Şuayip YAMAN
Programın açılış ve sunuculuğunu Bürokrat Ankaralılar Derneği (BADER) Başkan Yardımcısı Mustafa Akdoğanın yaptı.
'Eski Sağlık Bakanı Şıvgın: Ankara Hak Ettiği Değeri Göremiyor”'
Ankara Stratejik Araştırmalar Vakfı Başkanı eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, "Ankara, hak ettiği değeri görememektedir. Başkent olması nedeniyle her zaman önemini koruyan, siyasilerden yeterince faydalanamayan Ankara için bundan sonra sivil toplum kuruluşları daha aktif çalışarak bu talihi tersine çevirmelidir. Ankaralı bürokratların, merkezi hükümette yer alan Ankaralı bakanların sayısının çoğalması ve şehrimize değer vermesi gerekiyor. Bu kahvaltı ve diğer toplantılarımız, bu konuda yapacağımız çalışmalar açısından çok önemlidir.
Akyurt’ta 4 sivil toplum örgütü ile başlayan toplantı zamanla daha da genişleyerek devam edecek.
Biz örgütlenmede hep yavaş ilerliyoruz.
Ankara’nın hizmetlerinden yararlanamıyoruz. Ya da en son veya geç faydalanıyoruz.
Ne hikmetse milletvekili adaylarımızı seçilecek sıra ve yerlere koyduramıyoruz.
Yine bürokraside yeterince örgütlenemediğimiz için onlara ulaşamıyoruz.
Önceki Yargıtay Başkanı Kalecikli idi. Onun arkasında duramadık, yeterince desteleyemedik.
Bu sizler gibi örgütlü kuruluşların işidir.
Batı’da örgütler, kuruluşlar istedikleri amaca, hedefe ulaşabiliyorlar. Muhalefete karşı da tabii ki faaliyetler yapabiliyorlar.
Bazı çevreler “Cumhurbaşkanın16 Mayıs’ta ABD’ye gitmesin” diyor.
Olur, mu öyle şey. Ben gitmesinden yanayım. ABD’nin üstüne üstüne gitmeliyiz.
ABD’liler, Cumhurbaşkanının masayı terk etmesi için akla gelmeyecek tekliflerde bulunacaklardır.
Ankara gerçekte özel bir şehir. Allah Ankara’ya her şeyi nimet gibi yağdırmış.
Meyveleri kendine hastır. Kavunu, armudu, balı, üzümü, domatesi, karpuzu..
Tiftik Keçisi ile de meşhurdur.
Peki, bütün bu özellikler neden kaynaklanıyor?
Bunları Ankara’nın termal özelliği sağlıyor.
Eskiden İstanbul’dan Ankara’ya hasta gönderirlermiş. Ankara’nın temiz ve şifalı bir havası var. Şimdilerde Ankara’nın o temiz havası merkezde kalmadı.
Ama bu temiz hava, “Kazan, Kızılcahamam, Akyurt ve Çubuk’ta var.
Beypazarı, Ayaş gibi bu sıcak su kaynağını çok iyi değerlendirmemiz lazım. Çubuk’ta da yeni termal su kaynakları çıkıyor.
Ankara’nın meşhur Tiftik keçisi kayboldu.
Osmanlı Sarayı’nın elbiseleri Ankara’dan gidermiş. Tiftikten yapılan elbiseler; yazın serin, kışın ise sıcak tutarmış. Üstelik bit, pire barındırmazmış.
Osmanlı sarayında özellikle (Kanuni’nin oğlu) Sarı Selim döneminde Osmanlı Sarayı’nda kolera yok. İngiltere de kolera var. İngiliz Kraliyet ailesi o dönem Keçiyi İngiltere’ye götürmek istiyorlar, beceremiyorlar. Çünkü iklim şartları keçinin yaşamı için müsait değil. Sonra keçinin yetişmesi için Afrika da bir yer bulup oraya götürüyorlar. Kumaşı da oradan tedarik ediyorlar.
Ayrıca keçi, termal kuşak içinde olursa daha verimli oluyor. Ankara Keçisini tekrar üretmemiz, destekçilerimizin de bu konuda çalışması gerekiyor.
Bunun için bir “ANKARA PLATFORMU” dedik. Bu konuda anlaştık da. Hatta sponsoru da Akyurt Belediyesi olsun...
