CHP Anakara 2. Bölge Milletvekili Av. Şenal Sarıhan, ‘Yol Harcamalarına Katılım Payı’nın kaldırılması ile ilgili bir kanun teklifi verdi.
Bilindiği üzere; 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri öncesi Çubuk İlçesi’nde gayrimenkul sahiplerine tebliğ edilen “Yol Harcamalarına Katılım Payı” bedelleri ile ilgili işlemler seçim döneminde durdurulmuş, 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri’nden sonra da ‘Çubuk Tapu Müdürlüğü’ne gönderilen Haciz İşlemleri ile vatandaşların gayrimenkullerine “HACİZ” konulmuştu.
Gayrimenkul sahipleri hala asfalt paralarını Büyükşehir Belediyesi’ne ödemeden Çubuk Tapu Müdürlüğü’nde işlerini yapamıyorlar.
Bu nedenle Çubuk Platformu Derneği -Bayındırlık, İmar ve Ulaşım Komisyonu tarafından “Yol Harcamalarına Katılım Payı’nın kaldırılması ile ilgili bir rapor hazırlanmış ve bu rapor; AK Parti’den 8, CHP’den 4 ve MHP’den 2 Bölge milletvekilimize gönderilmişti.
Bu rapor ayrıca bilgilendirme ve destek amacıyla da; ilçede faaliyet gösteren siyasi partilerin ilçe temsilcileri ile birlikte Çubuk Belediyesi, sivil toplum örgütlerine de gönderilmişti.
Raporu alan CHP Ankara Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkan Vekili Şenal Sarıhan hemen harekete geçerek, vatandaşın kanayan yarası olan ve belediyelerin yapmakla yükümlü oldukları yolun parasını vatandaştan alan 26.05.1981 Tarihli ve 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi verdi. (7.06.2016)
Av. Şenal Sarıhan, verdiği kanun teklifine ilişkin yaptığı açıklamada: ‘’Ekonomik ve sosyal alanlarda bireylere sosyal güvenlik ve adalet sağlayıcı politikalar üreten, yurttaşlar arasında var olan kalıcı veya duruma bağlı sosyoekonomik, eğitsel ve kültürel eşitsizlikleri ve fiziksel engelleri ortadan kaldırmayı amaç edinen devlet modeli Sosyal Devlet olarak ifade edilmektedir.
Devlet; öncelikle bireyler arasındaki sosyoekonomik eşitsizlikleri ve yoksulluğu ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Durum böyle iken, Belediyeler tarafından gerçekleştirilen yol yapım çalışmalarında ‘’Yol Harcamalarına Katılım Payı’’ adı altında ücret tahsil edilmektedir. Bu uygulama Anayasa’da yer alan hükümlerle ve sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
Devlet’in görevi ve ödevi, bireylerin maddi manevi varlıklarını geliştirecek koşulları sağlamak ve eğitim, sağlık, ulaşım haklarını kullanacakları olanakları yaratmaktır, dedi.
Miletvekilimiz Şenal Sarıhan kanun teklifinin Gerekçesinde ise, “Sosyal Devlet: “Ekonomik ve sosyal alanlarda bireylere sosyal güvenlik ve adalet sağlayıcı politikalar üreten, yurttaşlar arasında var olan kalıcı veya duruma bağlı sosyoekonomik, eğitsel ve kültürel eşitsizlikleri ve fiziksel engelleri ortadan kaldırmayı amaç edinen devlet modeli” olarak ifade edilmektedir.
Sosyal Devlet anlayışı anayasal sistemimize 1961 Anayasası’nda girmiştir. Sosyal Devlet ilkesinin içeriğini oluşturan geniş bir hak ve ödevler listesi de ayrıca Anayasa’da yer almıştır.
1982 Anayasası’nın 5.maddesinde “Devletin Temel Amaç ve Görevleri” başlığı altında “…kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.” Hükmü yer almaktadır.
Anayasa Mahkemesi 26 Ekim 1988 tarih ve K. 1988/33 sayılı kararında da sosyal devleti ve yükümlülüklerini, “Sosyal hukuk devleti, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Çağdaş devlet anlayışı, sosyal hukuk devletinin, tüm kurumlarıyla Anayasa’nın sözüne ve ruhuna uygun biçimde kurulmasını gerekli kılar. Hukuk devletinin amaç edindiği kişinin korunması, toplumda sosyal güvenliğin ve sosyal adaletin sağlanması yoluyla gerçekleştirilebilir. (...)
Anayasa’nın, Cumhuriyetin nitelikleri arasında yer verdiği sosyal hukuk devletinin dayanaklarından birini oluşturan sosyal güvenlik kavramının içerdiği temel esas ve ilkeler uyarınca toplumda yoksul ve muhtaç insanlara devletçe yardım edilerek onlara insan onuruna yaraşır asgari yaşam düzeyi sağlanması, böylece, sosyal adaletin ve sosyal devlet ilkelerinin gerçekleşmesine elverişli ortamın yaratılması gerekir.” Şeklinde ifade edilmiştir.
Bu hükümler gereğince, devlet öncelikle bireyler arasındaki sosyoekonomik eşitsizlikleri ve yoksulluğu ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Durum böyle iken, belediyeler tarafından gerçekleştirilen yol yapım çalışmalarında “Yol Harcamalarına katılım Payı” adı altında ücret tahsil edilmektedir. Bu uygulama Anayasa’da yer alan hükümlerle ve sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
Devletin görevi ve ödevi, bireylerin maddi manevi varlıklarını geliştirecek koşulları sağlamak ve eğitim, sağlık, ulaşım haklarını kullanacakları olanakları yaratmıştır.” İfadelerine yer verdi.
