Şuayip YAMAN
BBP Çubuk İlçe Teşkilatı’nın 9. Olağan Kongresi, Çubuk Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi Salonu’nda yapıldı. Tek listenin oylandığı seçimde Ahmet Yalama BBP Çubuk İlçe Başkanlığına seçildi.
Kongre’ye; Genel Başkan Mustafa Destici, Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Bozok, Genel Sekreter Üzeyir Tunç, ilçe başkanları, MHP Çubuk ilçe Başkanı Sait Aydos, ilçede faaliyet gösteren sivil toplum örgüt temsilcileri, muhtarlar ve halktan kişiler katıldı.
Ozan Seyfettin Güneş, yaptığı konuşmalar ve şiirleriyle Kongre’ye renk kattı.
Seğmen Ekibi gösterileriyle izleyicilerin beğenisini kazandı.
Divan Başkanlığına Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Bozok, divan başkan yardımcılıklarına Mehmet Şevki Arıcı ve Nihat Erdoğan, kâtip üyeliklere ise Yavuz Arun ve Hakan Uğur seçildiler.
Faaliyet Raporu ve Gelir-Gider hesapları yönetim kurulu üyesi Adem Erkoçoğlu tarafından okundu. Ve ibra edildi.
BBP Çubuk İlçe Başkanı Ahmet Yalama yaptığı açılış konuşmasında, “25 yıl Devletime hizmet ettim. Hizmet dönemimde yiğit, millet ve vatan sevdalısı rahmetli Muhsin Başkanımın kutlu davasında memuriyetimden dolayı yanında bulunamadım. Bu içimde bir uhde olarak kaldı. Ama yüreğim hep onunla ve sizinle idi.
O nedenle memuriyet süremin dolmasıyla görev yaptığım İskenderun’dan koşarak siz çok değerli dava arkadaşlarımla omuz omuza verip bu Bayrağı hep beraber Çubuk’ta en üst zirveye taşımak için ilçe başkanlığına aday oldum. Değerli dava arkadaşlarım sizlerin huzurunda söz veriyorum. Potansiyelimiz olan ilçemizde siz gönüldeşlerimle birlikte gece gündüz demeden çalmadık kapı bırakmadan, önümüzdeki yerel seçimde Allah’ın izniyle birinci Parti olup hep beraber belediye başkanlığını kazanacağız” dedi.
Parti Genel Sekreteri Üzeyir Tunç,“Genel Başkanımız Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu bir dava adamıydı. O’nun yetiştirdiği Alperenler yaşadıkça, onların yetiştirdiği Alperenler de yaşadıkça, dünya güneşi hiçbir zaman sönmeyecektir. O’nun Allah Davası’nı kalığı yerden devam ettirecekler. O eşsiz bir devlet adamı idi.
Bugün terörün bitmesini istemeyen hiçbir kimse olamaz. Ama bu sorun PKK ile pazarlık masasına oturarak halledilemez” dedi.
Genel Başkan Mustafa Destici,yarın (18 Mart 2013) anılacak Çanakkale Şehitleri anma günü ile ilgili olarak bir dörtlük okuyarak sürdürdüğü konuşmasında, “Çanakkale Şehitlerimizi” şükranla, minnetle, saygıyla anıyorum.
Çanakkale, bizim bu toprakları bir emlak ofisinden değil, Şehitlerimizin ve Gazilerimizin kanları ile alınmıştır. Çanakkale’yi hatırlamak biz Türkler için unutulmayacak bir destandır. Tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun…
“Davalarda tek başına yürüyeceğim” diyen Şehit Genel Başkanımızı, dava arkadaşlarını da saygı, hürmet ve şükranla anıyorum.
Bir il ve ilçe teşkilatının faaliyet raporunda neler yapması ve neleri yapmaması gerektiğini ortaya koyması gerekir. Kaç üye ile başlamış, kaş üye yapmış, kaç üyeye ulaşmış, kaç köy üyesi var, kaç mahalle üyesi var, kaç mahallede, kaç köyde toplantı ve faaliyetler yapmış? Bunların da olması gerekir.
Üye sayısını, mahalle üye sayısını, köy üye sayısını bilmek ve duymak istiyorum. Çubuk’ta üye olmadık mahallesi, köyü ve sokağı kalmayacak. Çubuk’u kazanmak istiyorsak çok çalışmak zorundayız.
Bu günden itibaren mahalle mahalle, köy köy, sokak sokak ev ev gezersek Çubuk’u alırız. Onlara hizmet veririz. 2 ay içerisinde bunun raporunu İlçe Teşkilatı’ndan istiyorum.
