BİR SEYAHATİN ANATOMİSİ

ŞEVKET TANDOĞAN

 

Daha önceki bir yazımda; yaz Kur’an Kurslarının önemini belirtmiştim. Okulların yaz tatiline girmesiyle birlikte, kısa bir dinlenmeden sonra, ben de torunlarımı buna teşvik ederek, yaz kursuna verdim.

            İkamet etmekte olduğum Ankara’da ve civarında pek çok Kur’an kursu ve yurt bulunmasına rağmen, torunlarımı İstanbul’da Başakşehir semtindeki Tunahan camii Kur’an kursunda okutmaya karar verdiğim için, kısa süre önce Ankara’dan İstanbul’a özel otomobilimle karayoluyla gidip geldim.

            Yakın çevremde Kurslar ve Yurtlar varken neden ta İstanbul’a götürdüğüm sorulabilir. Zaten bu noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Kanaatimce iyi ve düzenli bir eğitim için, çocukların aileden uzaklaşarak, gurbette kendilerini tamamen derse vermeleri böyle sağlanır. Hem de sosyal münasebetlerinin gelişmesi ve kendi ayakları üstünde durmayı öğrenerek hayata tutunmaları için gurbet çok faydalıdır.

            Zira evden okula ve kursa devam eden, el bebek gül bebek yetiştirilen çocuklar; yokluk, yalnızlık, disiplin ve çile görmedikleri için, yeterince pişmemiş ve olgunlaşmamıştır. Bunların ileride başlarına gelebilecek zorluklar karşısında dayanma gücü olmayacaktır. Açıkçası; gurbeti yaşamış birisi olarak, “Gurbet şarttır.” Diyorum.

            Ankara-İstanbul arası otoban yolda binlerce aracın rahatça aktığını görünce, bu yolu yapan merhum Cumhurbaşkanı Özal’ı minnetle ve rahmetle hatırladım. Hizmetlerini torunlarıma anlatarak ruhuna Fatihalar gönderdik. Bu arada Bolu dağı çilesini de hatırladım. Yaklaşık 4 km. uzunluğundaki yarım kalmış Bolu dağı tünelini tamamlayarak hizmete sokan mevcut hükümetimizi de takdir ettik.

            Otobandaki hız limitine uygun olarak,120-130 km. civarında sür’atle gittim. Ancak kimi sürücülerin çok aşırı sür’at yaptıklarını dehşetle müşahede ettim. Trafik kazalarına şahit oldum. Aşırı hız ve dikkatsiz, uykusuz araç kullanma yüzünden mal ve can kaybıyla sonuçlanan kazalar vuku bulmaktadır. Bu vesileyle her kese biraz daha dikkat ve sabır öneriyorum.

            Seyahat esnasında yolun rahatlığı ile sıcağın ve yaşın da etkisiyle rehavet çöküp ağırlık basınca hemen bir dinlenme tesisine girip dinlendim. Hatta birazcık arabada uyudum. Zira sürücünün içi geçmeye ve dalmaya başlaması felaketin yaklaşması demektir. Seyahati bir maraton haline dönüştürmek suretiyle, molasız uyumadan yol giderek geceli gündüzlü çileli bir yolculuk asla doğru değildir.

            İstanbul’a varınca drek Çamlıca tepesine çıktık. Şairlere ilham kaynağı olan bu yüksek ve güzel yerde dinlenip, İstanbul’u seyrederken, Kısıklı’daki hatıralarım bir film şeridi gibi gözümün önüne geldi. Gençliğimi, hatta hayatımın önemli bir bölümünü geçirdiğim bu kutlu mahaldeki anılarımı, gördüklerimi, duyduklarımı buğulu gözlerle torunlarıma anlattım.

            Çamlıca’daki içkili lokanta ve meyhaneler kaldırılarak, halka açılmış bulunduğu için dopdolu olan bu nezih semte yakışır ihtişamlı bir cami yapımı planlanmış olması sevindirici olmuştur. 

            Kısıklı meydanından Devlethanenin önünden geçerek, Fatihalarla Karacaahmet mezarlığına gittik. Hz.Üstazı, evlat ve ahfadı ile diğer mevtaları ziyaret sırasında, akın akın yüzlerce ziyaretçinin geldiğini gördük. Burada dualar ederek, İstanbul’un latif ve mâ’nevî havasını bol bol içimize çektik. Yanına defnedilen, şanslı kadın merhume Tenzile ananın ve Ahmet amcanın ruhuna da okuduk. Tabii ki, Üstazımın özlemini taa yüreğimin derinliklerinde hissettim ve himmetine sığındım.

            Oradan İstanbul’un Avrupa yakasındaki Başakşehir’e gittik. Büyük bölümü İstanbul Büyükşehir Belediyesinin konut şirketi Kiptaş tarafından inşa edilmiş modern bir ilçe. Havadar sakin konumu, yeşil alanları ve tüm sosyal tesisleriyle tam yaşanacak bir yer. Buradaki muhteşem camiler, Kur’an Kursları ve beş yıldızlı otel ayarındaki öğrenci yurtları, pervane gibi dönen görevlileri görülmeye ve hatta örnek alınmaya değer.

            Torunlarımı Başakşehir Tunahan Camii Kur’an Kursuna götürdüm. Bölgedeki kız ve erkek öğrencilerin cıvıl cıvıl doldurduğu Ahmet Yesevi Camii, Başakşehir camii gibi çeşitli kurs ve yurtları da gezdim, öğrencilerle sohbet ettim. Her yaştan okul öğrencisi bu çocuklar adeta yer melâikesi gibi dikkatle beni dinlerken büyük zevk aldım. İçim açıldı.

            Bütün bu hizmet müesseselerini inşa eden, düzenleyen ve yönetenlerle eğitim kadrosunun fedâkâr mensuplarına minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Allah (c.c.) hepsinden razı olsun.

            HÜDÂYA EMANET OLUNUZ.