15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ ETKİNLİKLERİ...

15 Temmuz hain darbe girişiminin 4'üncü Yıldönümü Türkiye genelinde olduğu gibi ilçemizde de çeşitli tören ve etkinliklerle anıldı.

Şuayip YAMAN

15 Temmuz 2016'da Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) / Paralel Devlet Yapılanması (PDY) tarafından düzenlenen hain darbe girişimi, Türk Milleti'nin direnişiyle bertaraf edildi.

 

 Hain darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçti ancak 251 vatandaşın şehit olduğu, 2196 vatandaşın da gazi olduğu karanlık gecede yaşananlar hafızalardaki tazeliğini koruyor.

 

Bu kara günde Şehit Ömer Halisdemir'in yazdığı gibi onlarca kahramanlık öyküsü ortaya çıktı ve darbe girişimi durduruldu.

 

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü 4. Yıl Dönümü’nde, Milletimiz Yine Tek Yürek Oldu.

Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz 2016’ da gerçekleştirilmek istenen hain darbe girişiminin üstünden tam 4 yıl geçti.

Türk siyasi tarihinin en ağır saldırısı olan darbe girişiminin bertaraf edilmesinden sonra 15 Temmuz günü 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda 25.10.2016 tarihinde yapılan değişiklikle Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak ilan edilmiştir.

Bu kapsamda; 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün 4. yıldönümünde, ülke genelinde olduğu gibi ilçemizde de Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Kaymakamlığımız koordinesinde çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi.

Atatürk Parkı’ndaki törende 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde yaşananların anlatıldığı sinevizyon gösterisi izlendi.

Akabinde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da yaptığı konuşma saat 21:00’de canlı olarak izlendi.

Saat 00.13’te 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Günü etkinlikleri, tıpkı 4 yıl önce darbe gecesinde olduğu gibi saatler 00.13'ü gösterdiğinde, ilçedeki camilerin minarelerinden yükselen sala ile program sona erdi.

İlçemizde düzenlenen etkinliklere; Çubuk Kaymakamı Adem Keleş, İlçe Belediye Başkanı Av. Baki Demirbaş, Çubuk Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, Çubuk İlçe Emniyet Müdürü Serhat İbrahim Ünlü, Belediye Başkan Yardımcısı Lokman Kılıç, AK Parti İlçe Başkanı Erhan Kuşçu, MHP İlçe Başkanı İhsan Mutlu, Çubuk İlçe Jandarma Komutan Vekili Jan. Kd. Bçvş Murat Sök, Çubuk Halk Eğitim Merkezi Nüdürü Mustafa Mescioğlu, Çubuk Sosyal Hizmetler Merkezi Müdürü Şahin Sayılıer, Nüfus Müdürü Hüseyin Ayvacı, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Alaaddin Almış, Çubuk İlçe Malmüdürü Zeki Çoban, Çubuk İlçesi Terör Mağdurları Dernek Başkanı Zeki Avan,  Çubuk Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Fatih Raşit Neşeli, Çubuk Esnaf ve Sanatkarlar Odası  Başkanı  Rumi Türkoğlu, şehit yakınları, gaziler ve vatandaşlar katıldı.

 

Törenlere katılanlar genel olarak Corona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında fiziksel mesafe kurallarına uyup maske taktılar.

İLÇEMİZDEKİ “15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ ETKİNLİKLERİ:

ÇUBUK ŞEHİTLER ANITI’NDAKİ TÖREN...

Çubuk Şehitler Anıtı'nda Kuran Tilaveti okundu ve dua edildi.

İlçe Kaymakamlığı ve Belediye işbirliği ile düzenlenen programda, Şehit yakınları ve Gazilerimizin katılımı ile İlçe Şehitler Anıtı ziyaret edildi.

İlçe Müftülüğünce Şehitlikte Kuran-ı kerim tilaveti ve dua yapıldı. 

Sunuculuğunu Çubuk Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü Sosyal Çalışma görevlisi Emre Balcı’nın yaptığı Şehitlikteki törende;

Tüm şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunuldu ardından İstiklal Marşı okundu.

İlçe Müftülüğü İmamı Bayram Mumcu tarafından Kur'an-ı Kerim tilaveti okudu.