Böyle bir çalışma ve kampanya başlatırsak Çubuk’un en az yüzde 10’unu üye yapabiliriz. Çubuk bizim en iyi netice aldığımız ilçelerden birisidir.
“SİYASETTE ALLAH RIZASI İÇİN YOLA ÇIKTIK”
BBP 20 yaşında.. Bu süre zarfında iktidar olmadık. İktidar ortağı da olmadık. Hazine yardımı almadık. Ama 20 yıldır ayaktayız. 20 yıllık temiz mazimizi; Şehit Genel Başkanımız (Muhsin Yazıcıoğlu) ve O’nun projeleri ile başardık.
140 bin sandığın olduğu seçimlerde her sandığa bir asil ve bir de yedek üye (görevli) verdik.
Biz Ankara’nın dördüncü, Çubuk’un da üçüncü partisiyiz. Bu avantajları kullanarak iktidara doğru bir yürüyüş başlatacağız. Bu suretle milletin ‘makus talihini’ de değiştireceğiz.
Kimseyi ‘vatan hainliği’ ile suçlamadık. Çünkü biz ahlaki projelerle yola çıktık. Biz kimseyi ayrıştırmadık. Siyasette oy almak için değil, Allah rızası için yola çıktık.
Türk siyasetinin yüz akı olarak kaldık.
“TERÖR SORUNU ÇÖZÜLMEDİ”
Bu iktidar tarafından ülkenin hiçbir sorunu çözülmedi.
Türkiye'nin en büyük problemi terör, bu çözüldü mü? Bugüne kadar bende ısrarla şunu söyledim; 30 yıldır bu ülkeyi yönetenler terörle mücadele etmedi, sadece ediyormuş gibi yaptı. Şimdi birisi çıkmış 'İmralı'yı yıkarız kandili yakarız' diyor. Ya kardeşim bu millet balık hafızalı mı, o adamı İmralı'ya koyan kim? İdam edilmemesi için imza atan kim? İmza dosyasını meclise göndermeyen kim? Sen kimi kandırıyorsun kimi aldatıyorsun?"
Onlar hep halkı kandırdılar. Bir süreç başlatıldı. Konuyla ilgili olarak İktidar kanadından herkesle görüştük, Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı ile de görüştük. Bizim önerilerimizi uygulamış olsalardı terör bir yılda biterdi. Ama iktidar teröristle masaya oturdu.
Geçmişteki tecrübelerimiz, öngörülerimiz bu terörün bitmeyeceğini ve PKK’nın zaman içerisinde güçleneceğini söylüyor.
İmralı Tutanakları’nın basına sızması ile ilgili içerik konuşulmuyor. İçerik doğru mu?
APO serbest kalacak mı? 30 bin vatandaşımızın, 5 bin şehidimizin, Çubuk'taki şehitlerimizin kanını elinde tutan bebek katili terörist başı APO serbest kalacak mı, kalmayacak mı?
Bu millete bir söyleyin bakalım.
PKK’ya genel af çıkacak mı? PKK’ya özerklik verilecek mi? PKK dağılacak mı? PKK devleti kurulacak mı? Sen bunların cevabını ver. Siz nasıl oluyor da bu millete 30 yıldır kan kusturan, Türk-Kürt savaşı çıkartacak PKK ile muhatap oluyorsunuz?
Türkiye'nin bir bölgesine özerklik verilecek mi, verilmeyecek mi? PKK kendini tüm bunlara rağmen tasfiye edecek mi, etmeyecek mi? Millete bunların cevabını ver.
Siz onları muhatap aldığınızda; PKK; APO ve İmralı sizi sevecek mi?
Ülkenin ve milletin çıkarları ön planda olmalıdır. AKP kaybeder, Ana Muhalefet kaybeder. Ama millet kaybetmez. Yöneticilerin; Ülke ve millet adına aynı duygu, aynı düşünce, aynı şiar ve inançta olması gerekir.
“BU MİLLETİ KANDIRAMAZSINIZ”
Biz ‘Referandum’da 26 maddeye ‘Evet’ dedik. Şimdi bize sürece destek olun diyorlar. Bu millet bu kadar balık hafızalı mı? Her şeye rağmen bu milleti kandıramazsınız. Bu millet yeri geldiğinde her şeyin farkına varır. Millet yerinin ve zamanının gelmesini bekliyor. O zaman, bu zamandır.
Her gün medyada; Kürt-Türk, Alevi-Sünni, Laz, Çerkez, Arap, Gürcü, Boşnak, Arnavut… gibi kavramlar duyuyoruz veya okuyoruz. Bu milleti niye ayrıştırmaya ve parçalamaya çalışıyorsunuz? Mehmet Akif Ersoy, “Ben Arnavut’um” demedi.
