Milâdî 2012 yılıyla birlikte, hayatımızda bir sayfa kapanıp, yeni bir sayfa açılmıştır. Dolayısıyla, geçmişin kâr-zarar ya da gelir-gider mizanına bakarak, blançomuzu dikkatlice inceleyip, maddî-mânevî muhasebemizi yapmak zorundayız. Eğer negatif durumdaysak veya kâr-zarar eşit durumdaysa aldanmışız, zarardayız demektir. Geçmişten dersler çıkarmak suretiyle bu zararları ve hataları mutlaka telâfi etmeliyiz.
Yakın ve uzak geçmişe bakıp dersler çıkarırken, orada takılıp kalmamak gerekir. İleriye doğru emin ve isabetli adımlar atarak, geleceğimizi başarıyla inşa etmek zorundayız. Bu sebeple hayatta başarının sırları ve formülleri nelerdir? İyi öğrenmeliyiz. Bu konuda bildiklerim, gördüklerim ve araştırmalarımdan bir demet sunarken, yeni yılın ve gelecek yılların başarılı, hayırlı güzelliklerle dolu geçmesini diliyorum.
Hz.Allah (c.c.) “Yemin olsun ki, biz Adem oğlunu mükerrem (şerefli) olarak yarattık. Karada ve denizde binekler verdik. Rızıkların en güzelini bahşettik. Ve onları yarattıklarımızın pek çoğundan üstün kıldık.” Buyuruyor. Bir başka ayette ise “Yemin olsun ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık.” Buyurur.
Bu ayetlerden ve diğer tıbbî anatomik fen bilimlerinden öğreniyoruz ki, insan denilen varlık; beyni, bedeni, kalbi, ruhu ve letâifi ile mükemmel bir çekirdek gibi, tüm kâinatın nüvesi mesabesindedir. Dolayısıyla başarının tüm sırları onda saklıdır.
İnsanların birçoğu, sahip oldukları bu sırları, istidat, kabiliyet ve maharetleri bilmedikleri veya fark edemedikleri için, ileri adımlar atmak sûretiyle kendilerini geliştirmeyi düşünmez ve üstün başarılara imza atamazlar. Kimi insanlar ise, Allah korusun varoluş gaye ve misyonundan uzaklaşarak, aşağılaşır; zararlı ve tehlikeli bir yaratık haline dönüşürler. Bunlardan bahsetmiyorum.
Ayrıca kâmil, mükemmil ve mürşit zatlar olan peygamberler ve varislerinin mûcizevî istidat ve başarılarından da bahsetmeyeceğiz. Onlardaki olağan üstü haller ayrı bir konudur.
Bahse konu aklı-selim sahibi normal insanlar için, inkişaf ve başarının ilk şartı; yeterli bilgi ve beceri sahibi olmaktır. Zira, ilim ve sanat bitmez, tükenmez bir hazinedir. İlim iki cihanı aydınlatan bir ışıktır. Rehberdir. İlimsiz, irfansız münferit ve istisnaî başarılar, geçicidir. Saman alevi gibi kısa zamanda parlayıp sönmeye mahkûmdur.
Bilgi donanımı olmadığı halde, öğrenmeyi, dinlemeyi ve kendini geliştirmeyi becerebilenler de alanında başarılı olabilirler.
Hayatta başarının ikinci şartı ise; Azimli, kararlı ve çalışkan olmaktır. Ayrıntılara takılmadan, alanında uzmanlaşarak kendini sürekli yenilemek sûretiyle, verimli, düzenli çalışanlar mutlaka başarılı olurlar. Çalışanı Allah (c.c.) da sever. İnsanlar da sever. Hazırcı, tembel, beceriksiz ur gibi kişiler toplumun baş belasıdır. Çünkü rızık Allah üzerindedir. Ancak her kesin nasibi çalıştığı kadardır.
Başarının sırlarından birisi de düzenli ve mutlu bir aile hayatıdır. Özel hayatın huzur ve düzeni, iş hayatında gerekli olan enerji ve motivasyonu temin eder. Tabiatıyla iş hayatında başarılı ve kazançlı kişiler de zincirleme evine ve tüm sosyal çevresine pozitif enerji yayarlar. “Nikahta zenginlik, bereket vardır.” (Nur.32) ayetinin sırrı da buradadır.
Başarının sırlarından bir diğeri ise; dürüst, güvenilir ve samimi olmaktır. Aile, dost, arkadaş, müşteri vs. tüm insanlarla saygı ve nezaket çerçevesinde iyi münasebet kurmak, bu münasebeti geliştirmek ve karşı tarafa saygınlığını hissettirmek gerekir. Hiç kimse sizden kuşku ve endişe duymadan emin olmalıdır. Yalancı, kaba ve sahtekâr insanlar asla ve asla hayatta muvaffak olamazlar. Hile ve entrika ile birilerini aldatarak çıkar sağlayanlar, haddi zatında sadece kendini aldatmış olurlar. Dürüstler er geç kazanır.
Başarının bir diğer formülü de sabır ve metanettir. Zira her zaman işler yolunda gitmeyebilir. Aksilikler, hastalıklar, belâlar, felâketler, türlü türlü acılar, korkular ve benzeri imtihanlar mutlaka yaşanacaktır. Bunlar hayatın cilveleridir. Acı reçetelerdir. Allah’a güvenerek, moral ve dinamizmini korumak sûretiyle, sabırla, serinkanlılıkla problemleri çözmeye çalışmalıdır. Musibetlerden ders alarak, sorumluluğu varsa rahatça üstlenerek, hatta mizahi üslupla gülüp geçerek yoluna devam etmelidir.
İnanmış, güçlü ve başarılı insanlar yaşlansalar da âtıl olmazlar. sürekli çalışır aktivitelerini kaybetmezler. Çalışan demir pas tutmaz.
Yeni yılda sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim…