Şuayip YAMAN
Divan Başkanlığına Nevzat Ceylan, başkan yardımcılıklarına Yusuf Kanaat, Makbule Önal, katip üyeliklerine ise Fadime Karahan ve Meral Yankaya seçildiler.
5. Olağan Genel Kurul da diğer genel kurullardan farklı olarak ilçeye değer katanlar “Onur Ödülü” verildi.
Açılış Hamdi Güngör tarafından yapıldı.
Divan Başkanı Nevzat Ceylan Gündemi okudu. Gündem gereği saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.
Çubuk Dernekler Federasyonu (ÇUDEF) Başkanı Recep Taş’ın günün anlam ve önemine binaen yaptığı konuşma sinevizyon eşliğinde kendi sesinden yayınlandı.
“Birliğin adresi, sivil toplumun sesi” sloganı ile sözleri ile başlayan animasyonda Recep Taş,” Bayrak Kentimiz, Başkent’imiz, Ankara’nın Kuzeyi’nden doğan ‘En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu ÇUBUK DERNEKLER FEDERASYONU’nun değerli mensupları,
Sizlerle kısa bir ufuk turu yaparak Sivil Toplum Kuruluşlarının Anlamı ve Gelişim sürecine ışık tutmak isteriz.
Bilindiği üzere, İngilizce de NGO (Non Government Organisation-Hükümet dışı kuruluş) adı ile tanımlanan Sivil toplum kuruluşlarının tanımı çok ve çeşitli olmakla beraber, en basit tarifiyle günümüzde “toplum yararına çalışan, demokrasinin gelişmesine katkıda bulunan, kar amacı gütmeyen, devletin zorunlu organı olmayıp ondan bağımsız hareket edebilen, gönüllülük esasına göre hizmet veren” kuruluşlardır.
Tarihsel Gelişimine göre, DÜNYA’DA SİVİL TOPLUM;
Dünya’da SİVİL TOPLUM’un tarihi Antik Yunan dönemine kadar dayanmaktadır. Bugünün sivil toplumuna ilham kaynağı teşkil eden olay ve olguları sıralamak gerekirse,
- İtalya’da deniz ve liman işçilerinin örgütlenerek sendikal hareketin doğmasına zemin hazırlaması,
- 1370 Yılında İngiltere’de Köylülerin ayaklanması,
- 18-19. Yüzyıllarda Köleliğe karşı mücadeleler,
- Silahsızlanma konferansının doğuşu,
- 1945 yılında Birleşmiş Milletler Teşkilatının kuruluş beyannamesinde Sivil toplum kavramının yer alması.
- 1980’ler de batı toplumlarında cuntacı ve vesayetçi anlayışların sahneden uzaklaştırılması
Bizim tarihimize bakıldığında;
Türk toplumu, Cumhuriyet Öncesi Dönemde dayandığı toplumsal ve kültürel yapısı itibarı ile sivil toplum açısından tarihi derinlikleri olan bir toplumdur.
Örneğin;
- Türklerde Bey olmanın şartları arasında çıplakları giydirme, açları doyurma gibi sosyal yardım/yardımlaşma geleneğinin var olduğu,
- Selçuklularda Huzurevi, Darülacezeler, dullar için barınma Tesislerinin kurulması,
- 1340’lı yıllarda beyliklerin zayıflaması ile Ankara’da Ahi Esnaf Teşkilatının ilk Cumhuriyet Yönetimini inşa edip, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ilham kaynağı olması,
- Osmanlı toplumunda sivil toplum potansiyelini taşıyan yardımlaşma ve dayanışma teşkilatlarının zirve yapmış olması,
- Ankara’mızda, Tiftik üreticilerinin kartelleşen gayri Müslim tiftik tüccarlarına karşı Ahi teşkilatı bünyesindeki direnişleri,
- Kurtuluş Savaşını veren sivil halk kuvvetleri konumundaki “Kuva-i Milliye”ler sivil toplum anlayışını ve sivil dayanışmayı bayraklaştıran en önemli örneklerdendir.
