Şuayip YAMAN
Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME)’ nin 30 Mart Yerel Seçimleri’nden sonraki ilçedeki ilk icraatı Atatürk Caddesi (İzzet Korman Sokağı girişi ile Köprübaşı arasındaki yol) ile Kıbrıs Caddesi’nin Ziraat Bankası girişinden başlayan yolun sağ tarafında “Sınırlı ve Süreli Park Bölgesi İşaret Levhası” uygulaması başlatması oldu.
30 Mart Yerel Seçimleri öncesi 27 Mart 2014 Gökçek’in Çubuk Mitingi’nde Yaptığı konuşmada Gökçek, “Sizlere hangi müjdelerim var” diyerek vaatlerini şöyle sıralamıştı;
- Karagöl’ü yeniden ele alacağım. Ankara oraya akın edecek.
- Dere (Çubuk Çayı) ıslahını ‘Yeşil Vadi’ şeklinde yapacağız.
- 5 Dönümlük arazi üzerinde ‘Kültür Merkezi’ binalarını yapıp hizmete açacağız.
- Yeni bir ‘İtfaiye Binası’ yapacağız.
- Doğalgazı yaygınlaştıracağız.
- Çubuk-Kazan Yolu’nu güzel hale getireceğiz.
- Özel İdare lağvedildikten sonra, Büyükşehir ile tarım ve hayvancılıkta işbirliği yapacağız.
- Çubuk Turşusu’nu dünya markası yapacağız. Bu amaçla ‘ARGE Merkezi’ kuracağız. Çubuk Turşusu’nu kaliteli hale getireceğiz. Köylü bir kooperatif kuracak. Onlara yol gösterecek bir merkez yapacağız. O zaman Çubuklular turşuyu yetiştiremeyecek İnşallah...
- Vişne, ayva, elma, armut konusunda size destek olacağız. Ayrıca sizlere bunların fidanını aslında bedava vereceğim. Ama bedavanın bir değeri olmaz. Biraz para alacağız.
- Yöresel ürünleriniz var. Domatesi yetiştiriyorsunuz. Fakat kazanamıyorsunuz. Esenboğa’ya yakın iki AVM yapacağız. Köylü ürününü orada satacak. Neyi üretirseniz, onu orada satacaksınız. Bunun için de üreticiler arasında bir karışıklık olmaması için kura çekeceğiz. Herkes sıra ile ürününü orada satacak, para kazanacak.
Çubuklu, Akyurtlu ürettiği malını Esenboğa yolundaki AVM’ ler de satacak.
- Ankara’da bol miktarda çiçek var. Bu çiçekleri Çubuk’tan alıyoruz. Bu çiçekleri çoğaltacağız. Mansur, “yurtdışından ağaç alıyor” diyor. Ben yurtdışından 35 yıllık ağaç alıyorum. Köylüden de alıyorum. Türkiye’de büyük ağaç olmadığı için yurtdışından alıyorum.
- Melihşah’ta sıcak suyu Özel İdare’den aldık. Orada 60 dönüm arazi daha alarak, Türkiye’nin en büyük Sağlık Termali’ni, özel teşebbüsten de destek alarak Çubuk’u Kaplıca Şehri yapacağız. Aynısını Özlüce’de de yapacağız.
- Çubuk Agat Taşı’nı dünya markası yapacağız. Bu konuda hanımlara da kurslar verdireceğiz ve onları yetiştireceğiz. İnşallah burada destek için kendi şirketlerimi de buraya yönlendireceğim.
- Köylülere ‘Aspir’ denen bir bitki vereceğim. Bundan ‘Aspir Yağı’ elde ediliyor. Bu bitkinin posası da gübre oluyor. Sizler para vermeden nadas zamanı bu bitkiden yararlanacaksınız.
- Kapalı Park Alanı yapacağız.
- Çubukspor’a destek olacağız.
- Metroyu Havaalanı’na getireceğiz.
Partililerin Çubuk’a Metro isteğine Gökçek, “Önce Metro’yu Havaalanı’na bir getirelim. Bir görelim. Ondan sonra Başbakan’a söyleyelim.” Diye yanıt vermişti.
- Hayvancılık, özellikle süt konusunda, BELSO Şirketi’ne, küçük şirketlerin gitmesine izin vereceğim. Ankara’da yaşayan 4,5 milyon insana Çubuk’tan her sabah süt götüreceğiz, Ankaralı taze süt içecek.
