Önce sanayi Bakanlığında motor sanayi mühendislik Daire Başkanlığı ve daha sonra Konya Motor sanayi A.Ş. de Genel Müdürlüğünü yapan değerli insan…
Ziyattin Tokar ismini dudunuz mu veya bu şahsı tanıyor musunuz?
Nereden tanıyalım, diyebilirsiniz. Aslında bu insan, milletine ve memleketine hizmet etmede en önde gidenlerden… Başını önüne eğen ve önündeki işini en güzel bir şekilde yapamaya çalışan müstesna insanlardan. Bu şahsı tanımamanız, onun kendisini ve işini fazla reklam etmemesinden dolayıdır.
Milletine hizmet eden insanlar genelde üçe ayrılırlar. İlk sınıfa giren insanlar, silik insanlardır. Hep iteleyip kakalayarak çalıştırırsınız onları. Dünyaya geldiğine bile pişmandır, bu adamlar. Yap diye verdiğiniz bir işi kırk sefer sormazsanız, kendisinden iş alamazsınız. İşimi bitirdim dediği zaman bile o işte birçok yanlış ve hata bulabilirsiniz.
İkinci sınıf insanlar, kendisinin ve yaptığı işin reklamını iyi yapan insanlardır. Zannedersiniz ki bu adamın on parmağında on hüner var. Ağzı güzel laf yapar. Giyindiği zaman çok şık giyinir. Oturduğu makamı doldurur. Fotoğrafın her karesinde onu görürsünüz. Ancak işi ne durumda derseniz, onun o işi yaptığına pek rastlayamazsınız. Böyleleri, milleti de kendi amirlerini de aldatmaya çalışırlar. Meşhur ziya Paşamız böyleleri için; “Ayinesi (aynası) iştir, kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" diyerek bu gibileri tarihe altın yazıyla kazımıştır. Bu yapıdaki insanlar, bir de medya ile ilişkileri iyi olursa kandıramayacağı insan artık yoktur.
Üçüncü sınıf insan, bir karınca, bir arı gibi durmadan çalışır durur. Ellerinde ki işi en kısa zamanda ve en güzel şekilde nasıl bitirebilirim diye uğraşır, didinirler. Onların sesleri pek çıkmaz. Kendilerini reklam etmeyi, ihlâslarına yediremezler. Yaptıkları işi, “Bir iyilik yap, denize at. Balık bilmezse Hâlık bilir” diyerek tevazu gösterirler. İşte bunlar, sorumluluk duygusu altında ki gerçek kahramanlardır.
TÜRKİYEDE MOTOR YAPTILAR
Ziyattin Tokar, Makine mühendisidir ve iyi derecede İngilizce ve İtalyanca bilmektedir. Sırasıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türk Motor Sanayi Mühendislik Daire Başkanlığı, TUSAŞ (TÜRK UÇAK SANAYİSİ) Uçak Fabrikası İmalat Müdürlüğü, GÜNMAK Fabrika Müdürlüğü, Sanayi Bakanlığı Savunma Sanayi Müsteşarlığı Havacılık Koordinatörlüğü, TÜMOSAN, GENTAŞ ve BELTAŞ Genel Müdürlüğü, 20’inci Dönem Ağrı Milletvekilliği ile Prof Dr. Necmettin Erbakan’ın 1966- 67 yılları arasında Başbakanlık yaptığı 54’üncü hükümet de Çevre Bakanlığı yapmıştır. Şimdi ise SP (Saadet Partisi) Genel Başkan yardımcısı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Ziyattin Bey geçenlerde bir beyanat vermiş. Hepsi değil ama birkaç gazetede bu beyanat yer almış. Bunlardan biri de MilliGazete…
Akşam iş dönüşü Metro ile evime giderken gazetemi açtım ve okumaya başladım. Gazetede Ziyaeddin Bey’in; “Biz iktidara gelirsek, AB (Avrupa Birliği) Bakanlığı değil İslam Birliği Bakanlığı kuracağız” dediğini okudum ve bana yerini ikram eden kardeşime seslenerek; “Bak, Bu beyanı verebilen tek isim ve tek parti…” dedim.
Bu arkadaş bana, beyanatı iyi ve kötü demesi gerekirken; “Hep böyle söylerler ama iktidara gelince yapmazlar” demez mi…
Bu ifadelerle iki ayrı kanatın ifade edilmek istendiğini anladım. Bunlardan birincisi, siyasilerin, halk üzerinde menfi bir intiba bırakmış olmalarıdır. Bundan öncekiler de bu gibi ifadeleri olduğu halde iktidara geldiklerinde bu sözlerini unuttular, demektedir.
İkincisi de her siyasi ve her parti birbirinin aynıdır. Verilen sözler yalandır ve bu sözler bir türlü tutulmaz, demeye getirmektedir.
Arkadaşımın haksızlık yapmakta olduğunu kendisine anlatmaya çalıştım. İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt edebilmemiz için Allah bize akıl ve feraset vermiştir. Ama bu akıl ve feraset o insanın elinden kaçmışsa, onun için (iyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış, adalet-zulüm) her kes birdir.
Bu ne kadar yanlış bir davranıştır ve bu davranışla hiçbir zaman kendisine yar olacak insanları bulamayacak, seçemeyecek ve her seferinde de hayıflanacaktır.
Milli Görüş, bu milletin inancı, tarihi ve hayat nizamıdır. Ben “Milli Görüşçüyüm” diyen bir insan, siyasette de olsa kesinlikle yalan söylenemeyeceğini ve söylenmesi halinde Allah’ın bir yasağının işlendiğini (harama düşüldüğünü) bilir, dedim.
İkincisi de bunları değişik zamanlarda (koalisyonda olsa) iktidarda oldular. Ne yapıp yapmadıklarını bizler de, milletimizde açıkça görmüştür. O bakımdan söylenen bu beyanat gerçeği yansıtmaktadır, dedim.