Ahirette işe yarayacak, yüz ağartacak amellerin azaldığı şu zamanda bir de yaptığı amelin işe yarayacağını zannederek gaflet içinde bulunanları uyarmak gerekiyor:
İyi olduğunu zanettiğimiz amellerimize güvenip te boşta bulunmayalım, tedbiri elden bırakmayalım. Allah"ın rızasını kazandıracak çok sayıda iyi ve faydalı işin bir kenarında, köşesinde bizim de adımız bulunsun. Olur ki o büyük mahkemede elimizden tutar.
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"De ki amelleri boşa gidip hüsrana uğrayacakları size haber veereyim mi? Yaptıklarının iyi olduğunu zannettikleri halde onların dünya hayatındaki çalışmaları/amelleri boşa gitmiştir. Onlar Rablerinin ayetlerini ve O"na kavuşmayı inkar edenlerdir. Onların amelleri boşa gitmiştir. Kıyamet gününde onlar için mizan kurmayacağız. Onların cezası inkar ettiklerinden , ayetlerimi ve peygamberlerimi alaya aldıklarından dolayı Cehennemdir."(Kehf 103-106)
Şüphesiz bu ayette sözkonusu edilenler inkarcılar/kafirler dır. Peki bilmeden onlara yardım edenler, övenler, yaptıklarını tevil edenler, destekleyenler ne olacak? Yüce Allah "zalimlere meyletmeyiniz. Yoksa cehennem ateşi sizi de yakar" (Hud 113) buyuruyor
Bilgisiz, ihlassız iş yapanların, bilmeden uluorta konuşanların, yazanların işlerine ve sözlerine dikkat etmesi gerekiyor. Bu din bu dünyada uygulanmak, sonuçları da hem bu dünyada hem de ahirette görülmek üzere gönderilmiştir.
Allah"ın iyi ve salih kullarıyla beraber olalım. Zalimleri sevmeyelim,övmeyelim. Amellerimiz boşa gidebilir .
"Bağdat"ta bir dokumacı, dokuduğu kumaşı satmış, ama daha sonra o kumaş parçasında bir kusur görüldüğü için müşteri kumaşı geri getirmiş, ödediği parayı
da geri istemişti.
Bu durum karşısında, adamcağız kumaşı tezgaha öylece bırakıp, ağlamaya başladı.
Dokumacının bu halini gören müşteri, adamın maddi açıdan zor durumda olduğunu düşünmeye başladı.
Adam durumu çok sıkışık olduğu için kumaş karşılığı aldığı parayı hemen kullanmış da, şimdi parayı ödeyemez durumda mıydı yoksa?
İyi kalpli müşteri:
"Niye ağlıyorsun?" diye sordu. " Kumaşı geri verdik diye ağlıyorsan, dert etme. Kumaşı geri götürürüm, parayı da geri istemem."
Dokumacı:
"Hayır" dedi, "kumaş için ağlamıyorum. Kumaşın bir kusuru görüldü de geri çevrildi. Peki ya ömür boyu yaptıklarım Allah"ın huzuruna arzolunduğunda, böyle bir kusur yüzünden geri çevrilecek olursam, ne olur benim halim? Siz kumaşı iade ederken aklıma bu geldi de bunun için ağladım. Hayat kumaş gibi değil ki, düzeltilsin yahut tekrar dokunsun..." ( Selim Gündüzalp İsmail Örgen, Akıl Öyküleri 31)