Şuayip YAMAN
26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 96. yılını kutladık.
Büyük taarruzla bu kutlu mücadele taçlandırılmıştır. Esasında bu zafer 1071 yılında Malazgirt zaferi ile yurt edindiğimiz Anadolu’nun bir kez daha mübarek şehit kanlarıyla bu toprakları vatanımız olarak tescilleyen birer mühürdür.
Bu büyük zafer, tarihe gömülmek istenile Türk Milleti’nin adeta küllerinden yeniden doğuşunun bir başka ifade ile uçurumun kenarından dönüşünün ifadesidir.
Bugün 96 yıl önce binlerce şehidin milli birlik ve beraberlik ruhu içerisinde, büyük fedakârlıklar, eza ve cefalar çekerek canları pahasına, vatanımızın İstiklal ve İstikbalini değiştirdikleri büyük zaferin kazanıldığı gündür.
Mustafa Kemal Atatürk, bugün 92’nci yıldönümünü kutladığımız 30 Ağustos 1922’deki Büyük Zafer’i, 1924 Dumlupınar konuşmasında şöyle anlatıyordu;
“ Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum.
Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır.”
Zafer Bayramı, 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u anmak için Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde her yıl 30 Ağustos günü kutlanan ulusal bayramdır.
Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz'un başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir'e kadar takip edilmiş; 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtulmuştur.
İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder. İlk kez 1924 yılında Afyon'da Başkumandan Zaferi adıyla kutlanan 30 Ağustos günü, Türkiye'de 1926'dan itibaren Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır.
İlçemizdeki etkinlikler
Sunuculuğunu Çubuk İlkokulu Sınıf Öğretmeni Serap Eryiğit’in yaptığı Atatürk Parkı’ndaki törenler protokolün çelenk sunumu ile başladı.
Kaymakamlık çelengi Ankara Vali Yardımcısı ve Çubuk Kaymakam Vekili Recep Erkılıç, Çubuk Belediyesi çelengi ise Çubuk İlçe Belediye Başkanı Dr. Tuncay Acehan tarafından sunuldu.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından şiirler okundu.
“30 Ağustos” adlı şiir Çubuk Ortaokulu 8. Sınıf öğrencisi Şevval Arslan,
“Zafer” adlı şiiri Çubuk Ortaokulu 8. Sınıf öğrencisi Emirhan Seray okudu.
Jandarma Astsubay Üstçavuş Serdar Sapmaz günün anlam ve önemini belirten konuşmasında, “ Bugün burada 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 96. Yıldönümü’nü onur ve kıvanç içerisinde kutlamak üzere toplanmış bulunmaktayız.
Sözlerime başlamadan evvel, bizlerin bu günlere gelmesini sağlayan Gazi Mustafa kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarına ve bütün Mehmetçiklerimize ve aziz milletimize en derin şükranlarımı sunar, sizleri kalbi duygularla selamlarım.
Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşması ile ülkemiz sürekli işgal altında tutulmak, insanlarımız esaret altında bulundurulmak isteniyordu.
Tarih boyunca hür ve bağımsız bir şekilde devam ettiren Türk Millet, asla bu durumu kabul etmemiş, Büyük Önder Atatürk’ün önderliğinde verdiği bağımsızlık mücadelesini yüz binlerce Şehit vererek kazanmasını bilmiştir.
19 Mayıs 1919’ da Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nı başlatmış, Amasya Genelgesi’nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri ile milli birlik ve beraberlik sağlanarak tek bir vücut haline gelinmiştir.
23 Nisan 1920 de TBMM kurulmuş ve böylelikle hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş, hem Kurtuluş Savaşı’nın merkezi Ankara olmuştur. TBMM’ nce Misak-ı Milli sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşünden hareketle, düşmanla mücadele karart alınmış, oluşturulan düzenli ordularla savaşa girilmiştir.
İlk başarı, Doğu’da Ermeni çetelerine karşı kazanılmış, Batı Cephesi’nde ise Yunanlılarla 1. İnönü ve II. İnönü Savaşları yapılarak elde edilen başarılarla ordu ve milletin moral gücü en üst seviyeye çıkmıştır.
