Baraj Güvenliği Derneği (BAD) Başkanı Prof. Dr. Hasan Tosun, baraj ve göletlerin sayısından çok topladığı su miktarının önemli olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’de akışa geçen su miktarı, yaklaşık 185 milyar metreküp. Büyük barajlarda topladığımız su miktarı da 90 milyar metreküp civarı” dedi. İklim yapısı ve bitki örtüsü durumuna bakıldığında Türkiye’deki barajların ekonomik ömürlerinin 50 ile 75 yıl arasında olduğunu vurgulayan Tosun, baraj ömürlerinin uzatılmasının önemine değindi.
NEHİR YATAĞI GİBİ OLDU
Türkiye’nin ilk barajlarından biri olan Çubuk-1 Barajı’nın 1936 yılında yapıldığını anımsatan Tosun, “Atatürk’ün sağlığı döneminde bitirilmiş bir baraj. Çubuk-1 Barajı’nın, yapıldığından bugüne geçen 82 yıl zarfında dolduğunu görüyoruz. Bugün o baraj artık depolama yapmıyor. Gelen suyu aynen nehir gibi dolu veya dip savandan dışarı atıyor. Bu baraj artık fonksiyonel olmaktan çıktı” dedi. Aynı yıl Amerika’da yapılan Hoover Barajı’nın geçen yıllarda yenilendiğini anlatan Tosun, “Barajda inanılmaz proje değişikliklerine gidildi. Bugün o barajın ekonomik ömrünün 200 yıldan fazla olduğu söyleniyor” dedi.
KIZILIRMAK’TAN SU GELİYOR
Barajların ekonomik ömürlerinin artırılması için erozyonun önlenmesi gerektiğini vurgulayan Tosun, “Ülkede çok önemli su kaynakları bulunuyor ancak Türkiye ‘su zengini’ değil. Havzalar arası su transferiyle ilgili çalışmalara bir an önce başlamamız lazım. Ankara’nın suyu yedek bir sistem olarak Kızılırmak’tan sağlanıyor. Eskiden Sakarya Havzası’ndaki barajlardan sağlanıyordu geçen yıllarda oluşan kuraklıktan dolayı ilave bir sistem oluşturuldu ve Kızılırmak’tan Ankara’ya su transferi yapılıyor. Doğru uygulamalar yapabilirsek kaynaklarımızı çok daha verimli kullanmış olacağız” diye konuştu.