Şuayip YAMAN

 “Eğitimde “Rönesans” istiyorum” diyen İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Aslan, Çubuk’taki okullar 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılında Türkiye standartlarının üzerine çıkamazsa seneye (Haziran 2015’ de) bir daha görüşelim” diyerek iddialı konuştu.

İlçede faaliyet gösteren okul müdürlerinin görevlerinde kalıp-kalmamasını etkileyecek puanlamanın açıklanmasının ardından gözler İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Aslan üzerine çevrildi.

Özellikle görevden alınan okul müdürlerinin eleştirilerinin ilgi odağı olan İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Aslan kendisine yöneltilen sorulara şu yanıtları verdi:

“Bana kiminle çalışmak istersin”” diye sordular, bende şunlarla şunlarla çalışırım” dedim. Mesleğinde başarılı olmak isteyen her yöneticinin hayali de bu değil midir?  Puanlamayı da buna göre yaptım. İstediğim kadroyu kendi arzumla seçtim. Kimseye ne bir garezim, ne bir kinim var. Amacım ilçedeki eğitimin başarı çıtasını yükseklere, daha yükseklere çıkartmaktır. Başarısız olursam çeker giderim. Çünkü dünyanın sonu değil...

Kimi okullar kendi adları ile değil, neredeyse okul müdürlerinin isimleri ile anılmaya başlamıştı. Bu nedenle okul müdürleri tabiri caizse okullarında çakılı kaldılar.

MEB çakılı bu kadroları önlemek için bir yasa çıkardı. Ve dedi ki, “Okul müdürü, müdür yardımcısı çakılı kalmasın. Bunların esas mesleği öğretmenliktir, öğretmen olarak görev yapsınlar.

Bu yasaya göre; İl Milli Eğitim Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürleri görevlerini vekâleten yürütmektedirler. İstendiğinde görevlerinden alınabilirler.

Türk Eğitim Sen ve Eğitim Bir Sen kavgası, ilçedeki eğitime zarar verir. Böyle bir kavganın olmasını ve körüklenmesini istemem. En ufak bir kavgaya dahi tahammül edemem. Basit sendika kavgaları olmamalı. Buna kesinlikle izin veremem. Çıkması muhtemel kavgalar önlenmeli ve eğitim yapılmalı.

Okul müdürlerine siyasi görüşlerine ve sendikalarına göre puan vermedim.  Çünkü Murat Aslan “dolma akılla” hareket etmez. Kendi fikirleri ve düşünceleri ile hareket eder.

Eğitim Bir Sen Başkanı ile aramızdaki diyalog diğer sendika başkanları ile ne ise onunla da aynıdır. Yani bir üst-ast ilişkisidir. Aramızda bir mesafe vardır. Göreve başladığımda biri hariç diğer dört sendika başkanı ile birlikte bir toplantı yaptık. Hepsi de benim arkadaşım. Genel kaideleri ortaya koyduk. Toplantı gayet normal ve verimli geçti.

Ne Eğitim Bir Sen’in ve ne de diğerlerinin bana bir baskısı olmadı. Olamaz da.. Puanlamayı tamamen adaletli ve vicdanımın sesini dinleyerek kendim yaptım. Verdiğim kararlarda vicdanen müsterihim.

Batı’da da sistem böyle işliyor. İnsanlar çalışmak istedikleri kadroları kendileri seçiyor. Bu nedenle de ileride doğabilecek sonuçları sevabıyla, günahıyla şimdiden üstleniyorum.

Eğitimde başarı gelirse ilçenin başarısıdır. Başarısızlık olursa benim başarısızlığımdır. Bu nedenle başarmak zorundayım.  Kendimi buna konsantre etmeye (yoğunlaştırmaya) çalışıyorum.

İleride eğitimdeki yönetim kadrosunda bir değişiklik olursa istifa mektubum cebimde,  yeni kadroya kolaylık sağlamak için hemen istifa edeceğim. Yapılan her şey çocuklarımızın kaliteli ve yüksek iyi bir eğitim görmeleridir. Dikkatimi buraya odakladım. Görüşümü buraya yansıtacağım” dedi.

Görevden alınan okul müdürlerinin yerine okul müdür yardımcıları vekil müdür olarak atandı. (1 Eylül 2014)

Birtakım çevreler görevden alınan müdürleri çevrelerinde görmek istemiyorlarmış, eski müdürler öğretmenler odasında oturuyorlarmış... Yanlış mı yoksa doğru mu yapıyorlar onu da zaman gösterecek...

İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Aslan, Çubuk’taki okullar 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılında Türkiye standartlarının üzerine çıkamazsa seneye (Haziran 2015’ de) bir daha görüşelim” diyerek iddialı konuştu.

Ama şayet İlce Milli eğitim Müdürü başarılı olamazsa boşa geçen bir yılın hesabını ve vebalini kim ödeyecek?