METROPOLE YAKIŞMAYAN TİKSİNDİRİCİ MANZARALAR...

METROPOLE YAKIŞMAYAN TİKSİNDİRİCİ MANZARALAR...

Çubuk Belediyesi’nin sorumluluğunda bulunan Kardelen Parkı ve Kayapınar Göleti, Yukarı Çavundur Mahallesi’nin, dolaysıyla da ilçemizin doğal güzelliklerinden... Şimdilerde buralarda maalesef tiksindirici ve ilçeye yakışmayan görüntülerle karşılaşmanız müm

Şuayip YAMAN

 

Kayapınar Göleti; Yukarı Çavundur Mahallesi mücavir alanı içerisinde bulunan içme suyu kullanma ve sulama amaçlı inşa edilmiş alanı 370 hektar olan bir gölettir.

 

 Gölet, Kızılcaören Deresi ve gölet alanına düşen yağışlarla beslenmektedir.

 

Depolama hacmi 10,595 hm3. ve aktif hacim 0,9220 hm3 tür. Ölü hacim 0,1375 hm3 ve yükseklik talvegden 25,50 m yükseklik temelden 40,50 m. ‘dir. Sulama alanı 370 ha.’ dır. Ortalama derinliği 1–2 m olan gölet’in en derin yeri 5 m.’ dir.

 

Gölet’in, yakınında Yukarı Çavundur mahallesi bulunmaktadır. 110 dönümlük arazi üzerine yapılan gölet, 1 milyon 200 bin metre küp su tutma kapasitesine ve temel ile birlikte 40 metre yüksekliğinde bir sulama gölet’i. Yaklaşık 300 bin metreküp dolgu malzemesi kullanırken, gövde uzunluğu 200 metre. Ayrıca 25 kilometre de sulama kanalı var. Çubuk merkezine 14 km uzaklıktaki Gölet’e toplu ulaşım araçları çalışmadığı için ulaşım araba ile olmaktadır.

 

Gölet’in çevresi çöpten geçilmiyor. Kameli yelerin oturma yerleri çizilmiş, kimilerinin tahtaları kırık,  çevredeki oturma bankalarının tahtaları ise kırılıp yakılmış vaziyette...

 

Kardelen Parkı ise, Yukarı Çavundur girişinde güzel bir park, çeşmesiyle, kameli yeleri ve çocuklar için oyun parkı ile muhteşem bir dinlenme yeri...

 

Arazisi Yukarı Çavundurlu Özden Ailesi tarafından hibe edilmiş...

 

Ama şimdilerde gelin görün ki, bu Parkın ilk günlerini mumla ararsınız.

 

Kardelen Parkı’ndaki erkek ve bayan tuvaletlerinin durumu bakımsızlıktan, rezalet.. Ailece bu parka gittiğinizde gördüğünüz manzaralar karşısında bir daha parklara gitmeye yemin edersiniz.

 

Bu yerler Çubuk Belediyesi’nin uhdesinde ve sorumluluğunda..Bakımı, temizliği, denetimi ve güvenliği de Çubuk Belediyesi’ne ait.

 

Gelgelelim buralarda gördüğüm manzaralar tiksindirici, bir o kadar da rezalet... Oysa buralar bir zamanlar turistik cazibe merkezleri idi. İnsanlar aileleri ile birlikte piknik yaparlardı.

 

Keza Kayapınar Göleti’nin de Kardelen Parkı’ndan bir farkı yok. Eskiden insanların akın akın ziyaret ettiği bu doğa harikalarında şimdilerde tiksindirici görüntüler diz boyu...  

 

Tuvaletlere inen taş merdivenler yerinden oynamış vaziyette. Tuvaletler pislik içinde, musluklar kırık, dökük, tuvaletlere adım atar atmaz, kaçarsınız. Tiksintiden bir hafta yemek yiyemezsiniz...

 

Çubuk Belediyesi’nin böyle bir parktan ve göletten haberi var mı, varsa neden kaderine terk edildi? Hani Çubuk Turizm de cazibe merkezi olacaktı?  

 

Eski Belediye Başkanı Lokman Özden döneminde her yıl Bahar mevsiminin gelişiyle birlikte; Parklar, ana arterlerdeki refüjler ve kavşaklar Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından yeşillendirilirken, mevcut parkların bakımları da yapılıyordu.

 

Bu suretle Çubuk’un toprak yapısına uygun bitkiler ve çiçeklerle çalışmaları sayesinde parklar uzun süre yeşil kalıyordu. Sezon başından sonuna kadar kesim ve budama işlemi gerçekleştiren ekipler, hem ağaçların hastalıklı kısımlarını budayarak sağlıklı kısmı muhafaza etmek hem de kentsel yapıyı korumak üzere çalışmalarına devam ediyordu.

 

Şimdiki Belediye Başkanı ve yönetimi ise kendilerine göre öncelikli yerleri güzelleştirmek amacıyla işe başladılar. Darısı diğer yerlerin güzelliğine.. Önümüzde daha 28 ay var. Gün ola harman ola.. Sıra bir gün oralara da gelir...

 

Belediye Başkanlığı binasının çevresini güzelleştirmek, tadilat ve tamiratını yapmakla, Atatürk Parkı’na “Kuru Havuz” yapmakla iş bitmiyor.

 

Belediye’nin hemen yanı başında ise bir zamanlar şarıl şarıl, gürül gürül akan Çubuk Çayı bile şimdilerde 4-5 günde bir kızıl bir görünümle akıyor. Eski Askerlik Şubesi’nin yanındaki köprünün altı ile Çay’ın çevresi ise; yabani kuru otlardan, çöplükten ve pislikte geçilmiyor.

 

Yine Çubuk Çayı’nın tabanı ve çevresi betonlaştırıldı. Bunun neticesinde de akan su hiçbir yere yayılmadan tamamen betonlaştırılmış kanaldan akıp gidiyor. Netice de Atatürk Parkı’ndaki yarım asırlık çınar ve sedir ağaçları kurumaya başladı.

 

Bir çayın tabanının betonlaştırılması nerede görülmüş?

 

Eskiden Çay’dan akan suyun damarları açık olduğu için, çevreye uzak olan ağaçlara bile can veriyordu. Damarlar şimdilerde kapalı...

 

Belediye yetkilileri ne yazıktır ki bunları göremiyor. Yetkililerin çoğu da neredeyse her gün de buradan geçiyor...

 

Belediye kendi çevresini tertemiz yapsın da, diğer yerlere ne olursa olsun, zihniyeti hakim..

 

Belediye bu icraatları ile “önce can, sonra yine can” diyor.

 

Oysa bu atasözü önceleri, “önce can sonra canan” idi. Atasözlerini bile tersine çevirdiler..

 

Önemli olan ilçenin her karış toprağını aynı şekilde güzelleştirmek ve mamurlaştırmaktır...

 

Doğal güzelliklerimize böyle mi sahip çıkacaksınız?

 

Çubuk İlçesi daha düne kadar olağanüstü tarihi, kültürel ve turistik cazibe merkezleri ile Ankara, çevre il ve ilçelerin turistik bir cazibe merkezi iken ve de binlerce kişi tarafından ziyaret edilirken; Şimdilerde kuş uçmaz, kervan geçmez bir hal aldı. Neden acaba?

 

Belediye Başkanımızın ifadesiyle ilçemiz turizm de cazibe merkezi olacaktı.

 

Bu yıl turizm sezonu bitti; İnşallah önümüzdeki yıl bu “doğa harikası” yerler tertemiz bir şekilde turizme açılır...

golet-1-vert.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum