KARAGÖL’DE FOSSEPTİK SIZINTISI DEVAM EDİYOR...
Kışlacık Köyü sakinleri kullandıkları sudan şikâyetçi...
Şuayip YAMAN
İlçemiz Karagöl mesire alanındaki fosseptik çukuru Köy’ün suyunu kirletmeye devam ediyor.
Çubuk Kışlacık Mahallesi sakinleri, ‘Karagöl Milli Parkı’ndaki rekreasyon (eğlendinlen) alanına ait kanalizasyon atıklarının Köyün sulama havuzuna aktığını iddia ediyor.
Sağlıklarının tehlike altında olduğu belirten köylüler yetkililerin önlem almasını, derlerine bir an önce çare bulunmasını ve seslerinin duyulmasını istiyorlar.
Köylüler bunun nedeni de, Karagöl mesire alanına tadilat sonrası yapılan yeni “fosseptik çukuru” diyorlar.
Karagöl deki tadilattan sonra Göl’ün altında, havuzun üstünde bulunan fosseptik çukuru sulama havuzunun hemen yanı başına (5 m. yanına) yapılmış, fosseptik sızıntısı nedeniyle Kışlacık Köyü’nün içme suları kirlenmiş.
Sonuçta; Bölgeye yapılan fosseptik çukuru nedeniyle geçtiğimiz yıl sular kirlenmiş;
- Tarladaki mahsulleri zarar görmüş ( Sebze fideleri tutmamış ve tamamına yakını kurumuş)
- Kümes hayvanları telef olmuş (vatandaşın 300 tavuğundan 150’si bu su yüzünden ölmüş)
- İnsanlar sürekli rahatsız olmuş, ateşlenmiş, ardından İshal vakaları artmış..
İlçemize bağlı Kışlacık Mahallesi sakinleri; Karagöl'ün Orman ve Su İşleri Bakanlığı Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden, üç yıl önce İlkbahar aylarında Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesinin ardından müteahhit (yüklenici) firma tarafından tadilata alınmış.
Geçtiğimiz Haziran 2017 ayında hizmete açılan Karagöl Milli Parkı’ndaki rekreasyon alanına ait kanalizasyonun, köye su sağlayan havuza aktığını iddia ediliyor..
Musluklarından akan suyun biriktirildiği havuzdaki kirlilik nedeniyle sağlıklarının tehlike altında olduğunu ifade eden Kışlacık Mahallesi Yardımlaşma ve Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa ORUÇ şunları söyledi: “Büyükşehir Belediyesi Haziran 2017’de Karagöl’deki çalışmalarını bitirip, gölü piknik alanı olarak faaliyete soktu.
Tadilattan sonra katı ve pis atıklar kanalizasyon çukurundan direkt olarak sulama havuzuna karıştı.
Fakat altyapıya gereken önem verilmedi.
Daha önce gölün üzerinde olan fosseptik çukuru, Köyümüzün sulama kanalının hemen yanı başına (yaklaşık 5 metre yanına) getirildi. Fosseptik çukurunda delikler var. Fosseptikteki pis atıklar deliklerden sızıntı yoluyla sulama kanalındaki suyla karışıyor.
“Aşağı Kışlacık Köyü sakinleri bu suyu kullanamıyor”
Asıl tehlike ise kanalizasyon atıklarının sızıntı yoluyla 500 metre ileride ki Köyümüzün sulama havuzuna karışması. Bu atıklar burada yağmur suyu ile karışıyor. Adeta lağım suyu gibi oluyor.
Bu nedenle köydeki evlerde sular bulanık akıyor. Yıllardır bahçelerimize verdiğimiz su çok kötü kokuyor. Yemek için ürettiğimiz mahsullere mikrop saçıyor. Mutfaklarda bu su ile yemek yapılıyor. İnsanlar içiyor. İshal vakaları devam ediyor. Sebze üreticilerinin fidanları zarar görüyor. Tavuk yetiştiricilerini tavuklarının yarısına yakını telef oldu. Köy halkı olarak salgın hastalık yaşanmasından korkuyoruz.
“10 Tonluk Depo Çözüm Olmadı”
Durumu Büyükşehir Belediyesi’ne bildirdik. Sorunu çözmek için 10 tonluk bir atık su deposu yerleştirdiler fakat bu da çözüm olmadı. 10 tonluk depo, özellikle hafta sonları yoğun ziyaretçi alan Karagöl’ün kanalizasyonunu taşımıyor.
Pazar günleri göl çevresi kalabalık olunca depo taşıyor ve kanalizasyon yine köyümüze su sağlayan havuza karışıyor. Atık su nedeniyle sağlımız tehdit altında. Büyükşehir yetkililerinin, soruna kısa süre içerisinde müdahale etmesini istiyoruz..
Dernek Başkanı ORUÇ, “Çubuk ASKİ Bölge Müdürü yaptığı bir açıklamada insan atıklarının önemli olmadığını, bu atıkların çay yatağında ilerlerken kayalara çarparak parçalanıp, dağılır, arıtmadan geçince de içilebilir. Olduğunu iddia edebiliyor.
Vatandaşa su havzası kenarına ev ve ahır yaptırmayan zihniyet insan dışkısının insan sağlığı için o kadar önemli olmadığını iddia edebiliyor.
Eskiden burası köyün otlakıyesi idi.
Ayrıca; sekiz köyün kanalizasyonu Kavşakkaya’ya akıyor.
Bunlar; Kuruçay, Durhasan, Kışlacık, Yaylak, Yeşilkent, Çatokçular, Nusratlar ve Kızılören mahalleleri.
