Ziyaret sırasında Küt’ün elini öperek Kurban Bayramı’nı kutlayan şehit aileleri, basında yer alan haberler sayesinde kendisi hakkında bilgi sahibi olduklarını belirterek, bu güne kadar ziyaret edemedikleri için özür diledi. Bazı devlet büyüklerinin ‘şehit yakınları devlete mal olmuştur’ demesine rağmen zaman içinde unutularak, sahipsiz bırakıldıklarını savunan Köse, her bir şehit yakınının Türkiye’nin ‘canlı tarihi’ olduğunu, Elife ninenin de bu tarihin en önemli parçalarından biri olduğunu kaydetti.
Yıllardan beri bazı siyasilerin şehit yakınlarıyla, kendi çıkarları doğrultusunda ‘göstermelik’ olarak ilgilendiğini ancak asıl amaçlarının farklı olduğunu öne süren Köse, bu konudaki rahatsızlıklarını her ortamda belirttiklerini ama sonucun değişmediğini söyledi.
Duygulu anların yaşandığı ziyaret sırasında Federasyon Başkanı Hamit Köse, Elife Küt’ün torunu olan Çubuk Terör Mağdurları Derneği Başkanı Zeki Avan’ın eşi Güldane Avan’ın da 1996 yılında, 16 aylık askerken Mardin Midyat’ta şehit olan Mustafa Zihni Olmuş’un nişanlısı olduğunu hatırlattı.
Avan’ın Çubuk’ta yaşayan şehit aileleri ve yakınlarının birlik ve beraberliği için önemli çalışmalar yaptığını kaydeden Köse, kendisine çalışmalarından ötürü teşekkür etti.
BEDELLİ ASKERLİK VE SÖZLEŞMELİ ER UYGULAMASINA TEPKİ
Bedelli askerlik hakkındaki düşüncelerini de dile getiren Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse, böylesi bir uygulamanın kamu vucdanının yaralayacağını ve toplumdaki ‘eşitlik’ anlayışını bozacağını ifade ederek, başta Gaziler olmak üzere tüm şehit yakınlarının, böylesi bir düzenlemeyi hayata geçirenlere asla haklarını helal etmeyeceklerini bildirdi.
Sözleşmeli er uygulamasını da değerlendiren Köse, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Sözleşmeli er modeli askerliği yozlaştıracaktır. Vatan savunmak para ile olmaz. Buna yine fakir fukara çocukları, (iş bulamam) kaygısı ile başvuracak. Bu evlatlarımız hayatlarının en güzel çağında para için askerlik yapacak. Peki uzman askerlikte olduğu gibi belirli bir süreden sonra bu gençlerimiz ne iş yapacak? Hiçbir devlet güvencesi olmadan açıkta kalacaklar. Bu uygulamanın ilerisini iyi düşünmek gerekir. Bu uygulama askerliği yozlaştırdığı gibi gelecekte mutsuz ve devletine küsen insanları doğuracaktır.’
DERNEK BAŞKANI AVAN’DAN SİTEM
Dernek Başkanı Zeki Avan da terör mağdurları için tüm güçleriyle çalıştıklarını ancak bu güne kadar ziyaret amacıyla kimsenin kapılarını çalmadığını ifade ederek, ‘Biz kimseden maddi bir şey istemiyoruz. Sadece hatırlanmak, önemsenmek istiyoruz’ dedi. Uzun bir süreden beri Çubuk Terör Mağdurları Derneği yönetimi olarak ilçedeki çeşitli etkinliklere ve törenlere davet edilmediklerini iddia eden Avan, ‘Beni bırakın ninem Elife Küt de davet edilmiyor. Buradan soruyorum; şehit yakını olmanın kriteri nedir? Ben şehit ve gazi ailelerini temsil edemiyor muyum?’ diyerek sitem etti.
‘EN YAŞLI ŞEHİT KIZI’ ELİFE NİNE
Bu güne kadar hiç görmediği babasının kahramanlık anılarıyla 96 yaşına gelen Elife Küt, şehit babasının mezarını ziyaret etme arzusuyla yanıt tutuşuyor.
Babası Yahya oğlu Ali Çavuş’un Osmanlı döneminde silah altına girdiğini ve 1915′te şehit olduğunu belirten Küt, onun kahramanlık hikayesini şu sözlerle anlatıyor:
‘Osmanlı yedi cephede savaşırken, babam Ali Çavuş da vatani görevini yapmak üzere askere gitmiş ve Cebeli Sahra Muhaberesi’nde (Yemen) şehit düşmüş. Ali Çavuş’un şehit olduğunu gören bölük komutanı hemen ‘dur’ borazanı çaldırarak, babamın cenazesinin başına gelmiş. (Ali Çavuş’un hakkı çok, çiğnenmesin) diyerek, cenazesi hemen şehit olduğu yere defnedilmiş. Babamın şehit olduğu haberini duyan annemin beni kucağından atıp ‘Alim Alim’ diyerek kendinden geçip yas tuttuğunu anlatırlar. Annem, babam askerden izne geldiğinde bana hamile kalmış. İzni de bitmeden seferberlik ilan edilmiş. Teskere alan ve izne gelenler de askerlik şubesince tekrar askere gönderilmiş. Savaş bittiğinde ise tüm erkeklerini askere gönderen Akkuzulu köyümüze cepheden sadece iki kişi dönmüş. Onlar da kol ve bacaklarını kaybetmiş şekilde gelmişler”dedi.