 İlçe Müftüsü Tahsin Yazgan dua okudu.

Çubuk İlçe Müftüsü Tahsin Yazgan yaptığı duada, “İlahi Ya Rabbi! Rahmetine, merhametine ve mağfiretine sığınarak huzurunda bir araya geldik. El açtık divanına durduk. Dualarımızı kabul eyle. Dergâhından bizleri boş çevirme Allah’ın!

Ey bizleri yoktan var eden. Varlığından haberdar eden Allah’ım! Sa’yimizi meşkur, günahlarımızı mağfur (bağışla, affet), emellerimizi makbul (kabul edilen, kabul gören), dualarımızı kabul eyle Allah’ım!. 

(Sa’yimizi meşkur olsun demek: Güzel iş, faaliyet, hizmet yapanlara onları tebrik etmek, teşekkür etmek demektir.)

Hatemu’l Enbiya, Habib’i Huda, Hz. Muhammed Mustafa (sav)’e salat ve selam ediyoruz. Haberdar eyle Allah’ım.

Ya Rabbi! Hainlerin tuzaklarını bozan Sensin. 15 Temmuz gecesinde vatanımızı işgal etmek isteyenlere karşı bizlere yardım eden sensin.

Ya Rabbi! Vatanını canından aziz bilen, her türlü hayâsızca akına dur diyen milletimize   nusretinle (Zafer, galebe, fetih, üstünlük, başarı, düşmana gâlib olmak) yardım eyle. Ayaklarımızı Sırat-ı Müstakim’de sabit kıl Allah’ım!  

Ya Rabbi! Okunan hatm-i şerifleri dergâh-ı izzetinde kabul eyle! Hasıl olan sevabı Peygamber Efendimize aline ve ashabına hediye ediyoruz, vasıl eyle Allah’ım!

Bedir’den Malazgirt’e, Çanakkale’den istiklal harbine, 154 Temmuz’dan bu güne din ü devlet mülk ü millet rızaenlillah (Allah rızası için) uğruna canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizin ruhlarına hediye ediyoruz, ulaştır Allah’ım! Hayatta olan gazilerimize sağlık, sıhhat ve huzur ihsan eyle!

Bu hatimleri okuyan, yapılan duaya “amin” diyen kardeşlerimizin geçmişlerine hediye ediyoruz, vasıl eyle Allah’ım!

Ya Rabbi! Vatanımızı ve milletimizi her türlü bela ve musibetten, fitne ve fesattan , yeryüzü ve gökyüzü afetlerinden muhafaza eyle!

Asırlardır İslam’ın sancaktarlığını yapan, senin adının gök kubbede yankılanması için çabalayan aziz milletimizin düşmanlarına karşı mahcup etme! Birliğimizi ve dirliğimizi daim eyle Allah’ım!

Vatanımızın güvenliği, milletimizin huzuru için mücadele eden şanlı ordumuza ve kahraman güvenlik güçlerimize yardım eyle Allah’ım!

Dünyanın dört bir yanına yayılan salgın hastalıktan başta vatanımız , milletimiz ve ümmet-i Muhammed olmak üzere tüm insanlığı kurtar Allah’ım!

 Sana inandık, sana güvendik, Sana tevekkül ettik. Bizleri Sensiz, sahipsiz, kimsesiz, çaresiz bırakma Allah’ım!

Ya Rabbi! Bize dünyada da iyilik ver, ahrette de iyilik ver. Bizi ana babamızı ve tüm inananları cehennem azabından koru! Amin!

Ve selamun alel’i mürselin, ve’l hamdü lillahi rabbi’l alemin. EL FATİHA)

Dua sonrası AK Parti Ankara Milletvekili Arife Polat Düzgün, İlçe Kaymakamı Adem Keleş ile Belediye Başkanı Av. Baki Demirbaş şehit yakınları ve gazilerle görüşerek onların sorunları ile yakından ilgileneceklerini ifade ettiler...

 

ŞEHİTLERİMİZ İÇİN MEVLİT OKUTULDU...

“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” dolayısıyla şehitlerimiz için Camii Kebir’de İlçe Müftülüğü tarafından mevlit okutuldu.