Belediyeler Yol Yapmakla Yükümlüdürler
Bölge Milletvekili Av. Şenal Sarıhan, Belediyelerin kanunda tanımlanmış görevlerini de anımsatarak; ‘’Nitekim 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14.maddesinde konuyla ilgili olarak belediyelerin görev, yetki ve sorumlulukları özetle şöyle yer almaktadır: Belediyeler; Kentin altyapısıyla ilgili; Su temini, şebeke yapımı ve dağıtımını sağlamak, kanalizasyon şebekesi kurmak, şehir içi yollar ve meydanları yapmak, parklar ve mezarlıklar yapmak, havagazı üretimi ve doğalgaz dağıtımını yapmakla… Bu görevler tanımında bakıldığında belediyeler, kaldırımın onarılması, asfaltın yenilenmesi gibi çalışmaları yapmakla yükümlüdür.
Yapılan bu çalışma karşılığında vatandaştan ‘’Yol Harcamalarına Katılım Payı’’ adı altında alınan ücret, Anayasa hükümlerine, Mahkeme içtihatlarına, Sosyal Devlet anlayışına aykırıdır, hak ihlali oluşturmaktadır ve vatandaşı mağdur etmektedir.’’ dedi.
Asfalt paralarının kaldırılması amacıyla yapılan bu kanun teklifi, ilgili komisyondan geçmiş olup önümüzdeki günlerde TBMM’de oylanması bekleniyor.
Bu nedenle; İlçe halkı için büyük öneme haiz olan bu teklifin Meclis’ten geçmesi için başta AK Parti milletvekilleri olmak üzere, MHP’li milletvekilleri tarafından da desteklenmesi gerekmektedir.
Ayrıca bu teklif ilçede faaliyet gösteren siyasi partilerin ilçe temsilcilikleri, muhtarlar, sivil toplum örgütleri, müteahhitler ve ilçe kamuoyu tarafından da desteklenmeli, ilgili mercilerle diyalog içine girilmelidir.
Ayrıca bu teklifi, BADER (Bürokrat Ankaralılar Derneği) ‘de desteklemeli, sorumluluk almalı ve üzerine düşeni yapmalı.. Keza, Çubuk Girişimci ve İşadamları Derneği (ÇUGİAD)’ da öyle.
Çünkü bu kanun teklifi sadece Çubuk’lulara şamil değil...
İlçe halkı için çok büyük bir öneme haiz olan bu teklif kim tarafından verilirse verilsin, iktidar ve muhalefet ayrımı gözetmeksizin tüm milletvekilleri tarafından desteklenmelidir.
İlçe halkı da menfaati için ayrım gözetmeksizin bu teklife olumlu bakmalı ve sonuna kadar da bulunduğu platformlarda desteklemelidir.
Bu ilçeye veya bu ülkeye hizmet amacıyla bir çivi çakan hangi ırk, din, dil ve mezhepten olursa olsun Allah herkesten razı olsun...
İlçe kamuoyuna önemle duyurulur...
29 Mayıs 1981 gün ve 17354 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu 107 Madde ile birlikte ek ve geçici maddelerden oluşmaktadır.
YOL HARCAMALARINA KATILMA PAYI NEDİR?
Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıdaki şekilde inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden Yol Harcamalarına Katılma Payı alınır;
a) Yeni yol açılması;
b) Mevcut yolların yüzde 40 nispetinde veya daha fazla genişletilmesi;
c) Kaldırımsız ve bakımsız bulunan yolların, kaldırım veya parke kaldırım haline getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırım veya şose halindeki yolların da parke, beton veya asfalta çevrilmesi;
d) Mevcut kaldırım veya parkelerin sökülüp yeniden düzenlenmesi.
Yolların kaldırımlar da dahil olmak üzere (15) metreden fazla genişliklerine düşen giderler, belediyelere ait olup harç payına konu teşkil etmez.
İki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller için asıl cepheyi teşkil eden yoldan düşen pay tam, diğer yollara ait pay ise yarım olarak hesaplanır[2].
Aydın Bölge İdare Mahkemesinin 02.03.2011 gün ve E.2011/154, K.2011/234 sayılı kararıda;
“Davacının parselinin sadece cephe aldığı ve mecburen yararlandığı yolların harcamalarına katılması gerekirken, mahallenin tümü için yapılan masrafların bütünü esas alınarak yapılan tahakkukta hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” denilmiştir.
III-HARCAMALARA KATILMA PAYININ HESAPLANMASI
a) Harcamalara katılma payları, bir program dahilinde veya istek üzerine doğrudan doğruya yapılan işlerde, bu hizmetler dolayısıyla yapılan giderlerin tamamıdır. Şu kadar ki yapılacak giderler peşin ödendiği takdirde bu paylar ilgililerden yüzde yirmibeş noksanı ile alınır. Ancak, bu tür hizmet giderleri Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile İller Bankası tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamaz.
Özel Devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işler için yapılacak bağış ve yardımlar ve istimlak bedelleri giderler tutarından indirilir.
Harcamalara katılma payları bina ve arsalarda vergi değerinin[3] yüzde 2’sini geçemez.
Harcamalara Katılma Payının hesaplanmasında, gayrimenkulün vergi değerinde tahakkuktan sonra meydana gelen değişiklikler nazara alınmaz.