Ankara Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle Çubuk Belediyesi’nin yürüttüğü “Çubuk Agat Taşı İşlemeciliği Atölyesi” adlı proje kapsamında oluşturulan agat taşı kesim ve gümüş işleme atölyesinin açılışı gerçekleştirildi.
-İlerde agat taşı dekorasyon ve sağlık sektöründe kullanılacak
Projenin yaklaşık 705 bin TL’ye mal olduğunu ve her kuruşunun yerine ulaştığını söyleyen Çubuk Belediye Başkanı Tuncay Acehan, projenin gelişmesini arzuladıklarını belirtti.
Projenin hayata geçmesine katkı veren proje ekibine teşekkür eden Başkan Acehan, Çubuk turşusu gibi agat taşının da ilçeye büyük katkısı olacağını aktararak, konuşmasında şu bilgileri verdi:
“Değerli dostlar agat taşı lafını ben ilk defa bundan 10 yıl önce rahmetli Dr. Mehmet Nebi ağabeyimden işittiğimde o güne kadar hiç duymamıştım. Belki de bunu Çubuk’ta 20-25 yıl önce çok nadir duyanlar vardır. Ben ilk defa Dr. Mehmet Nebi’nin ağzından duyduğumda bu taşın dünyada tek olduğunu bu konuda bilimsel bir takım yazıların yazıldığı, bunların uluslararası dergilerde yayınlandığı konusunda bilgi almıştım kendisinden. Gün geldi bu yazıları yazan Murat Hatipoğlu hocamızla tanışmak ve böyle bir ortak işi başarıya ulaştırmak şansını elde ettik. Ben önce Genel Sekreterimiz Arif beye, sonra Murat hocama, sonra bu proje ekibimizden başkan yardımcımız Şükrü beye ve ekibine teşekkür ederim. İnşallah biz bunun büyümesini arzu ediyoruz. Kalkınma ajansımız bize 2 yıl önce bir fizibilite çalışması sunmuştu önce agat taşının fizibilite raporunu gerçekleştirdik bu defa da 705 bin liralık işletmecilik atölyesi kurmak için bize böyle bir şans verdi. İsraf etmeden yanlış yerlerde kullanmadan amacına uygun şekilde bu projeyi gerçekleştirdiğimize inanıyorum. Bundan sonrada diğer konuda desteklerinizi bekleriz inşallah. Bizim turşu işimizde biliyorsunuz 1950’li yıllarda buradaki Yakup Yerli isimli bir Aşağı Çavundurlu vatandaşın kurduğu turşuları Ankara’da tek başına pazarlamasıyla başlanıyor ve çok beğeniliyor. Sonra bütün Aşağı Çavundur bu işi yapmaya başlıyor. Buradan ekmek kazanmaya başlıyor. Sonra Aşağı Çavundur turşusu kendini Çubuk Turşusu olarak öne çıkartıyor. Bundan önce ki başkanımız Adem Tuğluca’da sağ olsun Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali diye bunu uluslararası platforma taşıyacak bir çalışma başlatıyor. Ardından bunun patenti alınıyor ve bakın Çubuk Turşusu ilçemize çok büyük bir getiri sağlıyor. Hem sosyal, hem ekonomik alanda hem de kültürel anlamda. Dolayısıyla 50-60 yıl önce açılan bir suyolu önce çaya dönüşüyor sonra nehre dönüşüyor, sonra Çubuk’un tümünü kuşatacak şekilde bir gelir kaynağına dönüşüyor. Bugün ağat taşı işletmeciliğiyle küçük bir suyolu açmış olduk inşallah. Sayın genel sekreterimizin desteğiyle, Murat Hatipoğlu hocamızın bilimsel öncülüğü ve desteği ile bizim ekibimizin çalışmasıyla bir suyolu açılmış oldu. Bu dere olacak, çay olacak, nehir olacak ve sonunda çağlayan olacak bunu görürüz veya görmeyiz ama ağat taşı ve işletmeciliği ve bundan üretilen ürünler dünya çapında bir şöhrete kavuşacak. Biz burada sadece süs eşyası olarak sunabiliyoruz ama bundan sonra ki dönemde Murat hocamın da tavsiyesiyle bunu biz dekorasyon malzemesi olarak kullanacağız. Birde ağat taşı bugünkü bildiğimiz yalıtım malzemeleri içerisinde en önemlisidir. Ağat taşından yapılmış bir kabın içerisine soğuk bir şeyi koyduğunuz zaman o soğukluğunu en uzun süreye kadar sağlayabiliyor, sıcak koyduğunuz zaman da o sıcaklığını