Faiz Dışı Fazla

 

 

Son dönemlerde Türkiye ekonomisinin en önemli terimi haline gelen faiz dışı fazla ne demektir?Ülke ekonomisindeki önemi nedir?

Faiz dışı fazla, faiz ödemeleri hariç olmak üzere devletin gelirleri ile giderleri arasındaki müspet farktır.Başka bir deyişle devletin faize ödediği giderleri dikkate almazsak diğer kalemlerden oluşan kardır.Yada hiç faiz borcumuz olmadığını kabul edersek doğrudan doğruya devletin karıdır.

Faiz ödemesi olmayan bir devletin bütçe fazlasıdır.Rakamsal olarak üç örnekle açıklarsak;

 

1.örnek :

 

Devletin gelirleri   :  100  ytl

Devletin giderleri :     90 ytl

Faiz giderleri       :      00 ytl

-------------------------------------

Faiz dışı fazla             10 ytl dir.  

 

Bu örnekte faiz dışı fazla aynı zamanda devletin karı demektir.Yani bütçe 10 ytl fazla vermiştir.Bütçenin bu şekilde gerçekleşmesi; takip eden yılda yatırımların artacağı,ekonominin canlanacağı,işsizliğin azalacağı anlamına gelir.Türkiye ekonomisinde rastlanılmayan bir durumdur.

 

2.örnek :

 

Devletin gelirleri   :   100 ytl

Devletin giderleri :      90 ytl

Faiz giderleri       :       30 ytl     (Bu durumda toplam giderler = 120 ytl olur)

--------------------------------------

Faiz dışı fazla               10 ytl dir.

 

Bu örnekte faiz dışı fazla,devletin faiz ödemelerinin sadece 10 ytl lik kısmının devletin gelirleri ile karşılanabileceğini kalan 20 ytl lik kısmının ise yeni borç alınarak ödenebileceğini göstermektedir.Yani bütçe 20 ytl açık vermiştir.Bu bütçe takip eden yıl yatırım yapılmayacak,ekonomi canlanmayacak,işsizlik daha da artacak anlamına gelir.Ayrıca bu tip bütçeler döviz ihtiyacını artıracağından faiz,döviz,borsa üçgeninde spekülatörlere de rant ortamı sunmaktadır.Türkiye ekonomisinin son yıllardaki bütçeleri maalesef hep bu şekilde oluşmuştur.

 

 

3.örnek :

 

Devletin gelirleri    :    120 ytl

Devletin giderleri   :      90 ytl    (Bu durumda toplam giderler ve toplam gelirler = 120 ytl dir.Yani denk bütçe)

Faiz giderleri         :       30 ytl

----------------------------------------

Faiz dışı fazla                 30 ytl olur.

 

Bu örnekte faiz dışı fazla devletin faiz giderlerinin tamamını karşılamaktadır.(30 ytl) Devletin gelir ve giderleri eşit olduğundan (120 ytl) bu tip bütçelere denk bütçe denmektedir.Buradaki denk bütçe gerçekleşen bir bütçe olduğundan takip eden yıl için yapılacak denk bütçe ile karıştırılmamalıdır.Ancak gerçekleşen denk bütçeler takip eden yıl bütçelerinin de denk bütçe olması için planlama kolaylığı sağlayabilir.Bu bütçe takip eden yıl önceki yıl kadar yatırım yapılacak,ekonomi aynen devam edecek,işsizlik nüfus artış oranının büyüme oranından fazlası kadar  artacak anlamına gelir.Bu tip bütçelerde yatırımları artırmak,ekonomiyi canlandırmak ve işsizliği azaltmak amacıyla faiz dışı fazlanın faiz giderlerinin tamamını karşılaması şartıyla borç alınabilir.

 

Örneklerden de anlaşılacağı gibi faiz dışı fazlanın hesabında sadece faize ödenen giderler dikkate alınmayacaktır.

 

Şimdi gelelim faiz dışı fazlanın Türkiye ekonomisindeki önemine:

 

 Faiz dışı fazla devletin borçlarının belki bir gün ödenebileceği anlamına gelir.Ne kadar fazla olursa o kadar çabuk ödenir.Ülkemizde faiz dışı fazlanın olumsuz (eksi) olduğu dönemler de yaşanmıştır.Bu dönemlerde vadesi gelen borçlar yeni borç almak suretiyle ödenmiş veya hiç ödenmeden mevcut borçlar ertelenmiştir.Tabi buna bağlı olarak faiz borçları da artmıştır.Faiz dışı fazlanın oluşmasıyla borçları ödeme ümidi doğmuştur.

Ülkemizin hiç borcu olmasaydı bu terim de gündemde olmayacaktı.Ne varki 400 milyar dolar borcumuz var ve bu bir şekilde ödenecek.Döviz borçlarının (dış borç) ödenmesi ihracatın artırılması ile TL cinsinden (iç borçların) ödenmesi ise devletin gelirlerinin artırılması ile mümkün olacaktır.Ancak devletimizin toplam gelirleri içinde vergi gelirlerine göre vergi dışı gelirlerinin çok az olması hayret vericidir.Çünkü en büyük işletmeci devlettir.Devlet işletmeleri karının tamamını devlete verirken toplam gelirlerin yüzde yirmisini vermektedir.Vergi ödeyen kesim ise karının ortalama yüzde yirmisini devlete verirken toplam gelirlerin yüzde seksenini vermektedir.Üstelik kayıt dışını ve vergi kayıplarını da dikkate alırsak kamunun katkı payı belki yüzde birlere inecektir ki bu gerçekten hayret verici bir durumdur. Tabi bu "sat kurtul" anlamına da gelmemeli.  

Borçlanma politikasında ülkemiz dış borçlanma yerine iç borçlanmayı tercih etmelidir.Çünkü dış borçlanma karşılıklı pazarlık yöntemiyle yapılırken iç borçlanmada devletin kanun koyucu özelliği aleyhe gelişen durumlara müdahale imkanı sunmaktadır.Üstelik bu ülkede dövizle yapılabilecek işler çok sınırlı olmasına rağmen hemen hemen her iş milli para ile yapılabilmektedir.Otoyol ihalelerini dövizle yapmanın,döviz yok diye GAP'ı bekletmenin hiç bir anlamı yoktur.Umarım faiz dışı fazla terimi bir gün gündemimizden çıkar ve birinci örnekte olduğu gibi faizsiz denk bütçelere kavuşuruz.

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1621 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum