Tecavüze uğrayan bebek yürüyemiyor(DHA)1Kasım 2006
İzmir'de annesi 36 yaşındaki F.B. ve aynı evde kaldığı 3 kişi tarafından işkence edildiği öne sürülen, hastanedeki muayenesinde defalarca tecavüze uğradığı da saptanan 17 aylık N.N.B., tedavisinin ardından taburcu edildi
Jandarma Çocuk Merkezi'nde görevli askerler tarafından hastaneden alınan talihsiz bebek, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı Karşıyaka Çocuk Yuvası'na yerleştirildi. Yaşadığı travmaya ve korkuya bağlı olarak şu an yürüyemediği belirtilen bebeğe, yuvada psikolojik destek verileceği belirtildi. Geniş çaplı soruşturma başlatan jandarma tarafından gözaltına alınan anne F.B. ile aynı evde kaldığı 40 yaşındaki M.D., 41 yaşındaki Y.V. ve bekçilik yapan 69 yaşındaki A.A. da sevk edildikleri nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.
Ağladığı için işkence yaptılar 27.10.2007
Ağladığı için 13 aylık bebeğe işkence yaptılar
Bursa\'da 2 kişi, ağladığı için 13 aylık bebeğe işkence yaptı. Üzerinde sigara söndürülen ve kolu 3 yerden kırılan bebek tedavi altına alındı.
13 aylık bebeğin 17 yaşındaki annesi, birlikte yaşadığı iki kişiyle bir restoranta eğlenmeye gitti. Bebeği otomobile kilitleyen anne ve 2 kişi bebeğin ağlaması üzerine bebeği feci şekilde dövdü.
Zanlılar daha sonra kaza yaptıkları bahanesiyle bebeği hastaneye götürdü. Vücudunda sigara söndürülen, kolu 3 yerinden kırılan ve yüzü tanınmayacak hale gelen bebek tedavi altına alındı. Bebek yoğun bakıma alınırken, işkenceyi tespit eden doktorların uyarısı üzerine anne ve iki kişi gözaltına alındı.
Yukarıda kısaca alıntısını yaptığımız ne yazık ki artık ülkemizde de vakayı adiyeden(sıradan) haber olarak nitelendirilmeye başlanan; haber olarak ajanslara, TV. ve gazetelere geçildiğinde göz ve kulaklarımızın yabancısı olmadığı; duyulduğunda artık toplumumuzda infiale neden olmayan alıştığımız veya alıştırıldığımız haberler
Dikkat edelim alıntıları yapılan iki haberin konusu biri 13 aylık, diğeri 17 aylık iki bebek. İkisinin de maruz kaldığı vahşetin failleri maalesef topluma karışmış, aramızda dolanan boyu posu, saçı sakalı, kıyafeti .nazarı itibariyle adam-insan-erkek-delikanlı vesaire sıfatlarla nitelenen adına yetişkin denilen, yaşını başını almış kelli felli adamlar...!!!
Bu haberler toplumumuzun nereye gittiğine ilişkin bizlere işaret vermektedir.
Bu ve benzeri haberler maalesef haber gündemini istisna değil sıkça meşgul etmekte.
Geçmişte büyük medeniyetler kurmuş olan asil ve necip milletimizin torunları bu noktaya nasıl geldi veya getirildi?
Allahın şereflilerin en şereflisi olarak halk ettiği insan fıtratı bu hale nasıl getirilebiliyor?
Toplumumuz nereye gidiyor?
Neden bu hallere düştük?
.
Bu ve benzeri soruları artırmak mümkün.
Bu sorulara cevap olabilecek âcizane fikirlerimizi bu sütunda tek taraflı ifade edebiliriz.
Ancak konu ile ilgili cevap olabilecek yorumları, değerli çubuk insanının ferasetini ve ortak düşüncesini, benzer olaylara yaklaşım ve tepkisini internet platformunda tartışmaya açalım istiyorum.
Umulur ki bu vesileyle yapılacak yorumlar neticesinde ulaşılacak sonuç, aydınlanma süreci Çubukta yaşayan fertler olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmemize yol açar.
Öncelikle insan, anne, baba, dede, ebe, usta, çırak, veli, öğrenci, öğretmen, doktor, hâkim, savcı, kaymakam, belediye başkanı herkesin en temel görevlerimizi ihmal edip etmediğimizi, nerede yanlış yaptığımızı, bu yanlıştan dönülmesi gereken noktayı görmemize vesile olması dileğiyle
Her zaman ki gibi değerli fikir, öneri ve yorumlarınızla tartışmaya katılmanızı sabırsızlıkla bekliyorum.
01/11/2007