Ankara İl Başkanı Tolga Madak, Devleti Aliyye Ocaklarının; Sultan Abdülhamid Han'ın 4. kuşak torunu Şehzademiz Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu'nun öncülüğünde kurulan yurt içi ve yurt dışında temsilcilikleri olan bir dernek olduğu, faaliyet alanının çok yönlü olmakla birlikte kısaca belirtmek gerekirse; Osmanlı İmparatorluğunun misyonunu üstlenmiş, Ehli Sünnet İslam'ın yayılmasında, hak ve adaletin tesisinde, evlatlarımızın geçmişin ışığında geleceğe hazırlanmasında, mazlumların hamisi zalimlerin karşısında duran, nerde bir ihtiyacı olan varsa oraya koşan, Kuranı Kerim'in tabiriyle iyiliği emredip, kötülükten sakındırmayı kendine düstur edinmiş bir teşkilat olduğunu, Yurt içi ve Yurt dışında yapılan hizmetlele alakalı ayrıntılı bilginin, Devleti Aliyye Ocakları web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından alınabileceğini söyledi.

Devleti Aliyye Ocakları olarak toplumun gerçekten ihtiyacı olan hususlarda gayret ettiklerinden bahseden Madak; malumunuz olduğu üzere; mirasçısı olduğumuz Osmanlı İmparatorluğu, hüküm sürdüğü 3 kıtada Kuran ve Sünnet ışığında hak ve adaleti tesis etmiş, gönüllerde taht kurmuştur. Bugünde hala insanlık Osmanlıyı hayırla, özlemle yad etmekte, dünyanın her yerinde torunları beklenmektedir.

Bu hususta örnek vermek gerekirse, herkesinde malumu olduğu üzere Sultan Fatih İstanbul kapılarına dayandığında Bizansın zulmünden bıkan halk şunu dillendiriyorlardı: "Şehirde Latin külahı görmektense Türk sarığını yeğlerim." Bunun gibi tarihimizde binlerce örneği var;

Kanuni Sultan Süleyman'ın Fransa'yı İspanya istilasından kurtaran desteği, İsveç'i, İngiltere'yi, İrlanda'yı kıtlıktan kurtaran buğday yardımları, İngiltere ve Fransa'da selden zarar görenlerin yardımına koşması, yine zorlu savaş koşullarında olunmasına rağmen sel felaketi yaşayan Hollanda'nın yaralarını saran para yardımı, Saale Nehri taşkınında Almanya'ya, volkan patlamasında İtalya'ya yapılan yardımlarla Avrupa ülkeleri Osmanlı'yı her zor döneminde yanında bulmuştu. Kaldı ki Osmanlı yaptığı fetihlerin hepsin de kılıç ile değil gönüllü bir şekilde tabiri caizse "buyrun bizi siz yönetin" diye bağlanan topluluklar milletler olmuştur.

Mazlum coğrafyada Filistinli 125 yaşındaki Recep Tevem dede: "Türkler altın gibidir. Tek ümidim ölmeden önce Osmanlı askerlerinin Filistin'e döndüğünü, bu topraklarda istikrar ve barışın tekrar hakim olduğunu görmek" derken,

Yine Mısır Ezher Camisinde Türk Gence Mısırlı bi İslam alimi: "Oğlum! bu ümmetin sancağı sizde, yiğit düştüğü yerden kalkacak, siz yürüyünce bu ümmet arkanızdan gelecektir." derken,

Yine Arnavutluk Piriştine de yaşlı teyzeler Türkiyeden giden fultbol takımının maçına giderken, "teyze sizin bu yaşta maç ile ne işiniz var" diyenlere "Ölmeden dünya gözü ile bi Osmanlı evladı görmek istedim" dediği gibi binlerce insanın gönlüne hüzün veren, İnsanların bizi, Osmanlıyı beklediğini gösteren örnekler vardır.

Bizim tarihimiz bunlarla dopdoludur. Maalesef bunları bildikleri halde bu zulmün taraftarları, artıkları içimizde hala bulunmaktadır. Zulüm 1453 de başladı diyenlere inat bizler tarihimizi yazıldığı değil de yaşandığı şekliyle anlatırsak geleceğe daha ümitle bakarız, daha sağlam

temeller üzerine istikbalimizi inşa ederiz. Bizimde şehzademizin de derdi budur diyen Madak sözlerini şöyle tamamladı:

Çubuk ilçemizde teşkilatlanma çalışmalarımız başlamış olup, il teşkilatımızda görevli başkanlarımızdan Sosyal İşlerden sorumlu İl Başkanımız Mehmet Karapınar ve Sosyal Medyadan sorumlu il Başkanımız Fatih Usluoğlu Çubukludur. Bununla beraber sayılarını hatırlamıyorum ama Çubuk İlçemizde çok sayıda da üyemiz bulunmaktadır. Yeterlimi? tabiki hayır. Biz Çubuk İlçe Teşkilatımızı kuralım, Çubuklu kardeşlerimiz abilerimiz de yukarıda bahsettiğimiz istikamette bi gayrete tutunsun, gençlerimiz heba olmasın, tarihini, ecdadını öğrensin, boş işlerle değil de şu gök kubbede hoş bi sada bırakacak amellerle meşgul olsunlar. Zaten bizim ismimizi duyanların içinde muhabbet tomurcukları yeşeriyor, tanışmak görüşmek istiyorlar, bi işin ucundan tutmak istiyorlar. Bizler bunları görmezden gelemeyiz vatandaşımızın Osmanlı özlemini, hanedana olan muhabbetini görmezden gelemeyiz. Bu teşkilat vesilesiyle Osmanlı ile bi bağımız olsun. Bundan mütevellit Çubuk İlçemizde de inşallah Teşkilatımızı kuracağız bunun için çalışmalarımız devam ediyor. Şunu da belirtmek isterim ki Devleti Aliyye Ocakları Çubuk İlçe Teşkilatında aktif görev almak isteyen kardeşlerimizle de bir bardak çay içip, hasbihal etmek onları da dinlemek, neler yapabileceğimize dair sohbet etmek isteriz. Bu hususta İl Teşkilat başkanımız Ömer Şen çalışmaları yürütmektedir. yine Mehmet Karapınar başkanımda Çubuk İlçesinde tanınmış bi sima, ilçe teşkilat çalışmalarını yakından takip ediyor. Üye olmak isteyen veya aktif görev almak isteyen kardeşlerimizin Başkanlarımızla iletişime geçmelerini istirham ediyorum. Bu vesile ile de sizlere çok teşekkür ediyorum kalın sağlıcakla diyerek sözlerini tamamladı.