Şuayip Yaman Görünen Köy
ÇUBUKLULAR NE ZAMAN UYANACAKSINIZ?
Çubuk otobüslerinde izdiham ve kaos devam ediyor. Kadını, erkeği istemeyerek de olsa taciz ediliyor. Kimsenin umurunda değil..
Üstelik 23 Temmuz 2004 tarihinden beri de Metropol İlçe unvanına sahip bir ilçeyiz.
Sadece vergide “Metropol” İlçeyiz. Hizmette ise 100 bin nüfuslu bir mezra...
Otobüslerde Hep Bildik Manzaralar Hakim...
EGO Otobüslerinde hemen her gün aynı bildik manzaralara rastlamak mümkün.. Yine bunların birinde Sıhhiye Köprüsü’nün altındaki durakta benim de içinde olduğum otobüs yolcularla doldu. Ulus’a gelinceye kadar nefes alacak yer kalmadı. Otobüs şoförünün tabiri ile ‘paket araba’ oldu.
Ondan sonra da her durakta durdu. Çünkü otobüs şoförünün tabiriyle ‘durmak zorunda’ imiş. Bu defa yolcular orta ve arka kapıdan alınmaya başlandı. Otobüs ne kadar dolu olursa olsun, otomatik kapıların her durakta açılıp kapanması zorunlu imiş. Çünkü yolcular şoförü, “otobüs boştu, ama şoför durmadı” diye şikâyet ediyorlarmış..
Şoför, “bu nasıl Çubuk’muş gelirken paket, giderken paket, nasıl insanlarsa boş arabaya binmiyorlar, paket arabaya biniyorlar’” diyor.
Yolcular arasında ise hemen her gün, “kapıları açma kaptan, sıkıştık kaptan, nefes alamıyoruz kaptan” serzenişlerini yol boyunca sıkça işitmek mümkünmüş.
Özel Halk Otobüsleri’nde ise otobüs dolu olduğunda şoför veya muavinin (biletçi) bile, “indi bindi yapalım abi” sözü klasik hale gelmiş…
Otobüslerin bu doluluk oranında, Allah vermesin bir kaza olduğunda, insanlar birbirini ezerek hayata veda etmez mi? Belediye yetkililerinin bundan haberi yok mu? Varsa neden önlem almıyorlar? Önlem almak için ille de birilerinin trafik kazlarında ölmesi mi lazım?
Tahsillisi de, cahili de, kadını da, erkeği de, çocuğu da, yaşlısı da, hamilesi de, (nereye yetişeceklerse) her zaman dolu otobüse zorla da olsa binmeye çalışıyorlar. Oysa 25 dakikada bir EGO, 5 dakikada bir de Özel Halk Otobüsü duraklara geliyor. Arkadan gelen boş otobüse binseniz ne olur, kıyamet mi kopar?
Oysa bu olaylar sadece bugüne mahsus değil.. Çubuk otobüslerinde her zaman yaşanan rutin olaylar. Şimdilerde de mizah konusu oldu...
EGO Genel Müdürlüğü 4. Bölge yetkilileri Çubuk’a neden ters bakıyorlar? Yoksa Çubuk’a gıcık mı kapıyorlar, Çubuk’u neden sevmiyorlar? Bunlar yüzünden mi her gün 18-20 bin yolcu kapasitesi olan Çubuk’a az otobüs veriyorlar?
UKOME’nin, dolaysıyla “Ankara’da ne varsa Çubuk’ta da o olacak diyen” Gökçek’in bu uygulamadan haberi var mı? Yoksa Çubuk yüzde 95 oy vermedi diye mi kızıyorlar? Merak etmeyin Çubuklular bu zihniyetle sizlere 95 oyu da verir, hiç kuşkunuz olmasın. Şunun şurasında 7 Haziran’a ne kaldı?
EGO Otobüs Sayıları ve Hareket Noktaları Artırılmalı...
Birtakım iddialara göre Karacaören-Çorum Mahallesi’ne her gün 20 dakikada bir, günde 16 otobüs gidip geliyormuş..Hatta bu otobüslerin çoğu boş gidip, boş geliyormuş. 10 bin nüfuslu Karacaören’in özelliği ne? Yoksa oy oranına göre Gökçek’e en fazla oy veren ilçe Karacaören de biz mi bilmiyoruz?
Daha dün Çubuk’a bağlı bir köy iken, 1987’ da belde, 2008 de ise ilçe olan Pursaklar’da 6 güzergâhtan 10 dakikada bir EGO otobüsü kalkıyor.