20. Yüzyılın sonuna doğru anlaşılmıştır ki,
Kamu Sektörü veya özel sektörün egemen olduğu yönetim biçimlerinde İnsanlar daha çok ezilmiş, sömürülmüş, ya üretim aracı ya da tüketim aracı gibi görülmüştür.
Bu itibarla, gelişmiş demokratik batı toplumlarında STK’lar yukarıdaki iki sektör karşısında ve onların panzehiri görülerek 3. sektör olarak kabul edilmiş ve desteklenmiştir.
Türkiye’de ise Cumhuriyet idaresinde modern bir devlet inşası yapılmasına rağmen demokratik, katılımcı bir anlayış egemen olamamış, sivil toplum alanı yeterince genişlememiştir.
1980’li yıllarda ülkemizdeki vesayetçi ortamın aksine batılı ülkelerdeki sivilleşme gayretleri ve Türkiye’ye yansımaları,
Kabul etmek gerekir ki; toplumsal algıda zirveye çıkış 17 Ağustos 1999 Marmara depremi ile meydana gelmiştir. Bu dönemde sivil toplum kuruluşları toplumsal dayanışma anlamında son derece nitelikli ve karşılıklı güvene dayalı hizmet üreterek toplumun saygısını kazanmıştır.
Kutsal Devlet algısının güçlü olduğu Türk toplumunda sosyal hizmetler daima devletten beklenmiştir. Oysa Marmara depreminde kamuoyunda devlet kuruluşlarının yeterince etkin çalışıp çalışmadığı sorgulanmaya başlanmış olup sivil toplum hizmetleri ile de kıyaslanmaya zemin hazırlamıştır.
2004 yılında Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde değiştirilen Dernekler Yasası ile Medeni Kanun, dernekler üzerindeki baskıyı büyük ölçüde kaldırmış, yeni ortamda Sivil Toplum Kuruluşları büyük ivme kazanmıştır.
Çubuk Dernekler Federasyonu’nun doğuşu,
Çubuk Merkez, Belde ve Köylerinde kurulmuş olup, yöresel ölçekte hizmet veren 20’yi aşkın dernek başkanı bir araya geldiler,
Önderliğini Recep Taş, Hüseyni Bulut ve Ercan Arslan’ın yaptığı gurubun Dünya’daki gelişmeleri iyi okuyup, zamanın ruhuna kulak vererek yapılan değerlendirmeler sonunda;
Toplumun dinamizmini kaybettirip, onu üretkenlikten uzaklaştıran, her şeyin devletten beklendiği bir anlayışın tamamen itaat üzerine oturmuş bir toplum yapısını meydana getirdiği, bir başka ifade ile onu edilgen hale getirdiği kanaatinden hareketle,
Bu anlayışı değiştirmek;
Toplumun demokratik reflekslerini güçlendirmek,
Dinamik ve üretken kılmak,
Bu topraklarda yaşayıp, aynı tasa ve kıvancı birlikte tatmış insanlar olarak Ortak problemlere ortak çözümler bulmak üzere, güçlü bir sivil toplum hareketi oluşturmak için 30 Aralık 2005 tarihli başvuru ile Çubuk Dernekler Federasyonu (ÇUDEF)’nün kutlu yürüyüşü başladı.
Rahmetli Cemil MERİÇ’in tanımlamasıyla “İnsanın, Deli gömleği giymiş hali” olan İdeoloji körlüğünden ve ön yargılardan çok çekmiş nesiller olarak yeni dönemde,
Kavga etmeden,
Gerginlikler yaratmadan,
Uzlaşma kültürüne sahip çıkarak,
Hangi inanç ikliminden, hangi meşrepten, hangi ekolden olursa olsun, hiç kimseyi yargılamadan, dışlamadan, ötekileştirmeden kucaklamak,
Yaratılmışların en şereflisi insana hizmet etmek, evrensel değerlerden de taviz vermeden insanlık onuruna sahip çıkmak çalışma yöntemimiz olmuştur.
