Çubuklular Uzlaşı ve Toplumsal Kalkınma Vakfı Muharrem Ayı İftar Yemeğine Katıldı
Uzlaşı ve Toplumsal Kalkınma Vakfı'nın ATO Congresium'da düzenlediği Muharrem Ayı iftar yemeğine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve çok sayıda bakan ve milletvekilinin yanı sıra özel davet üzerine Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden, Başkan Yardımcısı Hacı Çelebi, Çubuk Dernekler Federasyonu Başkanı Recep Taş, Kargın Mahallesi Muhtarı Yüksel Tüfek Özdemir, Aydos Derneker Federasyonu Başkanı Nurikan Akdemir, Ovacık Dernek Başkanı Hamdi Güngör, Mahmutoğlan Dernek Başkanı Ali Rıza Yurdakul, Dağkalfat Dernek Başkanı Sami Özkan, Karaağaç Dernek Başkanı Ali Tokdemir, Ömercik Mahallesi Dernek Başkanı Satılmış Özer, Dede Celal Abbas Baştaşoğlu ve çeşitli dernek yöneticileri katıldı.
Uzlaşı ve Toplumsal Kalkınma Vakfı'nın iftarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile aynı masada oturan Kargın Mahallesi Muhtarı Yüksel Tüfek Özdemir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i Kargın Mahallesinde düzenleyecekleri aşure yemeğine davet etti.
Başkan Özden’inde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bakan ve millet vekillerle sohbet etme imkanı bulduğu iftar yemeğinde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ’’Biz dünyanın neresinde olursa olsun hangi coğrafyada hangi ülkede olursa olsun yeni Kerbela'lar görmek istemiyoruz, yeni ölümlerle sarsılmak istemiyoruz. Pakistan'da, Afganistan'da, Lübnan'da, Irak'ta, İran'da, Yemen'de camilerde bombaların patlatıldığını duyduğumuzda elimiz ayağımız çözülüyor, kollarımız yana düşüyor ve o zaman dertleniyoruz. Müslüman’ın Müslüman’a kıydığını işittiğimizde inanmak istemiyor, yüz kere bin kere içimizde Kerbela'yı yaşadığımızı hissediyoruz’’ dedi.
Başbakan Erdoğan, ’’Muharrem ayı özelikle de çarşamba günü idrak edeceğimiz muharremin 10. günü Museviler, Hristiyanlar özellikle de biz Müslümanlar için son derece önemli bir gündür. Rivayet odur ki Hz. Adem'in tövbesi bugünde kabul olunmuş, Hz. Musa denizi bugünde ikiye ayırmış, Hz. Yusuf kuyudan bu günde çıkmıştır. Hz. Nuh'un gemisinin Cudi'ye bir 10 muharrem günü vasıl olduğu, Hz. Eyüp'ün 10 muharremde hastalığından şifa bulduğu riayet edilir. Muharrem ayı bu ay içindeki aşure dediğimiz 10 muharrem günü İslam coğrafyasının tamamında mukaddes bir gün olarak kabul edilir. Öncesi ve sonrasında tutulan oruçlarla, yapılan ibadetlerle adeta temizlenmenin, tazelenmelerin, yeni başlangıçların vesilesi olarak en iyi şekilde değerlendirilir. Peygamberimiz Hz. Muhammed s.a.v muharrem ayının ehemmiyetine her fırsatta dikkat çekmiş, bu ay içinde tuttuğu oruç ve yaptığı ibadetlerle hepimize istikamet belirlemiştir. Hicri 61 yılında yine bir 10 muharrem gününde Kerbela'da yaşanan o acı katliam 10 muharrem tarihini hepimizin hafızalarına acı bir hatıra olarak nakşetti. Hz. Hüseyin ve Ehli Beyd Kerbela'da önce susuzluğa mahkum edildiler, ardından da insanlığın en acı katliam manzarasını geride bırakacak şekilde şehit edildiler’’ diye konuştu.
