Kompozisyon Yarışmasında Birinci Olduk
Denizcilik Müsteşarlığı trafından düzenlenen Denizin Sesi Konulu Yarışma'da Zülal ALCAN Ankara İl Birincisi oldu.
Denizcilik Müsteşarlığı tarafından Milli Eğitim Bakanlığı katkıları ile ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen "Denizin Sesi" konulu yarışmada kompozisyon dalında Çubuk Anadolu Öğretmen Lisesi 9. sınıf öğrencisi Zülal ALCAN "Mavi Masal" adlı eseriyle Ankara İl Birincisi oldu.
Eser, Türkiye genelinde değerlendirilmek üzere Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü'ne gönderildi.
Öğrencimizi ve öğretmenlerini tebrik eder başarılarının devamını dileriz.
MAVİ MASAL
Deniz bir parça mavi olmaktan fersah fersah uzaktır. Deniz hürriyeti öyle güzel sergiler ki, özgürlük ve deniz birbirlerine kenetlenmiş yapboz parçaları gibi inanılmaz derecede uyumludur. Belki de bu yüzdendir ki; özgürlük heykeli bile alamaz gözlerini denizden. Bir balıkçının her şeyidir deniz. Ebedi yol arkadaşıdır bir defa. Evine ekmek götürebildiğinde kapıyı açan çocuğunun yüzünde vardır deniz. Gülümsemesinde bile, dudaklarının kıvrımlarında dalgaların siluetleri oynaşır. Deniz; umuttur, sevinçtir… Bir hayalperestin her şeyidir deniz. Sırdaşıdır, ağzı mühürlü bir sırdaş. Sonsuza dek güvenebileceği bir arkadaşıdır. Limanları onun limanlarıdır. Yorulduğunda veya bunaldığında sığınabileceği bir kucaktır. Bir hayalperestin ninnisi; denizin sahille kucaklaştığı yerde çıkardığı seslerdir. Bir hayalperestin beşiği; denizin, meçhulden gelen ve yine ufuklarda kaybolan dalgalarıdır. Onun için huzurla uykuya dalabileceği bir adrestir, şefkattir deniz. Küçük bir çocuğun masum merakıdır deniz. Küçük bir nokta görülür uzakta ve bu nokta zamanla büyür, yanaşır iskeleye… İçinden karıncaların yuvalarından dağılmaları gibi birçok insan çıkar. Beyaz, kumral, siyahî… Ve bir çocuk minicik yüzünde merakla izler onları. İskeleye yanaşan her gemi yeni arkadaşlıkların habercisidir belki de. Geminin yavaş yavaş iskeleye yanaşma anı duyguların karışıp bir sele dönüştüğü andır. Rüzgâr bile kıyamaz yolcu bekleyenlere usul usul okşar geçer saçlarını. Haftalardır beklenen gelmiş, aylardır özlenene kavuşulmuş, yıllık gurbetlerin acısı dinmiştir. Hepsi denizin hediyesidir aslında. Deniz onları bir annenin bebeğini kucaklayıp beşiğine götürmesi gibi hırpalamadan ulaştırmıştır gidecekleri yere. Bir annenin bebeğine olan sevgisi gibi bir sevgiyle arada kızdığı köpürdüğü anlar olmuştur muhakkak. Kızmayın ona bunlar yeni sevgililerin birbirlerine yaptıkları küçük sevimli kaprisler gibidir. Bir maceraperestin her şeyidir deniz. İlham perisidir adeta. Gözleri daldığı an yeni maceralar bulmadan çıkamaz derinlerden. Yelkenlerini açıp o sonsuz mavilikte kaybolmak? Kaybolunacak en sevimli yerdir aslında… Zaman anlamını yitirdiğinde etrafında sadece mavinin tonları olduğunda ve kendinle baş başa kaldığında değer kazanır gözünde her şey. Deniz harika bir öğretmen ve susmasını pekiyi derecede becerebilen bir arkadaştır. Bilir misin? Deniz gökyüzüne aittir, gökyüzü de denizindir zaten. Onlarınki oldukça sessiz ama bir o kadar da efsunlu bir aşktır. Her gece bir yıldız kayar gökyüzünde ve bu ışık şöleninin aksi denizde yansır. Bu şekilde ikisi de sonsuz bir yemin ederler birbirlerine. Belki de aşkın ta kendisidir deniz…
Behra Zülal Alcan
|
|
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.