Diyabetes Mellitus ya da genel olarak bilinen adıyla Şeker Hastalığı basitçe tarif etmek gerekirse kanda bulunan Glukoz (şeker) seviyesinin yükselmesi ve zararlı etkiler yapması durumudur. Sağlıklı bir kişide kandaki şeker seviyesi 60mg/dl ile 110 mg/dl arasındadır. Kandaki şeker seviyesini dengede tutan temel olarak iki hormon vardır. Bunlardan biri İnsülin diğeri ise Glukagon ’dur. İnsülin; kan şekeri yükseldiği zaman normal seviyeye düşürür, Glukagon ise kan şekeri seviyesi düştüğünde normal seviyeye yükseltir. İşte şeker hastalığı bahsedilen bu hormonlardan özellikle insülinin yetersiz salgılanması veya insülin hormonuna direnç oluşması nedeniyle oluşur.
Kanda buluna şeker (glukoz) seviyesinin artması bünyeye zararlı etkiler yapar. Yükselen şeker damar iç yüzeyi (intima)’nde tahrib edici etki yapar, pıhtı oluşumunu kolaylaştırır, arteroskleroz (damar sertliği)ne neden olur. Damar sertliği damarın esnekliğini kaybetmesi ve damar iç çapının daralmasıyla sonuçlanır. Tahrib olan damar iç yüzeyi Trombüs (pıhtı) oluşmasına neden olur. Oluşan bu pıhtı ise damar tıkanıklığına neden olabilir. Damar tıkanıklığı bacaklarda olur ise Kangrenleşme, ayak parmaklarından başlayıp yukarılara doğru devam eden iyileşmeyen iltihabı yaralara neden olur, böbreklere giden damarlarda tıkanıklık olur ise böbrek yetmezliği ve diyalize girmek zorunda kalınmasına neden olabilir. Göz damarlarında tıkanıklık olur ise körlük ile sonuçlanabilir. Sonuçlanan ciddi sağlık sorunlarına. Damarda oluşan Pıhtı bazen damar tıkanıklığı yapmanın yanında damar içinde sürüklenerek özellikle beyindeki ince çaplı damarların tıkanıklığına ve Paralizi(Felç), bilinç bozukluğu gibi sağlık sorunları ile sonuçlanabilir. Tüm bu sağlık sorunlarının yanında mikroplar (bakteri, virüs, mantarlar) şekeri çok severler, buda kolay iltihaplanma veya iltihabın hızla ilerlemesi anlamına gelir.
Diyabet (şeker Hastalığı) mutlak tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Aksi takdirde Diyabet Koması denilen ve kanda asit birikmesi ile ölüme kadar giden ciddi sonuçları olur. Günümüzde Diyabetin iki tedavi şekli vardır. Birincisi ilaç tedavisidir, diğeri ise cerrahi tedavidir. Bu iki tedavi arasındaki fark ilaç tedavisinin saatlik ve günlük geçici düzelmeler sağlaması, ilaç dozu ayarlaması yapılmasını gerektir. Cerrahi tedavi ise ömür boyu şeker hastalığının yok olmasını sağlar. Üstelik İlaç tedavisi Diyabet(şeker hastalığı)’nın komplikasyonları (zararlı etkileri)’nı ortadan kaldırmaz. Yani ilaç tedavisi olan kişide böbrek yetmezliği, körlük veya bacaklarda kangren oluşması sık karşılaşılan bir durumdur. Cerrahi tedavi ise şeker hastalığını yok etmenin yanında komplikasyon’larında önüne geçer. Adeta mucizevi sonuçlar sunan cerrahi tedavi Dünya’da yaklaşık 20 yıldır yapılmakla birlikte son 6-7 yılda yaygınlaştı.
Diyabet(Şeker Hastalığı) cerrahi(ameliyat) yöntemleriyle % 92- 98 oranında tamamen düzelmekle birlikte tamamen düzelmeyen çok az sayıdaki hastada ise gerileme kaydedilmektedir. Örneğin kan şekeri 400 mg çıkan birisi günde 4 kez insülin iğneleri yapıyor ise sadece tablet kullanarak kolaylıkla şekerini kontrol edebilmektedir.