 

Öğle namazı öncesi Camii Kebir’de okunan Hatim duasının yapılmasının ardından Cami çıkışında Çubuk Belediye Başkanlığı tarafından vatandaşlara ikramda bulunuldu (çikolata  dağıtıldı.).

Cami Kebir’deki programda şehitler için daha önce okunan hatimlerin duası yapıldı.

Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından mevlit okundu, dualar edildi. Programa katılanlara çikolata ikram edildi.

ATATÜRK PARKI’NDA YAPILAN ETKİNLİKLER:

FOTOĞRAF SERGİSİ...

Atatürk Parkı’nda 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma" etkinlikleri kapsamında Atatürk Parkı’nda fotoğraf sergisi açıldı.

Çubuk Belediyesi tarafından açılan sergide, 15 Temmuz gecesi Türkiye genelinde ve Çubuk’ta yaşanan olaylara ilişkin fotoğraflar sergilendi.

 

Açılışın ardından vatandaşlar da açılan sergide fotoğrafları inceleyip zaman zaman duygulu anlar yaşadılar.

AKŞAM ETKİNLİKLERİ

15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma Günü törenleri akşam saat 20:00 de Atatürk Parkı’nda başladı.

 

Sunuculuğunu Belediye personeli Ahmet Yılmaz’ın yaptığı etkinlikler saygı duruşu ve İstiklal m

Marşı’nın okunmasının ardından Hasan Mutlu Hoca tarafından Kuranı Kerim Tilaveti’nin okunması ve Ramazan Gökmen Hoca’nın duası ile devam etti.

 

Atatürk Parkı’ndaki törende 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde yaşananların anlatıldığı sinevizyon gösterisi izlendi.

GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİ İLE İLGİLİ PROTOKOL KONUŞMALARI:

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende, günün anlam ve önemi üzerinde durularak vatandaşların demokrasi, insan hakları, vatan sevgisi, milli birlik ve beraberlik, yurt bilinci gibi kavramların daha iyi anlaşılması sağlandı.

İlçe Belediye Başkanı Av. Baki Demirbaş; “15 Temmuz'u asla unutmayacağız. Şehitlerimiz için buna milletçe söz verdik.

Darbe kalkışmasının olduğu o akşam bu meydanlarda idik.

Dört yıl önce bu saatlerde yaşadığımız olay daha halen dün gibi hafızalarımıza kazındı. Hiç aklımızın ucundan bile geçmeyecek şekilde hainler silahlarını milletimizin üzerine çevirdi.

 

O gece tüm ilçe halkımız akın akın birlikte tek yürek olarak meydanlara çıktı ve darbe girişimine karşı Ankara'ya yürüdü.

 

Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi hiçbir irade halkın önüne geçemez.

 

Tankın önüne geçenlerden 251 şehidimiz oldu. O gün hainlerle mücadele eden Şevket kardeşimiz de şu anda burada.

 

Hain Gazi Meclisimize saldırdı. Genelkurmay’a yapılan saldırılar gün gibi aşikâr.

 

Vatandaşlarımız göğüslerini siper ederek bayrağımızı indirtmediler, ezanımızı susturtmadılar.

 

Bu vatana, bu ihaneti yapan hainlere karşı vatandaşlarımız el birliğiyle birlik ve beraberlik içerisinde gerekli cevabı verdi. Yüzlerce şehit ve gazimizin olduğu o gece canlarını seve seve feda eden çok sayıda vatandaşımız sayesinde hainlere bu ülke teslim edilmedi.”

 

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “15 Temmuz’un 4.Yılı” münasebetiyle “Millete Sesleniş Konuşması” TRT Haber’den Saat 21:00’de canlı olarak yayınlandı.

 

CUMHURBAŞKANI SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN

MİLLETE SESLENİŞ KONUŞMASI:

 

“Aziz milletim; sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.

 

Bugün devlet ve millet hayatımızda gördüğümüz en alçak, ne sinsi, en kalleş saldırılardan biri olan 15 Temmuz darbe girişimin 4’üncü yıldönümüdür.

 

Bu müstesna günde bir yandan milletimizin kazandığı muhteşem zaferin sevincini, diğer yandan darbe girişimi esnasında kaybettiğimiz kardeşlerimizin hüznünü birlikte yaşıyoruz.

