Ankara Bulvarı’nda görüş alanını kapatan orta refüjdeki bitkiler sürücü ve yayalar için büyük tehlike arz ediyor...
İlçemizde Ankara Bulvarı üzerindeki orta refüjde (orta kaldırım) yetiştirilen çeşitli türdeki bitkiler, gerek sürücüler ve gerekse yayalar için görüş açısını kapamasından dolayı büyük tehlike arz ediyor.
Keza Ankara Bulvar’ının her iki tarafında özellikle marketlerin önünde; kaldırım kenarlarına park eden araçlarda trafiği olumsuz yönde etkiliyor. Bu araçlar bazen tekli, bazen çiftli, bazen de kaldırıma dik olarak park ediliyor. Bunların sonucu olarak da Devlet Yolu neredeyse tek şeritten işliyor.
Gerçi ilçenin tüm sokak ve caddeleri otopark. Neredeyse hemen hemen her gün cadde ve sokaklarda insandan fazla araç görmeniz mümkün. Hatta kaldırımlar bile otopark, insanlar nereden yürüyeceğini şaşırıyor. Kaldırımlar da işgal altında olduğu için vatandaşlar trafik yolunu kullanmak zorunda kalıyor, adeta araçlarla kol kola yürüyorlar.
Yine eski Hastane binasının istinat duvarından kaldırıma sarkan ağaçlar vatandaşların kaldırımda yürümesini engelliyor. Vatandaşlar burada ağaç dallarına çarpmamak için yola iniyor. Kendilerini her an bir aracın altında bulabilirler.
Yine polikliniklerin önüne karşıya yaya geçişleri için trafik lambası kurulmalı...
Ayrıca araçların eski Şabanözü Kavşağı’ndan Yeni Şabanözü Kavşağı’na kadar olan yolda kırmızıya yakalanmamak için hız limitini aşmaları da kazaların bir başka nedeni...
Bu konuda müteakip defalarca yazmama rağmen yetkililer tarafından hala bir önlem alınamadı...
Allah aşkına ilçe yöneticileri önlem almak için ne daha neyi bekliyor? İnsan hayatından daha önemli ne var dünyada?
ORTA REFÜJDEKİ BİTKİLER KAZAYA NEDEN OLUYOR...
Ankara Bulvarı orta refüjündeki bitkiler büyüdüğü için sokak, cadde ve kavşaklardan dönen araçlar karşı taraftan gelen araçları göremiyor. Bu da kazaya adeta davetiye çıkartıyor.
Orta refüjdeki ağaçların bir an önce yukarıya doğru budanarak temizlenmesi gerekir. Ayrıca genişliğine büyüyen diğer süs bitkilerinin de daraltılması gerekiyor.
Önlem alınması için illa birilerinin ölmesi veya yaralanması mı gerekiyor? Keza buralarda yaralanmalı ve hatta ölümlü kazalar oluyor. Önlem alınmazsa olmaya da devam edecek...
Ankara Bulvar’ındaki orta refüjde çeşitli süs bitki türleri, ağaçlar ve bodur çam ağaçları genişliğine büyümüş ve refüjü tamamen kapatmış durumda. Duyarlı bazı araç sürücüleri de bu durumdan çok şikâyetçi...
.
Bu durumda kimse kimseyi görmüyor ve araçlar gözükmüyor. İvedi olarak gerekli önlemler alınmazsa refüjlerden dışarıya taşan ağaçlar görüntüyü kapatarak kaza sebebi olabilir.
Orta refüjde büyüyen süs bitkileri, bodur çam ağaçları veya diğer ağaçlar yaya kaldırımlarını kullanmadan kısadan karşıdan karşıya geçen yayalar için de büyük tehlike arz ediyor.
Karşıdan karşıya geçmek için orta kaldırımda bekleyen yayalar, söz konusu ağaçlar ve çeşitli süslemeler nedeniyle sürücüler tarafından görülmüyor.
Karşıya geçmek için yol üzerine çıkan yayalar, aniden araçlarla burun buruna gelirken, bu durum sürücülerin de tepki toplamasına neden oluyor.
Alanda bulunan ağaçların, köklerinden yukarıya doğru büyüyen dallarının budanmasını, yanlara doğru genişleyen çam ağaçlarının da yanlarından makasla kırpılarak çevresinin daraltılması için yetkilileri göreve davet ediyorum.
Refüje dikilen çeşitli bitki ve ağaçların uzamasıyla beraber hem yayaların hem de sürücülerin görüş açısı sıfıra düşüyor.
Kent merkezi yollarından sorumlu olan belediye, trafik ve diğer sorumlu kuruluşları acilen önlem almaya davet ediyorum.
Çok zor iş değil. Tabelaları kapatmayacak, görüşü engellemeyecek bir budama yapılabilir. Üstelik para da isteyen bir iş de değil...
Yani Ankara Bulvar’ında “orta refüjlerde risk” var. Zira yol ortalarındaki yeşillikleri bende seviyorum. Onlar da olmasın, keselim demiyorum. Kenti güzelleştiriyor, insanın içini açıyor ama...
Orta refüjler peyzaj alanlarıdır. Ölüm alanları olmasın...
Kentin içinde orta refüjlerin düzenlenmesi ve bakımı teknik ve bilimsel bir yaklaşımla ele alınmalı, kaza riskleri ortadan kaldırılmalıdır. Bu konu da Belediyemizin personel, araç ve gereci de var. Neyi bekliyor anlamak mümkün değil? Belediye şimdilerde görüntüye önem veriyor. Ama Belediye’nin birde alt yapı, temizlik gibi asli görevleri var. Hele şu çok sıcak Yaz günlerinde rögarlardan yükselen kötü kokular yüzünden bazı sokaklardan geçmek mümkün değil.
Her yıl binlerce insanımızı kaybettiğimiz ve bu sayıdan kat kat fazla da yaralananların olduğu trafik kazaları maalesef hız kesmeden can almaya devam ediyor. Bu konuda ya gerekli önlem alınmıyor ya da alınan önlemler yetersiz kalıyor.
Kötü koku yüzünden bazı cadde ve sokaklardan geçmek mümkün değil. Başkan ve yönetimi bir günde yürüyerek gezseler pekâlâ bu manzaraları görür.
Kent içinde de kara yolları standartları ve yönetmeliklere aykırı şekilde yapılan ve bilimsellikten uzak, durak uygulamaları, yol yapımları ve kavşak düzenlemeleri kent içi yollarda büyük bir risk oluşturarak kazalara davetiye çıkartmakta, sıkça, ölümlü ve yaralamalı kazalara neden olmaktadır.
Örnğin; Eski Şabanözü Kavşağı Yıldırım Beyazıt Kavşağı, Emniyet Kavşağı ve sefa markey önündeki kavşakta bulunan durak ve sinyalizasyon sistemini gözden geçirilmeli...
Mevzuat gereği Karayolları, belediyelerin yaptığı yollarda trafik işaret ve işaretlemelerinin standartlarını belirlemekte ve bunları denetlemektedir. Ancak yol standartlarının teknik açıdan uygunluğunun denetimi ise hiçbir kurum tarafından yapılmamaktadır.
Trafik güvenliğini de içerecek şekilde uygunluğu denetlenmeyen bu yollar, uygunsuz, duraklar, uygunsuz viraj ve dönel kavşaklar, hatalı, eksik ya da yetersiz işaretlemeler, yetersiz sürücü eğitimleri, denetimsiz araçlar nedeniyle oluşan trafik kazalarında insanlarımız hayatlarını kaybetmektedir.
KARAYOLLARI VE REFÜJ DÜZENLEMELERİNDEKİ HATALAR...
- Yanlış bitki seçimi,
- Yaya ve sürücünün görüş alanının kapanması,
- Yolda gölge oluşturarak buzlanma yapması Bitkilerin dallarının yola taşması,
- Budama gerektiren bitki kullanıldığında budama ya da sulama yapılırken iş makinesi kullanılması ve akan trafikte kaza olması,
- Sık sulama gerektiren bitkilerin tankerlerle sulanması.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ:
- Orta refüjler dönel kavşaklardaki sulama sistemleri tamamen yenilenmeli ve düzeltilmeli.