Ankara’nın Çubuk dışında kalan 24 ilçesine örnek teşkil edecek şekilde Aynı duyguyu paylaşan saygıdeğer Çubuklular mesajımıza cevap verdi. Bu gün 55 kardeş dernek ve mensuplarından oluşan kocaman bir aile olduk.
- “Her şey insan içindir” felsefesi ile İnsani Değerleri en üst değer olarak kabul etmek,
- Federasyonun bütün faaliyetlerinde açıklık (şeffaflık), hesap verebilirlik, demokrasi, meşveret ve ortak aklı egemen kılmak,
- Önemli insani değerlerden olan düşünce ve inanca saygıyı vazgeçilmez bir ilke edinmek,
- İnsana ve Ülkeye fayda sağlayacak her konuda diğer sivil tolum kuruluşları ile dayanışma içinde olmak,
- Her türlü ayırımcılığa ve bölücülüğe şiddetle karşı çıkmayı prensip edindik.
Bu hedef ve prensipler içinde yapılan faaliyetlerden bahsetmek gerekirse,
Kuruluşumuzdan itibaren ÇUDEF dergisini yayımladık. Bu sayesinde, Federasyonumuzu, Köylerimizi, derneklerimizi, kültürel değerlerimizi veKültür Köşelerimizde, Çiftçilerimizi ve halkımızın ihtiyaçlarına cevap verecek makaleler yayınladık. Yöresel yemeklerimizi tanıttık.
- Eğitime Destek Kampanyaları yaptık.
- Milli birlik ve beraberliği pekiştirmek üzere, tarihin miras bıraktığı ön yargıları yıkmak, dostluk ve kardeşlik duygularını pekiştirmek, acılarımızı paylaşmaya ve ortak kültürümüzü yaşatmak üzere manevi değerlerin paylaşıldığı AŞURE VE BİRLİK GÜNLERİ’ni organize ettik,
- Kültürel faaliyetler başlığında, insanı ilgilendiren tüm dallarda konusunun uzmanlarını getirerek Konferans ve Paneller organize ettik.
- Federasyon ve üye dernekler olarak Çubuk Uluslararası Turşu ve Kültür Festivallerine katıldık. Bilhassa Festivallerin kültür boyutuna katkılar yaptık.
- Çubuk’ta Yetiştirilebilecek Alternatif Tarım Ürünleri Sempozyumu düzenledik.
- Köylerimizde, çiftçilerimize yönelik olarak meyve ağaçlarının budanması, Meyve ve Sebze zararlılarının tanıtılması konularında uygulamalı çiftçi eğitimleri yaptık.
- Çevre duyarlılığımızın bir tezahürü olarak Ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmaları yaptık.
- Üye derneklerimizce düzenlenen Festival, Şenlik, İftar yemeği ve Genel kurul toplantılarına katıldık. Onların faaliyetlerine destek verdik. Birlik ve beraberliğimizi kuvveden fiile geçirdik.
- Çubuk Belediye Başkanlığı ile iş birliği ve Kültür Bakanlığının desteği ile ortak çalışmaları hayata geçirdik.
- İlçemizin ve Köylerimizin sorunlarının çözümünde görev aldık, katkı verdik. İlçemizde, “Üniversite kurulması”, “Ulaşım Probleminin Çözümü”, “Suça itilen madde bağımlılarının ıslahı” gibi insanımızı ve ilçemizi ilgilendiren önemli faaliyetlere katıldık ve destek verdik. “Ankara Kalkınma Ajansı”, “İlçe İnsan Hakları Kurulu”, “Çubuk Belediyesi Kent Konseyi”, ve “Türkiye Gençlik Meclisi” ile benzeri platformlarda Federasyonumuzu temsil ettik, çalışmalarına katkı sunduk.
