Ey Türkiye, sana kurulan feci tuzaktan asla gözünü kaçırma. Kaç yıldır seni savaşa sokup parçalamayı planlayanlar yeni bir aşama tertiplediler. Uçurumun tam kenarındasın. Haçlı deccalın yıllardır en büyük hedefi sensin. Bu coğrafyada karşılarına çıkma potansiyeli geliştiren senden başka hiçbir güç kalmadı. Bütün muhalif kaleler devrildi. Senin halkının büyük bir bölümü de oyunda oynaşta hala ve nasıl bir uçurumun ucunda durduğunun farkında değil. Gezi isyanı, organize polis-yargı darbe teşebbüsü, şimdiki sokak sarsıntıları… Hepsi aynı küresel odağın millet iradesini devirme ataklarıdır ve ataklar şiddetlenerek devam ediyor. Tek hedef senin gücünün bozulması, Saddamın Irak’ına dönüşüp savaş tuzağına düşürülüp yem edilmen, paramparça edilmendir. İçeriden ve dışarıdan ihanet altındasın. Tehlike çok büyük ve sen yeterince iyi çalışmıyorsun.
Mevki, makam sevdasına tutulanlar yıkıntı altında ezilirler. Zaman ilim, liyakat, tevazu, birlik ve yürekten hizmet zamanıdır. Kamusal mekanizmanın bir sürü açığı, eksiği, yetersizliği ve kaynak israfı var. Öğrendikçe kalbi patlayacak gibi sıkışıyor insanın. İnsan unsurunun affedilemez eksiklikleri ve kusurları var. Sorumlular daha fazla sorumlu davranmak zorundalar. Yoksa vatanın tüm kazanımlarının hepsi bir çırpıda elinden alınabilir. Kimsenin taşeronu değil, kendin olacaksın. Hakka dayanacak, yapayalnız da kalsan ve bedeli ne olursa olsun doğru olanı yapacaksın. Basiretle, ihlasla, kibirsizce, sabırla, Mevlaya sığınarak… Allah o zaman seni kurtarır. Zalimle olana değil, mazlumla ölene şehit derler. Allah liderliğini basiretten mahrum bırakmasın. Allah yardımcın olsun. Dr. Muhammed Bozdağ