Programın başlangıcında her ne kadar kitaplarında ve söyleşilerinde sık sık eleştirdiği Edison"un gazabına uğramış olsa da! program oldukça dolu geçti.

Hınca hınç dolu salondaki davetlilere ezber bozacak şeyler söyledi. Sizin için toplantıdan notlar aldık.

Onu Ankara"dan Türkiye"ye seslenen nitelikli insanlardan biri olarak tanıdık: Kimliği, kişiliği ve özgün yapısı ile Bülent abi... Farklı bir insan. Kötü bir okurun üç günde bir kitap, iyi bir okurun ise üç saatte bir kitap okuduğunu öğrendik.

İslam fıtratı üzerine yaşayan ve gereğini yerine getirenlerin hem dünya, hem ahiretleri güzellikler ile dolmakta diyen Akyürek güzel bir de takva tarifi yaptı; Tetikte yaşamaktır takva. Korktuğun şeydir. Onu unutursam bunu yaşayamazsam demek takvadır.

Modern dünya geceyi gündüz edip ölümü unutturmaya çalışıyor. Ölüm duygusunu yitirmiş insan zalim olur. Acımasız ve bencildir.

Eskiden akşam olunca akşam olurdu. Edison"dan sonra akşam olunca akşam olmuyor. Ölüm rabıtası yapamıyor, kendi içimize dönerek günahlarımızı düşünmüyor ve tövbe etmiyoruz. Gece ve karanlık gönlümüzün, kulluğumuzun muhasebe saatleridir ama hep aydınlık bir dünyada yaşayınca maymun gibi daldan dala atlayıp ömür tüketiyoruz.

Kişisel Gelişim sektörü şeytani bir dindir ve egolarımızı besliyor. Onların papucunu dama atmamız lazım.

İsrail"i patatesli gözleme, içli köfteyle yeneceğini zanneden Kermes Müslümanları, Kuran"daki Demir Suresi"nin sırrını çözebilselerdi, peygamberin ezik ve zulme uğramış ümmeti ayağa kalkacaktı ama olmadı olmuyor. İsrail bomba attıkça biz modern dünyanın öğrettiği miting, pankart, kukla yakmak, kınamak, gibi yöntemlerle tepki veriyoruz.

Sabah ya da öğlen, ikindi veya akşam sonuçta namazlarımızı kaçırıyoruz. Namaza kalkmak annemizin dürtüklemesi veya çalar saatle de olabilir. Mesele bu değil. Kapitalizm ve modernizm bizi Kâbemizden kopardı. İstikametimizi kaybettik. Bir ezandan sonra diğerini heyecanla beklemiyorsak namaz anlamını kaybeder. Çünkü şeytan unutuşta gizlenir. Müslüman iki saniye Kâbe"den koparsa o anın içine şeytan sızar. Sabahlara kadar internette sörf yapıp televizyon izleyen, gece yatmayan gündüz kalkmayan bir ümmet peygamber efendimizin ümmeti mi hayret ediyorum? İbadetten, zikirden sabahlayan Müslümanların yerini bizler böyle mi alacağız? Rabbim hepimize acısın, sonumuz iyi değil…

35 yaşına kadar ateist olduğunuz halde nasıl oldu da dünya görüşünüz değişti diye sorulan soruya, “ben dünya görüşümü değil, ahiret görüşümü değiştirdim” diyen Bülent abiye teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Erdem YAZAROĞLU toplantıdan özenle bildirdi…