İlçemizi ve Çevremizi Kirletmemeliyiz
‘’ Ümmetimin iyi ve kötü bütün amelleri bana arz edilip gösterildi. İyi amelleri arasında, yoldan atılmış olan eza’yı gördüm. Kötü amellerin arasında ise yere gömülmemiş tükürükte vardı.” (Müslim, Mesacid 57,1,390)
Cenabı Allah(c.c) tarafından bize bir nimet olarak sunulan Dünyamızı ve çevremizi kirletmemeliyiz.
Öyle ise, İnsan kendisine hizmet eden caddelerde, sokaklarda, Parklarda, Ormanların, Akarsuların, Göllerin, Denizlerin, kısaca doğal çevrenin temiz tutulmasını ve korunmasıyla ilgilenmelidir. Çünkü insan olmadan çevre ve diğer canlılar rahatlıkla varlıklarını sürdürebilirler, fakat çevre olmadan insanın varlığı sürdürmesi mümkün olmaya bilir.
Temizlik Kur’anı Kerimde de emredilmektedir. Kur’anı Kerimin ikinci insan suresinde yer alan ‘’Elbiseni Temizle’’ (Müdessir,74/4) ifadesi dinimizin temizliğe verdiği önemi göstermektedir.
Hz Peygamberde çevreyle ve onun korunmasıyla ilgilenmiştir. O’nun, insanın yakın ve uzak çevresini temiz ve sağlıklı tutması, korumasıyla ilğili failin yaptığı ve sözle ifade ettiği pek çok şey vardır. Bunlardan bir kaçını burada zikredelim. Peygamberimiz (S.A.V)’’ Temizlik İmanın Yarısıdır’’ (Müslim,Tahare,1,1,203) anlamındaki hadisinde beden elbise, mekan ve Gıda temizliğini kastetmiş, Temizliğe önem vermeyen kişilerin adeta imanının yarım olacağını vurgulamıştır.
‘’ Ümmetimin iyi ve kötü bütün amelleri bana arz edilip gösterildi. İyi amelleri arasında, yoldan atılmış olan eza’yı gördüm. Kötü amellerin arasında ise yere gömülmemiş tükürükte vardı.” (Müslim, Mesacid 57,1,390)
Bu hadiste Hz Peygamber, çevre temizliği yada çevrenin kirletilmesi konusunda en ufak bir ayrıntının bile iyilik yada kötülük olarak hesap gününde karşımıza çıkacağına vurgu yapmaktadır. Çoğu zaman, bir çikolatanın ambalajını, Sigaranın izmaritini, çekirdek kabuğunu yada kendimize göre önemsiz saydığımız her şeyi yollara atıveririz. Bundan hesaba çekileceğimiz aklımıza bile gelmez.
Ancak bu davranış, bize ufak bir hareket olsa da, onun içinde, her anlamda kul hakkına, geniş anlamda kamu hakkına varan bir sorumsuzluk ve duyarsızlık örneği yatmaktadır. Öte yandan sokaklarda ufak bir çöp atığı gördüğü zaman üzülen gücü nispetinde onları temizlemeye çalışan insanlarda vardır. Her iki insan tipini göz önüne aldığımız zaman olgun bir insanla sorumsuz davranan bir insan arasındaki farkı anlamış oluruz.
‘’ Peygamber efendimizden gelen bir rivayet şöyledir. Lanet edilen iki şeyden sakının ‘’ buyurdular. ‘’ Ashap” Lanet iki şey nedir? Diye sordular. Hz Peygamber (S.A.V) ‘’İnsanların yolu ve gölgelendikleri yeri hela olarak kullanmaktır.’’ (Müslim,tahare,68,1,226)
Günümüzde, insanların dinlenme ve piknik yeri olarak kullandıkları genel yeşil alan ormanlık ağaçlık veya park yerlerine yiyecek ve piknik atıklarını bıraktıklarını ve bazı yerleri de tuvalet gibi kullanarak kirlettiklerini görünce; Hz peygamber’ in asırlar önce yaptığı bu uyarının ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz.
Dinimize göre, insanların çevreyi temiz tutmaları peygamber efendimizin ifadesi ile sadaka vermeye denk tutulmuştur. Nitekim Hz peygamberin bir hadisinde insanlara eziyet verici bir şeyi yoldan kaldırman sadakadır.” (Müslim,zekat,56,1,699)
Bu hadiste yapılması istenen ‘’Eziyet veren şeylerin giderilmesi’’ ifadesinin kapsamı gayet geniştir. Yoldaki bir dikenden, evdeki, bacadan çıkan külleri; hayvan gübrelerinden atılan her çöpe, arabanın egzozundan gürültüsüne; bağırarak konuşmadan kavgasız kötü görünümlü olmadan edebe aykırı giyime kadar maddi ve manevi hoşa gitmeyen rahatsız eden her şeyi kapsamaktadır.
Kültürümüzdeki ‘’ Aslan Yattığı Yerden Belli olur.’’ Şeklindeki atasözümüz çevre temizliğine verilen önemi göstermektedir. Bu atasözünü geniş anlamda ele alırsak bütün yer yüzü ve çevre insanlar için bir yataktır. İnsan toplumsal bir varlık olduğuna göre, kendi yatağını koruduğu gibi çevreyi de kirletmemesi ve koruması gerekir.
Çevrenin temiz tutulmasının amacı, yer yüzündeki canlıların hayatlarını sağlıklı bir şekilde sürdürmelerini sağlamaktır. Zira bir insanın yada canlının kendisine yüklenen görevleri sağlıksız bir ortamda yerine getirmeleri mümkün değildir. Sağlığın önemini Kanuni Sultan Süleyman Şu şekilde dile getirmiştir.
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.
Genel anlamda çevreyi, özetle ağaç ve yeşillikleri koruyup temiz tutmak, bunun için her türlü tedbiri alıp üzerimize düşeni yerine getirmek, hem insani, hem dini görevimizdir. Zira çevreyi kirletmek, sadece çevreye karşı işlenmiş bir kötülük değil, aynı zamanda aynı ortamda paylaşılan diğer canlı ve cansız varlıklara karşı işlenmiş bir suçtur.
Dinimize göre kainattaki varlıklar ilahi bir nimet ve emanettir. Emanete sahip çıkmak ve gereğini yerine getirmekte üzerimize düşen bir görevdir.
Bilal KARA
İlçe Müftüsü
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.