- Bayrak kentimiz Başkentimiz Ankara’ya sahip çıkmak üzere Ankara’da bulunan 187’yı aşkın Federasyon, Vakıf ve Diğer STK’larla birlikte Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu BAŞKENT ANKARA MECLİSİ’ nin kuruluşunda yer aldık. Faaliyetlerine destek olduk.
- Kardeş kuruluş Memur Dernekler Federasyonu Başta olmak üzere 100 STK ile işbirliği yaparak Vesayetten Arınmış, Demokratik Anayasa taslağını hazırlayarak, TBMM Bakanı Sayın Cemil ÇİÇEK’e takdim ettik.
- Kuruçay ve Mahmutoğlan Köylerimiz için hayati önemde bulunan AKTEPE’de taş ocağı kurularak çevre katliamına yol açılmasına karşı tüm gücümüzle mücadele ettik.
- İnsan ve çevre ile ilgili tüm konularda Kamu Kuruluşları, Meslek Odaları veya diğer STK’lar tarafından yapılan faaliyetlere katılarak destek verdik.
- Doğal güzelliklerimizi tanıttık. Tarım, Sağlık, Hukuk ve konularında konferanslar düzenledik.
Değerli konuklar ve sivil toplumun saygıdeğer yöneticileri;
Takdir edileceği üzere ‘SİVİL TOPLUM’ Özgür bireylerden oluşur ve Demokratik, Katılımcı yönetimlerde gelişir ve derinleşir.
Sivil toplum kuruluşları, Yerel Yönetimlerin alternatifi değildir. Ancak, Yerel yönetimlere destek olmak, bir anlamda toplumun aynası olarak taleplerini yönetim erklerine yansıtmak, sempatik ilişkiler, ikna metotları, lobi faaliyetleri ve demokratik baskı yöntemleri ile karar süreçlerine katkıda bulunmaya çalışır.
Bir başka açıdan bakıldığında Güçlü bir demokrasinin zorunlu koşulunu sivil toplumun varlığında aramak gerekir.
Bu itibarla, Sivil topluma gönül veren, değer veren tüm gönül dostlarımıza saygı, minnet ve şükran duygularımızı sunuyor.
Allah’a emanet ediyoruz” dedi.
Protokol konuşmalarına geçildi:
İlçe Belediye Başkanı Dr. Tuncay Acehan, “Böyle bir organizasyonla bizleri bir araya getiren Kuzey’in Sivil Toplum Örgütü’ ne teşekkür ediyorum. Şimdiye kadar yaptıkları, bundan sonra da yapacakları hizmetler için şimdiden teşekkür ediyorum.
2 Nisan’da Başkanlık görevini devraldım. Biz birlikte Türkiye’yiz. Sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve Çubuk halkı ile birlikte, ortak akıl ve istişare ile kentimizi yöneteceğiz.”
Akyurt Belediye Başkanı Gültekin Ayantaş, “Yeni bir ilçe olarak bu kongreye davet edildik. Başta Başkan Recep Taş ve yönetimini başarılı çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.
Eleştirmek çok kolay.. ÇUDEF kendisine bağlı dernekleri demokratik bir şekilde bir araya getirerek bir “lokomotif” olmuştur.
Akyurt, Çubuk, Pursaklar ve hatta Kalecik’in gelişmesi, hızla büyümesi için Kuzey’de bir birliktelik yaptık.
Eski Sağlık bakanımız Halil Şıvgın’ın hem Akyurt’a ve hem de Çubuk’a hizmet vermiştir.
Kuzey’de;
Ankara’nın Otomotiv Sanayi, Uluslar arası Fuar Alanı Akyurt bölgesinde yapılacak.
