Özürlülük; doğuştan ya da sonradan yaşanan bir sağlık sorunu nedeniyle bedenin yapı ve fonksiyonlarında bozulma sonucu kişinin yaşamsal aktivitelerinin kısıtlanması ve bunun sonucu olarak da toplumsal yaşama katılımının engellenmesi durumu olarak tanımlanmaktadır.
Dünya nüfusunun önemli bir oranını özürlülerin oluşturduğu günümüzde, zihinsel, fiziksel ya da duygusal özürleri sonucu Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre gelişmiş ülkelerde nüfuslarının % 10, gelişmekte olan ülkelerde ise % 13 özürlü olduğu tahmin edilmektedir.
Devlet İstatistik Enstitüsünün (DİE) 2002 yılında 97.000 kişi ile görüşülerek yaptığı araştırmaya göre ülkemiz nüfusunun % 12.28i özürlü insanlardan oluşmaktadır.
Ülkemizdeki özürlü ve özürlü yakınlarına yönelik olarak, bir önceki yazımızda açıkladığımız üzere 2022 sayılı yasa kapsamında özür oranına göre değişik miktarlarda ödeme yapıldığını açıklamıştık.
Yukarıdaki istatistikî bilgilere göre ülkemizde yaklaşık 9 milyon civarında özürlü bulunduğu, özürlülük durumunun aileler açısından oluşturduğu zorluk ve sıkıntılar göz önüne alındığında; Ülkemizdeki özürlü bireylere yönelik olarak, daha çok kimsesiz çocuklarla ilgilendiğini bildiğimiz Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürlüğünün özürlü bireylerin bakımı, korunması, rehabilitasyonu ve toplumsal yaşama tam katılımlarını sağlamaya yönelik hizmetlerinden de bahsetmek gerekmektedir.
Ülkemizde özürlü bireylerin bakım ve rehabilitasyonu, SHÇEK Genel Müdürlüğüne bağlı İl Müdürlükleri bünyesinde faaliyet gösteren yatılı/gündüzlü bakım, rehabilitasyon ve aile danışma merkezleri ile sağlanmaktadır.(Ankara yolu üzerindeki Saray Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi gibi)
Ancak, ülkemizdeki özürlü birey sayısı ve bu kuruluşların mevcut kapasiteleri dikkate alındığında özürlülere götürülmesi gereken bu hizmetleri karşılamaktan uzak olduğu görüldüğünden bakıma muhtaç özürlülere yönelik olarak evde bakım ve bireysel destek hizmetlerinin devreye sokulması yoluna gidilmiştir.
Bu amaçla 2828 sayılı SHÇEK Kanununa eklenen Ek 7nci maddesi ile bu maddede 10 Şubat 2007 tarih ve 26430 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklik sonucunda sosyal güvenlik kurumlarına tâbi olsun veya olmasın, bakıma muhtaç özürlülerden ailesini kaybetmiş olanlar ile ailesi ekonomik veya sosyal yoksunluk içerisinde bulunanlara bakım hizmetinin resmî veya özel bakım kurumlarında ya da ikametlerinde verilmesi hükme bağlanmıştır.
Ülkemizdeki özürlüler açısından çok önem arz eden sözünü ettiğimiz bu yasa maddesi;
2828 sayılı yasa "EK MADDE 7 Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı bir aylık net asgarî ücret tutarının 2/3ünden daha az olan bakıma muhtaç özürlülere, resmî veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında bakım hizmeti verilmesi sağlanır.
Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetinin karşılığı olarak belirlenecek kişi başına aylık bakım ücreti tutarı, iki aylık net asgarî ücretten fazla olamaz.
Bakıma muhtaç özürlülerden Kurumca ve diğer resmî kurumlarca bakılanlar dışında kalanlara ilişkin bakım ücreti, bu amaçla Kurum bütçesine konulacak ödeneklerden karşılanır. hükmünü içermektedir.
Okuyucularımız açısından sıkıcı olmaması için bir sonraki yazımızda özürlü ve özürlü yakınlarının bu yasa hükmünden yararlanmak için hangi şartları taşımaları ve nerelere müracaat etmeleri gerektiğini ve ne kadar yardım alabilecekleri konularından bahsedeceğiz.
Bir sonraki yazımızda buluşmak üzere, rahmet ayı Ramazan-ı Şerifin feyiz ve bereketinden en iyi şekilde istifade edebilmemiz temennisiyle