Ali Osman Arıcı kardeşi Enes Arıcı'nın Çubuk'ta kullandığı bir haftalık izinden sonra öğrencilerine etüt vermek için İstanbul'a döndüğünü ve bir haftalık etüt verdikten sonra 28 Temmuz 2008 Pazartesi Günü, Carrefour Alışveriş Merkezi'ne gidiyorum diyerek evden ayrıldığını belirtti.

O gün saat 16:00'da Carrefour Alışveriş Merkezi'nden çıktıktan sonra bir daha izine rastlanılamadığını daha sonrasında Enes Arıcı'nın İstanbul'daki arkadaşları Enes'in üç dört gün olmasına rağmen eve gelmediğini ailesine bildirdiler. Bunun üzerine Ali Osman Arıcı ve ailesi İstanbul'a Enes'i aramak için gittiler ve İstanbul Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğüne ayrıca Cumhuriyet başsavcılığına kayıp olduğuna dair müracaatta bulundular. Yapılan müracaatın üzerinden 15 gün geçtikten sonra İstanbul polisi Ali Osman Arıcı'yı aradı ve şüphelendiğimiz bir şeyler var diyerek Ali Osman Arıcı'yı ve ailesini İstanbul'a çağırdılar.

Enes Arıcı'nın babası Halil Arıcı'dan DNA Testi istendi ve DNA Testinin sonuçlanmasının en az 15 gün süreceği belirtildi. İstanbul polisi tarafından 25 Ağustos 2008 Pazartesi günü DNA Testi sonucu çıktığı iletildi. DNA Testinin sonucuna göre İstanbul Kartal'da kuyudan çıkartılan 3 cesetten birinin Enes Arıcı ile örtüştüğü ortaya çıktı. 26 Ağustos 2008 Salı günü Enes Arıcı'nın cenazesi İstanbul'dan alınarak Çubuk-Ağılcık köyüne defnedildi.

Kuyudan çıkan 3 cesetten birisi Yaşar Mızrak diğerinin Enes Arıcı'ya ait olduğu ve hala üçüncü cesedin kimliği polis tarafından belirlenemedi. Kuyuda bulunan 3 cesedinde farklı zamanlarda kuyuya atılmış olduğu ve aralarında hiçbir bağlantının bulunmadığı İstanbul Polisi tarafından açıklandı. Ayrıca Polisin verdiği bilgiye göre Enes Arıcı'nın ve diğer kişilerin üstlerinde bulunan saatlerinin, cüzdanlarının ve bütün değerli eşyaları alındığından olayın iki veya üç kişi tarafından gerçekleştiği ve olayın tam bir Gasp veya Kap-Kaçtı olayı olduğunu tespit ettiler.

Ali Osman Arıcı kardeşinin Çubuk'ta ve görev yaptığı yerde efendiliği ile dürüstlüğü ile hep örnek bir insan olduğunu belirtti. Bunu sadece kendisinin söylemediğini hem öğrencilerinin, hem arkadaşlarının, hemde onu tanıyan kişilerin belirttiğini söyledi.

Öğrencileri ise, kendisini tamamen öğrencilerine bir şeyler öğretmek amacına adamış bir insan olduğunu belirttiler. Tatilini bile yarıda keserek öğrencilerine tercihleri konusunda rehberlik yapmak için geri döndüğünü söylediler. Ayrıca arkadaşları da ne bir içkisi, ne kumarı nede bir kötü alışkanlığı olmadığını inancı tam ve tertemiz bir insan olduğunu kimseye de kötülüğü ve zararı olmayan bir kişilik olduğunu söylediler.

Bizde Çubuk Haber Ekibi olarak aileye başsağlığı diliyor ve Türk Polisi'nin Suçluları en kısa zamanda yakalayıp cezalarını bulması için adalete teslim edeceğine inanıyoruz.