Biz bu Anadolu coğrafyasında İslam olan, İslam’la taçlaşmış, Türk Milletinin neferiyiz.
Bir Başbakan’ın, “Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına alıyorum” demesini bir dil sürçmesi olarak algılıyorum. Tüm Türk Milliyetçileri olarak Başbakan’dan özür bekliyoruz. Irkçılığın İslam’da yeri yoktur. Allaha şükürler olsun, ben bir Türk milliyetçisiyim.
“VATANDAŞ BANKA FAİZLERİNE MÂHKUM EDİLDİ”
Medyadan takip ediyorsunuzdur. Köylüler bankaya olan borçlarını ödeyemedikleri için; traktörlerini, evlerini, tarlalarını satmak zorunda kalıyorlarmış. Bankalar ana paraya karşılık 12 misli para istiyormuş… Ülkemizde her çalışandan biri 770 liraya mahkum..Bu maaşla 4 kişilik bir aile yaşamaya mahkum.. Bu parayla; Kira mı ödeyecek, elektrik, su, doğalgaz, telefon faturalarını mı ödeyecek, çocuklarını okula mı gönderecek, yoksa ekmek mi alacak? Vatandaş nasıl geçinecek?
Her iki kişiden biri açlık sınırında.. Ülkede 25 milyon kişi açlık sınırında.. TUİK, geliri 3 bin 100 liranın altında olanları da fakirlik sınırında gösteriyor. Bu da nüfusun yüzde 25’ine tekabül ediyor. Türkiye’nin fotoğrafı bu..
Siz yeni Anayasa yapsanız ne olur, yapmasanız ne olur? Anayasa’nın 73. maddesinde, “vergi, kazancı olandan alınır” diyor.. ama ülkemizde açlık ve yoksulluk sınırında olanlardan vergi alınıyor. Böyle bir uygulama; haksızlık, adaletsizlik ve ahlaksızlık olmaz mı?Vergi Anayasa da yazdığı gibi gelire göre alınır derken, zengin masraflarını veya çeşitli harcamalarını vergiden düşüyor. Fakat fakir düşemiyor.
Bankaların vatandaşa uyguladığı adaletsizliği niye anlamıyorlar?
İktidar; işsizlik düştü diyor, Enflasyon düştü diyor, İhracat yükseldi diyor, Borsa tavan yaptı diyor.
Ülkede 54 milyon kişi kredi kartı kullanıyor. Bunu yarısı (27 milyonu) asgariyi bile ödeyemiyor. Kredi kartına yüzde 40 faiz ödeniyor.
Borsa tavan yaptı deniyor. Bu millet niye sevinsin? Yabancılar sevinsin.. ürkiye’den kar transferi yapıyorlar.
“ZİNA SUÇ OLMAKTAN ÇIKARTILDI”
Zina bu iktidar döneminde suç olmaktan çıkartıldı. Bu, CHP döneminde olsaydı yer, gök inlemez miydi?
Bu iktidar döneminde kürtaj arttı.
Son günlerde gündemde olan 'Süt Bankası' ile ilgili uygulamaları var. İslam dininde süt kardeşlerin evlenmelerinin haram olduğunu sen bilmiyor musun? Bu konularda bu kadar mı bilgisizsiniz, bu kadar mı cahilsiniz? Siz bilmiyorsanız gelip bize sorsaydınız.
Oysa ‘süt kardeşliği’ İslam da zorunlu hallerde çıkmıştır. Zevk için değil..
Bu tür konuların vatandaşlar arasında iyi sorgulanması lazım..
Bunlar iktidara geldi, 11 yıldır hiç kimseyi dinlemediler. “Taraf olmayan, bertaraf olur” dediler.
Başörtüsünü çözemediler. İsteselerdi çözerlerdi.
İsteselerdi Ayasofya’yı ibadete açamazlar mıydı?
Bir eğitim sistemi çıkarttılar. Öğrenim yaşını küçülterek 4+4+4 sitemi ile zorunlu eğitimi 12 yıl yaptılar. Bu sistemle bizim çocuklarımız ne zaman ‘hafız’ olacaklar? Ancak açık liseye giderek olabilirler.
Oysa biz 5+3+3 olmalı dedik. Olması gereken sistem de bu olmalı idi.
“VATAN TOPRAĞI ALTIMIZDAN KAYDIRILIYOR”
Bu millet uyarılmalıdır. Bu da bizim vazifemiz. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkasından gözyaşı dökmekle bu işler olmaz. O’nun fikirlerini, projelerini, hayata geçirirseniz O’na karşı görevlerinizi yapmış olursunuz.