Akyurt’un ilçe (20 Mayıs 1990) olmasında katkım olduğunu zannediyorum. Hatta nüfusu 1500 iken Akyurt ilçe oldu. Şimdilerde nüfusu hızla artıyor, 55-60 binlerde seyrediyor. Akyurt büyüyor, gittikçe büyüyor. Bunu da Başkan Gültekin Ayantaş’a borçlu...
Akyurt’a Fuar gelecek, Metro da gelecek. Metro Çubuk’a da gelecek...
Akyurt’ta Sağlık Meslek Lisesi’ni de kuracağız.
Bunların tez zamanda gerçekleşmesi için güçlü bir birliktelik ve LOBİ’YE ihtiyaç var.
Bizleri bugün burada ağırlayan değerli Belediye Başkanımız Gültekin Ayantaş'a teşekkür ediyorum" dedi.
Akyurt Belediye Başkanı Gültekin Ayantaş, “Ankara için elini taşın altına koyacak siyasetçilere ihtiyaç var.”
3 dönemdir Akyurt’a başarılı hizmetler veren (Akyurt’un Mimarı) Belediye Başkanı Gültekin Ayantaş, “Hizmet için elbette ki STK’lar önemli.. Bürokraside ve siyasette bir Ankaralı olarak düşünmek lazım. Ankara ancak bu şekilde büyür, gelişir. Ankara’ya veya Ankaralıya nasıl hizmet verebiliriz? Bunun üzerinde kafa yormak gerekir.
Ankara, üzülerek söylüyorum ki siyasilerimizin yeterince göz önünde tutmadığı bir şehir.. Başkent olmasına rağmen, bizim oylarımızla seçilen ve Ankaralı olmayan vekillerimiz, kendi memleketleri için daha fazla mesai harcıyor. Bu ülkenin tamamı bizim ve herkes oy aldığı kent için azami gayreti göstermek zorundadır.
Ankaralı olmasa da Ankara'yı benimseyen, seven ve Ankara için elini taşın altına koyacak siyasetçilere ihtiyacımız var.
Sayın Bakanımız (eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın) ANAP Hükümeti döneminde çıktı bakan oldu. Ankara'nın her yerine büyük hizmetleri oldu. Akyurt'un da ilçe olmasında en büyük emeği kendisi vermiştir.
Yapmamız gereken şey; hem kendi içimizden seçilenlerin, hem de yıllardır Ankara'da yaşamış büyüklerimize Ankara'ya hizmet etmeleri gerektiğini anlatmamız, bunun için de birlikte hareket etmemiz lazım. Örneğin Ankara'da yaşayan çevre illerden vatandaşlar dernekleri adına yönetimlerden (iktidarlardan) istediklerini alabiliyorlar. Bizler de siyasilere ve yerel yöneticilere güçlü görünürsek bize katkısı olacaktır.
Bunun için Ankara’ya 20-30 sene önce gelenleri de Ankaralı olarak kabul etmek zorundayız. Bizim için Ankara’ya (nereden gelirse gelsin, nereli olursa olsun) hizmet verenler önemli...
Ankara’da seçilenler Ankara ve Ankaralıya hizmet etmeli... Ama ne hazindir, seçilenler genel olarak (doğup-büyüdükleri) yörelerine hizmet ettiler...
Bakanımız (Halil Şıvgın) ‘a teşekkür ederiz. İlçe olmamızda sonsuz katkıları oldu.
Kısa sürede Ankara’nın iyi hizmet alan ve iyi hizmet veren İlçesi olduk.
Ankara’ya hizmet için ortak hareket etmemiz gerekir. Bir takım dernekler örgütlenerek Ankara’dan hizmet alıyor.
Bireysellikten çok. Ankara vurgusunda birleşmemiz gerekir.”
Kahraman Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk,
“Biz Ankara’yız.
Biz Ankaralıyız.
Biz Hacı Bayram Veli’nin Dergâhındanız. Biz Hacı Bayram Hazretlerine intisaplıyız (bağlı, mensup).
Biz başkentiz. Biz Kurtuluş Savaşı kahramanlarıyız.
Biz 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı tek vücut olarak direnmiş kahramanlarız.
Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sığınılacak bir liman aradığında sığındığı bir limanız...
Ama istediğimiz ve arzu ettiğimiz yerde değiliz.
Daha üst ölçekte Ankara’yı hizmet etmek noktasında beraber çok güzel şeyler yapmalıyız.
Avrupa her yerde lobicilik faaliyetleri yapıyor. Biz de aynısını yapmalıyız. Her landa ve ticarette lobi faaliyetleri yapmamız lazım.