 

Allah’ın yardımı ve milletimizin cesaretiyle başarısızlığa uğrattığımız darbe girişimi sırasında hainleri kurşunlar ve bombalarıyla şehit olan 251 insanımıza Mevla’dan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum.

 

Her kesimden vatandaşımızla, polisimizle, askerimizle darbe gecesi şehitler kervanına katılan 251 kardeşimizin tamamının ismi tarihimize ve kalbimize silinmemek üzere kazanmıştır.

 

Kahramanca verdikleri mücadelede gazilik unvanıyla şereflenen kardeşlerime de Rabbimden sağlık ve afiyet temenni ediyorum.

 

O gece darbecilere direnmek için sokaklara, meydanlara, saldırganların yöneldiği her yere akın akın koşan milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum.

 

Hayatının baharındaki körpe fidanlardan bastonuna yaslanarak adeta uçarcasına hainlerin üzerine yürüyen aksakallı büyüklerimize kadar bu mücadeleye katılan insanlarımızın hiçbiri asla unutulmayacaktır.

 

Ankara’da Külliye, İstanbul’da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü girişine yaptığımız anıtlar bu vefanın bir sembolüdür. Aynı şekilde ülkemizin dört bir yanında 15 Temmuz’u hatırlamak ve hatırlatmak için meydanlara, caddelere, mahallelere, pek çok esere konulan eserler de bu anlayışın yansımalarıdır, çünkü milletimizin 15 Temmuz’da yazdığı destan öyle sıradan bir darbe teşebbüsü ve onu bastırma hikâyesi değildir.

 

15 Temmuz’u anlamak için, bu topraklardaki bin yıllık mücadelemize bakmak gerekir.

 

15 Temmuz’u anlamak için, Malazgirt’ten beri vatanımızın her karış toprağını nasıl şehit kanlarıyla yoğurduğumuzu bilmek gerekir.

 

15 Temmuz’u anlamak için, Ayasofya’nın yeniden ibatede açılması vesilesiyle bir kez daha hayırla yâd ettiğimiz İstanbul’un fethinin manasına vakıf olmak gerekir.

 

15 Temmuz’u anlamak için, Çanakkale’den Kut’ül Amare’ye, İstiklal Harbimizden Kıbrıs Çıkarmasına, terörle mücadelemize kadar yaşadığımız nice badireleri gözlerimizin önünden geçirmemiz gerekir.

 

15 Temmuz’u anlamak için, darbecilerin başarılı olmaları halinde ülkemizi ve milletimizi nereye sürüklemek istediklerini kavramak gerekir.

 

15 Temmuz’u anlamak için, milletimize diz çöktürme, devletimizi ele geçirme, ülkemizi parçalama gayretlerinin gerisindeki sinsi projeyi görmek gerekir.

 

Milletimiz eşsiz irfanıyla darbenin ilk saatlerinden itibaren işte tüm bu gerçekleri görmüş ve hemen harekete geçmiştir. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla her kesimden, her meşrepten insanıyla Türk milleti ülkesinin sahipsiz olmadığını göstermiştir.

 

Bin yıldır hep süre geldiği gibi, bugün de yerin üstündeki yaşayanları ve yerin altındaki şehitleriyle Türkiye’nin sahibinin bu aziz millet olduğu bir kez daha teyit edilmiştir.

Milletimizin her bir ferdi, ezanı, bayrağı, özgürlüğü ve geleceği için gerektiğinde yenilmez birer kahramana dönüşebileceğini ispatlamıştır.

 

Artık tamamen sönüp gittiği düşünülen istiklal ateşinin közlerinin altından yeniden harlanabileceği anlaşılmıştır.

 

İstiklal Şairimiz Akif’in dediği gibi:

 

“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.”

 

Evet, 15 Temmuz gecesi hürriyet aşığı bu millete zincir vurmayı tekrar denediler ve hamdolsun başaramadılar. Ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek, milli iradeyi ayaklar altına almak, geleceğimizi karatmak isteyen hainleri şanlı bir direnişle hüsrana uğrattık.

 

Dünyada şahadete cesaretle yürüyen, şairin ifadesiyle, “ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun” diyerek hainlerin karşısına dikilen bir başka millet yoktur. İşte bunun için 15 Temmuz’u demokrasi ve milli birlik günü olarak ilan ettik.

