Şuayip Yaman Görünen Köy
MÜZEDE TARİHİ YALAN...
Çubuk Belediyesi’nin, Bekirağalar Konağı Çubuk Şehir Müzesi’nde düzenlediği, ‘Geçmişten Günümüze Kültürel Değerlerimiz Sergisi’nin, “Vatan Size Minnettardır” köşesinde yabancı komutanların Türkleri öven sözleri yer aldığı yerde tarihi bir yalan var.
Burada İngiliz Başkomutan Sir Ian Hamilton’a ait bir söz var ve şöyle yazıyor;
“Türklerden başka dini ve vatanı uğruna canını vermeye hazır asker görmedim.”
Hamilton
Çanakkale Savaşı
Yunan Başkomutanı
Evet, yukarıdaki sözü Hamilton söylemiştir. Ama Hamilton Yunan başkomutanı değil İngiliz başkomutanıdır.
Hamilton, 16 Ocak 1853 tarihinde Yunanistan’ın Korfu Adası’nda doğmuştur.
Ian Standish Monteith Hamilton, 12 Mart 1915’te Çanakkale Cephesi’nde Fransız ve İngiliz Kara Kuvvetleri başkomutanlığına atanan İngiliz generaldir.
Tarihte Yunanlı hiçbir komutan ve üst düzey bir bürokrat Türkleri öven bir söz söylememiştir.
Yunanistan'da yapılan kamuoyu araştırmalarında, Yunanlıların sevmedikleri ülkeler arasında Türkiye hep birinci sırada yer almaktadır.
Hamilton’a, Yunan Başkomutanı demek, tarihi bir yalandır. Hem de koskoca bir yalan...
Bu durumda Çubuk Belediyesi yetkilileri böyle tarihi bir yalana nasıl müsaade eder?
Tarih anlatılırken yalana sığınılmaz.
Tarih anlatılırken “YALAN”a sığınılırsa sizden sonraki nesilleri yanıltmış olursunuz ki, bu da, “Sosyal Bir Cinayettir”.
Mülazim Ahmet Akın’ın Naaşı Nerede?
Yine Şehir Müzesi’nin, “Vatan Size Minnettardır” köşesinde Mülazim Sani Ahmet Akın’ın cenaze töreni ile ilgili bir fotoğraf var.
Fotoğraf altı haberde ise:
“1964 yılı tören kıtası.
Kurtuluş Savaşı gazisi Uzunlarlı Mülazım Ahmet Akın’ın naaşı...
Paşa Mezarlığı’ na (Berat Caddesi) defnedilmek üzere bekliyor...” şeklinde bir not var.
Fotoğrafta tören kıtasının fotoğrafı var ve sadece askerler görünüyor. Mülazim Ahmet Akın’ın naaşı görünmüyor. Peki, Mülazım Ahmet Akın’ın naaşı fotoğrafın neresinde, gösterir misiniz?
Süvari Üsteğmen Ahmet Akın (Yılmaz) (1889-1964) benim dedem. Rahmetli annem (Yıldız Yaman)’ın babası...
Dedem Ahmet Akın, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından olup, “Kurdeleli Harp Madalyası” sahibi idi.
Çarşı Senatosu, dedem Ahmet Akın’la ilgili fotoğrafları benden aldı. Ama Sergi Komitesi konuya açıklık getirmeyen bir fotoğrafı kullanmış...
Bu fotoğraf karesinden bir tane değil, birkaç tane vardı. Belediye yetkilileri Mülazım Sani (Üsteğmen) Ahmet Akın’la ile ilgili detaylı bilgileri benden alabilir ve fotoğrafların altına da daha gerçekçi bir haber metni yazabilirdi.
Sergi Komitesi sadece görselliğe, dolaysıyla da reklama önem vermiş, yazılı metinleri araştırma zahmetinde bulunmamıştır.
Dedem Ahmet Akın 1 Temmuz 1889 tarihinde Çubuk’ta doğmuştur. Uzunlarlı değildir. Uzunlar Köyü’nde bir çiftliği, içinde ise koyunları ve arı kovanları varmış. Zaman zaman oraya dinlenmeye gidermiş.
Dedemin, Karşıyaka Mahallesi’nde (şimdiki Atatürk Mahallesi Güzide Sokak No:3’ Özgür Mobilya’nın bulunduğu yerde ) rahmetli Memduh Şanal ile rahmetli Yusuf Gümüşlüoğlu’nun eski evlerinin arasında, bahçeli iki katlı ve üç daireli kerpiç bir evi vardı. Son yıllarında Uzunlar Köyü’ nde 100’e yakın sepet arı kovanını da bu evin bahçesine getirmişti ve arılarına burada bakıyordu.
Dedem Ahmet Akın 24.06.1964 yılında vefat ettiğinde ben 11 yaşında idim. Kurtuluş Savaşı (Doğu ve Batı Cephesi’ndeki anılarının) hemen hemen çoğunu dinleme fırsatı buldum. Çünkü O’nu her ziyaretimizde, dizinin dibine oturur, bitmez tükenmez savaş anılarını can kulağıyla dinlerdik.
Gerçekten, “Geçmişten Günümüze Çubuk’un Değerleri Sergisi” yapılacaksa; Bu çalışmaların çok ciddi ve öz kaynaklardan en geniş detayları ile araştırılarak yapılması gerekirdi. Kulaktan dolma bilgilerle sergi yapılmaz. Tarihe mal olmuş insanlarımızı bir fotoğraf ve bir cümle ile geçiştirmek, formaliteden öteye geçmez. Böyle bir hareket onlarla, aynı zamanda da tarihle alay etmektir. Ama ” Tarih asla affetmez.”
Oysa müzecilik çok farklı bir iştir...
Ama Belediye’nin müzecilikle ilgili görevlileri, ‘yangından mal kaçırır’ gibi hareket etmiş, ziyaretçilere yalan bilgi ve fotoğraf aktarmıştır.
Çubuk Şehir Müzesi’ndeki bu yalan ve eksikliklerin ivedi olarak düzeltilmesi gerekir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.