Yazının başlığı, Ernest Hemingway"ın İspanyol iç savaşını anlattığı ve savaşın anlamsızlığını sorgulayıp herkesi barışa çağırdığı romanını hatırlatsa da biz başka bir anlamsız çabayı/savaşı sorgulayacağız.
Bu çaba, adeta insanın kendi soyuna karşı bir mücadele.
Çünkü insanlık tarihi daha önce görülmemiş bir durumla karşı karşıya.
İngiltere'de avam kamarası, tıbbi araştırmalar için insan-hayvan hücrelerinden oluşan embriyolar üretilmesine olanak sağlayan yasayı onayladı.
Frankeştayn melez kararı, özellikle Katolik üyelerin yaşamla bu şekilde oynamanın ahlaki olmadığı gerekçesiyle değişikliğe şiddetle karşı çıkmasına rağmen kabul edildi.
Böylece, ahlakı sadece faydaya indirgeyen, dünyayı tahrip edip ekolojik dengeyi bozarak birçok felakete zemin hazırlayan modern insan, kendi neslini bozabilecek bir çalışmayı da başlatmış oldu.
Yapılan yasal düzenlemeye göre insan hücre çekirdeği, genetik özellikleri silinmiş inek ya da tavşan yumurtasıyla döllendirilebilecek.
Yasa, insan-hayvan karışımı melez embriyoların kadın ya da hayvan rahmine yerleştirilmesini ise yasaklıyor.
İnsan-hayvan melezinden elde edilecek kök hücrelerin dünyadaki bütün hastalıklara çare olacağını iddia ediliyor.
Bu konuda İngiliz halkını ikna etmek için Hasta çocukları iyileştirmek için yapılan insan-hayvan melezi araştırmaları konulu güzel bir reklam kampanyası başlatılmış.
İki İngiliz lider, hasta çocuklarının dertlerini İngiliz halkına sistemli bir şekilde anlattıktan sonra, melez fikrini duymaya bile tahammülü olmayan İngiliz halkı ikna edilmiş.
Bu kampanya ile çalışma şimdilik bir meşruiyet bulmuş durumda.
Çocuklar iyileşirse de her şey mübah anlayışı da zaten yerleşmiş olacak.
Bir de senaryonun diğer boyutu var.
İnsan-hayvan melezinin sadece iyi niyetli hedefler için kullanılacağına emin miyiz?
Hastalıklara çare bahanesiyle kabul ettirilen insan-hayvan karışımı embriyo, bugünden hiç kestiremediğimiz gelişmelere yol açarsa?
Ya biri çıkıp da embriyoyu yaşatmaya kalkarsa?
Bu konudaki bazı komplo teorilerine göre gelecekte yarı insan yarı hayvan yaratıkların olması planlanıyor.
Embriyonik kök hücre araştırmalarının amacı ne hastalıkları sona erdirmekten ziyade bir insan mühendisliğine dönüşeceği ve bunun üstün ırk yaratma çalışmalarını tetikleyebileceği iddia ediliyor.
İnsanın ve toplumun yapısı değiştirilerek modern bir kast sisteminin oluşturulmaya çalışılabileceği üzerinde duruluyor.
Bu konularda uzaman bir bilim adamı ABD"li Dr. David Reardon, embriyonik kök hücre araştırmalarının nihai amacını İnsan-üstü bir ırk arayışı, tehlikeli veya pis işleri yapacak insan-altı varlıklar üretme çabası olarak tanımlıyor.
Reardon"a göre, araştırmacılar hastalıkları tedavi etme bahanesine sığınıyor ama asıl hedefleri daha üstün insanlar yaratmak.
İnsanlığa faydadan çok zarara yol açacağını, insan başlı hayvanlar, hayvan başlı insanlar ortaya çıkacağını ve dolayısıyla insan neslinin bozulacağını ileri sürerek çalışmaya karşı olanlar haklı çıkarsa, televizyonlarda izlediğimiz filmlerde geçen, çoğu zaman ürpererek izlediğimiz hilkat garibesi yaratıklar aramızda dolaşacak demektir.
Eğer bu gidişat durdurulamazsa da insan soyu ciddi anlamda sorunlarla karşılaşmaya mahkûm olacaktır.
Tehlike çanları çoktan çalmaya başladı bile.