Boş arsaların çevresinde yaşayan vatandaşlar bir yandan buraların bakımsızlığından ve çöplerinden şikâyet ederken, bir yandan da arsalara zamansız çöp atıyor... Üstelik çocukların da çöplerin yanında oynadığı gözlemleniyor.
Duyarlı vatandaşları tenzih ederim. Maalesef bunların sayısı da çok az...
Cumhuriyet Mahallesi Şehit Ali Çakır Caddesi, Çermik Sokak, Zekai Gökşin Sokak, Ziya Caddesi, Başak Sokak, Sancaktar Sokak, Sağlık Sokak, Samur Sokak, Mansur Sokak, Şüheda Sokak’taki boş arsalar zamansız atılan çöplerden ve insan boyundaki yabani otlardan geçilmiyor.
Keza Cumhuriyet Mahallesi Ziya Sokak’tan başlayan ve Sanayi Caddesi boyunca devam eden Kosava Caddesi’ndeki kaldırımların çevresi belediye yetkilileri tarafından temizlenmesine rağmen buralara hala cam kırıkları, mermer kırıntıları, kartonlar, koltuk minderleri, çöpler, petler ve şişeler rast gele atılıyor.
Yine Yavuz Selim Mahallesi Selimiye Sokak’taki boş arsalar moloz ve çöp yığını, Ankara Bulvarı üzerindeki Emniyet Lokali’nin karşısındaki inşaatın yanı başındaki boş arsa aylarca moloz ve çöp deposu olarak duruyor. Zabıta ekipleri buralardan geçiyor. Buralardaki moloz ve çöpleri kamufle etmeyen ve görüntü ve çevre kirliliği yaptığı için başka yere nakletmeyen, inşaat çevresinde güvenlik tedbirleri almayan, inşaat işçilerinin güvenlik tedbirlerini almayan müteahhitleri ikaz edip uyarmıyor, bu görüntüleri sadece seyrediyor...
Hal böyle olunca müteahhitlerin yağcıları ve dalkavukları da onların çevreyi kirletmelerine hak veriyor ve hala onları savunmaya deva m ediyorlar...
Çağdaş ve modern apartmanların yükseldiği sokak ve caddelerde bulunan başıboş arsalardaki bu durum çevreye yakışmıyor, görüntü ve çevre kirliliği yapıyor...
Hani her vatandaş çöpünü apartmanının veya evinin önüne dökecekti...
Belediye yetkilileri tarafından zaman zaman, “her apartman ve ev sahibi çöpünü evinin veya apartmanının önüne dökecek” şeklinde açıklamalarda bulunurken, apartman sakinleri de çöplerini inadına boş arsalara ve de zamansız olarak atmaya devam ediyorlar.
Gerekçe olarak da boş arsaların Belediye görevlileri tarafından çöp atma alanı olarak gösterildiğini, bu nedenle çöplerini buralara döktüklerini beyan ediyorlar....
Belediye yetkililerinin böyle bir davranışa izin vereceğini zannetmiyorum. Çünkü buralar ‘Özel Mülkiyet’tir. Sahibinden izin alınmadan bir şey yapamazlar.
Boş arsalara çöp atanlara Belediye nasıl izin veriyor? Neden herkes çöpünü evinin veya apartmanının önüne koymuyor? Vatandaşın arsası çöplük mü?
Fidanlıklar temizlendi. Ama çevresi hala çöplük...
Cumhuriyet Mahallesi Ziya Sokak’tan başlayan ve Sanayi Caddesi boyunca devam eden Kosova Caddesi’nin sol tarafında yer alan ve Samur Sokak ile Firdevs Caddesi arasında bulunan fidanlıklardaki dikenli otlar, yabani otlar ve çöplerden Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne bağlı temizlik işçileri tarafından temizlendi. Ama ne çare çevredeki birtakım sanayi esnafı tarafından yine kirletilmeye devam ediliyor. Bu esnaflar çöplerini neden işyerlerinin önüne koymazlar?
Buralarda çöpler rast gele sağa sola atılmış.. Kaldırımlar işgal edilmiş, otopark olmuş...
Ömür biter park şikâyeti bitmez
Sıcak Yaz akşamları semtteki parka gidemediklerini söyleyen çevre sakinleri çarpıcı açıklamalarda bulunuyor, “Sıcak havalarda parklara gidemediğimiz için evlerimize hapsoluyoruz. Üstelik her taraf pislik içinde kalıyor. Bölgedeki bütün kediler-köpekler buraya toplanıyor. Son derece pis bir ortam oluşuyor. Çoluk-çocuk parka gitmeye çekiniyor.
Çevredeki binalarda oturanlar da sıcak havalarda balkonlarına çıkamıyor. Sanayi ve Mezbaha tesisleri tarafından pis kokular yayılıyor... Vatandaşlar kötü kokudan pencere açamaz hale geliyor.
Koca bir semtin sakinleri rahatsız olurken Belediye ne yapıyor?”
Çöplerin yaydığı koku ve sağlıksız ortam nedeniyle tepki gösteren bölge halkı, parkın bakımsızlığından şikâyet ediyor. Parkta bulunan çocuklar da çöplerin yanında oynuyor.
Çevre halkı yetkilileri göreve davet ederek, “Park yapmakla olmuyor. Bakımını da yapmaları gerekiyor. Bölgemiz ilgiye muhtaç hale geldi. Biz de artık daha çağdaş bir beldede ve temiz bir çevrede yaşamak istiyoruz” şeklinde şikâyetlerini ve sitemlerini dile getiriyorlar...
Apartman sakinleri ayrıca; burası modern bir kent mi, yoksa çöplük mü? Hiç belli değil. Kimse bu skandalı görmüyor mu? Belediyenin temizlik yetkilileri ne işe yarıyor? Zabıta buraları kontrol ediyor mu? Ediyorsa burasının haline bir çekidüzen verdiremez mi?” Şeklinde şikâyetlerini ve sitemlerini dile getiriyorlar.
Akşamları bu çevrede güvenlik zafiyeti ise bir başka sorun...Ankara Bulvarı’nda otobüsten inen bir vatandaş, gece yol güzergahı üzerinde bazı lambaların da yanmaması nedeniyle karanlıkta evine korkarak ve çekinerek gidiyor.. Allah esirgesin her an bir tacize ve tecavüze uğrayabilir. Yola kenarları insan boyundaki otlardan görünmüyor. Kötü niyetli kişiler buyara saklanıp her şeyi yapabilir
Vatandaşlar akşamları tek başına hatta birkaç kişiyle bile gezinti yapamıyor. Hiçbir yetkili de ‘Burada neler oluyor? Demiyor.
Boş arsalar oyun alanı ve hatta düğünler için faydalı bir mekân olabilir...
İlçedeki boş arsalar; moloz dökülmüş, çöplük olmuş, yabani otlara dönüşmüştür.
Oysa boş arsa kimi çocuklar için vazgeçilmez bir oyun alanıdır.
Mahalle maçlarının oynandığı sahadır. Zemininin top oynamaya müsait olduğu tek mevsim Bahar olduğu halde üzerinde dört mevsim top koşturulur.
3-5 ağaç olduğu zaman da ilçem insanının aynı zamanda tuvalet olarak kullandığı alanlardan birisidir.
Çocukluğumuzda, bir cephesi duvarsa, o duvara itinayla kale çizilen hatta 90 diye tabir ettiğimiz çatallarının çizilmesine özen gösterilen oyun yeridir.
Uzuneşek, körebe, değnek veya sopa ile oynanan savaş oyunları (çelik çomak, ok atma, kılıç oynama), adam gömme, misket, yakan top, ip atlama, çivi, birdirbir, gazoz, seksek, çember çevirme, istop, saklambaç, mendil kapmaca hemen şu an aklıma gelen eski çocuk oyunlarını oynamak için müsait bir yerdi arsalar.