Ankara’nın örf ve adetlerine sahip çıkacak bir lobi faaliyetleri yapmalıyız.”
Kızılcahamam Belediye Başkanı Muhittin Güney, “Ankara ve Ankaralılar için hayırlı olacağına inandığım böyle bir organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ederim” dedi.
Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan, “Ankara ve Ankaralı olarak tek vücut olmalıyız.
İlçemizle ilgili 33 köy projemiz var içerisinde bu köylerin isimleri de Osmangazi Hazretlerinin; arkadaşlarının isimleri olacak. Oradaki tahmini bina sayısı yani yaşam alanı sayısı 600 civarı bina sayısı olacak. Bu sadece oturabilecek olan kırsal mekânlar olarak değil, aynı zamanda ok atma alanlarının at binme alanlarının oluşturulduğu, namazgâhının oluşturulduğu diğer sosyal aktivitelerin olduğu bir yaşam alanı olacak.
Bu projeler, inanıyorum ki Beypazarı adına Ankara adına güzel bir kazanım olacak diye düşünüyoruz.
Beypazarı turizm potansiyeli bu proje ile öne çıkan bir ilçe haline gelecek. Beypazarı Ankara'ya turizm açısından ciddi katkılar sağlayacak...
Beypazarı'ndaki turizm zaten bir açılımın farklı bir entegrasyonun sağlanması gereken bir konumda biz şuan sadece şehir içerisinde ki eski o kültür noktasında önü açan eski yerlerimizle tanınıyoruz.
Bu gelen ziyaretçilerimizi çok tatmin etmiyor. Beş saatlik bir ziyarete ancak ev sahipliği yapabiliyoruz. Biz bu manada doğamızı da projemizin de entegrasyonunu sağlayıp daha da ziyaret süresini uzatıp böyle açılımımız böyle bir projeyi gerçekleştireceğiz.
O düşündüğümüz projenin içerisine Ankara'dan da sadece Beypazarı'ndan çıkmış bir proje değil.
Ankara'daki bürokrasisin de siyasilerini de buna siyaset gözetmeksizin tüm siyasilerimizin de CHP'nin de MHP'nin de yer alabileceği orada düşündükleri zaman gelebilecekleri bir mekân olacak ki şuan ülkemizdeki birlik beraberlik örneği olacak. Anadolu insanın Ankara insanının diğer illerdeki herkesin paylaşabileceği bir alan olacak. O nedenle de yatırımcılarımızın o bölgede bulunurken o bölgeye yapılacak yatırımlar noktasında bölgenin diğer eksikliklerinin de tamamlanabileceği oranın sayesinde Beypazarı'nın daha da güzelleşmesi için bir fırsat olacak diye düşünüyorum.”
.
Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin, “Anadolu kültürü ile genel kültürümüzü karşılaştırdığımızda Ankara, kültürlerinde başkentidir.
Tüm Anadolu’nun stratejik başkenti Ankara’dır. Ankara bir başka ifade ile “kalp” gibidir.
Buz gibi görünse de,
Gönül Dağı Elmadağ’dan selamlar, saygılar ve sevgiler...”
Ankara’ya Hizmet Verenler Derneği (AHİD) Başkanı Hilmi Yaman, “Ankara deyince tabii ki konuşulacak çok şey var.
Bir vesile ile karşılaştığım bir müdür, alt kadrosuna tüm hemşerilerini atamış.
Müdüre, “Kadronuza 1-2 de Ankaralı atasanız olmaz mı? Dedim.
Müdür, “beni tehdit mi ediyorsunuz” diye çıkıştı.
Ankara da bir bakanımız bile yok.
Üç kişi bir araya geldiğimizde, masadan kalkıp gideni acımasızca eleştiririz. Bu nasıl bir zihniyettir? Biz bu hale nasıl geldik veya bizi bu hale kimler getirdi?
Biz bir olamıyoruz. Ankara ve Ankaralılar için elimizden gelen tüm katkı ve destekleri vermeliyiz.
Ankara için ne yapılacaksa hiçbir menfaat beklemeksizin bırakın elimizi, tüm gövdemizi taşın altına koymalıyız. Vakit geçmeden Ankara için yapılacakları konuşmalıyız...”
Ankara Dernekler Federasyonu Başkanı Celalettin Uludağ, “Ben değil, biz deseydik her türlü sorunu çözerdik. Manevi olarak gönülden bir araya gelirsek başarılı oluruz.”
