ŞEHİTLERİMİZİ ANDIK...

ŞEHİTLERİMİZİ ANDIK...

18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 101. yıldönümü münasebetiyle tüm yurtta olduğu gibi ilçemizde de anma programları düzenlendi.

                                                                     

Şuayip YAMAN

Mustafa Kemal’in askerleri 101 yıl önce bugün Çanakkale de destan yazdı...

Bundan 101 yıl önce 1. Dünya Savaşı içindeki düşmanları İngiltere ve Fransa, Gelibolu Yarımadası’nı ele geçirmek, Çanakkale Boğazı’nı aşmak ve devamında da İstanbul’u işgal etmek için harekete geçti.

Bir yıl öncesinde Avrupa’daki topraklarımızı kaybettiğimiz Balkan Harbi’nde ordumuz dağılmıştı. Yeni bir kudrete ihtiyaç vardı. Aksi halde işgalci güçler Anadolu’ya kolayca verecek, Türk Milleti’nin bağımsızlığı elden gidecekti. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Türk Ordusuna can kattı. Türkiye’nin dört bir tarafından erkek, kadın, çocuk, genç ve yaşlı bağımsızlığımız için Çanakkale’de, düşmana karşı savaştı.

Ulu Önder Atatürk’ün önderliğindeki Türk Ordusu bir asır önce dünyanın en güçlü ordularını Çanakkale de dize getirdi.

Yıl 1915… 1’inci Dünya Savaşı’nın en çetin dönemi yaşanıyordu… İşgal güçlerinin şubat ayından itibaren boğazları ele geçirmek için yaptığı saldırı mart ayında Çanakkale’de şiddetlendi.

Ancak 18 Mart günü Türk askeri, var gücüyle direndiği, kudreti ve vatan sevgisiyle karşı koyduğu işgalcileri püskürttü. O gün denizde bozguna uğrayan düşman kuvvetleri, bu kez Çanakkale’ye karadan girmek istedi.

 “Size ben taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum”

Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal’in, Çanakkale’de taarruz emrini nasıl verdiği şöyle anlatılır: “Bu öyle alelade bir taarruz değil, herkesin başarılı olmak veya ölmek azmiyle harekete hazır olduğu taarruzdur. Hatta ben komutanlara şifahen verdiğim emirlerde şunu ilave etmişimdir: Size ben taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir.

“Çanakkale Geçilmez”

Karşılarında Ulu Önder Mustafa Kemal komutasındaki Türk birlikleri vardı. Mustafa Kemal, emrindeki 57. Alay’a “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum’’ dedi. 25 Nisan 1915 sabahı tarihin akışını değiştiren Çanakkale Kara Savaşları başladı. Önce Anafartalar, sonra Conkbayırı zaferleri geldi. Düşman kuvvetleri çekildi. “Çanakkale geçilmez’’ sözü tüm dünyaya kanıtlandı.

Nusret Mayın Gemisi Boğaz’da geçit vermedi

7 Mart’ı 8 Mart’a bağlayan gece Nusret Mayın Gemisi, demir aldı. Düşman gemileri projektörlerle denizi tarıyordu. Nusret Mayın Gemisi ışıklarını söndürüp ilerlemeye başladı. Akyarlar’a sessiz bir şekilde mayınlarını bıraktı. 10 gün sonra saldırıya geçen müttefik donanmasından 3 büyük gemi, mayınlara çarparak Boğaz’ın serin sularında battı. Bu olay savaşın seyrini değiştirdi.

 

Seyit Onbaşı, İngiliz gemisi Ocean’ı dümeninden vurdu!

Çanakkale Deniz Savaşı’nın en kritik anlarından birinde Queen Elizabeth Zırhlısı’ndan atılan top mermisi Boğaz’dan geçen düşman savaş gemilerini vurmak için bekleyen Mecidiye Tabyası’na isabet eder. Tabyadan geriye iki er ve komutanı kalır.

Bu erlerden biri olan Seyit Ali Çabuk, 276 kiloluk mermiyi tek başına sırtlayıp bataryaya yerleştirir. Ancak ilk denemesinde İngiliz zırhlısı Ocean’ı vurmayı başaramaz. İkinci seferde de başarılı olamaz. Son denemesinde diğer erin de yardımıyla mermiyi bataryaya yerleştirir ve Ocean’ı dümen sisteminden vurur. İngiliz zırhlısı sürüklenir ve Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlara çarparak batar.

Türk ordusunun 1. Dünya Savaşı’nda zafer kazandığı tek cephe Çanakkale cephesi olmuştur. Bu cephe, İtilaf Devletleri’nin saldırısı sonucu açılmış bir cephedir.

Bu savaşta İngilizlerin dünyaca meşhur deniz donanmaları, Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlar ve Türk topçusunun isabetli atışları neticesinde Boğazın derin sularına gömülmüş, adeta savaşın kaderi değişmiştir. Düşman askerlerinin Gelibolu Yarımadası’na yaptıkları çıkartma ve günlerce süren kanlı muharebelerin sonucunda Türk askeri 250 bin şehit vermesine karşın düşmanı Çanakkale’den geçirmemiştir.

***

Sunuculuğunu Çubuk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Şengül Gürcan’ın yaptığı Atatürk Parkı’ndaki tören Atatürk Büstü’ne çelenk sunumu ile başladı:

Kaymakamlık çelengi İlçe Kaymakamı Cemal Şahin,

Garnizon Komutanlığı çelengi İlçe Garnizon Komutanı ve İlçe Jandarma Komutanı J. Yzb. Durmuş Kıran,

Belediye Başkanlığı çelengi Belediye Başkanı Dr. Tuncay Acehan,

Ana Muhalefet Partisi çelengi ise CHP İlçe Örgütü Başkanı Vural Çokcan tarafından sunuldu.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından ‘Çelenk Sunma’ töreni sona erdi.

Organizasyonunu Çubuk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin ve sunuculuğu aynı Okul’un Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerinden Şengül Gürcan ve Zehra Ayaydın’ın yaptığı Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’ndaki anma törenleri ise saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden İbrahim Güler ve Ahmet Yasin Oğuz,  Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, tüm şehitlerimiz ‘Dün de bugün de ülkemizin ve milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğimize ve geleceğimize yönelik tehditlerle mücadele ederken şehit düşen kahramanlarımız ve vatandaşlarımızın anısına Kuran-ı Kerim ve meali şerifini okudular.

“18 Mart Çanakkale Şehitleri” konulu slayt gösterisinin ardından Çubuk İlçesinin teröre verdiği şehitlerin slayt gösterimi esnasında Salon’da duygulu anlar yaşandı.

Çubuk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Hasan Benlioğlu günün anlam ve önemini belirten konuşmasında; “Bugün, dünya savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’ni anarak ülküleri, namusları ve vatanları için canlarını çekinmeden feda eden yüce şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin büyük onurunu yaşamaktayız.

Çanakkale Savaşları, maneviyatın maddiyatı yendiği yer olma özelliği ile dünya tarihi üzerinde büyük etkiler bırakmış, asırlardır Avrupalılar tarafından sömürülen toplumların bağımsızlık fikrinin kuvvetlenmesine yardımcı olmuştur.

1914 ve 1918 yılları arasında meydana gelen I. Dünya Savaşı içerisinde Osmanlı İmparatorluğunun 8 önemli cephesinden biri olan Çanakkale Cephesi, 19 Şubat 1915’te Deniz Muharebeleri ile başlamış ve 10 ay boyunca devam etmiştir. 18 Mart 1915 ise Çanakkale’de Osmanlı ordusunun deniz savaşlarını kazandığı tarihtir ve 18 Mart tarihini mühim kılanda işte bu vakıadır.

Türk tarihinde bir inanç, cesaret ve kararlılık sembolü haline gelen Çanakkale Savaşı’nın sonuçları, I. Dünya Savaşı’ndaki diğer cephelerden farklı olarak, sadece Türkleri değil savaşa katılan diğer ülkelerle birlikte bütün yakın çevresini derinden etkilemiştir. Elbette Çanakkale Savaşı en başta orada mücadele eden Türk asker ve komutanlarının bir başarısıdır. Kuşkusuz bu zaferde önceliğin Türk askerinde olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Zira şehit sayısı ne kadar tartışmalı olursa olsun Çanakkale’de Türk askeri namusu, vatanı ve kutsal değerleri adına tüm benliği ile etten bir duvar örmüş, asırlar sürecek bir destana “Mehmetçik” adını yazdırmıştır. Aylar boyunca devam eden bu savaş, hem bizim açımızdan hem de dünya açısından önemli bazı sonuçları da beraberinde getirmiştir. Bu sonuçlar ise şu şekilde özetlenebilir;

  • Öncelikle I. Dünya Savaşı uzamıştır.
  • Rusya’ya yardım gönderilmesi engellenmiş böylece Rusya’da Bolşevik İhtilalı çıkmıştır.
  • Müslümanların bulunduğu sömürgelerde özellikle Hindistan’da ayaklanmalar çıkmıştır.
  • Bulgaristan,  İttifak Devletleri yanında savaşa katılmıştır.
  • Türk ulusunda Kuvay-i Milliye Ruhu oluşmuştur.

