Sevgili Çubuk Haber okurları bugün sizinle şöyle biraz gerilere doğru biraz yolculuk yapalım istedim. Fazla değil canım 4 Ocak 1987 yani tam 21 yıl öncesi. Yazar Fehmi Koru Zaman gazetesinde "Konuşa konuşa" başlığıyla Pazar günleri gazetede tam sayfa sohbet yapıyor. Karşısında uzun zamandır yazdığı gazetesinden kovulan gazeteci Emin Çölaşan.
Başarılı ve usta gazetecimiz(!) Emin Çölaşan yıllar önce "Türban yasağı utanç verici" diyor ve ekliyor:
İstanbul sosyetesi denilen olaya da karşıyım. Onlara da kin duyuyorum. Bir takım kişiler bir araya gelmişler, kimin eli kimin cebinde belli değil. Bir takım zıpırlıklar yapıyorlar.
Usta gazeteci Fehmi Koru Türkiye"deki eğitim sisteminde öğrenciye çok gereksiz bilgiler doldurulduğuna inandığı için okul hayatında hep kopye çektiğini itiraf eden Emin Çölaşan"a başörtüsü ve türban sorusunu sorduğunda cevabı patlatıyor: İşte 21 sene önce Çölaşan"ın söyledikleri:
Bütün basın adına konuşamam tabii, ama kendi kişisel fikirlerimi söyleyebilirim. Basının amacı nedir, neden böyle yapar, hatta benim gazetem bile niçin böyle yayın yapar? Bilemem. Açık söyleyeyim, bunlar benim dışımdaki gelişmeler. Bir vatandaş olarak insanların giyimine karışmamaktan, giyim kuşam özgürlüğünden yana bir insanım. Bir insan türban da giyebilir, çarşaf da giyebilir, dışarıda sarıklı da gezebilir. YÖK"ün koparttığı fırtına da utanç verici bir olay olarak geliyor bana. Ama şunu da söyleyeyim: Türkiye"de insanların çoğu, dinci kesim, başka bir amaçla bu davranışları yapıyorlar, bunu bir gösteriye dönüştürüyorlar. Karşılıklı zıtlaşmaya girişilmiş gibi geliyor bana. Şimdi veya ileride bir siyasi gösteriye yol açmak için yapılıyor. Üniversiteye türbanla giden bir genç kızın ben orada bir gösteri, bir şov yaptığı kanısındayım. Türkiye"de kesimler birbirleriyle zıtlaşmışlar artık. Bir taraf inatla "ben seni üniversiteye sokmam" diyor, öteki taraf da inatla "ben üniversiteye böyle gelirim" diyor. Bana göre, üniversiteye başörtülü de, başörtüsüz de gelinebilir. İnanıyorum ki türban yasağı kaldırılarak bu çocuklar üniversiteye alınabilseler büyük bir çoğunluğu zaten işin içerisinde eriyip giderler. Onun için gösteri yapılıyor diyorum. YÖK gençlere karşı, onlar da YÖK"e karşı.
Ne diyelim fazla söze ve yoruma gerek yok. Sayın Emin Çölaşan o yıllarda böylesi doğru sözlerinin arkasındadır diye düşünüyorum. Bu yazıyı nereden mi buldum? Özel arşivimdeydi canım. Daha eskileri karıştırsak daha neler çıkarırız değil mi? Çubuklu kardeşlerimize eski belediye başkanlarımızın, şu anda meclis dışı kalmış ve iktidarın başarısız olmasından medet uman adındaki mutluluğu bile birileri için tasarlayan, önemli görevlerde ilen burnundan kıl aldırmayan o yılların gençlerinin dosyaları da var elimizde, mevcut başkanlarımızın da.. açtırmayın kutuyu, söyletmeyin deliyi. Onların tabiri ile hadi oradan hadi