Yine Yıldırım Beyazıt Üniversitesi bu bölgede (Esenboğa Mahallesi) kurulacak. Polis Okulu bu bölgeye gelecek ve bu bölge makûs talihini yenecektir.
Böylece Ankara’nın Parlayan Yıldızı ‘Kuzey’i olacaktır.
Bu projelerin bu bölgeye gelmesi yeni projeleri tetikleyecektir.
2015’te Uluslar arası Fuar Alanı ve Üniversite’ye Metro gelecek. Burası sanayi Bölgesi olacaktır.
Akyurt’taki fabrika ve işyerlerinde 25 bin çalışanın yüzde 40’ ı Çubukludur. İlçede 140 fabrikaya ulaştık. Yeni temeli atılan ve atılacak sanayiler var. İlçemizde yüzlerce dönüm arazi sanayi yatırımına müsait duruma geldi.”
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vehbi Çelebi, “Rektörümüzün dışarıda olması nedeniyle bu toplantıya ben geldim. Geçtiğimiz günlerde Esenboğa Mahallesi’ndeki kampus alanında ağaç diktik. Bu vesile ile yerimizin (kampus) ne kadar güzel olduğunu gördük. Burası ileride büyük bir eğitim yuvası olacak.”
Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü emekli General Yaşar Bal, “ 1966’da buradan geçip, gittik. Her geldiğimizde biraz daha gelişmiş, ilerlemiş olarak gördük. Bu da bize mutluluk verdi. Bu federasyon çatısı altında bir telefon tuşu kadar her zaman yanınızda ve yakınınızdayız.”
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, “ Demokrasi kurumlar ve kurallar bütünüdür. Köyler mahalle oldu. Yerel yönetimlere yasalar çerçevesinde bir hizmet verilmeye başlanacaktır. Artık muhtarlar bundan böyle sorunlarını belediye başkanlarına bildirecekler.
Sivil toplum örgütleri gönüllü kuruluşlar olduğundan, onların devlet katkısı almadıklarını biliyoruz. Yine bu örgütler siyasilerden, cemaatlerden ve tarikatlardan bağımsız olmalıdır. Bu suretle ömürleri uzun olur.
Şu anda 55 değil, 77 köyünüz var. Onların da Federasyon’un bünyesine girmesi bizi sevindirir.
Başkan ve ekibini kutluyorum.”
İlçe Kaymakamı Cemal Şahin, “Böyle bir elit topluluğa hitap etmek bana onur ve gurur veriyor. Çubuk benim 6. görev yerim. Dernek yetkilileri beni ziyaret ettiklerinde çok memnun oldum. İnsanlar beni alkışlıyor mu, yoksa eleştiriyor mu? diye..
Anma, kutlama, cenaze ve düğün törenlerinde onlarla zaman zaman yolumuz kesişti. Onlara bu yönde çok teşekkür ediyorum.
30 Mart Yerel Seçimleri, ilçemizde barış içinde, kavgasız, gürültüsüz bir seçim oldu. Seçilenleri kutluyor, yeni görevlerinde başarılar diliyorum.
Biz hizmet yaparken Çubuk halkını da yanımızda görmek istiyoruz.
Çubuk Ovası çok değerli ve mühim.. 2 metreden su çıkıyor. Bölgede tarımın devam etmesi ve üniversite’nin Çubuk’a gelmesi en büyük dileğimdir.
Çubuk’ta seracılığın bir-iki yılda geldiği nokta belli. 14 seracı 40 sera da çiçek üretiyor. Geçtiğimiz yıl 10 milyon çiçek üretildi.
Çubuk aynı zamanda Tarım ve Hayvancılık Kenti. Biz hayvancılıkta pis kokuları gidermeye çalışıyoruz.”
17-18-19. Dönem ANAP Ankara Milletvekili Eski Sağlık Bakanı ve Ankaralılar Vakfı Başkanı Halil Şıvgın, “Öncelikle Recep kardeşimizi ve ona yardım eden arkadaşlarını kutluyorum.