Bürokrat Ankaralılar Derneği (BADER) Başkanı İbrahim Taşkesti, “Gözden ırak olan, gönülden de ırak olurmuş. Ama biz yine de, Dergâha düzgün odun ve su taşımaya devam edeceğiz. Olumsuzlukları (bulaşıcı bir mikrop gibi) ortadan kaldırmalıyız. Bu topraklara hizmet verecek, çivi çakacakların kim ve ne olursa olsun yanında ve arkasındayız.
Ayrıca bireysel menfaatçiliği de ortadan kaldırmalıyız.
Ankara’ya ne yapabiliriz? Bunu düşünmeliyiz. Kalıcı projeler üretmeliyiz ve bunlar üzerinde çalışmalıyız.
Ankaralıları her yerde görmemiz gerekir...”
Çubuk Dernekler Federasyonu (ÇUDEF) Genel Başkanı Recep Taş, “Çubuk, Akyurt ve Pursaklar’da hizmet vermekte olan 60 derneği bünyesinde bulunduran bir Federasyonuz. Bu manada Kuzey Ankara’da en yaygın tabanı bulunan bir sivil toplum kuruluşuyuz.
Kuşkusuz üye derneklerimizin bulunduğu bölgeye karşı hizmet yükümlülüğümüz olmakla beraber bayrak kentimiz Başkentimiz Ankara’nın her problemi bizim de problemimizdir. Bu bağlamda Başkent’e hizmet anlamında bizlere düşen ne varsa her türlü katkıyı sunmayı emir telakki ederiz.
Başkente bağlı bir yerleşkede oturmanın sonucu olarak sahip bulunduğumuz avantajlarımız olduğu gibi dezavantajlarımız da vardır. Şahsi kanaatim, böylesi derinlikli toplantılarda öncelikle dezavantajlardan bahisle olumsuz bir hava vermenin faydasına inanmamaktayım.
Zira olumsuzluk hissi bulaşıcı hastalık gibi o cemiyette bulunan çok kişiyi olumsuz etkileyebilir. Bizler daima önümüze bakarak neler yapabileceğimizin arayışı içinde olmak durumundayız. Bu duygularla bu toplantıya katkı yapan herkese teşekkürler ediyor, hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
Elmadağlılar Derneği Başkanı Bülent Koç, “ STK’lar siyaset üstü olmadığı sürece başarılı olamaz. Şimdiye kadar temennilerden öteye gidemedik.
Bundan sonra yapılacak toplantılarda İnşallah şunları şunları yaptık deriz.”
Türk Oğuz töresi olan seğmenliğin 4 bin yıl öncesine kadar dayandığına dikkat çekerek, günümüzde kültürel yozlaşmaya karşı değerlerin korunması gerektiğini ve seğmenliğin sadece çalıp oynamak olmadığını ifade eden Ankara Kültürünü Yaşatma Derneği (AKYD) Başkanı, Seğmenbaşı ve Ankara’nın gerçek sanatçılarından Necmettin Palacı,“Ankara Kültürü yozlaştı. Bu kaşıklı oyun havalarının olmaması gerekir. Ankara için “Seğmenler Kültürü” çok önemli..”
SONUÇ:
Ankara Stratejik Araştırmalar Vakfı Başkanı eski Bakan Halil Şıvgın, “Ankara’da çok (beş) üniversite var. Ama ne hazindir ki, Ankara’da Hacı Bayram Üniversitesi yok. Konuyla ilgili talebimiz Hükümet çevresine bildirildi. YÖK’e bildirildi.
Duyumlarımıza göre; Gazi Üniversitesi iki veya üçe bölünecek ve bunlardan biri de Hacı Bayram Üniversitesi olacakmış.
Biz, Hacı Bayram Üniversitesi’nin, Hacı Bayram Veli Türbesinin bulunduğu merkezde (Ankara-Ulus) civarında olmasını istiyoruz.
Burada bir de yoksullara yardım için “Aş Merkezi” kurulmasını istiyoruz.
Ayrıca Elmadağ ile İdris Dağı arasında ki bir derede bir “Yaşam Merkezi” kurulması için çalışmalarımız var.
Bu toplantıların merkezi Akyurt’tur. Başta Akyurt Belediye Başkanı Gültekin Ayantaş olmak üzere organizasyonda emeği geçenlere destek ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.
Bu vesile ile değerli ve kıymetli annelerimizin ‘Anneler Günü’nü kutluyorum” dedi.