerini alacak öncü bir projeye daha imza atıyor. Ankara’nın değişik noktalarına 52 adet saat kulesi inşasını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Başkent’in dışarıya açılan ve girişleri sağlayan 5 ana arterine de mimarisi ve görkemiyle göz dolduran 5 kapının yapımına devam ediyor.
Görüntüsü, ihtişamı, mimarisi ve işlemeleriyle ayrı ayrı özellik ve güzellikteki kapılar, özellikle Ankara’ya girişlerde şehrin 20 yıldır değişen, gelişen, güzelleşen, modernleşen ve örnek olan estetiğiyle bütünlük sağlayacak şekilde inşa ediliyor.
-“ZİYARETÇİLERİ ‘KAPIYLA’ KARŞILAYACAĞIZ”
Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin esintilerini taşıyan, işlemeleri ve ihtişamıyla tarihi, mimarisiyle de modernliği bir arada sunan giriş kapılarının her birinin ayrı özellik ve güzellikte olacağını anlatan Başkan Gökçek, “Büyüyen, gelişen ve yapıtlarıyla da örnek olmaya başlayan Ankaramıza gelen ziyaretçileri bu kapılarda karşılayacağız. Ziyaretçiler, kapılardaki bu ihtişam, şehrimizde yaptığımız birbirinden önemli projelerimizle bütünlük sağlayacağı için de Ankara’daki estetik ve modernliğin güzelliğini daha kapıda anlayacaklar” diye konuştu.
-GECE-GÜNDÜZ ÇALIŞMA
Şubat ayı sonuna kadar hizmete girmesi planlanan kent giriş kapı inşaatlarında personel ve iş makineleri ile gece gündüz çalışıldığını ifade eden Başkan Gökçek, kapıların teknik özelliklerine ilişkin ise şu bilgileri verdi:
“Kapıların genişlikleri 56-68 metre, yükseklikleri ise 25-30 metre arasında değişiyor. Temelleri 80 cm yüksekliğinde Radye temelden yapıldı ve iskeleti bina çeliğinden üretildi. Dış kaplamaları da doğal taş, kurşun, alüminyum, cam, çini süslemelerden oluşuyor. Doğal taş olarak; İstanbul Giriş Kapısı’nda ‘Traverten’, diğer 4 kapı da ise Nevşehir Başdere Firuze taşı kullanılıyor.”
Paris, Münih, Barcelona, Madrid, Lizbon, Viyana, Budapeşte ve Amsterdam gibi pek çok kentin simgesi haline gelmiş benzer kent kapıları bulunduğunu da hatırlatan Başkan Gökçek, “Yapıldığı dönemlerde bu kapılar da birçok insan tarafından eleştirilmiş, ancak bugün bulundukları şehirlerin simgesi haline gelmişlerdir” diye konuştu.
-“HEPSİ AYRI ÖZELLİK VE GÜZELLİKTE”
Başkent’in 5 ana girişi olan Eskişehir, İstanbul, Samsun, Konya ve Esenboğa yollarının her birinde ayrı mimari özellik ve yapıda kapılar inşa edildiğini anlatan Başkan Melih Gökçek, “Özellikle Selçuklu ve Osmanlı mimarisi esintileri taşıyan kapılarımızın her biri ayrı birer sanat eseri olacak. Desenlerdeki ve süslemelerdeki işlemeler Anadolu’daki yaşamış medeniyetlerin, Selçuklunun, Osmanlının günümüze ulaşmış kültür mirasları olarak göze çarpıyor. Bu miras modern imalat tekniği olan çeliğin üzerine, yeniden yorumlanarak Selçuklu ve Osmanlı izleri ağırlıkta olacak şekilde uygulanıyor ve her bir kapımız açıldığı bölgeye ait izler taşıyarak, görüntüsüyle de Başkentimize yakışacak” dedi.
-GİRİŞ KAPILARININ YAPILDIĞI YERLER
Samsun Giriş Kapısı:
Mamak’tan Kayaş istikametinde Kayaş’a 2 km mesafede;
Esenboğa Giriş Kapısı:
Havaalanı yolu üzerinde Avrupa Birliği Parkı önünde;
Eskişehir Giriş Kapısı:
Eskişehir yolu üzeri Başkent Üniversitesi girişinde;
İstanbul Giriş Kapısı:
Göksu Parkın Çevre yolu tarafında,
Konya Giriş Kapısı:
Konya istikametinde Oran Kavşağına gelmeden Cevizlidere önünde.