 

Hep dediğim gibi, beni böyle bir milletin ferdi olarak yarattığı için Allah’ıma hamdüsenalar ediyorum.

 

Aziz milletim; 15 Temmuz, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ülkemizi işgal girişimiydi. Bunun için kendi ordumuzun içindeki teröristlerin kullanılmış olması, işgal girişimine alçakça bir ihaneti de eklemiştir.

 

Tekbirler, salalar, dualar eşliğinde kıyama kalkan milletimiz vatanının özgürlüğüne sahip çıkarak hanileri tepelerken, kendisi üzerinde hesap yapanların heveslerini de kursaklarında bırakmıştır. Milletimiz o gece hiçbir mecburiyeti olmadan, hiçbir zorlamaya kesinlikle maruz kalmadan, hiçbir karşılık beklemeden tamamen kendi inisiyatifiyle harekete geçmiştir.

 

Bir asır önce vatan topraklarının 4’te 3’ünü kaybederek Cumhuriyeti kuran milletimiz, 15 Temmuz’da bir daha aynı felaketi izin vermeyeceğini cümle âleme ilan etmiştir. 15 Temmuz, son devletimiz yıkarak vatanımızı ele geçirmeye çalışanlara bunun ancak milletimizin son ferdi de son nefesini verdikten sonra mümkün olabileceğinin ifadesidir.

 

“Sayılmayız parmak ile, tükenmeyiz kırma ile, taşramızdan sormak ile kimse bilmez ahvalimiz” diyen Muhyi misali, bizim ahvalimizi ancak bizden olan bilir. Bu darbe girişimi milletimizi yıldırmak bir yana, azmini kamçılamıştır. Üzerimize çöken o kara gecede ülkemizi yükseltmek, güçlendirmek, büyütmek için daha çok çalışmamız, daha çok mücadele etmemiz gerektiğini gördük.

 

Biliyoruz ki, Türkiye 83 milyon vatandaşı ve 81 vilayetiyle güzeldir. Biliyoruz ki, Türkiye birliğiyle, beraberliğiyle güzeldir. Biliyoruz ki, Türkiye dostluğuyla, kardeşliğiyle güzeldir. Kimsenin bunları bozmasına izin vermeyeceğiz.

 

FETÖ içeriden, PKK dışarıdan kimi alttan, kimi üstten ne kadar uğraşırsa uğraşsın ezanımızı susturamayacak, bayrağımızı indiremeyecekler. Ayasofya’da susturulan ezanı nasıl 86 yıl sonra yeniden semaya yükselttiysek, yeminli düşmanlarımızın her fırsatta indirmeye kalkıştığı bayrağımızı nasıl her seferinde daha yükseğe astıysak, terör örgütlerinin saldırılarını da aynı şekilde bertaraf etmekte kararlıyız.

 

Birinci Dünya Savaşı için Osmanlı’nın paylaşım kavgası derler. Dünya düzeninin temellerinden sarsıldığı bir dönemde Türkiye Cumhuriyeti için de aynı hayalleri kapılanları hüsrana uğratacağız. Ülkemizi siyasi, ekonomik, askeri kuşatma altına almaya çalışanların senaryolarını çok daha büyük vizyonları hayata geçirerek yırtıp atıyoruz.

 

Bölgemizde pek çok devleti önce iç karışıklıklarla sarsıp, ardından işgal edenlere Türkiye’nin öyle bir devlet olmadığını her alandaki atılımlarımızla bilfiil gösteriyoruz. Milletimizin kendi içindeki görüş ayrılıkları ve tartışmalara bakarak niyetlerini bozanlara cevabımızı konu vatanımız, ezanımız, bayrağımız olduğunda çelik bir yumruk olup tepelerine inerek veriyoruz.

 

Türkiye’nin özellikle son 7 yılda yaşadığı her hadise bu hakikatin farklı veçhelerdeki birer örneğidir. Ağaç bahanesinin arkasına sığınanlarda, adalet kisvesi altında milli iradeyi teslim almaya çalışanlarda, çukurlarda bölücülük yapanlarda, sınırlarımızı kuşatmaya kalkanlar da bu akıbetten kurtulamamıştır.

