Yazın gelmesiyle birlikte bütün bir yılın yorgunluğunu atmak isteyen vatandaşlar, soluğu tatil yerlerinde alıyor. Kimisi temiz hava almak için yaylaları tercih ederken, kimileri deniz kenarını seçiyor. Doktorlar, tatilcilerin olumsuzluk yaşamaması için uyarılarda bulunuyor.
Konya Vakıf Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Sedat Kebapçıoğlu, kalp rahatsızlıkları olanların seyahate çıkmadan mutlaka kontrollerini yaptırması gerektiğini ifade etti. Yayla ve dağ turizminin kalp hastalarını olumsuz etkileyebileceğini bildiren Kebapçıoğlu, "Yükseklerdeki oksijen azlığı kalp rahatsızlığını tetikleyebilir." dedi.
Sıcaklarda kalbin iç organlara gönderdiği kan miktarının azaldığını, nabız sayısının ise arttığını dile getiren Dr. Kebapçıoğlu, "Kan basıncı sıvı kaybına ve damarlarda genişlemeye bağlı olarak genellikle düşer. Ancak aşırı ve uzun süreli sıcakta kalmakla tekrar yükselebilir." dedi. Tatilini deniz kenarında geçirmek isteyenlerin dikkat etmeleri gereken şeyleri sıralayan Kebapçıoğlu şu önerilerde bulundu:
"Denize 10 ile 16 saatleri arasında girmeyin. Uzun süre yüzmeyin ve fazla derin sulara açılmayın. Asla tok karnına denize girmeyin. Çay, kahve, kolalı içecekler yerine hafif tuzlu ayran ve meyve sularını tercih edin. Bol su tüketin. Kum banyosu yapmayın. Terlemeyi önleyen giysiler yerine açık renkli, rahat, bol ve ince kumaştan yapılmış giysileri tercih edin."
Kalp hastaları tatilde aşırı efordan sakınmalı
Hastaların tatilde yaşanacak gevşekliğe aldanmayıp, her zamanki önlemlerine devam etmesi gerekiyor. Aşırı şişman, 40 yaşının üzerinde, kolesterolü yüksek, daha önce enfarktüs geçirmiş olanlar, diyabet hastaları ve aşırı efor yüzünden göğüs ağrısı çekenlerin daha da dikkatli olması gerekiyor.
Kalp ve damar rahatsızlığı bulunan hastalar, açık büfelere karşı dikkatli olmalı. Aşırı yağlılar ve kızartmalar yerine gıda ihtiyaçlarını sebze ve meyve ağırlıklı karşılamaya çalışmalılar.
Tatilde bol sıvı tüketin. Spor (yürüyüş, bisiklet) yapacaksanız sabah ya da akşam saatlerini tercih edin. zaman gazetesi