O’nun davalarına sahip çıkarak, O’nun fikir ve projelerini iktidar yapmalıyız. Adım, adım vatan toprağımız altımızdan kaydırılıyor.
Hepimiz vebaldeyiz. Ortalama insan ömrü 70’yıldır. Aydın Nazilli’de 82 yılmış..20 yıl tahsil yapıyoruz. Peki, ebedi hayat için kaç yıl tahsil yapıyoruz? Takkemizi önümüze koyup düşünmeliyiz.
Bir rehavet, bir ümitsizlik ( Allah bunu yasaklıyor), Ölü toprağı da yok. Bir silkinme gerekiyor. Bunu da buradan başladığına inanıyorum. Ben burada Çubuk’u aldık diye düşünüyorum. Eğer inanırsanız, başarırsınız, zafer inananlarındır. Bunun için büyük mücadeleler verdik. Bu çalışmaları her yerde yapacağız. Bunun karşılığını alacağız. Kendimiz için değil.. Milletimiz için, yeni nesil için, gençlik için, Türk-İslam Dünyası için, Tüm mazlum ve mağdurlar için istiyoruz.
25 Mart 2013 tarihinde, Şehit Genel Başkanımızın 4. ölüm yıldönümü nedeniyle Tacettin Dergahı’nda düzenlenecek anma gününde buluşacağız.
31 Mart 2013 tarihinde ise Eskişehir’de “Uluslar arası 4. Muhsin Yazıcıoğlu Sempozyumu’nu yapacağız.
O’nu anlamaya anlatmaya devam edeceğiz. O’nun en büyük dileği ve istediği iktidar olmaktı. Bu suretle bu büyük Türk Milletini; fitneden, fesattan, terörden ve diğer belalardan uzak tutabiliriz. Allah; dirliğimizi, birliğimizi ve kardeşliğimizi bozmasın” dedi.
Tek listenin oylandığı Kongre’de Ahmet Yalama başkanlığındaki liste oybirliği ile seçildi.
Genel Başkan Destici’nin sözleri zaman zaman Alperenlerin; “Ya Allah, Bismillah, Allahuekber”, “Durma ilerle, Alperenler seninle”, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, Çubuk Ovası, Alperenler yuvası”, “APO’nun ipini Alperenler çekecek”, “Başbakan Destici”, Alperenler seninle gurur duyuyor” gibi sloganlarla kesildi.
Ahmet Yalama Başkanlığındaki Yönetim Kurulu Asil Üyeliklerine; Ayten Karaca, Ayfer Sarıtaş, Filiz Yılmaz, Nezaket Güçlü, Ahmet Sarıtaş, Adem Erkoçoğlu, Zeki Karaca, Rasim Dönmez, Durali Simsar, Celal Özkan, Veysel Yurt, Veysel Uç, Mahmut Arslan, Ekrem Kılıç, Hidayet Okumuş, Veli Öztürk, Ömer Özbaş, İsa Kaplan, Hasan Kaplan, Hayati Kılınç, Mahmut Keser, Lütfi Tetik, Osman Aydın, Mustafa Şahin, Halil İbrahim Eren, Sami Şekerci, İbrahim Sarı, Bekir Aydoğan, Kurban Demirci, Çelebi Bozkuş, Ali Kahraman, Eriş Demirci,
İl Delegeliklerine ise; ; Ayten Karaca, Ayfer Sarıtaş, Filiz Yılmaz, Nezaket Güçlü, Ahmet Sarıtaş, Adem Erkoçoğlu, Zeki Karaca, Rasim Dönmez, Durali Simsar, Celal Özkan, Veysel Yurt, Veysel Uç, Mahmut Arslan, Ekrem Kılıç, Hidayet Okumuş, Veli Öztürk, Ömer Özbaş, İsa Kaplan, Hasan Kaplan, Hayati Kılınç, Mahmut Keser, Lütfi Tetik, Osman Aydın, Mustafa Şahin, Halil İbrahim Eren, Sami Şekerci, İbrahim Sarı, Bekir Aydoğan, Kurban Demirci, Mustafa Kuru, Ramazan Bozkuş, Satılımış Yılmaz, Ali Aksu, Faruk Arıkanoğlu, Halil İbrahim Nokta, Lokman Yalama, Seyfullah Aktaş, Adem tekaüt, Çelebi Bozkuş, Ali Kahraman, Eriş Demirci ve Dursun Varol seçildiler.