Her birey Cumhuriyeti; benimsemek, bağlı kalmak ve korumak zorundadır. Bu tarihi bir görevdir.
Atatürkçü Düşünce doğrultusunda Atatürk ilkelerine uymak zorundayız. Bu ilkeler hiçbir şahsın ve siyasi gücün tekelinde değildir. Atatürkçü Düşünce ve Türk Devrimi altı ilkeye dayanır. Cumhuriyetçilik, laiklik, inkılapçılık, halkçılık, milliyetçilik ve devletçilik..
Atatürk bu ilkeler hakkındaki açıklamalarından çok önce, Samsun"a çıktığından itibaren, bu ilkelere de ruh ve can veren, onları anlamlı ve aktif kılan temel öğeleri vurgulamıştır. Bunlar Tam Bağımsızlık, Millet Egemenlik, Hukukun Üstünlüğü, Akılcılık ve Bilimciliktir.
Altı ilke, bağımsızlık ve egemenlik gibi unsurlar olmadan anlamlarını yitirir. Bağımsızlık ve egemenliği eksik bir Cumhuriyet, Atatürk"ün kurduğu Cumhuriyet değildir. Bunun gibi bağımsızlık ve egemenlikten yoksun Cumhuriyetçilik, Devrimcilik, Laiklik, Halkçılık, Milliyetçilik ve Devletçilik yaşayamaz, yaşatılamaz.
Bütün bu ilkeler hukukun üstünlüğü, akılcılık, bilimcilik benimsenmeden var olamaz. Atatürk, Bağımsızlık ve özgürlük benim karakterimdir diyerek, bağımsızlık ve egemenliği kendisi ile devrimi ile ülkesi ve ulusu ile özdeşleştirmiştir. Atatürk"e göre Bağımsızlık mukaddestir.
Atatürk gençliğin korumasına herhangi bir Cumhuriyeti değil, bağımsız Cumhuriyeti vermiştir.
Ey Türk gençliği, birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Atatürk gençliğe seslenişinde dört defa Cumhuriyetten söz etmiş, hepsinde bağımsızlık kavramını eklemiştir.
Cumhuriyet değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.
Hukukun kişiselleştirilmesi ve özelleştirilmesi düşünülemez. Hukukun işlerlik kazanmadığı bir ortamda kişi hak ve özgürlükten bahsedilemez.
Cumhuriyet ilkesi, fertlerin değil, milletin bütünlüğünün benimsendiği bir ilkedir ve Türk milletine aittir. Cumhuriyetçilik ilkesinin öngördüğü Cumhuriyet rejiminin demokrasi ile doğrudan ve yakından ilgisi vardır. Bu ilgi sebebiyle Cumhuriyet, demokrasinin en gelişmiş şeklidir. Atatürk de bunu Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Diyerek ifade etmiştir. Cumhuriyet adına birer kıymet hükmü olan; Milli Hâkimiyet , Milli Bağımsızlık, Milli Birlik ilkeleri Türkiye Cumhuriyetinin temelinde var olan unsurlardandır.
Milli Hâkimiyet; milletin kendi kendini idare etmesi, kendine hükmedecek heyeti veya meclisi seçmesidir. Bu durumda hâkimiyet bir kişiye, gruba veya çoğunluğa değil, bütün millete aittir. Milli Bağımsızlık; bir başka devlete veya milletlerarası herhangi bir kuruluşa bağlı bulunmamak demektir. Türk milleti için bağımsızlık vazgeçilmeyerek, taviz verilmeyecek bir karakterdir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleri milletlerarası arenada yerini Lozan Barış Antlaşması ile almış ve kazandığı Milli Mücadele zaferi, milletlerarası bakımından da bu antlaşma ile teyit edilmiştir.
Milli Birlik ve beraberlik; Milletçe bir arada yaşamayı ve bütünlüğü ifade eder. Milli birlik ve beraberlik, Türk Devleti"ni oluşturan kişilerin karşılıklı sevgi ve saygı ile birbirlerine bağlanmasını, ortak amaçlara yönelik olarak varlığını devam ettirmesini belirtir. Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür. Bugün küreselleşen dünyada milli birlik ve beraberliğin önemi daha da artmıştır. Özellikle tarihi hatıralar, ortak geçmiş ve mevcut şartlar bir arada yaşamak azim ve kararlılığını zorunlu kılmaktadır.
Cumhuriyet kolay kazanılmadı. Çok kan ve çok can kaybedildi. Bu gidişle, kaybedilmeye de devam edecektir. Cumhuriyet in bekçileri; Atatürk"e inanan ve sadık olan Türk Ulusu ve Türk Ordu"sudur. Vatan hainleri, provokatörler (kışkırtıcılar), işbirlikçiler, satıcılar ve Türkiye"de gözü olan yabancı ülkeler bunu böyle bilsinler
Yüce Türk Milleti ve Yüce Türk Ordusu Cumhuriyetin ilelebet koruyucusu ve kollayıcı olacaktır. Dünya var oldukça Cumhuriyeti kutlamaya devam edeceğiz. İç ve dış düşmanlar bunu böyle bilsinler