- Genişliği 50 cm. ile 1 m. arasındaki orta refüjlerde bitkilendirme yapmaktan vazgeçilmeli.
- Bitki seçimi doğru yapılmalı. Dönel kavşaklarda yüksek boylu bitkiler özellikle iç kısımlarda ve yoğun olarak kullanılmalı.
- Çimlendirme alanları orta kısımlarda bulunmalı.
- Mevsimlik ya da çok yıllık yer örtücü bitkiler kavşak sınırlarında en az 50 santim dikilerek o bölgelerde toprak altı terleme sulama sitemleri ya da damla sulama tercih edilmeli.
- Kavşaklarda toprak seviyesi uygun kotta ve çimlendirme sonrası refüjlerden yola su akıtmayacak şekilde düzenlenmeli.
- Gölge sonucu don oluşturacak bitkiler seçilmemeli.
- Sulama gerektiren bitkiler seçilmemeli. Yani sıcaklara ve Kışın donmalara dayanaklı bitkiler seçilmeli.
- Yola su akması engellenmeli. Kazalara bağlı kazalar olmamalı. Orta refüjlere müdahale etme zorunluluğu olduğu zamanlarda, tüm iş güvenliği, trafik güvenliği önlemleri gereğince alınmalı. Sulama tankeri ile sulamalar sona erdirilmeli...
BELEDİYE EKİPLERİ ZAMAN ZAMAN ORTA REFÜJDE ÇALIŞIYOR...
Zaman zaman Belediyemiz bağlı ekiplerce gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında Ankara Bulvarı üzerinde bulunan refüjde, yabani ot temizliği, refüj restorasyonu, sulama, ve bitki bakım çalışmalarına şahit oluyorum.
Ayrıca çim biçimi ve sulama yapılıyor. Ama ağaçların diplerinde büyüyen dallar budanmıyor. Bunlarda büyüyüp yana doğru uzayarak araç sürücülerinin görüşü alanını kısaltıyor. Bu da kazalara neden oluyor.
Eski Şabanözü kavşağından sonra araçlar kırmızı ışığa yakalanmamak için neredeyse 100’ün üzerinde hız yapıyorlar. Refüj üzerine süs olarak dikilen ağaçlar ve diğer küçük bitkiler budanmadığı için çoğu zaman araç sahiplerinin görüntüsünü engelliyor.
Büyüyen ve budanmayan ağaç ve bitkilerin arasından Bulvar’a fırlayan vatandaşlar Bulvar üzerinde hızla seyreden aracın önünde buluyor. Şoförde aniden acı frene basıyor. Vatandaş ya araca çarpıp hemen oracıkta ölüyor ya da yaralanıyor.
Görüntüyü engelleyen bu ağaçların altları budanmalı diğer süs bitkileri ve çamların ise gövdeleri küçültülmeli.
İlçe içersinde hız limiti sokak aralarında 20 km. Bulvar üzerinde ise 50 km. olması gerekirken Ankara Bulvarı’nda diğer sokak ve caddelerde ise hız limiti neredeyse 100’ ün üzerine çıkmakta.. (Şimdi birileri çıkıp ya yazar ölçtün mü? Diye eleştirecek. Hiç önemli değil)
Sorumsuz ve vurdumduymaz sürücüler araca binince adeta Azrail kesiliyorlar. Önlerine bir yaşlı veya bir çocuk çıkacakmış hiç umurlarında değil...
EMNİYET KAVŞAĞI YA GENİŞLETİLMELİ, TRAFİK ŞEHİT ALİ ÇAKIR CADDESİNDEN “U” DÖNÜŞÜ YAPILARAK SAĞLANMALI...
Eski Moda life önündeki kavşak Emniyet Kavşağı çok küçük. 2 araçtan sonra 3. Araç sıkışıyor. Sola dönüş çok zor oluyor. (Özellikle kadın sürücüler buraya gelince telaşlanıyormuş...)
Ayrıca burada sola dönüşler sivil araçlara kapatılmalı. Resmi araçlara açılmalı.
Bu nedenle buradaki göbek genişletilmeli veya iptal edilmeli. Araçlar Şehit Ali Çakır Caddesi’ne dönerek biraz ileriden “U” dönüşü yaparak Ankara Bulvar’ına geçmeli...
“HIZ KONTROL CİHAZLARI” KONMALI...
Ankara Bulvarı ile Esenboğa Kavşağı arasındaki Devlet Yolu üzerine “Hız Kontrol Cihazı” olan ‘Kule Radarlar’ yerleştirilmeli...
Emniyet Kavşağı (Toprak İnşaat Emlak önü) ve Sefa Market önüne konulan trafik lambaları geçtiğimiz yıllarda hizmete girdi.
Ama trafik lambalarının konulması da trafik terörüne çare olmadı. Sorumsuz ve vurdumduymaz sürücüler zaman zaman bu lambalara da riayet etmiyor, bazen kırmızı ışıkta bile basıp geçiyorlar. Çünkü onların işleri hep acele..
Ama unutulmasın ki; “Sürat felakettir”, “Acele giden ecele gider”
Trafik magandaları hala işbaşında...
İlçede meydana gelen kazaların son bilançolarında ölü ve yaralı sayılarında artış gözlemleniyor... Gerekli önlemler alınmazsa Allah esirgesin bu sayılar daha da artabilir.
Suçlu kim? Bu yaranın ilacı ne? Bu trajediyi kimler sahneliyor? Yanlış nerede? Bu canavar suyu nereden içiyor? Bunların cevabını bulmak zorundayız. Yoksa daha çok oturup ağlarız.
İlçe merkezinde 30 veya 50 km. arasında olması gereken hız limitleri, artarak 100-150 arasında değişiyor.
Özellikle sorumsuz ve vurdumduymaz sürücüler kent merkezinde bile sanki otobandaymış gibi araç kullanıyorlar. Maalesef bunlara da dur diyen yok...
Emniyet Müdürlüğü’nün önündeki Bulvar’dan geçerken bile çok aşırı hız yapmaktan çekinmiyorlar...
Bunlara bu cesareti kimler veriyor. Bunlara bu yetkiyi kimler veriyor? Bunların yanlışına neden göz yumuluyor?
Emniyet yetkilileri, aşırı hız yapan araçların gürültülerini, bırakın Emniyet binasından dışarıya çıkıp izlemeyi makam odalarından bile duyabilirler.
Birtakım trafik magandaları ilçe de terör estirirken, trafik ekiplerinin kontrolünden veya denetiminden nasıl kaçıyorlar? İlçede denetimler neden yeterli değil?
İlçemizde de MOBESE, trafik izleme sistemi ve kule şeklindeki cihazların en kısa zamanda kurulması gerekir.
Ya da yeni bir sistem olan TEDES kurulmalı... Trafikte Elektronik Denetleme Sistemi (TEDES) ile de hız ve kırmızı ışık ihlalleri tespit ediliyor.
Yurt genelinde birçok kent ve ilçe merkezine güvenlik önlemleri çerçevesinde MOBESE sistemini yerleştiren İçişleri Bakanlığı, şimdi de TEDES adıyla, “Trafik Elektronik Denetleme Sistemi”ni hizmete (kullanıma) soktu.
Hatta Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (TEDES) ile sunulan Wi-Fi ile bedava internetin tam anlamıyla hizmete girdiği kentler bile var.
Trafikteki araçlara ait hız limitlerini ve bu hızların aşılmasını radar kontrolü (mobil ve sabit) ile tespit etmek mümkün..
Metropol kentlerde trafik görevlileri araç seyirlerinin can ve mal güvenliği açısından sorunsuz bir şekilde sağlanması amacıyla değişik kontrol yöntemleri ile hız limitlerine uyumu kontrol etmekte..
Bu amaçla ilçemizdeki işlek yollara da kule şeklinde ‘hız kontrol cihazı’ olan radarlar kurulmalı. Bu uygulamaya neredeyse hemen her gün kazaların olduğu Ankara Bulvarı’ndan başlanabilir.
Bu sistemle hem sürücülerin hız kontrolleri kontrol altına alınmış olur ve hem de hız limitine uymayan sürücüler tespit edilebilir. Evlerine de birkaç gün içersinde kule radarlarının çeltiği fotoğraflı cezalar yollanabilir. Bu suretle hız limitine uymayan hız meraklısı sürücülerin anladıkları dille hareket edilmiş olur.
Ülkemizde kule radarları uygulaması başladı...
Sürücülerin bundan sonra çok ama çok dikkatli olması gerekiyor.
Aslına bakarsanız kurallara uymak hepimizin asli görevi; Kimi zaman aceleden, kimi zaman alışkanlıktan dolayı kuralları ziyadesiyle çiğniyoruz.
Trafik cezalarının başında aşırı sürat, kırmızı ışık ihlali, emniyet kemeri takmama, telefonda konuşma ve en kötüsü olan alkollü araç kullanmak geliyor.
En fazla ceza yazılan iki durum ise aşırı sürat ve kırmızı ışık ihlalidir.
Sürekli süratli araç kullanıyoruz ta ki karşı taraftan gelen sürücü selektör yapana kadar. Devlet bunları fark etmiş olacak ki daha fazla önlem almaya karar vermiş, hız ölçen kule radar uygulamasına başlamış;
En başta ise yüksek hız ve emniyet kemeri kontrollerini sıklaştıran polis, bu doğrultuda ölüme sebebiyet veren kaza oranını yüzde 8.3, ölü sayısını ise yüzde 7.4 oranında azaltmış..
Şehirlerarası yollarda da caydırıcı önlemler sayesinde kazaların engellenmesini amaçlayan emniyet yetkilileri, hız sınırını yüzde 50 ve üstü oranda aşan sürücüleri 700 lira cezaya çarptırıyor.
Kule Radar; Kırmızı ışık ihlali ve hız ihlalini fotoğraflamaya yarayan bir cihazdır.
Öncelikle ilçemizin en işlek cadde ve bulvarlarına Hız Kontrol Cihazı olan kule radarlar kurulmalı.. Mobil elektronik denetleme sistemiyle ‘hız koridoru’ uygulaması yapılmalı...
Ayrıca Kent Merkezi eski Şabanözü Yolu Kavşağı ile Esenboğa Kavşağı arasında kalan 18 km.lik yola “Hız Kontrol Cihazı” olan “Kule Radarlar “acilen” konulmalı...
Bu yolun şimdiye kadar ki kaza bilançosu: her yıl katlanarak artıyor..
Bu kazalar (lafın gelişi kaza diyorum aslında cinayet) göstermelik denetimlerle önlenemez.
Belediye tarafından hazırlanacak bir projeyle kentin en işlek yollarına kule şeklinde radar cihazları kurulmalı.. Bu sistem en kısa zamanda devreye girmeli ve bu suretle araçların hız kontrolleri ve ışık ihlallerinin önlenmesi sağlanmalı... Bu konuda İlçe Emniyet Müdürlüğü ile koordineli çalışmalı..
Madem k i ‘Metropol İlçe’yiz. Metropol’ün nimetlerinden biz de faydalanalım...
ESKİ HASTANE ÖNÜNDEKİ KALDIRIMA SARKAN AÇAĞLAR BUDANMALI...
Eski Hastane binası önünde kaldırıma sarkan ağaçlar yüzünden vatandaşlar buradaki kaldırım üzerinde yürümekte zorluk çekiyor. Trafik yoluna inerek araçlarla kol kola yürümek zorunda kalıyor. Bazen de burada ufak tefek kazalar meydana geliyor.
Kaldırım üzerine sarkan ağaçların dallarının budanması gerekiyor.
BAŞHEKİMLİK ÖNÜNDE BULUNAN KALDIRIMDAKİ “SARI ÇİZGİLER” KAPANMAK ÜZERE...
Başhekimlik önündeki yay kaldırımında bulunan ve görme engelliler için yapılan sarı çizgiler süs bitkilerinin uzaması medeniyle kapanmak üzere... Bu sarı çizgilerin çoğu da sökülüp atılmış durumda. Bu yüzden görme engelliler tarafından kullanılamıyor.
Herhangi bir kazaya meydan vermemek için buradaki süs bitkilerinin de budanması veya kısaltılması gerekir.
Görme engelliler buraya gelince ya otlara takılıyorlar ya da kaldırımdan trafik yoluna iniyorlar. Kendilerini bir anda bir aracın altında bulabilirler.