...Diyorlar ki, “Sen herkese (merkez ilçeleri hariç 17 ilçeye) hizmet için söz verdin, hangisini yapacaksın” diyorlar. Biz Allah’ın izniyle hepsini yapacağız.”
Gökçek partililere hitaben, “Şu andaki anketlere göre Çamlıdere sizi geçiyor. Onun için seferber olmanız lazım. Allah’ın izniyle Çubuk Birinci olacak, Hizmete de Çubuk’tan başlayacağız.”
Gökçek, “Oyumuzda bir zayiat olmayacak. Ankara’da Gökçek, Çubuk’ta Tuncay Acehan, Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan kazanacak” diyerek Miting sonrası Çubuk’tan mutlu ve mesut bir şekilde ayrılmıştı.
Nitekim sonuç, Gökçek’in dediği ve istediği gibi oldu...
Çubuk ilçesi Ankara’nın diğer ilçeleri arasında yüzde 70,76 oy oranı ile AK Parti’ye en fazla oy veren ilçe oldu. Şimdi haklı olarak, hizmetleri pardon yardımları dört gözle bekliyor.
Büyükşehir de hiç beklemeden hizmetleri sıralamaya başladı:
İlk icraatı UKOME’ye Atatürk Caddesi ve Kıbrıs Caddesi’ne Sınırlı Süreli Park Bölgesi İşaret Levhaları koydurmak oldu.
Sınırlı Süreli Park Bölgesi İşaret Levhası: Park etmenin ücretli veya ücretsiz olarak belirli bir süreyle sınırlandırılmış olduğu bölgeye girildiğini bildirir. Levhanın altındaki süre sınırlarına ve sınırlama sistemi (parkmetre, park diski) gösterileceğinden, bu hususlara dikkat edilir.
İlçe Trafik Ekipleri Sınırlı Süreli Park Bölgesi İşaret Levhası bulunan yerlere sağlı –sollu park eden araç sürücülerini hemen her gün önce plakalarını okuyarak uyarıyor. Bir müddet sonra da cezai müeyyide uyguluyor. Araçlara para cezası kesiliyor. Fakat bu levhaların altında veya kenarında süre belirtilmediği için araç sahipleri haklı olarak cezalara isyan ediyorlar.
İlçeye özellikle hafta sonu (Cumartesi, Pazar) Ankara ve ilçelerinden araçlarla tek-tük turist geliyor. Bunlar Kıbrıs Caddesi ve Çarşı İçi’nde araçlarını sağlı sollu park ederek alışveriş için işyerlerine gidiyormuş. İşte bu arada da olanlar oluyormuş.. Bunlardan bazıları, “Aracımızı park ederek ilçenizin yöresel ürünlerinden et, turşu, unlu mamullerinden veya kontör almak için işyerlerine giriyoruz. Alışverişimizi yapıp araçların yanına geldiğimizde bir de ne görsek, aracımızın kelebek camına veya sileceğine sıkıştırılmış bir ceza makbuzu ile karşılaşıyoruz. Ülkemizin o kadar turistik yerini geziyoruz. Hiçbir yerinde böyle bir uygulamayla karşılaşmadık. Çubuk’a ilk defa gelmiyoruz. Ama böyle bir uygulamayı ilk defa Çubuk’ta gördük. Oysa önceleri Çubuk’ta böyle bir uygulama yoktu. Yeni kondu herhalde.. Bir daha buraya gelmeyiz” diyorlar.
Bu suretle ilçeye gelen konuklara iddialara göre sürekli ceza kesiliyormuş..
İki caddeye de Park Yasağı Levhası konulmuş ama süre belirtilmemiş, bu süre belirtilmiş olsaydı. Bu araç sahipleri de riayet ederdi. Etmeyenlere de haklı olarak cezai müeyyide uygulanırdı. Çünkü kanunun kestiği parmak acımaz.
Bu iki caddedeki bu levhaların yanına örneğin, “burada en fazla 15 dakika park edilebilir’ ikaz levhası yazılsaydı. Bu bir caydırıcı unsur olurdu. Örneğin;
Antalya Belediyesi Park Yasağı Levhası olan cadde ve sokaklara görevliler koymuş, bunlar oraya park eden araçların park ettiği saatleri yazıyormuş, 15 dakika geçince de park ücreti olarak makbuz kesiyorlarmış..