Sivil toplum çok önemli.. Ama S.T.K enflasyonu da var.
Bu organizasyonu Türkiye’ye bir model haline getirmişsiniz. Tarafsız bir çalışmanız var.
Zamanım da Çubuk ve bölgede önemli gelişmeler oldu. Şimdilerde de oluyor.
En önemli; Termal kaynağı Çubuk’ta.. Bu kaynak Çubuk Belediyesi, Akyurt ve Üniversite ile ortaklaşa kullanılabilir
Uluslar arası Fuar da potansiyeli yükseltecek.
Ankara Savaşı’nın 612 yıldönümü dolaysıyla düzenlenen bir Sempozyum da yaptığım bir konuşmada savaş alanını, “Barış ve Kardeşlik Parkı” yapmalıyız demiştim.
Timur ile ve Yıldırım Beyazıt arasındaki fark, birinin Özbek, diğerinin Türk olmasıdır. Esenboğa, Yıldırım Beyazıt’ın komutanının adıdır. Yine savaş alanında bir “Savaş Müzesi” kurulmalıdır. O sempozyum da katılımcılara bunu da önermiştim.
Savaşın çok şiddetli olmasına rağmen savaşla ilgili olarak tarlalardan bir şeyler çıkıyor. Burada turizmi geliştirelim.
Ankaralı olarak bizler çok şanslıyız; Ankara Keçisi, Ankara Kedisi, Ankara Tavşanı, Ankara Balı, Ankara-Yuva Kavunu, Ankara-Ayaş Domatesi, Ankara-Çubuk Turşusu, Ankara- Beypazarı Havucu, Ankara - Kalecik karası gibi.. Bunları markalaştırmamız lazım.
Osmanlı devletini kuran Ankaralılardır. Osmanlı döneminde kurulan beyliklerin hepsi Osmanlı ile savaştı. Ama Ankaralılar savaşmadı.
Seğmenlerin dedeleri Çelebi Mehmet’tir. Onu, Seğmenler Edirne de tahta oturttu.
Ankara İstanbul’a denk olacak. 150 yıl önce Hacı Bayram Veli Ankara başkent olacak demişti. Ankara ile kimse küs olmasın. Ankara başka yere gitmez.
Siz; Çubuk, Akyurt, Kalecik Ankara’ya sizler sahip çıkarsanız, Ankaralılar da Türkiye’ye sahip çıkar.”
Milli Parklar Eski Genel Müdürü ve Başkent Ankara Meclisi Başkanı Nevzat Ceylan, “Ankara’da 5 milyon insan yaşıyor. Hep beraber Ankara’ya sahip çıkacağız.”
Toplantıya mazeretleri dolaysıyla gelemeyen; Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah İşler, MHP Milletvekili Prof. Dr Özcan Yeniçeri ve Prof. Dr. Mustafa Erdem, CHP Ankara Milletvekilleri Levent Kök, ve Bülent Kuşoğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Cevdet Erdöl, Ankara valisi Alaeddin Yüksel, MGK Genel Sekreter Yardımcısı ve Eski Çubuk Kaymakamı Meftun Dallı, Kırşehir Dernekler Federasyonu Başkanı Hilmi Gökçınar’ın telgrafları okundu.
Konuşmalardan sonra ÇUDEF Başkanı Recep Taş, ’’İlçemize hizmet eden ve değer katan spordan, siyasete, bürokrattan işadamına, hayırseverden, dernek yöneticilerine birçok kişiye ödül vermeyi kararlaştırdıklarını belirtti.