koruyabiliyor. İlk çağda bunu soğuk şarap içmek için kullanmışlar. Bugün havan olarak ilaç üretiminde kullanılıyor artı dekorasyon malzemesi olarak kullanılıyor. Belki süs eşyası kullanılması bunun en son düşüneceğimiz konusudur. Biz bugün bunu süs eşyası olarak kullandık. Ama inşallah nasip olursa gelecekte çok büyük bir endüstriyel malzeme, kaynak olarak, dekorasyon malzemesi olarak ve inşallah yalıtım malzemesi olarak eczacılık ve tıpta kullanılan bir malzeme olarak ağat taşını inşallah kullanacağız. Hedefimize o zaman varmış olduğumuza inanıyorum. Bu bir ekonomik olgu olarak ve sosyal yapılanma olarak inşallah her geçen yıl daha bir önem kazanacak. Burada ki 60 kursiyerimizin eğitiminden sonra bunların içerisinde taşı işleyerek kendi dükkânını kuracak olan kardeşlerimiz vardır mutlaka. Onlara biz KOSGEB’den, İŞKUR’dan destek sağlamak için hazırız. Bu tür işletmelerin kurulması için gereken desteği girişimcilerimize sağlayacağız. Bu kurs bittikten sonra biz İŞKUR desteğiyle kursları devam ettirmeyi düşünüyoruz. Hem de burayı belediyemizin şirketi aracılığıyla sürekli üreten bir işletme haline getirmeyi düşünüyoruz. Biraz önce gördük 20 milyon yıl önce oluşmuş yani bugün bir ressamın tablosuna bakıyorsunuz işte 10 yıl önce 100 yıl önce yapılmış bir takım klasikleşmiş resimler var. Bu taşların üzerindeki doğal resimleri cenabı Allah 20 milyon yıl önce andezit taşının arasına sıkıştırarak bu sinüs dünyasını bu güzel görüntüleri ortaya çıkarmış. Biz o taşa baktığımız zaman 20 milyon 10 milyon yıl öncesini görüyoruz. Bunlarda sınırlı artık böyle bir taş üretimi olmayacak. Dolayısıyla çok büyük bir değerin Çubuk toprakları altında bulunduğunu bunları işleyerek insanlık hizmetine ve estetik görünüşüne sunmamızın bir insanlık borcu olduğunu bilerek bu çalışmalarımızı ilerleteceğiz inşallah. Ben burada emeği geçen bütün arkadaşlarıma bir kerede daha teşekkür ediyorum.”
Temel misyonlarının Ankara’nın temel potansiyellerini ortaya çıkarmak olduğunu vurgulayan Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Arif Şayık, Çubuk Belediyesi’nin projesinin Ankara Kalkınma Ajansı’nın misyonuna uygun bir proje olduğunu ve bu konuda belediye başkanına ve ekibine teşekkür ettiğini ifade etti.
-ATÖLYEYE İLK SİPARİŞİ KALKINMA AJANSI VERDİ.
Üretilen ürünleri çok beğendiğini dile getiren Şayık, kalkınma ajansı olarak ilk etapta kursiyerlerin yaptıkları ürünlerden 10 bin TL lik ürün sipariş verdiklerini sözlerine ekledi.
Çubuk Kaymakamı Cemal Şahin, törende yaptığı konuşmada, atölyede yapılan çalışmalar ve ürünler sayesinde ilçenin marka haline geleceğini belirtti.
Üniversitenin faaliyete geçmesinin bölgeye sinerji katacağını ifade eden Şahin, “Bizler hep birlikte agat taşı, Çubuk turşusu, süs bitkileri, termal kaynaklar, Çubuk’un üretmiş olduğu yöresel ürünler alanlarında el ele verdiğimiz takdirde, bölgemiz bir marka haline gelecektir. Çubuk olarak bizde bu gücün olduğunu düşünüyorum”dedi.
Projenin danışmanlığını yürüten Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Ensititüsü Doğal Yapı Taşları ve Süs Taşları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Hatipoğlu ise, Çubuk’ta uzun yıllar hayalini kurduğu projenin gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Konuşmaların ardından atölye gezilerek, çalışmalar hakkında kursiyerlerden ve yetkililerden bilgi alındı. Atölyede yapılan ürünlerinde incelendiği açılışta, kursiyerlerin yaptığı ürünlerden de katılımcılara hediye edildi.