Şuayip YAMAN
Cumhuriyet Kadınları Derneği Çubuk Şubesi Başkanı Raziye Şengül, 24 Kasım “Öğretmenler Günü’nü kutlayarak yaptığı konuşmada şu görüşlere yer verdi; "Cumhuriyetin, Demokrasinin ve ATATÜRK ilkelerinin güvencesi, Türk Kadını ve elbette onu ve evlatlarını yetiştiren Cumhuriyet Öğretmenleridir.
ATATÜRK Anadolu’ya bir tohum ekti. Ve bunun yetiştirilmesini öğretmenlere emanet etti. Bu nasıl oldu peki;
19. yüzyıl imparatorluklar çağının büyük savaşlarla yerini ulus devletlere bıraktığı bir dönemdi. Bu dönemde bizim topraklarımızda 1. Dünya Savaşı’nın merkezindeydi.
1. Dünya Savaşı aslında Osmanlıyı paylaşım savaşıydı. Emperyalist devletlerin topraklarımıza göz diktiği bu savaşta yıkılan Osmanlı İmparatorluğu’nun yerini Mustafa Kemal’in önderliğindeki (büyük bir Kurtuluş Savaşı ile) yeni bir ulus devlet almıştır. Böylece büyük acı, fedakârlık ve emeklerle Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. İmparatorluğun küllerinden yeni bir devlet kurulmuştur, yokluk içinde...
Zaten büyük zorluklarla kurulan Cumhuriyetimizin önündeki görev hayatta kalmak ve güçlenmekti. Ancak tam bu noktada Atatürk’ün dayanabileceği imkânlar sınırlı idi. Ne gelişmiş bir sanayi vardı ve ne feodal bağlarından kurtulmuş bir toplum. İşte bu yüzden ATATÜRK milli kaynakları seferber etti. Dünya tarihinde benzeri görülmeyen bir örnekle, bir ruh yaratımını başararak ekonomik ve sosyal yapıdaki eksiklikleri aştı.
Tam bu noktada en büyük görev öğretmenlere düştü. Çünkü sanayinin olmaması, ağalık sisteminin ve ortaçağ ilişkilerinin hakim olduğu bu toplumu bu yokluk ve yoksulluk içinde dönüştürmek ve uygarlaştırmak gerekiyordu.
ATATÜRK, “Yeni nesil öğretmenlerin eseri olacaktır” derken aslında çok ileri görüşlü ve akıllıca hareket ettiğini gösteriyordu.
Ve büyük acılara tanık olmuş öğretmenler o yüksek ruhu büyük bir heyecanla Türk milletine aşılamaya başladı. Gerek Köy Enstitüleri, gerek Halk Evleri ile yeni bir ruha kavuşan toplum, öğretmenlerimizin çok başarılı olduğunu, Cumhuriyetimizi yeşertmeye başladığını gösterdi.
Bu değerli öğretmenler, ATATÜRK’ ün Cumhuriyet ruhunu adeta bir köprü kurarak bugünlere kadar taşıdılar. Eğer bugün ayakta isek ve Cumhuriyete sahip çıkacağımızı gittikçe daha da artan bir sesle haykırıyorsak, bu öğretmenlerimizin oluşturduğu ve bugünlere dek taşıdığımız büyük ruhta gizlidir. Toptan, tüfekten daha güçlü olan bu ruh öğretmenlerimizin eseridir.
ATATÜRK böylece, “Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sözünü haklı çıkarmıştır. Öğretmenlerimiz ATATÜRK’ ün ektiği tohumu büyük fedakârlık ve emeklerle sulamış, büyütmüş hep canlı tutmuşlardır.
Köklerini Kurtuluş savaşının en sıcak cephelerinde varını yoğunu ortaya koyan cefakâr insanlardan alan Cumhuriyet Öğretmenleri ülkesinin düşman çizmesi altında ezilmesine nasıl izin vermemişse, bu gün de küresel emperyalistlere ve savaş canavarlarına teslim etmemeyi görev ve ilke edinmiştir.
Öğretmenlerimiz ATATÜRK’ ün öğretmeni olduklarını ispatlamışlardır. En çok saygıyı öğretmenlerimiz hak etmektedir. Yarattıkları ruh için büyük emekleri için huzurlarında saygı ile eğiliyoruz.
“Öğretmenler Günü” tüm ATATÜRK öğretmenlerine kutlu olsun...
Bu inançlarımızla, tüm Cumhuriyet Öğretmenlerinin "24 Kasım "Öğretmenler Günü’ nü kutlar,
Başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, görevlerini hakkıyla yapmanın huzuru içinde kaybettiğimiz, eğitim öğretim görevi esnasında teröre kurban verdiğimiz tüm şehit öğretmenlerimizi de saygı ile yad ederiz.”
Etkinlik sonrası emekli öğretmenlerden Nurettin Korkmaz, Ali Naci Yeşiltepe, İrfan Demirok, Nebahat Yalçın, Hanife Arslankoz, Emine Fidan, Ayşe Aksoy, Salih Aksoy, Seher Yıldırım ve Nihal Buner’e salonda, hastalıkları nedeniyle etkinliğe katılamayan Zeki Dedeoğlu, İbrahim Dedeoğlu, Oktay Fidan’a evlerinde, Ali Kılıç’a ise kaldığı Huzurevi’nde eğitime yaptıkları değerli hizmet ve katkılardan dolayı birer plaket ve hediye verildi.
.