KOÇ ÇUBUK’TA STK’LARI ZİYARET ETTİ

KOÇ ÇUBUK’TA STK’LARI ZİYARET ETTİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü aynı zamanda Ankara 2. Bölge 3. sıradan milletvekili adayı olan Prof. Dr. Ahmet Haluk Koç Çubuk’ta sivil toplum örgütlerini ziyaret etti.

                                      Şuayip YAMAN

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü aynı zamanda Ankara 2. Bölge 3. sıradan milletvekili adayı olan Prof. Dr. Ahmet Haluk Koç Çubuk’ta sivil toplum örgütlerini ziyaret etti. Sorunlarını dinledi. Elinden geldiği kadar yardımcı olacağına söz verdi.

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Koç, sırasıyla; Çubuk Muhtarlar Derneği Başkanlığı, Çubuk Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığını, Çubuk Minibüsçüler Derneği, Çubuk Özel Halk Otobüsleri Kooperatifi, Çubuk SS Kamyoncular Kooperatifi, Çubuk Zahireciler Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi ve Çubuk Terör Mağdurları Derneği Başkanlığını ziyaret etti.

 

Muhtarlar Derneği Ziyareti;

 

Bir muhtar, “Büyükşehir tarafından yardım paketleri verilmeye veriliyor. Ama yiyecekler, yenmiyor, çöpe dökülüyor. Ya da hayvanlara veriliyor.”

 

Bir muhtar, “Büyükşehir Belediyesi başkanı oy vermeyene, hizmet yok diyor.”

 

Prof. Dr. Koç, “Büyükşehir Belediye Başkanı Ankara’nın hesabını bir bir verecek. Önce Arınç’ın sözüne cevap versin.”

 

Minibüsçüler Derneği ve Otobüsçüler Kooperatifi Ziyareti

 

Çubuk Minibüsçüler Derneği ziyaretinde bir minibüsçü, “Sıkıntımız Ankara’ya çalışmak. Mahkemeyi kazandığımız halde çalışamıyoruz. Çubuk’ta bile sıkıntımız var. Havaalanı’nı geçemiyoruz.

 

Bir minibüsçü UKOME bize, “Man Motor’a kadar minibüsçüler çalışabilir” diyor. Ama biz bir km. daha ileriye gitmek istiyoruz. Ayrıca büyük köylere çalışıyoruz. İlçedeki ulaşım sorununu Gökçek’e ilettik. Çözüm bekliyoruz.”

 

Bir minibüsçü, “Burası açık cezaevi.”

 

Bir minibüsçü, “20 yıldır Sincan, Gölbaşı gibi çalışamıyoruz. Sesimizi duyuramadık.

İdari Mahkeme kararına rağmen Ankara’ya çalışamıyoruz. Ankara olmazsa ne kazanacağız?”

 

Bir minibüsçü, “Ankara’da çalışacağız diye araçlarımızı yeniledik. Melih Başkan, “Gidin Ankaralı dolmuşçularla anlaşın” diyor. Biz ortada kaldık. Kimse bizim derdimize çare olmuyor.”

 

Bir minibüsçü, “Ders vermek lazım. Ankara’ya vermiyorlarsa biz Otonomi’den bile dönmeye razıyız”.

 

Bir minibüsçü, “Biz Ankara’nın üvey evladıyız. Ekmeğimiz elimizden alındı. Çankaya ‘da ne varsa Çubuk’ta da o olacak” dendi. Kimi zaman darp bile ediliyoruz. Derdimizi kimseye anlatamıyoruz.”

 

Prof. Dr. Koç, “Bu sorun yerel belediye sorunu. Bu yerelde dile getirilmeli. Ankara İl Başkanımız Çubuklu minibüs ve otobüsçülerin sorunlarını Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde dile getirecek.”

 

.

 Kamyoncular Kooperatifi Ziyareti

 

Prof. Dr. Koç, “Sizler Çubuk’a bakar, Ankara’ya bakar, Türkiye’ye bakar, gider oyunuzu atarsınız.19 Nisan’dan bu yana ne Cumhurbaşkanı’na, ne de Başbakan’a bir laf söylemedik.