İnönü Savaşları’nın kazanılmasıyla Yunanlılara ağır kayıplar verdirilmiş. Ancak Yunan ordusu yeniden saldırıya geçmiş, bu saldırı üzerine Mustafa Kemal, Türk Ordusu’na “Hattı Müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz” emrini vermiştir.
Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uymuş, 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesi’yle, ordumuz savunma durumundan taarruz durumuna geçmiştir. Bu zaferin sonunda TBMM’nce Mustafa Kemal’e “Gazi” ve “Mareşal” rütbesi verilmiştir.
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı’nın kazanılmasının ardından büyük bir taarruz hareketiyle düşmanın tamamen yok edilmesi kararı alınmış, 1922 yılı Ağustos’una kadar hazırlıklar tamamlanmıştır.
Bu hazırlıklardan sonra Gazi Mustafa Kemal’in Başkomutanlığını yaptığı ordumuz 26 Ağustos 1922 de düşmana taarruz etmiş ve bir saat içinde düşman mevzilerini ele geçirmiştir. 30 Ağustos tarihine gelindiğinde ise tamamen kuşatılmış ve sağ kalanlar ise esir alınmıştır.
Atatürk’ün Başkomutanlığında yapılan bu Savaş, “Başkomutanlık Meydan Muharebesi” olarak adlandırılmıştır. Büyük Taarruz’un başarıyla sonuçlandırılmasından sonra İzmir’e kadar takip edilen ve bozguna uğrayan düşman ordularının 9 Eylül 1922 de denize dökülmesiyle yurdumuz düşmandan tamamen temizlenmiştir.
Düşmanın haksızca ve alçakça işgaline “Dur” diyen ve kanının son damlasını akıtmadan yurdunu bırakmayacağını tüm dünyaya ispatlayan ordu ve milletimizin bu onurlu zaferini her yıl 30 Ağustos günü kıvançla kutlamaktayız.
30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladığımız bu gün Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını devam ettirmek adına var gücümüzle çalışacağımızı ifade ederek, burada bulunan herkesin ve Büyük Türk Milleti’nin 30 Ağustos zafer Bayramını kutluyoruz.” Dedi.
Kaymakamlıkta Resepsiyon...
Atatürk Parkı’ndaki törenin ardından tefrik atların kabulü İlçe Kaymakamlık makamında yapıldı.
Ankara Vali Yardımcısı ve Çubuk Kaymakam Vekili Recep Erkılıç tebrikleri makamında kabul etti.
Vali Yardımcısı Recep Erkılıç, 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Aziz Milletimizin, kahraman ordusuyla birleşerek kazandığı büyük zaferin 96. yıl dönümünü milletçe birlik ve beraberlik içerisinde büyük bir gurur ile kutluyoruz.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından başlatılan ve her aşaması vatanseverlik ve kahramanlık destanlarıyla dolu Kurtuluş Savaşımız, aziz milletimizin yaşlısıyla genciyle, kadınıyla, erkeğiyle bir bütün olarak hareket etmesi ve tüm imkânsızlıklara ve zor şartlara rağmen aziz milletimizin ve kahraman ordumuzun gösterdiği büyük cesaret ve fedakârlıklar sayesinde 30 Ağustos 1922'de büyük zaferle sonuçlanmıştır.
Tarihin hiçbir döneminde, esareti kabul etmeyen aziz milletimiz, şartlar ne olursa olsun vatanının bütünlüğünden, bağımsızlığı ve hürriyetinden ödün vermeyeceğini, milli birlik ve beraberlik şuuru içinde sonsuza kadar bağımsız ve onurlu bir şekilde yaşayacağını bu eşsiz zafer ile tüm dünyaya ispat etmiş olup, bağımsız yaşamak isteyen birçok ulusa da yol göstermiştir.
Bugün bizlere düşen ise bütün yokluklara ve zorluklara rağmen kazanılan bu eşsiz zaferin ardından kurulan Cumhuriyetimize, birlik ve beraberlik içinde bin yıldan buyana sürdürdüğümüz kardeşlik ruhuyla sahip çıkmak ve ülkemizi her alanda en üst seviyelere çıkarmak için var gücümüzle çalışmaktır.