Ayrıca Pursaklar-Ankara güzergâhında çalışan EGO otobüsleri Ankara’nın her semtine gidebilmekte ve hatta Akay Kavşağı’ndan bile “U” dönüşü yapmakta iken, Çubuk EGO otobüslerinin Sihhiye’deki Hitit Heykeli önünden bile “U” dönüşüne izin verilmemektedir. Bunu da maalesef her gün otobüslerde sıkış-tıkış seyahat eden ve zaman zaman tacize uğrayan Çubuklular savunuyor. Neymiş efendim, “Çubuk otobüslerinin Hitit Heykeli önünden “U” dönüşü” yapması diğer semtlere karşı haksız bir uygulama olurmuş?
Peki Pursaklar EGO otobüsünün Akay’dan “U” dönüşü yapması adaletsiz değil mi?
Hani Ankara’dan hizmete önce Çubuk’tan başlanacaktı? Ne zaman unutuldu?
Yaklaşık 28 bin nüfuslu Akyurt’ta da tek otobüs hattı (488 No’lu Akyurt-Ulus-Sıhhiye Hattı) var. Ama EGO otobüsleri 10 dakikada bir hareket etmektedir.
Çubuk İlçesi’nin Yüzölçümü (1.362 Km2), Akyurt’un yüzölçümü (212 Km2.) ve Pursaklar İlçesi’nin ise (148 Km2.) ’dir.
Çubuk İlçesi; Akyurt’tan 6,5 kat, Pursaklar’dan ise en az 9 kat daha fazla yüz ölçüme sahiptir.
Pursaklar İlçesi’nde 6 hareket noktasından EGO otobüsü hareket ediyorsa yüz ölçüme göre orantı yaptığınızda Çubuk’tan 54 hareket noktasında hareket noktası olması lazım.
Çubuk daha geniş bir ovaya yayılmıştır. Bu nedenle en fazla otobüs hareket noktasının Çubuk’ta olması gerekmez mi?
Çubuk’ta hala otobüsler tek hareket noktasından hareket ediyor. Sorumsuz ve vurdumduymaz vatandaşların gıkı bile çıkmıyor. Onlar böyle bir yaşamı kabul edebilir. Ama böyle bir yaşamı kabullenmeyen ve insan gibi yaşamak isteyen birtakım vatandaşlarda da var. Yetkililer bunu unutmayın...
Yaklaşık 100 bin nüfuslu Çubuk’ta, Çubuk-Ankara arasında sefer yapan EGO otobüs sayısı 7-11 arasında değişiyor. Pazar günleri 7, diğer günlerde ise 10-11 EGO otobüsü çalışıyor.
EGO otobüsleri 25 dakikada bir tek güzergâhtan hareket ediyor. Ama bu süre vatandaşların beyanına göre bazen 40-45 dakikaya çıkıyormuş..
Çubuk ilçesinde 7 merkez mahalle, 30 köyden mahalle, 28 orman köyü ve 19 köy vardı. En son 1 Nisan 2014 tarihinde yapılan değişiklikle Çubuk’ta köy kalmamıştır. Son şekliyle Çubuk, 7 merkez mahalle ve 77 köyden mahalle olmak üzere toplam 84 mahalleden ibarettir. Yarın bunlar da otobüs isteyecektir. Çünkü vergi verecekler, bunun karşılığında da haklı olarak mahallelerine otobüs isteyeceklerdir.
Oysa yukarıdaki kıyaslamaya göre merkezde en az yedi güzergâhtan hareket etmelidir. Ayrıca köyden mahalle olan yerleşim yerlerinden bile EGO otobüsleri için hareket noktaları konmalıdır. Ama kim isteyecek?
Oysa Çubuk Belediyesi ilçede sadece güzergâh değişikliği yapmıştır. EGO otobüsleri eskiden olduğu gibi hala tek hareket noktasından 25 dakikada bir hareket etmektedir.
Ama EGO otobüslerinin hareket saatleri, dolaysıyla da sayıları değişmeyecek.
Çubuk, Ankara’nın üvey evladı olmaya devam ediyor.
Çünkü siyasiler ilçeyi hala ‘oy deposu’ olarak görmeye devam ediyorlar.
Otobüslerde Kontrol ve Denetim Yok
Yine EGO otobüslerinin bazılarında stop düğmeleri bozukmuş, vatandaş düğmeye basınca otobüs durmuyormuş, şoförle bu yüzden, “düğmeye bastın, basmadın diye” münakaşa edenler bile varmış...
Çubuk-Ankara-Çubuk ringi uzakmış, gereksiz yerlerden geçiyormuş, bu yüzden vakit kaybı oluyormuş, kimsenin umurunda değil? Bu durumda Çubuklular halinden memnun!!!
Çubuk’ta hani yeni güzergâhlar konacaktı. EGO otobüslerinin sayıları artırılacaktı? Ama bunu kim yapacak?
30 Mart yerel seçimlerinden sonra Çubuk’ta sadece güzergâh değişti. Birileri de buna hizmet dedi ve reklamını yaptı.
Eeee ne yapalım Çubuklular siz istediniz. Hizmete Çubuk’tan başlanacakken tam tersine eziyete Çubuk’tan başlanmış.
Bu aksaklıkları göz ardı eden birtakım yolcular da otobüslerde birbirleriyle veya şoförle alay etmeyi kendilerine şiar edinmişler.
Otobüsler genel olarak neredeyse, “Et Balık’a kesime gider gibi” kalabalık oluyormuş. Yolculardan zaman zaman, “Bugün özel halk otobüsü ile Ankara’dan 80 kişiyle geldik. EGO otobüsü ile 180 kişiyle geldik” gibi haberler alıyorum. Bu insanların derdi ne, ne yapmak istiyorlar? Yetkililer buna neden göz yumuyorlar?
Özel Halk Otobüsü sahipleri, “Ne yapalım kazanamıyoruz, bu nedenle fazla yolcu almak zorundayız” diyorlar. Peki, size kim, “Küçücük otobüsleri alın” dedi?
Allah esirgesin, bir gün bir kaza olursa o otobüslerden kimse sağ çıkmaz. Yarın çok geç olabilir. Herkesi sağduyuya ve sorumluluğa, yetkilileri de önlem almaya davet ediyorum.
Eski belediye başkanları zaman zaman otobüsleri aniden durdurur, vatandaşların otobüs ve şoför hakkındaki şikâyetlerini dinlerlerdi. Hatta bunların içinde yolcularla Ankara’ya kadar seyahat edenler bile vardı. Oysa çiçeği burnunda yeni Başkanımızın maşallah böyle bir ihtiyacı ve hatta lüksü bile yok.
Çubuk halkı ne zaman uyanacaksınız, ne zaman akıllanacaksınız?
Otobüsler Küçük ve Rahatsız Edici...
Özellikle kullanımda olan Özel Halk otobüslerinin (gerçi bazı EGO otobüslerinin de onlardan farkı yok) çok kötü olduğunu aktaran vatandaşlar, “Otobüsler küçücük, koridorlar dar ve rahatsız edici. Kadın erkek sıkış tepiş biniyor. İstemeyerek de olsa zaman zaman taciz ediliyoruz. Otobüsler eskiden olduğu gibi büyütülsün ve rahatlatılsın.
Belediye yetkililerinden ricamız lütfen o lüks arabalarından bir kaç kez inip tebdil-i hal yapsınlar da otobüslere binsinler. Halkın arasına katılsınlar. Düğünlere gitmek, gereksiz ve amaçsız açılışlar toplantılar yapmak halkın arasına katılmak demek değildir. Amaç, halkın çektiği sıkıntıları çekmektir. Sonrada buna kalıcı çözüm üretmektir” diye zaman zaman şikâyetlerini dile getiriyorlar.
Sorunlara Çözüm Bulunmalı...
Eyyy Belediye yetkilileri, Unutmayın ateşten gömlek giydiniz ve Çubuk’ta yaşanan her sorun sizlere vebal olarak yazılır.
Hz. Ömer’in “Hz. Muhammed’i (sav), hak Peygamber olarak gönderen Allaha yemin ederim ki, Fırat kenarında bir oğlak kaybolsa (yahut bir kurt bir koyunu kapsa) korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı Ömer’den sorulur sözünde ki, yöneticilik inceliğini sizlerden de bekliyoruz. Bu kadar insanın hakkı üzerinizedir. Lütfen bir an önce sorunlara çözüm bulunsun... Ama kimin umurunda...
Eyyy etkililer ve yetkililer, ilçenin sorunları dağ gibi birikmiş iken sizler hala o meşin koltuklarınızda rahatça oturuyorsunuz ve uyumaya devam ediyorsunuz. Dışarıya bir çıkın ve vatandaş, ne yiyor, ne içiyor, nerede yaşıyor, sorunları ne? Çünkü sizler oraya vatandaşın sorunlarına çözüm getirmek için oraya vatandaş tarafından getirildiniz. Şimdi de vatandaşı unuttunuz. Günler su gibi akıp geçiyor. Arkanıza dönüp bir bakın dün 30 Mart 2014, bugün 1 Şubat 2015, aradan 10 ay geçmiş...
Nasıl olsa Allah’tan sağlık, devletten aylık. Nasıl olsa keyfiniz gıcır.. Gözümüz yok, Allah daha çok versin...
