Başkası Olma Kendin Ol!

Hülya Uğur

 

 

   Başkası olmak ne acıdır. Çünkü başkasıyla olursan başkası olursun; dostla olursan dost olursun. İnsan her acıya dayanırmış ta, sevgilinin surat asmasına dayanamazmış. Çünkü her acı oldurucudur da, sevgilinin acısı öldürücüdür.

    Büyükler insanları dört sınıfa ayırmışlar. Birinci sınıf, dışları süslü, ancak içleri harap olanlardır. Bunlar dünyaya tapan insanlardır. İkinci sınıf, içleri süslü, dışları harap olanlardır. Bunlar mecnunlardır. Üçüncü sınıf, içleri ve dışları harap olanlar. Bunlar ise halkın avam kısmıdır. Son sınıf yani dördüncü sınıf ise, içleri ve dışları süslenmiş olanlar. Bunlar da Allah, ın veli kullarıdır demişler.

   Uzmanlar ortalama altmış yıl olan bir insan ömrünün, üçte birini uykuyla harcadığını söylüyor. Diğer üçte birlik kısmı ise hayatı yakalamakla yada tam anlamıyla şaşırmakla geçiyor. Çocukluktan ergenliğe geçiş, ne oldu ne bitti derken, bir de bakmışsınız yaş almış başını gitmiş. İşte geriye kalıyor yirmi yıl… O yirmi yıllık zamanı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Kimseyi kırmadan ve kırılmadan. Arkamızda yaralı bir kalp bırakmadan. Çünkü biliriz ki orası Rabbimizin nazargahıdır…Hani diyor ya Efendiler Efendisi; hayat bir su içimlik zaman kadardır diye, o kısacık zamanda iyi işler yapmak ve arkamızda ah eden yürekler bırakmamak. Herkes ve her şey senden razı olmadıkça Allah senden razı olmaz fermanı. Eğer Yaratıcının sizden razı olmasını istemiyorsanız kırın o zaman etrafınızdaki insanları ve tüm yaratılmışları.

   Ne diyordu şair, "Neylersin ölüm herkesin başında/Uyudun uyanamadın olacak/ Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?/ Bir namazlık saltanatın olacak/ Taht misali o musalla taşında"…

  

   Bir rivayet anlatılır Hz. Nuh\'la ilgili; bir kadın feryad-ü figan ederek ağlamaktadır. Hz. Nuh (as) neden böyle kendini dövercesine ağladığını sorar. Kadın “oğlum öldü, o daha çok küçüktü der”. Hz. Nuh oğlunun kaç yaşında olduğunu sorar kadına, kadın “350 yaşındaydı o daha çocuktu” der. Rivayete göre o dönem insanlar 1500 yaşına kadar yaşamaktaymış. Hz. Nuh (as) kadına dönerek , " Ey çocuğunun haline ağlayan zavallı kadın. Gün gelecek Hz. Muhammed (sas) ümmeti gelecek. O ümmetin ömrü en fazla 80-100 yaş olacak. Siz Allah"ın size bahşettiği ömre şükredin" der… Kadın, "Peki, bu ümmet, nasıl ev kuracak, iş kuracak, dünyaya bağlanacak?" diye sorar… Hz. Nuh (as), "Merak etme, o ümmetin dünyaya bağlanması, sizden bile daha fazla olacak"

 

   Sözleriyle ve halleriyle içimizdeki cenneti uyandıran insanlara ihtiyacımız var. Okuduğumda çok beğendiğim bir söz; “Aşkı solumayan ruhun nefes borusu kurum bağlamıştır.” Hayat yolunda yolumuza zift döken insanları nidelim?