 

Millet kavgadan, ağız dalaşından bıkmış. Hangi görüşten olursanız olun, başımızın üstündesiniz.

 

Millet, “bana ipotek koyma” diyor.

 

Nakliye sektörünün sorunları ciddi. 2011’den bu yana Nakliye Karayolu Taşıması’nda verdiğimiz kanun teklifleri, araştırma önerileri, 10 numara yağ, K1, SCR belgesinin alınması ile ilgili konuların vakıfım.

 

Amacımız sorunları iletmenin, çözümleri üretmenin vekili olmaktır.  Vatandaşın haklı isteklerini Meclis’e hep ilettik. Ama bu teklifler ve öneriler parmak hesabıyla hep reddedildi. Çünkü, 330’a karşı 130 kişisiniz.”

 

Kamyoncular Kooperatifi Başkanı Mustafa Ok, “ Üye sayımız 175 iken 125’e düştü. Bizi lojstik firmalarına boğdurmayın.

 

Gemiyle mazot alıyorlar.

 

Şoför esnafımız zaman zaman 10 numara yağ yakmak zorunda kalıyor. Bu da aracın ömrünü kısaltıyor.”

 

Zahireciler Sitesi’ne Ziyaret:

 

Zahireciler Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gümüşboğa, “CHP’nin önseçim yapması ve startını erken vermesi, işçi, köylü, esnaf, emekli, memur ve vatandaşı ilgilendiren konularda çözümler üretmesi önemli bir süreç. CHP beklide tarihinde çok ciddi ekonomik projeler sunuyor.

 

Ülkede birileri aile boyu hükümranlık sürüyor. Oğlu imam hatipleri topluyor.

 

Dış politikada komşumuz ve dostumuz yok. Güya dünya lideri olacaktık.

 

Batı, Suriye’de girdiğimiz macera yüzünden bize güvenmiyor.

 

Almanya, “Kendi güvenliğimiz açısından Türkiye’yi dinliyoruz” diyor.

 

Vatan haini olduk, Esad sever oldu.

 

Asıl soykırım bize yapıldı.

 

Balkan savaşı sonrası Rumeli de yapılanlar soykırım değil mi?

 

Yine Almanya’nın Yahudilere yaptığı, Amerika’nın Kızılderililere yaptığı soykırım değil mi?

 

2 milyon Çerkez Rus kılıcından kaçtı. Rusların yaptığı soykırım değil miydi?”

 

Prof. Dr. Koç, “İnşallah bir denge olur. Keçiören’de 250 metrelik mesafeyi 4,5 saatte yürüdüm.  Vatandaş çok dolu...

 

Ankara, İstanbul ve İzmir’de denge değişiyor.

 

İktidar Partisi İstanbul’da 8 puan önde, İzmir’de biz 19 puan öndeyiz. Ankara’da ara kapanıyor.”

 

Terör Mağdurları Derneği Ziyareti:

 

Prof. Dr. Koç, “Masa kurulunca bir pazarlık vardır. Sen benim adıma neyin pazarlığını yapıyorsun. Bu milletin meşru zemini var. Meclis’i var. Sen İmralı ile pazarlık yaparsan olmaz..

 

Ülkemizin sınırlarına (Misak-ı Milli) ve bayrağına sahip olacağız.

 

Silahla, terörle, acıyla şiddeti önleyemezsiniz.

 

Kaybettiğimiz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Zaten mekânları cennet oldu.

 

Gazilerimize de şükranlarımı ileterek, sağlıklı, mutlu uzun ömürler diliyorum.”

 

Dernek Başkanı Zeki Avan, “Ülkemizde ilçe bazında teröre en fazla şehit veren ve “Şehitler Diyarı” olarak anılan bir ilçeyiz.

 

Fikirler Meclis’te konuşulmalı. Şehitlerimizin etnik kökeni farklı farklı. Burası partiler üstü bir dernek. Biz herkesi kucaklıyoruz.

 

Derneğimizin “Kamu yararına Dernek” statüsüne kavuşturulmasını istiyoruz.”

 

Dernek Başkanı Avan, Prof. Dr. Koç’a anlamlı ziyaretinin anısına Türk Bayrağı ve içinde ilçemiz şehitlerinin fotoğraflarının bulunduğu çerçeveli bir tablo hediye etti.

 

                                                           Koç anı defterini imzaladı

 

Prof. Dr. Haluk Koç, Çubuk Terör Mağdurları Derneği’ndeki anı defterini imzaladı ve şunları yazdı;

 

 “Çubuk Terör Mağdurları Derneğini 5 Mayıs 2015 günü ziyaret ettik.

 

Tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.

 

Kardeşliğin, huzurun, tam sağlandığı, tüm yurttaşlarımızın eşit hak ve hukuku paylaştıkları, terörden, şiddetten uzak günler için sorumluluklarımızı belirttik.

 

Ruhları şad olsun.

 

                                                                                                                   5 Mayıs 2015

 

                                                                                                             Prof. Dr. Haluk KOÇ

                                                                                                             CHP Genel Bşk. Yrd.

 

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Koç ziyaret ettiği sivil toplum kuruluşlarında “Yaşanacak Bir Türkiye” için yapacaklarını şöyle sıraladı;

 

“n düşük emekli maaşı net 1.500 TL’ ye yükselecek.

 

Emekli maaşları ile çalışan maaşları arasındaki uçurum kapanacak.

 

Emekli maaşları, gıda fiyat artışına ve refah artışına bağlı olarak yükselecek.

Bakıma muhtaç emekliler ve yakınlarının sağlık, barınma ve beslenme ihtiyaçları karşılanacak.

 

Bankaların emeklilere, kamu çalışanlarıyla aynı oranda promosyon ödenmesi sağlanacak.

 

“Sosyal devleti güçlendireceğiz. 11 milyon emekliye Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye vereceğiz. 4 yılda Türkiye’de yoksul kalmayacak.

 

Emeklilerden alınan muayene ve ilaç katılık paylarıyla fark ücretleri kalkacak.

 

Çalışan emeklilerden kesilen Sosyal Güvenlik Destek Pirimi kalkacak.

 

Aile sigortasını getireceğiz. Her ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak.

Geliri olmayan aile kalmayacak. Aile Sigortası doğrudan kadınının banka hesabına yapılacak. Alışverişi gidip o yapacak. Kadının emzikli çocuğuna, okuyan çocuğuna vatandaşlık hakkı verilecek.

 

Kamuda çalışan 800 bin taşeron işçisi kadrolu yapılacak

 

Asgari ücret üzerinden vergiyi kaldıracağız. Asgari ücret net 1.500 TL. olacak.

 

Çiftçi ürettiği ürünün karşılığını alacak.

 

Mazotu 1.5 TL.’den vereceğiz.

 

“Mazotu yurtdışından getiriyoruz. Ancak 4 lira olur” diyorlar.

 

1,5 liralık mazot, ÖTV ve KDV ile 4 lira oluyor.

 

Mazotun maliyeti kâr dahil 1lira 21 kuruş. Biz çiftçiye 1,5 liradan vereceğiz. Kimse zarar etmiyor. Onlar yatlara, kendi çocuklarının gemiciklerine mazotu 1 lira 21 kuruşun altında satınca kimse mağdur olmuyor da, çiftçiye verince mi mağdur oluyor? Yakut, inci, elmas, yatta vergiyi sıfırlıyorlar, biz de mazotta vergiyi sıfırlıyoruz.

 

Tüketici kredisi veya kredi kartı borcu faizlerinin en az yüzde 80’ini sileceğiz, kalan borcu yeniden yapılandıracağız.

 

Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğiz dediler. Hep sözde kaldı.

 

Ülkede 6 milyon 200 bin işsiz var.

 

Aylık geliri bin liranın altında olan 8 milyon emekli var.

 

Prim borcu olduğu için hastane kapısından döndürülen esnaf var.