Zaman zaman da inek, koyun güdülen yerlerdi arsalar.
Şimdiki çocukların ise mors, kale, çukur oynadığı yerdir arsalar...
Çocuklar için top oynama hayali, acemi şoförler için arabaya alışma alanıdır arsalar.
Ayrıca, çocukların oyun alanlarının bilgisayar ve cep telefonu oyunlarına kayması ve boş alanların görüldüğü anda binalarla doldurulması nedeniyle pek göremediğimiz yerdir arsalar.
Mahalle, sokak oyunlarının yerini, bugün modern ev oyuncakları ( Made in China) veya Play Station aldı. Burada oyun alanlarının olmayışı bir etken olabilir mi araştırmak lazım?
Kaldırım taşlarından kaleler yapılarak oynanan, gurur vesilesi mahalle maçları artık tarih oldu. Sokak ve caddelerde bazen top oyun oynayan çocukları görüyorum.
‘Yakalama Oyunu’ oynamaktan kan-ter içinde kalan ve mahalle çeşmesinin başında gülüşerek kana kana su içen çocukların seslerini duymak neredeyse imkânsız oldu.
Takvimlerimizin ilerleyen sayfaları, bugünümüzü mazi yaparken, başka değerlerimizi de götürdü.
Telli plastik arabalarını koşarak yarıştıran çocukların yerini, RC 1 Hp Porsche otomobilleri uzaktan kontrol eden tombikler aldı.
Japon kale maç oynarken alınan keyfi, PS FİFA oyunu verebilir mi? El kumandasıyla oynanan ayaktopu, ne mantık?
Futbol oynamak için toplanmış çocuklardan takım kuranın “ aldım, verdim, ben seni, yendim” tekerlemesiyle yürürken, kalbindeki heyecanı, titreşimi hangi bilgisayar verebilir?
Körebe oyununda, yakalanan çocuğun, adı söylenmeden önceki nefesini tutması ve tatlı heyecanı yaşatabilen bir bilgisayar var mı?
Artık odadan odaya sanal arkadaşlık yapılıyor, telefon telleri üzerinde tüm oyunlar oynanıyor.
Zihinsel, bedensel gelişimi sağlayan; iletişimi öğreten; paylaşımı geliştiren eski oyunlarımız artık unutuldu, ya da çok azaldı. Burada oyun sahalarının olmaması veya azalması önemli bir etken midir? Tartışılabilir.
İlçemizde hala bu fırsatları yakalamak mümkündür. Ama..
İlçemizde hızla artan betonlaşmaya rağmen bu arsalardan hala çok miktarda var.
Bu boş arsaların sahiplerinden izin alınarak, inşaat yapılana kadar ot ve çöplerden temizlenerek tesviye edilirse çocuklar için oyun alanı yapılabilir. Bu suretle de o arsalar önce çöpten ve inşaat atıklarından kurtulur, sonra da çocuklar için güvenli bir oyun alanı olur, bir işe yarar.
Aileleri de evlerinde işlerini rahatça yapar, ikide bir balkona çıkıp endişe içinde çocuklarını kontrol etmezler. Çünkü çocuklar sabahtan akşama cadde ve sokaklarda oynuyor. Haliyle de trafik buradan vızır vızır işliyor.
Hatta buralar Yaz düğünleri için de bulanmaz bir mekân olur. Bilindiği üzere yaz aylarında sokak ve caddeleri trafiğe kapatarak düğün ve kına gecesi yapıyorlar. Çevre sakinlerini rahatsız ediyorlar. Belediye buralarda gerekli ses ve güvenlik önlemlerinin de alarak düzenlemeler yapabilir. Arsa sahibine de bir kira verilmesini sağlayabilir...
Şimdilerde bu arsalar çevredeki apartmanların çöp deposu, yapımı devam eden inşaatlarında atık ve molozlarının atıldığı bir mekan..
Ayrıca bu arsalar atıl durumda oldukları için yabani otlarla dolu. Bu otlar zamanla kuruduğunda etrafa tehlike arz edecek bir konuma gelebilir. Bunlar sorumsuz örümcek kafalı yaratıklar tarafından yakıldığında yangına neden olabilir.