Altınızda devletin son model aracı, üstelik bir de güvenlik var. Vatandaş nasıl seyahat ederse etsin, umurunuzda değil.. Allah rızası için bir gün bu otobüslerle Ankara’ya gidip, gelin.. Nelere şahit olacaksınız, vatandaşın halini bir görün..
İlçenin Sorunları Dağ Gibi...
İlçenin işsizlik, imar ve çarpık kentleşme, ulaşım, asayiş ve güvenlik, su, elektrik, doğalgaz, yol, altyapı, eğitim, sağlık, gençlik (madde bağımlılığı) gibi ana sorunları dururken etkililer ve yetkililer açılış, çalıştay, panel ve konferans peşinde koşuyorlar. Hani ne derler; “Ayranı yok içmeye tahterevalli ile gider tuvalete..” İşte Çubuk’un hali bu..
Üniversite mezunları işsiz, feleğe kahredenler asgari ücretle vasıfsız işçi olarak ve mecburen çevre ilçelerdeki fabrika ve işyerlerinde karın tokluğuna çalışmak zorunda kalıyorlar. Askerden gelen genler de öyle...
Ama iktidara yakın olanlar için, tahsilleri ne olursa olsun “ballı kaymaklı işler ve kadrolar havada uçuşuyor. Belediye yetkilileri, belediyede çalışıp da kadrosunu beğenmeyenlerin kadrolarını değiştirmekle meşgulmüş. Aldığım bilgilere göre bu konuda harıl harıl çalışmalar yapılıyormuş, varsa yoksa kendi sorunlar... vatandaşın sorunu mu varmış?
Hani ne demişler, “Önce can, sonra canan” diye...
Belediyeye alınanların çoğu da işin ehli değilmiş.. Ama olsun, kendi adamları pardon iktidarın adamı ya, akan sular durur...
Yine aldığım bilgilere göre vatandaş, belediye deki bazı birimlerden memnun değilmiş ve birimlerdeki personel tarafından azarlanıyorlarmış, hatta bazı çalışanları da yerlerinde bulamıyorlarmış. Ne diyelim o da Dr. Tuncay Acehan’ın sorunu..
Vatandaşlar “Tuncay Başkan seçim dönemi sürecinde kendisine hizmet eden herkesi iş sahibi yaptı. Bize de söz verdi. Ama bizleri unuttu. Bir gün biz onu unutacağız” diyor. Ama çok geç, “Tavşan yamacı geçti” O zamana kadar kim kalır, kim unutulur.
Belediye’de, birde ailecek çalışanlar var. İnsan hiç değilse her aileden bir kişi alır. Böylelerine “Allah gözünüzü doyursun” derler.
Ne demişler, “bal tutan parmağını yalar.” Allah, kitap diyenler, hak, adalet ve eşitlikten bahsedenler maalesef kendilerden olmayanlara yaşam hakkı tanımıyorlar. Onları Allah’a havale ediyorum. Çünkü Yüce Allah neylerse güzel eyler.
Tuncay Başkan, seçimden sonra ki konuşmamızda; Çubuk’tan 1200 kişiyi Büyükşehir Belediye’nde bir kursa göndereceğini ve sonra da onlara çeşitli yerlerde istihdam sağlayacağını ifade etmişti. Şimdi bunları hatırlatsanız, inkar edeceğini sanmıyorum. Ama “unuttum” diyebilir.
Tuncay Başkan göreve başlayalı 10 ay geçti. Bu süre zarfında kendisiyle, Çubuk ilçesinin sorunlarıyla ilgili olarak 2 defa görüştüm. Görüştüğüm sorunların hiçbirisine çözüm bulamadı. Çünkü ilçenin sorunlarını çözme konusunda ne kendisinin ve ne de kadrosunun ne yetkisi ve ne de gücü var. Bu süre zarfında 6 defa kendisini etkinliklerde uzaktan gördüm ve göz göze geldiysem sadece selamlaştık. Çünkü o artık başka denizlerde yüzüyor. Yinede Allah yolunu açık etsin... Herkes kendisine yakışanı yapar...
Yeri gelmişken burada Yüce Peygamberimizin iki güzel hadisine yer vermek istiyorum.
Peygamberimiz bir hadisinde, “İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır” buyurmuşlardır. (Etkililer ve yetkililerin dikkatine sunulur.)
Peygamberimiz yine bir hadisinde, “nasılsanız, öyle yönetilirsiniz” buyurmuşlardır.
(Sorumsuz ve Vurdumduymaz Çubukluların dikkatine sunulur.)
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.