Açlık sınırına dayanmış bir milyon vatandaşımız var.

 

Özgürlüğü olmayan bir medya var.

 

Bakara makara diyerek manevi değerlerimi aşındıran bir zihniyet var.

 

Bizim projelerimiz uçuk kaçık değil. Ülkeye huzur ve barışı getirecek projeler. “Parayı nerden bulacaksınız diye” bağırıyorlar. Kaçak sarayına para var, emekliye mi yok. Ayakkabı kutularına bu paralar nereden geldi diye sormuyorsun. 2 milyon Suriyeli için 5 milyar lira para harcadılar. Oraya silah gönderirken kaynak var emekliye gelince mi para yok.

 

Maliye Bakanı asgari ücret bin 500 liraya çıkacak diye “işçiye zulüm” diyor. Sen ayda 15 bin lira alınca zulüm değil, işçiye verince mi zulüm?

 

Ekonomik sorunlar tamamıyla sıfırlanacak...

 

Ekonomik sorunların yanı sıra ayrımcılık, kutuplaşma, adaletsizlik, hukuksuzluk, vicdansızlık, eşitsizlik, sevgisizlik, saygısızlık, kabadayılık, kadına şiddet, kincilik, hoşgörüsüzlük ve zorbalık da sıfırlanacak.

 

Kavga etmeden bunları anlatıyoruz. Bu bir geçim olayı. Bunun CHP’si, AKP’si, MHP’si olmaz.

 

Biz kavga etmeden emeklinin, taşeron işçinin, köylünün, esnafın ve köylünün sorunlarını çözeceğiz.

 

Bütçenin yüzde üçünü bunlar için ayıracağız. Geriye kalan yüzde 97’yi de diğer işler için ayıracağız.

 

İktidar yolun sonuna geldi. Korkunun ecele faydası yok.

 

Biz CHP olarak, ihtiyacı olana parti ayırt etmeden vereceğiz.

 

Emekliye 2 maaş ikramiye dedik. Bu bizim tercihimiz. Siz bunu saraya, Suriye’ye, Libya’ya ayırıyorsunuz.

 

Polis hırsızı kovalıyor, kayıtlı görüntüler var. Gariban 3 kuruş vergiyi geciktiriyor.  Hemen yakalanıyor.

 

Sandıklarda hakim, savcı, polis, siz olacaksınız.

 

13 yıldır tek başına be şunu yapacağım dedin de kim engelledi.

 

Kredi kartı mağdurdu 5 milyon kişi bunalmış vaziyette bunun 500 bini 37 şer gün hapis yatacak, sıra bekliyorlar.

 

Taşeron işçinin güvencesi yok, 3 ay çalışıyor. Sonra işten çıkarılıyor.

 

Sömürüyü kıracağız.

 

Meydanda iki taraftan bağırıyorlar.

 

Allah doğrunun yanında olsun... Şu ana kadar birlik v beraberlik halinde yaşadık. Bundan sonrada yaşayacağız.

 

Ne eksikse bunu gizli kapaklı değil de, milletin Meclis’inde açık ve seçik giderelim.

 

Kimse kimseyi tehdit edemez.

 

Efendim ben yapacaktım. Senin elini tutan mı var?

 

Sizin bir kuruş borcunuz olsa, cılkınızı çıkartırlar. 

 

Küçük esnafa götürü vergiyi getireceğiz. Bir yıl vadeli kredi vereceğiz. Köylüden esnafa, asgari ücretliden işçiye bir rahatlama olacak. Bu esnafa geri dönecek.

 

Emekli, esnaf, işçi, köylü biraz rahat ederse bu piyasaya olumlu yansır.

 

Ülkede kimisi çok zengin, kimisi de çok fakir. Bütçenin 54’ünü elinde tutan yüzde birlik zengin kesimi var..

 

Sosyal adalet var. İşe girmek için CHP’ye üye ol demeyeceğiz. Bir evde 720 liranın altında bir gelir varsa, ona destek vereceğiz.