Ancak Çanakkale Savaşlarının belki de en önemli sonuçlarından biri büyük bir kahramanın tarih sahnesine çıkışıdır. Anafartalar’da, Arıburnu’nda, Conkbayırı’nda, Kireçtepe’de gösterdiği başarılarla düşmana geçit vermeyen bu kahraman Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’TÜR.. O, Çanakkale’deki üstün vazife azmi ve askeri zekâsı ile savaşın kazanılmasında büyük pay sahibi olmuş ismini yedi düvele duyurmuş ve bu sayede Milli Mücadele’de büyük halk desteğini arkasına almıştır.

 

Tüm bunlar bir yana Çanakkale esasen bugünlerde fazlasıyla ihtiyaç duyduğumuz birlik ve beraberliği insan olmanın hamiyet ve haysiyetini ortaya koyması açısından da ayrı bir önem taşır. Bilhassa bu cephedeki şehitlerin kopup geldiği memleketlere bakılacak olursa sadece Batı bölgelerinden gelen askerlerin olmadığı da anlaşılır. Karadeniz’den, İç Anadolu’dan Doğu ve Güney Doğu Anadolu illerinden birçok genç çok uzun ve meşakkatli yollar kat edip Çanakkale’ye ulaşmış ve burada şehit olmuşlardır.

Çanakkale’yi Çanakkale yapan sadece ve elbette bunlarda değildir. Çanakkale’yi Çanakkale yapan aynı zamanda yaralı düşman askerini sırtına alarak onu düşman mevzisine kadar götürerek, işgal kuvvetlerine insanlık dersi veren kahraman Mehmetçiktir. İşte Anadolu kültürü ve ahlakı almış Mehmetçikler, Çanakkale’de bu insanlık dersleriyle de ön plana çıkmışlardır.

Üzerinde yaşadığımız bu kutsal vatan topraklarını bizlere armağan eden, milletimizin varlığının, birliğinin ve beraberliğinin ölümsüz sembolleri aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.” 

Çubuk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri Necip Aydın, Zehra Aydemir, Sevgi Özdemir ve Şengül Gürcan’ın hazırlamış oldukları “Çanakkale” adlı oratoryoyu okul öğrencileri sundu.

 

Çubuk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri Necip Aydın ve Şengül Gürcan‘ın hazırlamış oldukları “Çanakkale geçilmez” adlı tiyatro oyununu okul öğrencileri sundu.

 

Zekai Uz’un “Tüm Şehitlere” adlı şiirini Okul öğrencilerinden Elif Özdemir seslendirdi.

 

Necmettin Halil Onan’ın “Bir Yolcuya” adlı şiirini Çubuk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ana sınıfı Ana Sınıfı Öğretmeni Hatice Balyemez yönetiminde ana sınıfı öğrencilerinden Aleyna Şahbudak ve Zeki Akpınar, seslendirdiler. İzleyicilerden büyük alkış aldılar.

Anma programı sonrasında Halk Eğitim Merkezi önündeki otoparkta 18 Mart Şehitleri 

Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. yıldönümü etkinlikleri kapsamında Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan resim sergisi katılımcıların beğenisini kazandı.

Sergi açılışında katılımcılara Türk Kızılay’ı Çubuk Şube Başkanlığı tarafından Çanakkale Savaşı’nda Türk askerinin yediği üzüm hoşafı ve ekmek ikram edildi.  

Şehit aileleri ve protokol tarafından “Çubuk Şehitliği” ziyaret edildi. Kuran’ı Kerim Tilaveti’nin ardından İlçe Müftüsü Bilal Kara şehitlerimiz için dua okudu.

***

Bir 18 Mart gününün son sözü olarak diyoruz ki: Gidin! Türk’ün hürriyet zevkini tattığı diyara. Çanakkale’ye gidin.

Şehitliklerde dolaşın. Alnından öpün, bu vatan için can veren şehitleri. Sonra Bir mezar taşının önünde durun. Okuyun isimleri tek tek.

Doğdukları yerlere bir göz atın şehitlerin: Kars, Sivas, Afyon, Adıyaman hatta Kerkük, Üsküp, Azerbaycan, Kosova.

Bir mezar taşı isim isim anlatsın size kardeşliği, Millet olmayı. Türkiye’mi anlatsın size.

Haykırın bir kez daha: EY ŞANLI TÜRK EVLADI RUHUN ŞAD OLSUN!”

Bu vesile ile bu anlamlı günde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bizlere bu cennet vatanı armağan eden atalarımızı, dün olduğu gibi bugün de bu vatan için canlarını seve seve veren şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet, minnet, ve saygıyla anıyorum.

Hayatta olan kahraman gazilerimize, şehitlerimizin ve gazilerimizin değerli aile bireylerine şükranlarımı sunuyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.

18 Mart ruhu devam etmeli...

sehitlerimizi-andik-vert.jpgsehitlerimiz-vert2-001.jpgsehit3-vert-001.jpgsehit4-vert.jpg

18-mart-vert.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.