 

Teslim almak için darbe girişimi dahil her yola başvurdukları Türkiye’nin silkinip asırlık uykusundan uyanan bir dev gibi yeniden ayağa kalkışı karşısında şaşkınlığa uğrayanlara diyoruz ki, daha bitmedi. Bu milletin daha söyleyecek çok sözü var. Bu milletin daha hayata geçirecek çok projesi var. Bu devletin daha harekete geçirecek çok potansiyeli var.

 

Çünkü bu millet yüreği ve bileği güçlü olmanın yanında arkasında ancak gönül gözü açık olanların fark edebileceği dua ordusu olan bir millettir. İslam’la müşerref olarak bu duayı aldık, ayak bastığımız her yerde mazlumların, mağdurların yanında durarak bu duayı aldık. Asırlar boyunca süren haçlı seferlerinde Anadolu’yu çapulculara mezar ederek bu duayı aldık. İstanbul’u fetih ederek bu duayı aldık.

 

Hint Okyanusu’ndan Viyana önlerine kadar çağının en büyük devletini önce insan diye yöneterek bu duayı aldık. Çanakkale’den 15 Temmuz’a kadar arkasında yedi düvelin olduğu her saldırıya göğsümüzü siper ederek bu duayı aldık. Fırsat bulduğumuzda elimizdeki tüm imkânları, bölgemizdeki ve dünyadaki gariplerle paylaşarak bu duayı aldık.

 

Velhasıl kahraman ordumuz cephede harp ederken, dua ordumuz da onlarla birlikte başka bir harp veriyordu. Fatih’in askerleri İstanbul surları önünde dizi dizi saldırıya geçerken, geride bekleyenler bugün şehit olma sırası bize geldi diyerek seviniyordu. Çanakkale’de düşmanın ölüm kusan silahlarının önüne atılan her asker grubunun arkasında şahadet sırasını bekleyen bir başka grup vardı.

 

Uzun yıllardır süren terörle mücadele harekâtımızda benzer pek çok hadisenin yaşandığını biliyoruz. 15 Temmuz’da da darbecilerin silahlarının üzerine bugün değilse ne zaman öleceğiz diyerek şahadet umuduyla dimdik yürüyen nice kahramanlar vardı.

 

Mehmet Akif ne güzel ifade etmiş;

 

Sen ki, asara gömülsen taşacaksın Heyhat!

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat.

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.

 

Evet, ne mutlu Peygamberin yoldaşı olanlara, ne mutlu Rabbimizin müjdelediği o kutlu yolda yürüyenlere. Güçlü olmak sadece sayıca çok, silahça üstün olmak demek değildir. Güçlü olmak tıpkı yüce kitabımızda müjdelendiği gibi asıl hakkın yardımına mazhar olmaktır. 15 Temmuz’da milletimiz işte bu hakikati bizzat yaşamıştır.

 

Tanka yumruk, savaş uçağına levye fırlatan, namluya alnını dayayan bir milletin önünde kim durabilir? İnşallah bundan sonra da aynı inanç ve ruhla ülkemize sahip çıkacak, birliğimizi, beraberliğimizi koruyacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü o gece yaşadığımız kutlu kucaklaşmayı bize ilelebet hatırlatacaktır.

 

Bir kez daha 15 Temmuz gecesi dar-ül-beka’ya uğurladığımız yiğitlere Allah’tan rahmet, gazilerimize sıhhat ve afiyet diliyorum. Rabbim bir daha bu millete 15 Temmuzlar yaşatmasın diyorum.

 

Sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum; kalın sağlıcakla.”

 

İlçe Kaymakamı Adem Keleş yaptığı konuşmada:

 

“Değerli Çubuklu hemşerilerim ve sevgili misafirler;

 

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nüz kutlu olsun.

 

Bugün dünyada eşi benzeri bulunmayan sadece bu millete nasip olmuş bir Milli Birlik Destanı’nın 4. Yıldönümü’nde o ruhu yeniden yaşıyoruz.

