Dünyaya Rezil Olduk

Safa Asya

 

Bu ne rezalet ya!

Genç Türkiye Cumhuriyeti daha yüzüncü yılını tamamlamadan şu veya bu şekilde

darbe üstüne darbe yaşıyor.

23 Nisan 1920 de TBMM"ni büyük bir coşku ile açtık.29 Ekim 1923 de Cumhuriyeti ilan ettik.1 Kasım 1924 de saltanatı kaldırdık. Türk Milleti için en iyi yönetim biçimi cumhuriyettir, hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir dedik. Cumhuriyetin olmazsa olmaz şartı demokrasidir.

Sabah erken kalkanın ihtilal yaptığı Afrika ülkelerine de cumhuriyet yönetimi deniyor. Ama demokrasiden eser yok. Ve biz de tıpkı bu geri kalmış ülkeler gibi demokrasiyi, insan haklarını ve bilimi es geçtik. Hatta ve hatta hukuk adına hukuku yok sayarak demokrasi sınavında sınıfta kaldık.

Sadece 27 Mayıs, 12 Eylül,28 Şubat mı?

TBMM"ni halk seçer. Meclisin üstünde hiçbir kurum yoktur. Bu rejimimizin temel özelliğidir. Ama meclise rağmen devlet idaresine sürekli müdahale edilir. Nedir müdahale?

Yasama organı meclisse ve Anayasa Mahkemesi kendisini meclis yerine koyup kanun çıkarıyorsa bu meclisin yetkisine müdahaledir. Hükümete öyle yapma böyle yap deniyorsa kim derse desin müdahaledir. Yargı kararında etkileniyorsa yargıya müdahaledir. Bir yılda 365 gün var. Ve biz bunlara her gün şahit oluyoruz. Afrikalılar bile halimize gülüyor artık.

Hepsini de geçelim Abdurrahman Yalçınkaya"nın AKP"yi kapatma davasına gelelim. Hakikaten dünyaya rezil olduk.Dışarıda İran Operasyonu, içeride türban tartışması. ABD İran"a karşı Türkiye"den yardım talep ediyor. Cevap hayır. Tayip Erdoğan 13 Mart 2003 de başbakan oldu, aynı günün yıl dönümünde kapatma davası. Hatırlıyor musunuz bu günü? Soru bu..

Başbakan açıklama yapıyor “Devletin kasasında 72 milyar dolar birikti.” 28 Şubat öncesinde de bayağı para birikmişti. Sonra toz oldu 2001 krizi geldi.

Ve anayasa değişikliği.. Cumhurbaşkanını halk seçecek. Sayın Demirel de yeniden aday olabilir. Demirel"e göre  “türban şeriat devletine geçişte ilk adımdır” Aynı Demirel seçim mitinglerinde elinde Kuran olmadan kürsüye çıkmazdı.

Ve görev süresi bitmesine rağmen devlette devamlılık adına aylarca Cumhurbaşkanlığı makamını bırakmayan Sezer. Anayasa Mahkemesinin kaç üyesini hangi kriterlere göre atamış? 367 nin 9 a 2 si nereden geliyor?

Bizim insanımız da kıymetli ama. ABD de 400 milyon bir adam ediyor. Ama biz de bir kişi  72 milyon ediyor. Gel çık işin içinden. O da hukuk bu da hukuk.

TBMM ne iş yapar? Cumhurbaşkanı? Başbakan ve hükümet? Peki Millet?

Millet oy vermeyi bilmezmiş? CHP ye oy verse bizim milletten akıllısı yok. Yıllardır CHP ye de oy verdi.Verdi de ne oldu? Almanya Japonya 15 yılda süper zengin oldu. 85 yılımız doldu durum malum.

Sorumlu kim? Kim yaptı kim yapmadı?

Cevap çok basit. Kalkınma hızımız kimin yönetiminde ne olmuş ona bakmak lazım.

Ve yüksek kalkınma hızını yakalayan başbakanların hayat hikayesine..

Bombayı Ertuğrul Günay patlattı”Türkiye"nin gelişmesini kalkınmasını istemeyen kişiler maalesef çok önemli yerlere sızmışlar.”

Artık geleceğe bakalım.

Türkiye"nin önünde nükleer santral ihaleleri var.Biz de nükleer olacağız.ABD istiyor mu? İktidar da kalabilirsen yap..Yeni ve ilk sivil anayasa taslağı var.Kim istiyor? Sadece millet. Emperyalistlerin etkili olduğu sivil anayasalı bir ülke? Bilmece bu?

Gelelim çözüme:

Cumhurbaşkanı derhal başsavcıyı görevden almalıdır. Hiçbir savcı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı aleyhine dava açamaz. Cumhurbaşkanına karşı dava açmak Türk Milletine dava açmak demektir. Böyle bir durumda Türk Milleti adına yargılanması gereken kişi Türk Milletini temsil eden Cumhurbaşkanı değil onu yargılamak isteyen kişidir.

TBMM olağanüstü toplanmalı ve derhal Anayasa Mahkemesini kaldırmalıdır. Hiçbir mahkeme millet adına karar verip milletin çoğunluğunun görüşlerini mahkum edemez. Mahkeme üyelerinin kimler tarafından ne şekilde o görevlere getirildikleri malumdur. Türk Milletini Anayasa Mahkemesi değil TBMM temsil eder. TBMM de bu yetkisine sahip çıkmalıdır. Bunu yapmayacaksa dört yılda bir milletin huzuruna çıkıp yetki istemesinin de hiçbir anlamı olmayacaktır.