Bu konuda araç girişi ve çıkışı uyarı levhaları ile düzenlenebilir. Belediyenin atıl durumdaki Trafik Zabıtası bu konuda çalışmalar yapabilir.
Bizde de neden olmasın.. Hani ilçemizde turizm canlandırılacaktı. Turisti böyle mi karşılayacağız, onlara böyle mi muamele edeceğiz?
Aklın yolu bir, ama biz ne yapıyoruz; Araç sahibi bilgilendirilmeden, bir ikaz, uyarı yapmadan, bir kolaylık göstermeden direkt olarak cezai müeyyide uygulanmasına sebep oluyoruz.
Vatandaş park konusunda bilgilendirilirse hem mağdur olmaz, hem de görevini yapan trafik görevlileri dikkatleri üzerine çekmez.
Cezai müeyyide uygulatmak için mi bu iki caddeyi çift yönlü olarak trafiğe açtınız!..Bilindiği üzere bu iki cadde yerel seçimlere bir hafta kala trafiğe açılmıştı. Caddelerde işyeri olanlar “keşke tek yön olsaydı da böyle bir uygulama ile karşılaşmaz, gelen müşterilerimizi küstürmezdik” diyorlar.
Atatürk Caddesi’nin Ankara Bulvarı istikametinde ise Sınırlı ve Süreli Park Levhası yok. Oysa Çarşı İçi gibi burası da Devlet Yolu.. Burada Başgimpa ve Harikalar Diyarı gibi marketler var. Araçlar bu marketlerin önünde yol istikametinde değil, genel olarak çapraz olarak park ediyorlar, üstelikte 2 araçlık yer kaplarlar. Trafik burada tek şeritten işler. İlçe Kaymakamı, İlçe Belediye Başkanı ve İlçe Emniyet ve Trafik yetkilileri her gün buradan geçerler. Ama burada uygulanan çifte standardı bir türlü görmezler? Nedendir acaba? (Bu olayı birkaç defa bu sütunlarda gündeme getirdiğim halde yetkililerden şimdiye kadar bir çıt bile çıkmadı.)
Harikalar Diyarı ve Başgimpa market yetkilileri, market önüne park eden araç sahiplerine, “Arkada park yerimiz var. Araçlarınızı oraya park edebilirsiniz” diyoruz.
Ama onlar, “hemen girip-çıkacağız.”
Biz de, “bir şey yapamıyoruz” diyorlar.
Harikalar Diyarı ve Başgimpa gibi marketlerin önünde araç sahipleri, araçlarını (yan - çapraz fark etmez) istedikleri gibi park edip, kazasız-cezasız rahatça alışverişlerini yaparken, Çarşı İçi’nde araçlarını yol istikametinde park edenler ise sürekli cezai müeyyide ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu çifte standart olmuyor mu? Nerede kaldı hak, adalet ve eşitlik?
Bu park levhalarının yanına UKOME kararı yazılırsa araç sahibi hem de trafik ekibi buna göre hareket eder. Ama en iyisi bu uygulamayı Belediye görevlilerinin yapmasıdır.
Taksi Durağına Kim İzin Verdi?
Sınırlı Süreli Park Bölgesi İşaret Levhası olan bir yere Taksi Durağı izni verilmiş.. Üstelik burada park yapılmaz levhası var. Ayrıca burada engelli rampası var. Bu nasıl durak? Bu durağa kim ve nasıl izin verdi?
İlçede Oto Park da Yok
İlçede cadde ve sokaklarda insandan fazla araç var. Araç sahipleri araçlarını istedikleri yerlere rahatça park edebiliyorlar. Bunlara da cezai müeyyide uygulanmıyor. Sizin evinizin önüne bile park edebiliyorlar. Bir şey diyemiyorsunuz, yoksa dayak ve küfür yersiniz. Etkililer, yetkililer bunları da seyrediyor.