 

Bundan tam dört yıl önce 15 Temmuz 2016 gecesi Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; Milletimizin vatansever evlatları, milletine bağlı asker ve polislerimiz dünyada eşine az rastlanır bir kahramanlık ile vatanına, demokrasisine sahip çıkarak: din, millet ve ahlak anlayışından yoksun FETÖ’nün kumanda ettiği bir cuntanın ülkemize yönelik kanlı darbe ve işgal teşebbüsünü geri püskürtmüşlerdir.

 

Şehitlerimiz ve gazilerimiz 15 Temmuz gecesi, cesaretleriyle, dirayetleriyle, kararlı ve dik duruşlarıyla tarih yazdılar. Milletimiz 15 Temmuz gecesi sokaklarda, meydanlarda tıpkı Çanakkale Savaşı’nda, İstiklal harbi’nde olduğu gibi, tüm fertleriyle tek yürek, tek bilek olmuş, bin yıllık memleket toprağını hain ellere teslim etmeyeceğini bir daha göstermiştir.

 

Anadolu’nun vatansever diyarı Çubuk da yedisinden yetmişine devletine, dinine ve milli iradeye olan bağlılığını en güzel şekilde göstermiştir.  

 

Milletimiz, üzerine açılan ateşlere, atılan bombalara, yöneltilen tehditlere, gözlerinin önünde vurulan insanlara rağmen asla geri adım atmamış, meydanı darbecilere bırakmamıştır.

 

Milletimiz,  Emniyet Teşkilatımızın mensuplarıyla ve darbecilere karşı harekete geçen Türk silahlı Kuvvetleri unsurları ile el el vererek, bu darbe girişimine karşı tarihi bir duruş sergilemiştir.

 

Tankların etkisiz hale getirilmesi başta olmak üzere dik duruşlarıyla memleketine ve geleceğine sahip çıkan milletimiz, gece boyunca sayısız kahramanlık destanları yazmıştır.

 

Bıyıkları henüz terlememiş gençlerden, 70 yaşındaki ihtiyarlara, işçisinden patronuna , köylüsünden şehirlisine kadar milletimizin tüm fertleri, parti, meşrep siyasi görüş farkı gözetmeksizin darbeciler karşısında tek vücut olmuştur.

 

Darbe teşebbüsünde bulunan hainlerin karşısına dikilen vatandaşlarımız kullanılan tüm silah ve şiddete rağmen “ya şehit ya gazi düsturu ile sabaha kadar yerlerini terk etmemiştir.

 

Ecdadımızın tarihte gösterdiği şanlı mücadele, milletimizin 15 Temmuz gecesi tüm farklılıklarını geride bırakarak Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan ve Tek Devlet ilkeleri etrafında birleşerek yaptığı kahramanlıklar yaşadığımız badireleri atlatmamızda ve istikbale yürüyüşümüzde bizlere ilham kaynağı olamaya devam etmektedir.

 

Bundan sonra hep birlikte 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün önemini gelecek nesillere en iyi şekilde aktarma yükümlülüğü ile şehit ve gazilerimizin canları ve kanları pahasına şerefli kıldıkları vatanımıza ve hatıralara saygıyla sahip çıkmaya devam edeceğiz.

 

Bu vesile ile Demokrasi ve Milli Birlik destanı yazarak vatanımızın yeniden kurtuluşunda canlarını feda eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, kahramanlıklarını ömür boyu şerefle taşıyacak olan gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunarım.” Dedi.

 

Katılımcılara Türk Kızılay’ı Çubuk Şube Başkanlığı gönüllüleri tarafından program boyunca su ve meşrubat ikram edildi.

 

Gece boyunca demokrasi nöbeti uygulaması Covid-19 nedeniyle 50’şer kişilik gruplar halinde yapıldı.

 

Saat 00.13’te 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Günü etkinlikleri, tıpkı 4 yıl önce darbe gecesinde olduğu gibi saatler 00.13'ü gösterdiğinde, ilçedeki camilerin minarelerinden yükselen sala ile program sona erdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Çubuk'ta Taş Fırın Hizmete Açıldı
11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Etkinliği
Çubuk'ta Otluk Alanda Yangın Çıktı
Uluağaç Mahallesi'nde Yaptırılan Taş Fırın Hizmete Açıldı
CUMHURİYETİMİZİN 101. YILDÖNÜMÜNÜ ÇOŞKUYLA KUTLADIK...