Şuayip YAMAN

İlçenin sokak ve caddelerinde inşaat terörü yaşanıyor. Sokaklardan zamansız iş makineleri, kamyon, beton kamyonu çıkıyor. Sokaklar, caddeler inşaatçılar tarafından kapatılıyor. Kaldırımlar ve yollar işgal ediliyor. Yetkililer seyretmekle yetiniyor.

Kaldırımlar, asfaltlar paramparça. Bazı sokaklar Yaz günü çamur deryası.

İnşaatlara beton dökülürken, beton kamyonları sokak ve caddenin neredeyse yarısını kapatıyor, adeta işgal ediyor. Trafik kördüğüm oluyor.

Şımarık müteahhitler büyük bir başıboşluk içinde terör estiriyor.

“Sen inşaatın temelini atarken ağır tonajlı araçlarla kaldırımlara nasıl zarar verirsin, o taşları nasıl kaldırır, nasıl kırarsın, görme engelliler için kaldırımlara yapıştırılan sarı çizgileri kaldırıp nasıl rastgele yerlere atarsın, kaldırımları ve Devlet’in yolunu istediğin gibi nasıl işgal edersin, inşaattan çıkan suları sokak ve caddelere nasıl boşaltırsın, her tarafı toz-toprak, çamur içinde bırakırsın, yolları nasıl kirletirsin. İnşaat tahtalarını, demirlerini, tuğlalarını kaldırımlara ve yollara nasıl koyabilirsin, yaya geçişlerini nasıl engellersin?” diyen yok..

 “Sen ne yapıyorsun arkadaş” diyen yok. İnşaatçılar istedikleri gibi at koşturuyorlar.

Bu başıboşluk, bu kural tanımazlık, bu yasa dışılık nedir?

Bunlar kimden, kimlerden torpilli, bunlar kime, kimlere sırtını dayamış?

İşini layıkıyla yapan müteahhitleri tenzih ederim.

Bunlara örnek şimdilik; Arıcı İnşaat ve Benliler İnşaat’tır. İnşallah diğerleri de bunları örnek alırlar.

Örneğin ‘Benliler İnşaat’  bir-iki eksikliğine rağmen örnek inşaatçılardan biri olmaya namzet. Şirket inşaatla ilgili hemen hemen tüm emniyet ve güvenlik sistemini kurmuş, önlemlerini almış. Bu suretle düzenli ve planlı bir çalışma ortamını sağlamış. Yaya kaldırımındaki emniyet şeridi biraz daha içeriye alınıp, çalışanlarında baret kullanması sağlanırsa örnek ve ideal bir inşaat şirketi olabilir.  İlgililerine önemle duyurulur.

Çalışma saatlerine uyan müteahhitler de çok az. Neredeyse her mevsimde ve günün her saatinde inşaat çalışmaları yapılıyor.

Çoğu inşaatta çevre ve can güvenliği yok. “İnşaata girmek yasak ve tehlikelidir” ikaz levhası yok. Çalışanlarda baret yok.

Bunları kim denetliyor?

İlçedeki diğer esnaflar, Belediye görevlileri bizlere kurt, müteahhitlere ise kuzu kesiliyorlar. Onlara gösterilen tolerans bize gösterilmiyor” diye serzenişte bulunuyorlar.

Hani Belediye herkese ‘eşit ve adaletli’ davranacaktı?

Çevre ve şehir estetiği yönünden mahzurlu görülen inşaat atıklarının hemen alınması, inşaat malzemelerinin kaldırım ve yolları işgal etmemesi, bina ve sair yapılarda görüntü kirliliğine yol açan uygulamaların kaldırılması gerekir.

Ayrıca ilçedeki inşaat çalışmaları sırasında meydana gelen görüntü kirliliğinin Turizm kenti olan Çubuk’a hiç yakışmadığını belirten vatandaşlar “İlçede inşaat yapmak üzere yıkılan evler, yıkıldıktan sonra orada hiç temizlik yapılmıyor. Öylece bekletiliyor, bu manzara da hiç de hoş olmuyor” diyorlar...