’’KERBELA'DAN VE HZ. HÜSEYİN'İN ŞAHADETİNDEN HİÇ KİMSEYE TEFRİKA ÇIKMAZ"
"Kerbela'dan ve Hz. Hüseyin'in şahadetinden hiç kimseye tefrika fırsatı çıkmaz" diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hiç kimseye ayrılık bahanesi çıkmaz. Buradan bir husumet asla hasıl olmaz. Hz. Peygamber s.a.v nasıl ki bizim hepimizin Peygamberiyse, Hz. Hüseyin de bizim hepimizin Hüseyin'dir. Hz. Hüseyin hepimizin mazlumu, şehidi, hepimizin kahramanıdır. Ben büyük kayınbiraderim Hüseyin, ikinci sıradaki kayınbiraderim Hasan'dır, diğer kayınbiraderim Ali'dir. Şimdi bir torunum geliyor isminin bir tanesi Ali olacak. Niye? Bunların hepsi bizim bir defa ortak mirasımızdır, birlik sebebimizdir. 1374 yıldır yüreklerimizde hiç dinmeyen sızı, bütün İslam coğrafyasının, bütün Müslümanların ortak acısıdır. Ben inanıyorum ki Hz. Hüseyin'in canı o mübarek kanı Kerbela'nın ateşten toprağına düştüğünde değil, Müslümanlar tefrikaya düştüğünde acımıştır. Hz. Ali üzerinden Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin üzerinden yürütülen her tefrika, ayrışma ve kutuplaşma girişimi en başta Hz. Ali efendimizin, Hz. Hasan ve Hüseyin efendilerimizin aziz ruhlarını incitmiştir. Birileri üzerilerine bombalarına yerleştirip Müslümanların camilerine gidip içlerinde çocuk, kadın olan cemaatin ortasında o bombayı patlatıyor, ister Şiilerin, ister Sünnilerin camisi olsun, ister kilise ister Budist tapınağı olsun bunu yapanlar kendilerine ister Şii ister Sünni desin ibadet eden masum canlara kastetmek Allah aşkına meşru görülebilir, onaylanabilir mi? Biz dünyanın neresinde olursa olsun hangi coğrafyada hangi ülkede olursa olsun yeni Kerbela'lar görmek istemiyoruz, yeni ölümlerle sarsılmak istemiyoruz. Pakistan'da, Afganistan'da, Lübnan'da, Irak'ta, İran'da, Yemen'de camilerde bombaların patlatıldığını duyduğumuzda elimiz ayağımız çözülüyor, kollarımız yana düşüyor ve o zaman dertleniyoruz. Müslüman’ın Müslüman’a kıydığını işittiğimizde inanmak istemiyor, yüz kere bin kere içimizde Kerbela'yı yaşadığımızı hissediyoruz."
’’AYRIŞTIRICI SİYASETİN DİLİYLE KONUŞMAYACAĞIZ’’
’’Aramıza bizden olmayanların girmesine müsaade etmeyeceğiz’’ diyen Başbakan Erdoğan, ’’Yüzyıllardır konuştuğumuz gönül dilini terk edip, ideolojinin, ayrıştırıcı siyasetin diliyle konuşmayacağız. Her ne meselemiz varsa bunu ortak meselemiz olarak görecek birlikte çözeceğiz. Bize başkalarını istikamet çizmeyecek, biz birbirimize tavsiyede bulunacak, derdinin dert edinecek, istikametler çizeceğiz. Hiçbir meselemiz çözümsüz değildir ama aramıza nifak sokmaya, fitne sokmaya kışkırtmalar ve provokasyonlarla aramızı bozmaya çalışanlara karşı çok dikkatli olacağız. Yüzyıllardır bu topraklar üzerinde yeni Kerbala'ların yaşanması için çalışan, bunun için her türlü kışkırtmayı devreye sokmaya çalışanlar var. Hz. Hüseyin ve Hz. Ali hatırına bu kışkırtmaların hiçbiri bizi birbirimize hasıl eylemedi. Bundan sonra da asla başarılı olamayacaklar. Terör örgütlerinin, kimi çevrelerin, grupların hatta ülkelerin, hatta bazı milletvekillerinin bir çatışma çıkarmak için ortaya koydukları tüm kışkırtma ve tuzaklar 76 milyonunun hayır duasıyla hep bozuldu. Bundan sonra da asla hedefine ulaşamayacak. Konuşacağız, anlaşacağız. Gönülden muhabbet edeceğiz’’ diye konuştu.