 

Bizim iktidarımızda herkes istediği gibi giyinebilir. Çocuğuna istediği eğitimi verebilecek. Kimsenin inancına karışmayacağız.

 

Kuran-ı Kerim hepimizin kitabı.  Gereği yapılır. Kuran’ı eline alıp istismar edenlere müsaade etmeyiz. O kitabın içinde hırsızlık yap yazmıyor. İsraf et yazmıyor. Yolsuzluk yap yazmıyor. Yetim hakkı ye yazmıyor.

 

Helale haram karışınca elinde Kuran’ı sallarsan olmuyor. Oysa Kur’an sallamak için değil, okumak, anlamak ve yaşamak için vardır.

 

“Sadece yüzüğüm vardı” diyorsun, zenginliğinin kaynağını açıklayamıyorsun.

 

Diyanet İşleri Başkanlığını CHP kurdu. İmam hatip okullarını CHP açtı. Kendisinin okuduğu  İmam Hatip Okulu’nu eski başbakanlardan merhum Bülent Ecevit yaptırdı.

 

Masa var. İmralı ile gidip görüştünüz. Bu sorunun çözümü meşru kimselerle şeffaf olur.

 

Sarayın ısınmasına günlük 40 milyon lira veriliyor.

 

Suriyelilere 5,5 milyar dolar verildi. Tabii ki onlara da sahip çıkacağız. Onlara karşı kışkırtmayı bırakacaksın. Onlarda ülkelerine gitsin.

 

Ankara’nın göbeğinde de sıkıntılarımız var.  Onları da çözelim. Masanın altına terör ve bomba koyarak değil..

 

Bütün ülkede bir oynama var. Biz daha yaşanabilir bir Türkiye için, kimseye muhtaç olmadan yaşamanız için çalışıyoruz.

 

Çok temel sorunlarımız var. Adaletli, hakça bir dağılım yapmak istiyoruz.

 

Millet bıktı, usandı artık, yaşanacak bir Türkiye istiyor.

 

Keçiören’de bir vatandaş kulağıma eğildi ve “Yetti artık. Ne olur, elinizi çabuk tutun” diyenler var

.

Geldiğin gibi bitmesini de bileceksin. Bu demokrasidir.

 

Biz CHP olarak hazırız. Programlarımız, kadrolarımız hazır. Ülkeye, milletin çok özlediği, ekonomik refahı, eşit ve adil hak dağılımını, iç ve dış barışı, onurlu duruşu, birliği, beraberliği getirmeye geliyoruz.

 

Emekli bir işçinin oğlu olarak söylüyorum evine helal ekmek götürmek zorlaştı. Başka partilerde CHP’nin vaatlerini takip ediyor. Demek ki biz doğru yoldayız.

 

Ülkede haksız bir dağılım var. Biz adaletli dağıtım istiyoruz. Kaynak var. Hem de çok. Yeter ki arı kovanında bal yapmayan arıyı çıkartalım. Bırakın arı bal yapsın. Hırsıza kaptırmayacağız. Allah’tan korkun...

 

Eğer kızarsanız, vaadini tutmayana kulak çekme, çözümleri önünüze koyanı da destekleme görevini yerine getirin Allah doğrunun yanında olsun.. Kavga etmeden de sorunları çözümlemek mümkün.

 

“Yetti artık elinizi çabuk tutun diyenler” var.

 

Geldiğin gibi gitmesini de bileceksin.  Bu demokrasidir. Kediyi sevnek için bile köşeye sıkıştırırsın. Artık bırakın..

 

Vatandaşlarımızın inancına, yaşam tarzına sahip çıkacağız. Hep birlikte huzur içinde kardeşçe yaşayalım.

 

Az kaldı, “Yaşanacak bir Türkiye’ geliyor.

 

Yeter ki bir olalım, birlik olalım. Kuşku duymadan, acaba demeden, üşenmeden, yorulmadan, bölünmeden, milletçe birbirimize tutunarak, önünde durulamaz bir büyük güç olarak, bu ülkeye gerçek millet iktidarını getirelim.

 

‘Yaşanacak bir Türkiye’ bizlerin eseri olacaktır.