Bu köylerin kanalizasyon atıklarının da Kavşakkaya Barajı’na döküldüğünü müteakip defalar belgelerle ispat ettiğimiz halde yetkililer tarafından hala bir çözüm bulunamadı, herhangi bir önlem de alınmadı.
Bu konudan İlçe yetkililerinin de ( özellikle Kaymakamı ve İlçe Belediye Başkanı) haberleri var.
Karagöl mesire alanında 31 dönümlük bir arazi Kışlacık köyüne ait. Karagöl ve çevresini avucumuzun içi gibi biliyoruz. Burada doğduk, burada büyüdük, Allah nasip ederse burada da öleceğiz.
Karagöl’ün işletmesi bize verilirse ona çocuğumuz gibi bakarız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu konuda girişimlerimiz olacak. Yetkililerden destek bekliyoruz. ”
Köylüler ‘Fosseptik Çukuru’nun kaldırılmasını istiyor...
Köylüler Fosseptik çukurunun kaldırılmasını istiyorlar.
Köylüler dertlerine bir çare bulunmasını istiyorlar. Ama seslerini yaklaşık bir yıldır duyan olmamış.
Suları kirlenen köylüler içme suyu ihtiyaçlarını çevre köylerdeki çeşmelerden karşılıyor, “ Günde dört defa bu çeşmelerden içme suyu alıyoruz. Lağım atığı olduğu için köyümüzdeki suları kullanamıyoruz. Dertlerimize çare bulunmasını istiyoruz.” Şeklinde şikâyet ve dileklerini ifade ediyorlar.
Karagöl’e ihanet edilmiş...
2016 yılında tadilatın başlamasından sonra Bölgede kampçılık ve güvenli izcilik yapılacağını belirten yetkililer, “Tabiat parkında, sonbahar renklenmesindeki harmoni ve hiyerarşinin bozulmaması için bitkilendirme çalışması, göl aynasından uzak olan günübirlik kullanım alanında yapılacak. Piknik alanları, otopark yapılacak.
Alanda bulunan kır kahvesi de restore edilerek kapasitesi artırıldı ve ihtiyaçları karşılayabilecek şekilde donatıldı. Bina tadilatında ahşap ve taş malzemeler kullanılarak, görsel peyzaj bütünlüğü sürdürüldü. Bunların yanı sıra yeni tuvaletlerin inşasına başlandı, eski tuvalet de tadilattan geçirilecek, ayrıca bir mescit yapılacak." Demişti.
Ama görünen hiçte öyle değil.
Şöyle ki;
Karagöl aydınlanma dışında, yeni yapılmış izlenimi yok. Tadilata 2,5 yıl önce başlanmış.
Tadilat boyunca mesire alanına ziyaretçi alınmamış. Neden acaba, yoksa bir şeyler mi arandı?
Çünkü ilçemiz çok eski yerleşimlere ev sahipliği yapmış. Bu özelliği ile de tarihi ve kültürel zenginliği oldukça fazla...
Karagöl geçtiğimiz yılın Bahar’ında ziyarete açılmıştı.
Yürüyüş yollarının kotları (kaldırım taşlarının üzerine beton dökülerek) yükseltilmiş. Eski doğal yol kaybolmuş...
Göl ile yaya kaldırımı arasındaki yükseklik (kot) sıfırlanmış her an bir çocuk ve hatta bir büyük dalgınlıkla her an Göl’e düşüp boğulma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir.
Yürüyüş Yolu’nun tam ortasında yer alan meşhur “Soğuk Su” çeşmesi çukur içinde kalmış, kilolu bir vatandaşın eğilip su içmesi ve hatta bir bakraç ile su doldurması neredeyse imkânsız hale getirilmiş.
Gerek bayan ve gerekse baylar için yapılan Tuvaletler kullanışsız ve çok dar. Alafranga tuvaletlerin olduğu tuvaletlerin kapıları tam olarak açılamıyor. Ancak yarı açılabiliyor. Bu nedenle içeriye zorlanarak giriyorsunuz. Taret çeşmeleri sağ tarafta, çeşme açıldığında su kalça üzerinden ayağınıza doğru akıyor.
Sanki yapılacak yer bulunamamış gibi Gazino’nun yanındaki tuvaletin olduğu yer iptal edilerek yerine mescit yapılmış.
Mahalle sakinlerince öteden beri bir yatır olarak bilinen yerin hemen altına da tuvalet yapılmış. Ancak kamuoyunun bu konudaki hassasiyeti dikkate alınmamış.
Su depolarının üzerindeki kapakların çoğu kırık ve dökük halde.
Oyun alanı daraltılmış. Oyun alanının kotu düşük yağmur yağdığında su içinde kalıyor.
Rögar kapaklarının çevresi açık, çevrede oynayan bir çocuk her an düşebilir. Hayati bir sorun yaşayabilir. Keza büyüklerde öyle...
Gölün içi birtakım yaratıkların sorumsuzca attığı atıklardan dolayı çöplük haline gelmiş...
Göl kenarındaki söğütler kırılmış...
Karagöl’ün doğal bitki örtüsü sanki yetersiz gibi, Göl kenarları ve piknik alanlarına çalı fidanları dikilmiş. Bu doğaya hakarettir.
Kısacası eski Karagöl’ün güzelliğinden ve cazibesinden eser kalmamış. Keşke o eski haliyle kalsaydı. O zamanlar daha güzeldi. Karagöl’ün ekolojik (çevre) dengesi tamamen bozulmuş...
Yoksa burada da mı tarihi ve kültürel bir takım kalıntılar mı arandı? Çünkü tadilat boyunca mesire alanına kimse alınmadı, çalışmalar da gizli olarak yapıldı...
Doğaya ancak bu kadar ihanet edilir...
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.