Diyabet (şeker hastalığı) ameliyatı herkes için uygun olmamaktadır. Bu ameliyatın yapılabilmesi için aşağıdaki koşulların olması gerekir;
1- Tip 2 şeker hastalığı olmalı
2- 16-67 yaş aralığında olunmalı
3- Diyabet (şeker hastalığı)’na bağlık komplikasyonlar (körlük, böbrek yetmezliği, bacaklarda kangren v.b.) gelişmemiş olmalı
4- İnsülin direnci olmalı (HOMA-IR yüksek olmalı)
5- HbA1c (3 aylık ortalama kan şekeri) %7’nin üzerinde olmalı
6- C peptid (insülin üretiminde oluşan yan ürün) normal veya yüksek olmalı
7- Vücut kitle indeksi (Body mass index) 30’un üzerinde olmalı
Eğer hasta yukardaki koşulları taşıyor ise ameliyat olarak şeker hastalığı ve ilgili pek çok sağlık sorunlarından kurtulabilir.
Diyabet ( şeker hastalığı) veya başka bir deyişle Metabolik Cerrahi (Şeker hastalığı ameliyatı ) yaklaşık 20 yıldır bilinen ve uygulanan bir ameliyattır. Bu ameliyat başka sağlık sorunları nedeniyle yaklaşık 100 yıldır yapılmaktadır. İnce barsakların alt bölümlerine mide içeriğinin erken geçişinin şeker hastalığını iyileştirmektedir. Kısaca Şeker Ameliyatı olarak adlandırdığımız Gastrik By Pass ameliyatları da tam olarak bunu sağlamaktadır. Normalde ince barsakların alt kısımlarından salgılanan inkretinler olarak adlandırdığımız hormonlar vardır. Bu hormonların başlıcaları GLP-1, P Selektin, Substans YY’dir. Bu hormonlardan özellikle GLP-1 pankreastan insülin hormonu salgısını artırmakta ve insülin hormonuna oluşan direnci ortadan kaldırmaktadır. Normalde de salgılanan bu hormonlar mide içeriği ile direkt olarak temas ettiğinde normalin 100 katı kadar salgılanmaktadır. Tamda bu noktada insülin hormonuna olan direnç yok olmakta ve insülin hormonu salgısı da artmaktadır. Adeta mucizevi etkiler sunan bu ameliyattan da ha iki gün sonra önceden 400-500 çıkan kan şekeri sonucunun 120-150 gibi değerlere düştüğü gözlenmektedir.
Metabolik Cerrahi (Şeker hastalığı ameliyatı ) deneyimli merkezlerde ve deneyimli cerrahlar tarafından yapıldığında güvenli sayılabilecek ameliyatlardandır. Ameliyat yaklaşık 60-70 dk kadar sürmektedir. Çok özel durumlar dışında yoğun bakım ihtiyacı olmamaktadır. Ayrıca Nazogastrik sonda ( burundan sonda), İdrar sondası takılmamaktadır. Ameliyattan sonra yatağına alınan hasta 3-4 saat sonra ayağa kalkarak yürüyebilmekte ve tuvalet ihtiyacını giderebilmektedir.
Metabolik Cerrahi (Şeker hastalığı ameliyatı ) riski düşük orta grupta olan bir ameliyattır. Bu ameliyatta diğer tüm karın içi ameliyatlardaki (safra kesesi, apandisit, fıtıklar, karaciğer kisti gibi) risklere benzer oranlarda riskler vardır. Yani kanama iltihaplanma, sızıntı olması gibi durumlar binde 2-3 lerle ifade edilebilen oranlarda olabilmektedir. Bu ameliyatı ülkemizde yapan deneyimli çok az sayıda metabolik cerrah bulunmaktadır. Önümüzdeki yıllarda bu sayının artması beklenmektedir. İlerleyen yıllarda şeker hastalarının yarıdan fazlasının bu ameliyat ile sağlığına kavuşması mümkün gözükmektedir. Burada kritik nokta bu ameliyatı yapan cerrahın sadece metabolik cerrahi uygulayan bir cerrah olması önemlidir. Çünkü metabolik cerrahların elinde güvenli bir ameliyattır.
