İLÇEDE AŞAYİŞ BERKEMAL MI?
Düğün Magandalarına Kim Dur Diyecek? (2)
Yaz günleri yapılan ‘sokak düğünleri’ güvenliği tehdit ediyor. Sokak düğünlerinde İlçe ‘Teksas’ a dönüyor...
İlçemizde ne kadar da maganda varmış! Futbol, düğün, mahalle, trafik, gürültü, çarşı, Pazar, egzoz magandası derken son yıllarda bir de düğün magandaları türedi.
Ülkemiz için geri kalmışlık görüntüsü oluşturan ve binlerce insanımızın ölümüne ve yaralanmasına, acı çekmesine neden olan düğün, asker uğurlama ve maç sevinci nedeniyle ateşlenen silahlar ve kamu düzenini bozucu eğlenceler sorununa artık kesin bir çözüm getirmenin zamanı geldi de geçti bile...
Türkiye için düğün mevsimi geldi mi 'cenaze' mevsimi de geldi demektir. Dört bir yandan maganda kurşunuyla ölüm haberleri yağmaya başlar.
En güzel kıyafetleriyle düğüne giden genç kızlar, magandaların sevinç nidalarına eşlik eden kurşunlarla can veriyor. Üstü duvakla örtülü tabutların önünden annelerin ağıtları yükseliyor.
***
Afyonkarahisar ve Yozgat’ta yapılan düğün ve nişan törenlerinde iki çocuk magandaların açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti.
Afyonkarahisar’da hafta sonu yapılan düğünde havaya açılan ateş sonucu, 3’ü çocuk 4 kişi yaralandı. Yaralılardan 13 yaşındaki Y.B. ambulansla hastaneye götürülürken öldü. Tek çocuğunu kaybeden acılı baba ise düğünde ateş etmenin yasaklanmasını istedi.
***
İzmir'in Ödemiş ilçesinde Asker eğlencesi 2 kardeşi ailesinden kopardı, asker eğlencesi dönüşü meydana gelen trafik kazasında biri asker adayı 2 kişi hayatını kaybetti.
***
Bağcılar'da, asker eğlencesi sırasında çıkan kavgada her ikisi de 23 yaşında olan K.Ö. ile S.Ç. pompalı tüfekle vurularak öldürüldü.
***
İstanbul Maltepe'de Asker uğurlama konvoyunda meydana gelen kazada, asker uğurlama konvoyunda bulunan bir otomobil, karşı yönden gelen başka bir otomobille çarpıştı. Otomobillerde bulunan 5 kişi yaralanırken, ortalık savaş alanına döndü.
***
Birçok kişinin yaşamı, bazılarının sevinç gösterileri nedeniyle sönüyor. Atılan her kurşun, çevredeki yüzlerce kişinin yaşamı için tehdit oluşturuyor.
Yaz mevsimiyle başlayan düğünlere bir de asker uğurlama eklenince ölüm ve yaralanma haberleri de çoğalıyor.
Bu silah atmalardan ve ortaya çıkan sesten gürültüden memnun olan çok az kişi vardır. Ama bundan olumsuz etkilenen kadınlar, çocuklar, hamile kadınlar ve birçok kişi vardır.
Birilerinin zevki ve coşkusu başkalarına ıstırap, üzüntü ve acı olarak yansımamalı. Yani havaya silah sıkmak insanlarda korku ve panik yaratma, bir kutlama aracı ve sevinç gösterisi olamaz.
Düğün ile silahın ilişkisi nedir? Eğlence anlayışımızda bir tuhaflık, anormallik yok mu?
Eğlence anlayışımız üç temele dayanıyor:
- Olabildiğince çok gürültü çıkarmak,
- Başkalarını rahatsız etmek,
- Gösteriş yapmak...
“Kıskananlar çatlasın” diye klişe bile üretmişiz.
Yüzlerce insanın içinde havaya ateş ediyorsunuz, bunun adı da “eğlence” oluyor. Tabii amaç sadece eğlence değil, zayıf benlikler ellerine geçirdikleri silahı kalabalık içinde ateşleyerek bir nevi güç gösterisi yapıyor. Beyninin, kaslarının, yüreğinin cılızlığını silahın ürkütücü gücüyle kapatmaya çalışıyor. Ama o açık hiç kapanmıyor.
Düğünlerde silah atma mefhumu, sosyo-psikolojik bir hastalık olsa gerek. Kelli felli adamlar, düğünün ortasında bir anda eline tabancasını alıp havaya bir şarjör boşaltıyor, sonra da gururlu bir eda ile yerine oturuyor.
Gün geçmiyor ki bir düğünde, asker eğlencesinde, maç kutlamasında atılan silahlardan masum insanların öldüğü haberi gelmesin. Asker uğurlama törenlerinde konvoy oluşturup şehir turu atmak isteyen gençler hem kendi canlarını hem de başkalarının canını tehlikeye atıyor. Örnek mi? yukarıda birkaç örnek verdim. Medyada yayınlanan daha yüzlerce binlerce örnek var. Hangi birini anlatayım...
***
İlçemizde haftada üç gün özellikle cuma, cumartesi ve pazar günlerinde sokak ve cadde üzerinde yapılan düğünler (birkaç maceracı hariç) çevre halkını canından bezdiriyor. Bu düğünlerde ilçede tam bir güvenlik zafiyeti yaşanıyor.
Bu düğünlerde, sokak veya cadde tamamen veya kısmen trafiğe kapatılıyor. Allah vermesin buralarda acil bir hasta olsa ambulans hizmetleri nasıl verilecek, hasta ambulansa nasıl bindirilecek?
Yine düğünlerin vazgeçilmez adet ve gelenekleri var. Bunlardan bir türlü vazgeçilmiyor. Neredeyse hemen her düğünde; Müzik sesi sonuna kadar açılıyor. O çevrede cenaze mi var, hasta mı var, insanlar vardiyadan mı geldi, istirahat mı edecekler? Kimsenin umurunda değil..
Silah sıkmak kadar, havai fişek patlatılması da yasaktır...
Çevre Bakanlığı Yönetmeliği 26. madde 9. alt maddesi şöyle; Eğlence amacıyla patlayıcı, maytap, havai fişek ve benzeri şeyleri kullanmak, ateşlemek gibi benzeri faaliyetlerin çok hassas kullanımların bulunduğu alanlarda yapılması yasaktır.”
Yine aynı yönetmeliğin 41. maddesi; Bu yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlar hakkında30.03.2005 tarih ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ve çevre Kanunu’nun 20. maddesinde öngörülen idari yaptırımlar uygulanır.
Her gün binlerce milyonlarca kişinin gözü önünde yasalar ve yönetmelikler çiğnenirken rafta ve sumen altında duran yönetmelikler nedense devreye girmiyor.
Düğünlerde ve diğer eğlencelerde havai fişek patlatıldıkça yasalar, yönetmelikler çiğneniyor. Ve herkes buna seyirci kalıyor.
Seyirci kalsa iyi, bir de alkışlıyor. Hukuk kurallarını çiğneyip de göbek atan başka bir millet var mıdır bu dünyada? Silah sıkmak kadar, havai fişek patlatılması da yasaktır ve idari işlem yapılması gerektir.
Çifte standartlı bir milletiz. Silah sıkana “maganda” diyor; havai fişek patlatanı takdir edip alkışlıyoruz.
Oysa havai fişeğin zararları saymakla bitmez. Özellikle çocuklarda kalıcı işitme kayıpları, yanma ve patlamamalar sonucu el-yüz yaralanmaları, solunum sistemi rahatsızlıkları, alerjik rahatsızlıkları, olumsuz ruhsal etkiler.
Ayrıca solunan havanın yoğun kirlilik oluşturduğu ve bundan dolayı oluşan zehirli gazların ciğerlere zararlı olabileceği zararlı olabileceği bilinen gerçeklerdir.