Ama kimsenin umurunda değil. Eski Başkanlarımızdan Dr. Tuncay Acehan döneminde 10 Temmuz 2017 tarihinde “Sarı Çizgiler ne zaman Monte Edilecek?” konulu bir haber makale yazmıştım. Başkan birkaç gün sonra bana döndü ve birkaç gün içerisinde konuyla ilgili olarak çalışmanın yapılacağını söylese de unutmuştu/unutturulmuştu...
Sonra “Kabartmalı Sarı Çizgiler Ne Zaman Monte Edilecek?” konulu makaleyi 15.09.2020 tarihinde şimdiki Başkanımız Av. Baki Demirbaş döneminde de kaleme aldım.
Başkan, görevi devraldığı ilk günlerde Belediye’yi ilgilendiren haberlerde “mesaj alındı” diyerek geri döner. Bir iki gün içinde de konuyla ilgili çalışmaları hemen başlatırdı.
Şimdi o da dönmüyor. Demek ki o da unutuyor/unutturuluyor. Ya da Başkan’ın işleri çok yoğun olduğu için bazı olaylardan haberdar olamıyor.
Oysa Başkan’ın ilçe Yerel Basını’nda çıkan ve Belediye’yi ilgilendiren konularda hemen her gün bilgilendirilmesi veya Başkan’a bu konuda “Brifing” verilmesi gerekir.
Yine geçtiğimiz günlerde Yönetim Kurulu Başkanı olduğum Çubuk Düşünce (Platformu) Derneği olarak ilçemizin en önemli sorunlarından biri olan Trafik Sorunu’nu masaya yatırdık.
Günümüz şartlarına uygun olarak hazırlanan “Çubuk İlçesi Park Yasağı, Trafik Akışı ve Yeni Trafik Güzergâhları Yapılanması İçin” hazırlanan “Öneriler ve Çözümler Raporu”
Gereği için:
- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına,
- Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanlığına,
- Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanlığına,
- Büyükşehir Belediye Meclisi MHP Grup Başkanlığına,
- Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Başkanlığına,
- Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Grup Başkanlığına,
- Çubuk Belediye Başkanlığına,
Bilgi için de;
- İlçe Kaymakamlık Makamına,
- İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildi.
Rapor, 9 Haziran 2021 tarihinde Çubuk Haber İnternet Sitesi’nde yayınlandı.
İlgililerce okunmamış ve ya da okunup dikkate alınmamış olacak ki, İlçe trafiğinde gözle görülür bir değişiklik hala görülmüyor. Ama biz Dernek olarak insanlık görevimizi yaptık. Vicdanen de müsterihiz (içimiz rahat, biz görevimizi yaptık.)...
SONUÇ: Trafik sinyalizasyon sistemleri, çoğumuzun “trafik lambası” ya da “trafik ışığı” diye bildiğimiz ışıklı işaretlerdir. Bu işaretler, trafiğin düzenli ve güvenli akışını sağlayan önemli buluşlardandır.
Radarlar para tuzağı! Olmamalı...
Yollara sabit radarlar kurulduğunda tüm sürücüler radara yakalanmamak için yavaşlamak zorunda kalır.
Burada Avrupa ile bizdeki zihniyet farkı ortaya çıkıyor. Amaç insanların canını korumak olmalı. Bu nedenle ivedi ve etkin kurallar konmalı.
İlçe Belediyesi ile İlçe Emniyet Müdürlüğü ortak bir proje hazırlayarak kentin işlek yollarında ortak bir radar uygulamasına geçebilir. Bu suretle de trafik kazalarının önüne geçilebilir.
İlçede öyle bir zihniyet hâkim ki sormayın...
Atalarımız ne demiş; “Cemaat ne derse desin imam bildiğini okur!”
İlçede birileri hala;
- Eyyy Yazar sen istediğin kadar ilçenin asli sorunlarını ve çözüm yollarını yaz. Biz kendi bildiğimizi okuruz. Bildiğimizden şaşmayız.”
- “Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir!” demekte ısrar ediyor...
Kazasız, belasız günler dileğiyle...