 

Ben bu bölgeden adayım.  Sizden destek istiyorum.

 

Herkes özgürce kararını verecek. Bizi Çubuk’ta kolsuz, kanatsız bırakmayın. Yapacağım şeyler olur, yapamayacağım şeyler olur. Kimseyi ayırt etmeden, sizlerle ilgili bir sorun olduğunda, sahip çıkacağım. Söz veriyorum. Gücüm neye yeterse onu yapacağım” dedi.

 

                                   Koç hastasını da ziyaret etti

 

İlçeyi seçim çalışmaları nedeniyle ziyaret eden Prof. Dr. Haluk Koç, Ankara’ya dönüşünde davet edildiği hastasının evine uğradı.

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. A. Haluk Koç. 15 yıl önce tedavisini yaptığı hastasını Taşpınar Mahallesi’ndeki  evinde ziyaret etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Hematoloji Bilim Dalı Başkanı olarak görev yaptığı sırada aplastik anemi (ilik yetmezliği) hastalığına yakalanan ve 5 yıl süreyle tedavisini yaptığı Hayali Tamer’in kızı Sadiye Tamer’i, Taşpınar Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaretti.

Ziyarette kendisini karşılayan Sadiye’ye sarılan Koç, hastasının elini kontrol ederek, “Genç bir insanın köprünün ortasında bu tarafa mı gideceğim, bu tarafa mı gideceğim diye düşünmesi dahi ne kadar kötü bir duygu. Onu yaşayan bilir.

Onları o yaşadı, mücadele etti. Bizde ağabey, kardeş olduk. Sabırlı olacaksın dedim, bu işten sonuç alacağım dedim. Tedavi de biraz zahmetliydi. Ondan sonra Sadiye toparlandı.”

Prof. Dr. Haluk Koç’un ilgisi ve tedavisi ile aplastik anemi (ilik yetmezliği) hastalığını yendiğini ve hayata sımsıkı sarıldığını söyleyen Sadiye Tamer, doktoruyla 5 yıl süren tedavinin ardından hiçbir zaman irtibatı kesmediklerini belirtti.

Bir ay önce kendisini arayarak davet ettiğini anlatan Tamer, şunları söyledi:

“Ben çok rahatsızdım. Yürümeye bile dermanım yoktu. Kan değerlerim çok düşmüştü. O zaman nakil olacaktı. Tedavi süreci değişti, ilaçlar değişti. Bazı ilaçlar 15 yıl önce burada yoktu, hocam sağ olsun kendisi getirttiriyordu. Hocamın yardımıyla da iyileştim Allaha çok şükür. Tedavim 5 yıl sürdü. Beş yıl süren tedavinin ardından iyileştim. Hocam bir arkadaş, bir ağabey gibiydi. Tedaviye gittiğim zaman sürekli şakalaşırdı. Bana sürekli moral verirdi. Kapıdan girer girmez hemen yüzü gülerdi, Sadiye gelmiş diye. Severdi, hemen bilirdi geldiğimi.

İyileştikten sonra da irtibatı kopartmadım, sürekli kendisine telefon ederdim. Daha bir ay önce yine hocamı aradım, kendisine ulaşamadım, sekreterini aradım. Sonra hocam beni aradı. Konuştuk sohbet ettik, bende kendisini köye davet ettim. davet ettim. O da inşallah gelirim dedi ve sağ olsun geldi.”

Sadiye ve ailesiyle bir süre sohbet eden Koç ve beraberindeki heyete ayran ve gözleme ikram edildi.

Hasta ziyaretinden sonra Taşpınar Köy Derneği’ni ziyaret eden Koç, burada köylülerle sohbet etti. Onların sorularını yanıtladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara 2. Bölge milletvekili adayı Prof. Dr. Haluk Koç, Çubuk ziyaretinde gördüğü sıcak ilgi ve sohbetler sonrası mutlu ve umutlu ayrıldı...

chp01-vert.jpgchp22-vert2.jpg

chp43-vert3.jpgchp55-vert4.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.