Havai fişekler atılıyor. Düğün magandaları, kuru sıkı veya zaman zaman hakiki tabanca ve hatta bazen de pompalı tüfeklerle etrafa rastgele ateş ediyorlar. Oysa bu konuda düğün sahiplerine emniyet tarafından bir tutanak imzalattırılmıyor mu?
İmzalattırılsa bile, bunlar da nedense formaliteden öteye geçmiyor herhalde... Bu hareketler adamına göre gece geç saatlere kadar devam ediyormuş...
Neden silah atıyorsunuz denildiğinde ise, “Düğün sahibini onore ediyoruz” diyorlarmış. Onore öyle olmaz. Şayet düğün sahibini onore etmek istiyorsanız o mermiye verdiğiniz parayı düğün sahibine verin de bir ihtiyacını karşılasın...
Düğünlerde çifte standart uygulanıyormuş; Kimi sokak düğünlerindeki etkinlikler “şikâyet var” diye erken saatlerde sona erdirilirken, diğer bazı düğünlere ise gece geç saatlere kadar izin veriliyormuş. Üstelik bu düğünlerde uzun müddet silah ve havai fişek atılıyormuş..
Bildik görüntüleri sünnet düğünlerinde de görmek mümkün.. Düzenlenen konvoylarda çocuklar yarı bellerine kadar aracın pencerelerinden ve tavanından sarkıyorlar.
Keza asker uğurlama törenleri de öyle. Gençler düzenledikleri konvoylarla altlarında araba, ellerinde içki şişeleri.. Üstelik araçları da çok hızlı sürüyorlar. Araç camı ve tavanlarından sarkıyorlar, araç şoförleri bunlara müdahale edemiyor.
Ellerinde bayrak askere giden arkadaşlarına sözde tezahürat yapıyorlar. Bazen de ellerindeki silahlarla rast gele ateş ediyorlar. Allah vermesin bir kaza yapsalar veya ateş ederek bir başkasına zarar verseler, halleri nice olur? Askere böyle mi gidilir?
Yeter artık; bunlara 'dur' demenin zamanı geldi de geçiyor...
Her yerde 'magandalar' kol geziyor!
Yolda yürüme güvenliği bile kalmadı.
Çocuk, kadın, erkek fark etmiyor; herkes korkuyor kendinden...
Türkiye'de de böyle kişiler sokaklara bırakılmamalıdır. Eğer gerçekten hasta ise tedaviye alınmalı.
Bir türlü bu olayların önüne geçilmediğinden yakınan vatandaşlar ise isyanda. Bir an önce yetkililerden bu konunun üzerinde durmalarını hassasiyetle rica ediyorlar, bizler hiç mi çocuğumuz ve çoluğumuzla sokaklara çıkmayalım, balkonlarda rahatça oturmayalım? Nedir bu yaşananlar burası dağ başımı diye isyan ediyor…
Bu cehalete kim son verecek. Artık bu magandalara kim dur diyecek?
Gelin bu kişilere karşı birlikte hareket edelim.
Gelin, bu kişileri gördüğümüz yerde ve anda hemen 155 polis imdatve 156 jandarma imdat’a bildirelim…
Tabiki..
Burada yetkililere de büyük iş düşüyor..
Bu kişilere karşı ağır cezalar verilmesi gerek..
Ama kim verecek?
Sayın ilçe yetkilileri! Yaz mevsiminin gelmesiyle, tatil günleri ve özellikle de geceleri bir araya gelerek trafik güvenliğini de tehlikeye düşüren bu tür düğünlerin yapıldığı yerlerde gerekli önlemler alınarak denetimler yapılmalı caydırıcı cezalar uygulanmalı.
Bu görev sizin ey kentin sorumlu asayiş ve güvenlik ekipleri, bu düğünlere göz yummayın geç olmadan çözüm üretin.
Yarın çok geç olabilir. Unutmayın, bu şehrin güvenliği, huzuru, asayişi sizlerin elinde.
Bu düğün magandalarına kim ve nasıl dur diyecek?