Şuayip YAMAN

İftar yemeğinde ülkenin değişik kentlerinde yaşayan Kışlacıklılar bir araya geldiler, birbirleriyle hasretlik giderdiler, eskileri yâd ettiler.

İlçede sıcaklığın 40 dereceye çıktığı saatlerde Yayla da serin bir hava hâkim. Akşamları üşümemek elde değil..

Akşam saatlerinde hava sıcaklığının mevsim normallerinin altına düştüğü Yayla da vatandaşların kazak, ceket ve montlarla iftara gelmesi dikkatlerden kaçmadı.

Konukları teker teker karşılayan Dernek Başkanı Mustafa Oruç yaptığı açıklama da; iftarı yaylada yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.

Yaylada hayat zor ama güzel.. Eskiden Kış’ın köyde, Yaz aylarında ise yaylaya geliyorduk. Yayla da 50-60 hane (aile) oluyorduk.

Şimdilerde Yayla’ya henüz pek gelen olmuyor. Fakat biz eski yayla geleneğimizi tekrar yaşamak ve yaşatmak istiyoruz.”

Eski gelenek ve görenekleri yeni nesillere öğretmek amacıyla  böyle bir etkinlik düzenlediklerini  kaydeden dernek başkanı Mustafa Oruç yaptığı açıklamada: “Bundan 20 yıl önce burada 50-60 hane otururdu. Her yıl yaylaya çıkardık. Burada yaklaşık 2 bin küçükbaş, binden fazlada büyükbaş hayvan olurdu. Ebelerimiz (anneanne, babaanne), annelerimiz, bacılarımız ve eşlerimiz burada yoğurt, yağ, peynir yapardı. Bunlar Çubuk’a götürülür, Köylü Pazarı’nda satılırdı.

O zaman Yayla da çok güzel ortamlar olurdu. Çocuklar büyüdükçe anne ve babaların yanında kalmadılar işleri nedeniyle çeşitli kentlere göç ettiler.

Köylerde hep yaşlılar kaldığından yaylalara çıkılmamaya başlandı ve yayladaki evler, ağıllar yıkıldı. Yayla da şu anda gördüğünüz gibi iki ‘Yayla Evi’ var. Onlar da harabe gibi.  Vatandaşlar zamanla yaylayı unuttular.

Bizde yaylaları unutturmamak ve bu kültürü yaşatmak için iki yıl önce “Yaylada Kültürümüzü Yaşatalım Şenliği’ düzenledik.

Şimdi de eski anılarımızı yaşamak ve yaşatmak için iftar yemeği düzenledik. Güzel de oldu. Bunu gelenek haline getirmek istiyoruz.

 Yaylanın hem suyu serin, hem de yemekleri ateşte piştiği için başka bir tat veriyor. Ayrıca köylülerimizle de bir araya geliyoruz.

Eskisi gibi çok gelip gidilmediği için Yayla yolumuz toprak yol olduğu için bozuk, buraya asfalt istiyoruz, şimdilik greyderle tefsiye edilirse de olur.

Ayrıca Yayla da elektrik yok. Burada yapılan yağ, yoğurtların bozulmadan muhafazası için elektrik lazım. TEK’den elektrik istedik, onlarda Yayla da numarataj var mı? diye soruyorlar. Oysa yayla da imar yok. Yaylaya elektrik istiyoruz” dedi.

Kışlacık Köyü Ankara’ya 65, Çubuk’a 24 km. uzaklıkta. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanıyor.

Kışlacı Yaylası’ndaki kaynak suyu çok soğuk. Üstelik kaynak suyundan yapılan çayın lezzetine de doyum olmuyor.

Köyün adını, Yıldırım’ın (Yıldırım Beyazıt) ordusuna ait bir kısım askerlerin savaş öncesinde bu mevkii kışla olarak kullanmasından dolayı aldığı sanılmaktadır.

Köyün Yukarı Mahallesi’nde Sarıçam denen mevkide ise yer yer eski ev kalıntılarına rastlanmaktadır...

Kışlacı Köyü 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden sonra “Metropol Kanunu” kapsamında mahalle oldu. Köyün ortasından geçen (Karagöl Yolu) asfalt haricinde Metropolün nimetleri ile henüz tanışmadı.