Belediye Çok Önemli mi?

Bugüne kadar TOBB salonunda birçok toplantıya katıldım. Ancak bu sefer katıldığım toplantı genç yaşta kaybedilen bir değerimizi anma toplantısı olduğu için önemliydi. Kısa adı KOCAV olan Kültür Ocağı Vakfı"nca 25 Nisan 2008 akşamı düzenlenen programda Prof. Dr. Erol Güngör anıldı.

 

İstanbul merkezli vakfın yönetim kadrosunun hazır bulunduğu toplantıda Kocav başkanı Ali Ürey ile birlikte toplantıya ev sahipliği yapan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok açış konuşması yaptılar.  

 

Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Delican"ın oturum başkanı olduğu programda konuşmacı olarak Mustafa Çalık, Nevzat Kösoğlu ve Prof. Dr. Tahsin Görgün merhum Erol Güngör hocanın değişik yönlerini ele alarak 25 yıl sonrasında yaşadığımız olaylara bakışını aktardılar. Erol Güngör"ün aydın halk ilişkileri çerçevesinde millet ve milliyetçilik ile ilgili görüşleri ve din ve toplum konularına bakış açısının anlatıldığı konuşmalar dikkatle dinlenirken Kültür Ocağı"nın yaptığı etkinliklere ilişkin hazırlanan kısa film de önemliydi.

 

Toplantıda Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Edibe Sözen"in yanı sıra aşina simalar vardı. Lütfü Şehsuvaroğlu, Yakup Deliömeroğlu, Ali Akbaş, Feridun Keşir, İsmail Hacıfettahoğlu, Sabit Demirtunç ve Fatma Ünsal Bostan gözüme ilişenlerdi.

 

Toplantı sonrası İstanbul"dan Ankara"ya buradan da Erol Güngör Hocanın doğum yeri Kırşehir"de bir anma toplantısı daha yapmak üzere gidecek olan dostlarımızla ayaküstü bir iki sohbetimiz oldu. Eski günleri yâd etmek de yeni günleri anlamak için gerekiyor diye düşündüm. Eski dostlar şarkısı da tam bu günler için yazılmış olmalı değil mi?

 

Çubuk"ta belediye başkanlığı için erken çıkış yapan dostlarımızı da düşününce böylesi bir yazı yazmanın daha doğru olacağını düşündüm. Nasiplere inanan birisi olarak kimseyi kırmadan hareket etmenin doğru olacağının da altını çiziyorum. Belediye başkanı olmak önemli. Ama kalp kazanmak daha önemli. Talep edebilirsiniz, en doğal hakkınız. Ama diğerini veya ötekini karalamadan, yüz yüze geleceğimizi unutmadan. Kırmadan, dökmeden ve yalan söylemeden. Siz en iyisi olabilirsiniz ancak diğeri de iyi olabilir. Geliniz hakaret etmeden bu işi halledelim. Birisi önceden çıkmış medeni cesaretini göstererek yekten ben adayım dediyse diğeri veya diğerleri de susuyorsa onlara da hak vermek lazım. Köprünün altından çok suların akacağının da bilinmesi lazım. Bu konudaki görüşlerimizi sıcak ortamda yazmayı daha uygun buluyorum. Bu sebeple yazımızı başka bahara bırakıyorum. Selam ve dua ile. Erol Güngör"e bir Fatiha yollasanız daha iyi edersiniz değil mi?