Ankara Valiliğince Hilton Otelinde düzenlenen "Anadolu Sağlık Turizmi Zirvesi"nin açılışında konuşan Vali Kemal Önal sağlık ve termal turizmi için öncelik arz eden üç bölgeden birinin Çubuk Bölgesi olduğunu söyledi.
Atıl vaziyetteki termal kaynakların ekonomiye kazandırılması amacıyla Özel İdare bünyesinde başlattıkları çalışmalarda, ilk sonucu Güdül ilçesi Çağa beldesinde aldıklarını belirten Önal, burada kirlenmeye ve kaynakların israfına yol açan termal kuyunun kapatılarak, üç ayrı lokasyonda iki yeni termal kuyu açıldığını bildirdi.
Yerli ve yabancı yatırımcılara da seslenen Önal, "İl Özel İdaresi olarak yatırımcıların önünü açmış bulunuyoruz. Uluslararası sağlık turizmine ve termal turizme hizmet verecek nitelikte otel, hastane, spa, spor, dinlenme ve eğlence yatırımlarını birbirini tamamlayıcı bir konsept içerisinde değerlendiren projeler bekliyoruz" dedi.
Çubuk’ta etüt çalışmalarının devam ettiğini belirten Önal, olumlu sonuç aldıkları takdirde bunları da kamuoyunun ve yatırımcıların dikkatine sunacaklarını dile getirdi. Önal, termal kaynakların ve mineralli suların tasarrufuna ilişkin yasal düzenlemelerde yerel yönetim birimi olan il özel idarelerinin performanslarının dikkate alınması gerektiğini belirterek, bunların yetki ve görevlerinde kısıtlamaya gidilmemesi gerektiğine de işaret etti. Zirveye, Tunus Turizm Bakanı Tijani Haddad’ın yanı sıra bazı ülkelerin yetkilileri de katıldı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ da, Türkiye’nin çok zengin jeotermal kaynaklara sahip olduğunu belirterek, bu kaynakların kullanım alanlarının genişletilmesine ilişkin çabaların sürdüğünü söyledi.
Sağlık turizminin sadece termal turizmi olarak algılanmaması gereğine işaret eden Akdağ, bir yerden başka bir yere gidilerek sağlık hizmeti alınmasının da sağlık turizmi olduğunu belirtti.
Yurt dışından özellikle de Avrupa’dan Türkiye’ye sağlık turizmi için çok sayıda kişinin geldiğini anlatan Akdağ, bu nedenle bu alanda yeni bir yapılanma gerektiğini bildirdi.
Özellikle insan kaynaklarının geliştirilmesi için büyük çaba gösterilmesi gerektiğini belirten Akdağ, bunun hem sağlık hizmetleri hem de termal turizm için geçerli olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ şunları kaydetti:
"Ülkemizde bu alanda insan kaynaklarının geliştirilmesine ihtiyaç var, fizyoterapist sayısı yetersiz. Altyapıyı güçlendirme çalışmaları yapıyoruz ama ülkenin problemi fizyoterapist eksikliği. Bu nedenle üniversiteler bu alanda kapasite artırmalı. Bu aynı zamanda sektörle ilgili diğer alanlar için de geçerli. Üniversitelerimiz, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iş birliği yaparak konuyu ele almalı." Sağlık turizminin, yeni bir tanımının yapılıp geliştirilmesi gereğine de dikkati çeken Akdağ, "Çünkü zengin kaynaklarımızın çok azını kullanabiliyoruz" diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç Türkiye’nin termal potansiyelinin dünyada yedinci, Avrupa’da ise birinci sırada olduğunu belirterek, bulunan termal kaynakların sayısının her geçen gün arttığını söyledi. Ancak termal turizminin, genel turizm gelirleri içindeki payının son derece az olduğuna işaret eden Koç, yaptıkları Turizm Master Planı çerçevesinde, bu alanda da aşama aşama gelişme kaydedeceklerini bildirdi. Zengin kültürel, tarihi değerlerin ülkenin turizm açısından avantajları olduğunu vurgulayan Koç, ulaşım ve konaklama tesislerinin düzeyinin yükseltilmesinin, turizmin olmazsa olmazlarından olduğunu dile getirdi.