Metabolik Cerrahi (Şeker hastalığı ameliyatı) yapılan kişi bir miktar kilo kaybetmektedir. Kilo kaybı kişiden kişiye ve yapılan ameliyata göre değişmekle birlikte ameliyat olan kişi ideal kilosuna yakın kilolarda kalmaktadır. Diyelim ki 130 kilo ağırlığında ve 170 cm boyunda olan kişi ameliyattan 1 yıl sonra 75 kilo civarında bir kiloya ulaşabilirken aynı kişi 90 kilo ile ameliyata girer ise yine 70-75 kilo ağırlığa ulaşabilmektedir. Yani kısaca ideal kilo civarında kilo verme durmaya başlamaktadır. Uzun dönemde ise 6-10 kilo kadar tekrar kilo alma söz konusu iken hiçbir zaman eskisi gibi obez ya da yüksek kilolu olunmamaktadır.
Şeker ameliyatından sonra uzun dönemde bu ameliyata bağlı sağlık sorunları beklenmez. Ancak vitamin B12 eksikliği görülebilir. Bu nedenle ayda bir Vitamin B12 iğnesi yapılması ya da dilaltından B12 tableti alınması gerekir. Bunun dışında sürekli bir ilaç ya da vitamin kullanmak gerekmez. İlk aylarda hızlı kilo verme olursa vitamin tableti geçici olarak kullanılabilir.
Metabolik Cerrahi (Şeker hastalığı ameliyatı) ile sadece şeker hastalığı iyileşmekle kalmamakta aynı zamanda metabolik hastalığın diğer sorunlarıda düzelmektedir. Bunlardan başlıcası hipertansiyondur. Bu ameliyatı olanların % 90’ında hipertansiyon ve ilişkili olduğu diğer rahatsızlıklar düzelmekte ve hastalar tansiyon ilaçlarını bırakmaktadır. Yine hiper lipemi ya da başka bir ifade ile hiper kolesterolemi ( Kan yağlarının yüksekliği) gerilemektedir ve bu nedenle ilaç kullanılıyorsa genellikle ihtiyaç kalmamaktadır. Yine horlama, uyku apne sendromu, gonartroz (diz de kireçlenme) lomber disk hernisi (bel fıtığı), karaciğer yağlanması, reflü özofajit, Polikistik Over (yumurtalık kistleri), Menstruasyon(adet ) düzensizlikleri, Depresyon (öz güven kaybı) ya tamamen düzelmekte ya da gerilemektedir.
Sonuç olarak, Diyabet ( Şeker hastalığı) gittikçe artan sayıda kişiyi etkileyen ve pek çok sağlık sorununa neden olan bir hastalıktır. Hastalığı ilaç tedavisi ile yok edilmesi mümkün değildir. İlaç tedavisi şeker seviyesini kontrol altında tutmakla beraber komplikasyonlar ( körlük, böbrek yetmezliği, bacaklarda kangren gibi) ‘ın önüne geçememektedir. Metabolik Cerrahi (Şeker hastalığı ameliyatı) ile ile kalıcı olarak yok edilebilen şeker hastalığında mucizevi sonuçla alınabilmektedir. Ancak bu ameliyat her şeker hastasına uygun değildir. Tip 1 şeker hastası ve ciddi komplikasyonlar gelişmiş olan ve 67 yaşından büyük olanlar ameliyattan fayda görmemektedirler. Ancak fayda göremeyecek hasta grubu şeker hastalarının % 30 luk bir kısmını oluşturmaktadır. Bunların dışındaki hastalar şeker ameliyatına uygun olabilmektedirler. Tabiki kan tahlilleri ile uygunluğun belirlenmesi gerekir. Şeker ameliyatı deneyimli cerrahlar ve merkezlerde ameliyat olmak koşuluyla sağlıklarına kavuşma şansı elde edebilmektedirler. Sevgili Diyabet (şeker hastalığı)liler kalan ömrünüzü sağlıklı yaşamaya ne dersiniz?