İlçede “Oto Pazarı” Yok
İlçede, “Oto Pazarı” yok. Bu nedenle de araçlarını satmak isteyen vatandaşlar araçlarının arka ve yan camlarına satılık ilanı ile birlikte telefon numaralarını da yazıp sokak ve caddelerin önüne bırakıp gidiyorlar. Özellikle de Cevher Market’in önündeki Mevlana Sokak’ta her gün sağlı - sollu park etmiş en az 10 satılık aracı bu şekilde görmek mümkündür.
İddialara göre; İlçe Trafik ekipleri bu konuda kendilerine şikâyetler geldiğini, fakat bunlara Belediye tarafından “Oto Pazarı” gösterilmediği için bu araçlar hakkında herhangi bir işlem yapamadıklarını biliyoruz.
Belediye’nin en kısa zamanda bir “Oto Pazarı” yeri göstermesi lazım. Bunun için de en uygun yer; Sanayi’ ye giderken kepçecilerin bulunduğu yerin bitişiği olabilir. Yahut başka bir alan da gösterebilir.
Böyle bir yer olmadığı için ‘satılık’ araç sahipleri kentin cadde ve sokaklarında araçlarını bırakabiliyorlar. Bu suretle çevredeki işyerlerinin çalışmalarını da engellemiş oluyorlar.
Büyükşehirden Tabela Vergisi Uyarısı Geldi
Cadde bulvar ve meydanlar üzerinde olup da birden fazla sokak kapısı olan çarşı, pasaj ve hanlarda bulunan işyerlerinin de ilan ve reklam vergilerini Büyükşehir Belediyesine yatırmaları gerektiğini belirten büyükşehir yetkilileri, bu tür işyerlerindeki esnafın mağdur duruma düşmemeleri için ilçe belediyelerine kayıt yaptırmaları gerektiğini ifade ettiler.
Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Daire Başkanlığı yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, cadde, bulvar ve meydanlar üzerinde işyeri bulunan esnafın mağdur ve cezalı duruma düşmemesi için ilan ve reklam vergisinin 1. taksit ödemelerinin 30 Nisan 2014 Çarşamba günü mesai saati bitimine kadar ödenmesini belirtmişlerdi. Ve süre sona erdi.
Halk Ekmek de Zamlı Satılıyor
İlçemizde faaliyet gösteren fırınların ekmekleri bakkallarda 35 kuruşa, ekmek büfelerinde ise 40 ve 50 kuruşa kadar satılırken; Geçtiğimiz hafta itibariyle, 30 Mart yerel seçimleri öncesi 50 kuruşa satılan normal Halk Ekmek 60 kuruşa, 60 kuruşa satılan tam buğday Halk Ekmekler ise 75 kuruşa satılmaya başladı.
Gökçek, seçim öncesi ne demişti, “Hizmete en fazla oy veren ilçeden başlayacağım”.
Çubuklular unutmayınız ki, ceza ve zam da bir çeşit hizmettir.
Kaçak Yapı Cezaları Cep Yakıyormuş. Ama Önemli Değil...
Akkuzulu Mahallesi daha yeni mahalle oldu. İmar çalışmaları başlatıldı. Seçimden önce ama kaçak yapı cezaları yağmur gibi yağmaya başladı. Ama bu tür cezalar Akkuzuluları hiç mi hiç etkilemedi. Önceki seçimlere göre AK Parti’ye daha fazla oy verdiler.
Seçim öncesi kaçak yapılaşmadan dolayı 10, 13, 15, 35 bin liralık para cezaları da ne ki devede kulak, Akkuzulular hemen öderler!..
Şimdilerde ise; Halk ekmeğe zam yaptığına, sınırlı- süreli park levhalarından dolayı trafik cezası ödediğinize aldırmayın, tabela vergilerinin yüksek olduğuna bakmayın, yarın hizmetleri üst üste yığar! Sizler bile şaşırırsınız!.. O zamanda yüzünüz kızarır utanırsınız!.. Acele etmeyin, ağlamayın, sızlanmayın!.. Hepsi geçer.
Çubuklular, Gökçek’e Yüzde 70,76 oy verdiniz. En fazla oyu sizler verdiniz. Gökçek de hizmete sizlerden başlayacak!.. Başladı bile.. Karşılığını zaten rutin olarak en az 3 ekmek olarak her gün alıyorsunuz. Nankörlük yapmayın !..
Hani ne demişler, “Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu”.. Daha neler göreceğiz. Bekleyip göreceğiz. Şunun şurasında daha çok zaman var...