Necip (soylu) Türk Milletinin canı pahasına verdiği milli mücadele, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 1919 yılında Samsun’da yaktığı İstiklal ateşi, Kurtuluş Savaşımıza giden yolu açmıştır..
“1071'de Alparslan'la vatan kıldık, 1922'de Atatürk'le vatanı koruduk"
Övünerek söylediğimiz bir aydayız. Milletimizin zaferlerle taçlandırdığı bir aydayız.
Bize önce Anadolu’yu yurt yapan 1071’ i kutladık.
Bugün de Tam Bağımsızlığımızı kazandığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladık
Ağustos ayında kazanılan zaferlerimizin içinde iki zafer vardır ki; hem Türk tarihinde, hem de dünya tarihinde önemli yer tutarlar.
Bunlardan birisi 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'dir.
Ordumuz, Sultan Alparslan'ın imametinde kıldığı Cuma namazının ardından, Malazgirt Meydan Muharebesi'yle Anadolu'yu Türk-İslam milletine vatan kılmıştır.
Diğer önemli bir zafer ise 30 Ağustos 1922 tarihli Büyük Taarruz Zaferi'dir.
Emperyalist yedi düvele karşı, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde dünyadaki mazlum milletlere de örnek olacak şekilde top yekun kurtuluş mücadelesini başlamış, 23 Ağustos 1921'de Sakarya Zaferiyle başlayan 'Kurtuluş Mücadelesi' 30 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz'la düşmanın 9 Eylül'de İzmir'den denize dökülmesiyle bitmiştir.
Yani; 26 Ağustos 1071 Sultan Alparslan'la vatan kıldık, 30 Ağustos 1922 Mustafa Kemal Atatürk'le vatanı koruduk.
Hain unsurlar zaman zaman huzur ve güvenimizi bozmaya yeltenmişlerdir.
1. Dünya Savaşı ile başlayan Türk Milletini parçalamaya çalışan düşmanlar her zaman ortaya çıkmıştır. Atatürk’ün de dediği gibi kötü emelli düşmanlar her zaman mevcuttu.
Bu ülkeyi badirelerden korumak için elimizden gelen çalışmaları göstermeliyiz.
Geçmişten aldığımız feyiz ile hareket ederek; Birlik, beraberlik ve hoşgörü ortamını oluşturarak ülkemize sahip çıkmalıyız.
Türk tarihi zaferlerle doludur. Ama 30 Ağustos 1922'de zaferle sonuçlanan Dumlupınar Savaşı, Türk ulusunun yeniden dirilişidir.
Tarihimizin en önemli dönüm noktası ve milletimizin hürriyet ve bağımsızlık fikrinin ölmez bir abidesi olarak tarihteki yerini alan 30 Ağustos Zafer Bayramı, aynı zamanda bağımsız yaşamak isteyen birçok ulusa da yol göstermiştir.
Milletimizin makûs talihini değiştirmiş olan bu zafer ile Türk milleti hiçbir şekilde vatanın bölünmez bütünlüğünden, bağımsızlık ve hürriyetinden ödün vermeyeceğini, milli birlik ve beraberlik şuuru içinde sonsuza kadar hür, bağımsız ve onurlu bir şekilde yaşayacağını bütün dünyaya ispat etmiştir.
Ülkemizin birliğine, dirliğine ve bölünmez bütünlüğüne yönelik hain saldırıları yapanlar asla kötü emellerine ulaşamayacak, kurdukları tuzaklara kendileri düşecektir.
Bugün Aziz Milletimiz ve Çubuklu hemşerilerimizle bu büyük zaferin yıldönümünü asil bir kıvanç ve onur içinde idrak etmenini mutluluğunu yaşıyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle Çubuklu hemşerilerimin 30 Ağustos Zafer Bayramını tüm samimiyetimle kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını, bu zaferi bize armağan eden İstiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, kanlarıyla canlarıyla bu toprakları vatan yapan, ülkemizin milletiyle bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman mensuplarının ve bütün vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutlar; ülkemize birlik ve beraberlik ve ekonomik refah içinde daha nice 30 Ağustoslar dilerim.”