Bu otlar kimi yerlerde insan boyunda ve yüksek, aynı zamanda da zula yerlerdir. Akşamları buralardan tek başınıza geçemezsiniz. Tabiri caizse pek de tekin yerler değildirler.
Bu yüzden akşamları işten dönenler ile okuldan, dershaneden dönen öğrencileri Ankara Bulvarı üzerinde yakınları bekleyip, alıyor evlerine götürüyorlar.
Buralara saklanan art niyetli biri, oradan geçen insanlara her türlü gasp, darp, tecavüz ve tacizi rahatlıkla yapabilir.
Yukarıdaki nedenlerle Belediye buralardaki otları biçip, araziyi tesviye ederek (düzleyerek), çocuklar için oyun alanı yaratabilir.
Bu suretle çocuklarda cadde ve sokaklarda değil, geçici bir süre de olsa güven içinde oyunlarını buralarda oynarlar. Aileleri de rahat eder. Belediye de çocuklar için hayırlı bir iş yapmış olur. Onların ve ailelerinin hayır duasını alır.
Ama kime söylüyorum? Bu tür fikirler birilerinin bir kulağından girip diğerinden çıkıyor, birilerine vız gelip, tırıs gidiyor...
Yetkililer oldu olacak boş arsaları resmen çöplük ilan etsinler. Bu kadar da olmaz. Boş arsalarda çöplerin yanında oynayan çocuklar, bu pisliğin içinde mikrop kapmaz mı?
Boş arsalara bariyer konmalı...
Birtakım il ve ilçelerimizde boş arsalar bariyerle kapatılıyor.
Bu belediyelerde konuyla ilgili olarak ‘Yapı Kontrol Müdürlüğü’ birimleri kurulmuş..
Belediye Meclisi’nin aldığı karara göre de kentteki boş arsaların çevresi bariyerle kapatılıyor ve hatta kapatılmak zorunda...
Belediye yetkilileri, bu uygulama sayesinde boş arsaların çöplük haline dönüşmesinin önüne geçildiğini söylüyorlar. Özellikle de boş parsellerin yola bakan kısımlarının tek renk bariyerle kapatılmasıyla kent estetiğinin güzelleştirilmesinde önemli katkısı olduğunu da ifade ediyorlar.
Belediyeler konuyla ilgili olarak, mahallelerde boş arsaları tek tek tespit edip, sahiplerine arsanın çevresini bariyerle kapatması konusunda uyarıda bulunuyor. Sahipleri kendileri kapatmazsa belediye bu işlemi yaparak parasını hak (arsa) sahibinden tahsil ediyor.
Güzel, çağdaş ve yaşanabilir bir kent estetiği için Çubuk Belediyesi de böyle bir uygulamayı hayata geçiremez mi?
Yalnızca kent estetiği başlığında değil;
- Kamu alanlarının (özellikle kaldırımların) işgal edilmemesi,
- Çevrenin kirletilmemesi (temiz ve sağlıklı bir çevrenin tesisi),
- Tüketici haklarının korunması,
- Gıda güvenliği (Pazar ve marketlerin denetlenmesi),
- Araçlarca yaya kaldırımlarının işgal edilmemesi gibi önemli başlıklarda Belediye mesaisi 7 gün 24 saat devam etmeli, görevi ise sorun yaratmak değil, sorunları çözmek olmalı...
Bu konuda Çubuk halkı ile daha etkili bir iletişim kurma gayretinde olmalı..Belediyenin kapıları sonuna kadar vatandaşa açık olmalı; Talep ve önerileri dinlemek, sorunları birlikte çözüme kavuşturmak arzusu ön planda olmalı...
En önemlisi de Belediye kadrolarını yandaşlık (ideolojik) esasına göre değil de, liyakat esasına göre kurmalı... Çünkü başarıya ancak bu şekilde ulaşılabilir...