Onur ödüllerinin verilmesine geçildi;
İlçe Kaymakamı Cemal Şahin, Eski Sağlık Bakanı ve Ankaralılar Vakfı Başkanı Halil Şıvgın, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan adına Rektör Yardımcısı Vehbi Çelebi, Başkent Ankara Meclisi Genel Başkanı Nevzat Ceylan, Akyurt Belediye Başkanı Gültekin Ayantaş, Çubuk Belediye Başkanı Dr. Tuncay Acehan, Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü Emekli General Yaşar Bal, Karadeniz Bakır İşletmeleri Genel Müdürü Rüstem Ateş, Ankara Kulübü Derneği Genel Başkan Yardımcısı Selami Aktepe, Eski Belediye Başkanı Lokman Özden adına eski Özel Kalem Müdürü Yusuf Akkaya, Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Hatice Erkan, Ankara Kültürünü Yaşatma Derneği Başkanı Necmettin Palacı, Bekir Yılmaz Eskrim Kulübü Antrenörü Mustafa Kalender, Bedensel Engelliler Kursu Teknik Öğretmeni Günay Örücü ve Hayırsever Cemal Şişman’a Onur ödülleri ÇUDEF Başkanı Recep Taş tarafından verildi.
Toplantıya mazeretleri nedeniyle katılamayanlara ise onur ödülleri dernek yöneticileri tarafından bizzat ziyaret edilerek verilecektir. Bunların içerisinde; Ankara Valisi Alaeddin Yüksel, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Melih Gökçek, MGK Genel Sekreter Yardımcısı ve eski Çubuk Kaymakamı Meftun Dallı, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Pursaklar Belediye Başkan Yardımcısı Vedat Demir, Büyükşehir Belediyesi eski Başkan Vekili Ayhan Yılmaz, Yüksek Ziraat Mühendisi Eşref Yücelyiğit, Eski Haberleşme ve İletişim Genel Müdürü Ali Zor, Seyit Kalender Veli Ocağı Dedesi Ahmet Kuzukıran, Hayırsever İbrahim Yılmaz, Hayırsever Hasan Arslan, Hayırsever Hasan Bostan yer almaktadır.
Faaliyet raporu, denetleme kurulu raporu, gelir gider hesapları raporu ve tahmini bütçe okundu. Görüşmeler müzakereye açıldı. Söz almak isteyen olmayınca raporların ibrası genel kurula katılanların oybirliği ile kabul edildi.
Seçimlere geçildi. Tek listenin oylandığı seçimlerde:
Yönetim Kurulu Asil Üyeliklerine: Recep Taş, Yakup Ülgü, Hüseyin Bulut, Hamdi Güngör, Satılmış Çayır, Ali Rıza Güney, Mustafa Öztürk, Mustafa Özdemir, Yasin Özen, Sami Özkan, Baki Demirbaş, Fatma Yılmaz, Hatice Erkan, Ali Tokdemir, Hasan Hüseyin Arslan, Fuat Tuyan, Hayri Yılmaz, Yasin Çakmak, Zekai Günal, Harun Çiftçi, Salim Dursun, Ahmet Saydam, Mesut Yaşar, Hasan Özyürek, Mahmut Kılıç.
Denetim Kurulu Asil Üyeliklerine: Mustafa Kılık, Osman Şahbudak, Şani Ayar, Ali Osman Vurucu, Sezai Temir.
Disiplin Kurulu Asil Üyeliklerine : Necati Demirbaş, Adem Ünlütürk, Hayati Türkileri, Recep Kocalak, Fatih Çoşkun seçilmişlerdir.
Faaliyetleri bakımından bölgenin en büyük federasyonu ve sivil toplum kuruluşu olduklarını kaydeden ÇUDEF Başkanı Recep Taş, ’’Bünyemizde 55 dernek bulunmakta ve 475 delegemiz ile seçime gittik. Demokratik bir seçim olması, herkesin bu güzide yapıya sahip çıkması için, bu seçimde aday olmasını elbette istedik. Ancak bu seçimde de tek aday olarak arkadaşlar şahsıma teveccüh gösterdiler. Hepsine teşekkür ederim” dedi.